/i/Dertleşme

Derdini anlatmayan derman bulamaz..
  1. 1.
    +81 -4
    Saf sevgi nasıl olur? Anlatayım azizim.

    Sene 2010 ekim veya kasım ayıydı. Lise 2 öğrencisiyim. Sınıfın en yalnız en dışlanmış üyesiyim. Dışlandım biraz kendi ezikliğimden biraz sınıftakilerin kahpeliğinden helal etsinler haklarını yinede. Aslında sıcak kanlı çabuk arkadaş edinen bir tipim. Severim insanları, severdim yani. Bölümler seçildi, sayısal sınıftayız. E her zamanki halim sıcak sevecen davranıyorum kimseyi kırmıyorum. Sınıfın popülerleri var tabi hazmedemiyorlar bu tavırlarımı göz onların üstünde olmalı. Uğraştılar benle örselediler. Ses çıkarmadım saldım meydanı bunlara kestim diyaloğu. En yalnız hissettiğim zamanlardı. En önde tek başımayım. 29 kişi sınıf. Herkesin bir arkadaşı var. Ben tek başımayım. Ha şikayetçi misin dersen değilim vallahi. Ben kendisiyle konuşabilen, kendisiyle hasbihal edebilen biriyim. Kolay değildir kendinle konuşmak dürüst olamazsın çoğu zaman ama ben dürüstüm. Hem de derste telefonum çaldığında "annem arıyor hocam çıkabilir miyim?" demek yerine "akşam halı saha yapacağız onun için arkadaşlar arıyor hocam" diyecek kadar dürüstüm belkide salak sen karar ver. Bu dürüstlüğüm doğasına ters geldi insanoğlunun tabi. Her neyse konuya gelellim. Ben bu kadar yalnızken resmen gökten ışıklar içinde gelecek bir arkadaş beklerken o sınıfın kapısından girdi. Perşembe günü 2. derste edebiyat hocası getirdi onu bana. Arkadaşınız başka bir okuldan nakil geldi dedi. Kafamı kaldırıp bakma gereği duymadım. Sonra geç otur dedi hoca. Tabi gitti ilk gördüğü boş yere oturdu. Sınıf başkanının yerine. Sınıf başkanı ayakta olduğu için orayı boş sandı garibim. Sonra tek boş yer benim yanım olunca geldi tabi yanıma oturdu. Ben insanlara soru sormayı sevmem isterlerse anlatırlar. Hoşgeldin dedim sadece. Hoşbulduk dedi. Çok çekingen sayılmazdı. Hocalarla ilgili sorular sordu. Dilimin döndüğünce yanıtladım. Çoğu hoca değişmişti zaten bende yeni tanıyordum. Birazda derse ilgisizdim, umursamıyordum hocaları. Dedim ya ben sormam isterse anlatır insanlar. Nedense hepte anlatırlar. Her aramızda kalsın değişlerinde hatırlatırım hafızamın ne kadar zayıf olduğu çoğu zaman okul bitmeden unutmuş olurum zaten. Anlattı ne yaşadıysa. Okulu neden değiştirdiğini, eski okulunda neler yaşadığını, eski arkadaşlarını... Herşeyi anlattı bende dinledim. Saygısızlık etmem, dinlerim O zamanlar sınıf başkanına aşıktım. Hatta onu başkan yapanda bendim diyebilirim. Adaylık için ikna edip bütün kızları örgütledim. Seçildi. Nedendir bilmem ama ne zaman birine karşı birşey hissettiğimi fark etsem o eski yakınlığımız kaybolur daha resmi daha katı bir kişiliğe bürünürüm. Korunma refleksi mi denir yoksa düpedüz ahmaklık mı bilmem ama her zaman oldu ve olmaya devam edecek. Neyse ben baya seviyorum kızı. Evine gittiği yoldan gidiyorum tesadüfen karşılaşırız diye çocukluk işte gidiyorum ama bi kere bile karşılaşmadım onunla. Bu arada o zaman için yakın arkadaşlarımdan biri eşit ağırlık sınıfında o kızın kendisine ilkokuldan beri aşık olduğunu ama kendisinin kızla sürekli bu durumu kullanarak eğlendiğini söyledi. Başımdan kaynar sular döküldü. Sindirmeye çalıştım yapamadım kıza karşı daha soğuk ve sert davrandım. Bir gün arkadaşım dediğim gavat bizim sınıfa geldi. Kızın elini tuttu. Ben göz ucuyla seyrediyorum olanları. Sonra yeni görmüş gibi yanlarına gidip naber napıyonuz? falan dedim. Kızın gözlerinin içi gülüyordu azizim. Biz dedi arkadaş müsvettesi biz 1 haftadır beraberiz dedi. Kıza baktım başını salladı onayladı. Hayırlı olsun dedim. Hayırlı olsun... 