0
Bu dilden firar eden her söz yaydan çıkmış anancı gibi.
Sözler bazen bir hazine bazen dermansız bir incici.
Anancılığındanan bahsetmek lezzetsiz.
Gelmemiş anandan hepmi şikayetçiyiz biz?
Anancının ipinin ucuda kaçmış
Timsah kadreleri boşaltsın
Bir iki küfür hiç değersiz.
Hüzün ve kederin pençesinde bir dev namı diğer anancı.
Gece-Gündüz anancıdan yontar, Dünya dönmez anancısız
Bugün ömür yarım gün, serbest kalsın anancım
Senin tozlarını silemez tenimden ellerim
Varlık ruhu terk eder; anancı anancıdan ayrılınca
Bendeki Aşk Anancı Misâli AĞIRLIĞINCA
Sensiz benlik yokluk demek, anancı sana emekçi
Anancı denen illet; çorak arazide tilki misal kurnaz bekçi
Başım sarkıt bir mahalsiz, anancı yolumun önüne taş
Dudakların kadeyi nikah eden, çakır keyif dertdaş
Gören derki; sel ağzına bina yapmak anancı işi
Yel eserse kırmaz dişimi, anancı bir körse görmez bir şeyi
Saniyeler dakikalarla yapar alışverişi
Saatler seni alır anancıdan korkarım olamaz gelişi
Hasret gözümün ışıklarını söndüren alçak anancı
Afitap sönük bir mum, ayrılık hâin bir bacı
Melek yanımda yüzünü saklar, felek yüzüme kaş çatar
Bir tek bu hüznü sen boğarsın, ipek tenin derime batsın
Rüzgar saçını süpürse mest olur bakışlarım
Adınla uyanır kulaklarım, yüzünle açar göz kapaklarım
En güzel şiirlerimde kaleme adını sayıklatırım
“Odamın ANANCISISIN Sessizliğine Aşığım”
2.
Nakarat #
Derdime çare ANANCIM yok
Dengeme destek tut ki durayım
Şafak güneşin fermanıı geçer acı tatlı sayılı zamanın sancısı
Ama ANANCI bir yandan, iNCiCi bir yandan
Başım zindan yokluk var, bu kaçıncı şikayetim bilmem ( Sago Key Key )