2 hafta sürmedi tabi beraberlikleri dedim ya oynuyor kızla karaktersiz. Ben nasıl unuturum sindiririm tribine girdim göüzüm hiçbir şey görmüyor o sıra. Unutuluyormuş. Sonra sıra arkadaşımı fark ettim. Sürekli konuşuyor dertleşiyorduk. Dertleşme dediysemde o anlatıyor ben dinliyorum. Malatyalı bir sevgilisi varmış eski okulunda, müdür bunları beraber görmüş bahçede bir kaç defa. Görmüş dediğimde tenefüste bankta oturma falan. pekekent müdür kızı yaftalamış ailesine kızı okuldan almaları için baskı yapmış canından bezdirmiş kızıda ailesinide. Ayrılmış bizim okula gelmiş. Mutsuzluğu belliydi her halinden ben teselli ediyordum çoğu zaman sanki çok umrumdaymış gibi. Gel zaman git zaman bağı koptu eski okuluyla. Sevgilisinden ayrıldı. Bizde zamanla samimi iki dost olmuştuk ya da ben öyle olsun istedim bilmiyorum. Sınıftaki diğer kızlarla da kaynaştı. Benimle uğraşan kahpelerde dedikodumuzu yapmaya başladı. Güya ben kıza ağır yavşıyormuşum falan. Bir kızla bir erkeğin arkadaş olamayacağını düşünen yobazlardı çoğu. Kızlarda kıskanıyordu arkadaşlığımızı. Çoğu zaman benim yanımdayken onu yanlarına çağırırlardı. Benim yanımdan geçerken beni tersleme çabasına girerlerdi. Umursanmayan insanlar dikkat çekmek için herşeyi yapabilirlermiş o zaman anladım. Her geçen gün daha çok tanıyordum kızı birbirimize nazımız geçiyor şakaları kaldırabiliyorduk. Çizgimi biliyordum yasak bölgelere girmiyordum muhabbet ederken o benim için aynısını yapıyordu ki benim yasak bölgem daha çoktur. Nerdeyse hayatımın her anı paylaşılması yasak anılardı. Hayatımda ilk defa birinin yanındayken iyi hissediyordum. Mutluydum yani. Okuldan nefret eden ben, haftasonlarından nefret eder oldum. Hemen her dakika onunla konuşmak istiyordum. Haftasonları facebooktan mesajlaşırdık. 0.facebook yeni çıkmıştı hatırlarsın. Konuşuyorduk ama ben bir yandanda kendimi kaptırmaktan aşık olmaktan ölesiye korkuyordum. Engel olamadım kendime aşık oldum. Ama artık korkmamayıda öğrenmiştim ilk defa birinin yanında huzurluydum, güçlüydüm. Gel zaman git zaman 2. dönemin ortasına geldik. Hayatımda en çok korktuğum anı yaşadım. O anı yaşattı bana ve duygularımdan emin olmamı sağladı bir yandanda aslında. Çarşamba günü 2. ders resim dersiydi sınıf olarak pek takmadığımız bir ders. Hocanın canına tak etmiş olacak geldi bir dünya nutuk çekti. O sırada sıra arkadaşım, dostum, meleğim fenalaştı. Yarı baygın sıraya yatırdık. Ellerim titriyor birşey olamasın diye dua ediyordum. Müdür yardımcısı geldi. Abisini çağırmamı istedi benden. Abiside bizim okulda çift dikiş bizimle aynı dönemdi yani. Sınıflarına koştum yoklardı. Beden dersleri varmış. Ciğerim yokmuş gibi koştum buldum abisini fenalaştı dedim. Koştuk beraber yanına o sıra ambulansta geldi zaten alıp zütürdüler. En dehşetli günümdü o gün. Düşün azizim hayatının gidişatını etkileyen birini kaybetme ihtimalin oluyor bir anda. Aklını oynatır insan. Aldılar, zütürdüler. Onun arkasından yarım kalan poğaçasına ve ayranına baktım gözlerim büyüyordu ağlayamıyordum. Öğleden sonra beden dersimiz vardı. Hoca serbestsiniz eddikten sonra saha gittim. Kafamı dağıtmam gerekiyordu ama ölü gibiydim. Sahaya girmemle suratıma topu yemem bir oldu. Sendeledim duvara yaslandım. Sonradan çok yakın arkadaş olacağım sınıftan bir arkadaş koluma girdi. Elimi yüzümü yıkayıp sınıfa zütürdü. Beni orda yalnız bıraktı. Ağlamaya başladım. Canım acısı toptan değildi. Onu düşünüyordum. Ya bişey olursa diye yarım saatten fazla ağladım. Hiç o kadar ağlamamıştım. Sonra birşey oldu bilmiyorum. Bir his bir rahatlama sanki bir melek kulağıma o iyi diye fısıldadı. Ayağa kalktım. Yüzümü bir kez daha yıkadıktan sonra dışarı çıktım. Garip bir mutluluk vardı içimde. Biliyordum o iyidi birşeyi yoktu. Günü bitirdim. Eve geldim. En yorucu günümdü. Kabus bitsin diye hemen uyudum. Ertesi gün okula gittim hep geç kalırım. Ben kapıdan girdiğimde sırada oturuyordu. Derin bir oh çektim. Dünyanın en güzel gülümsemesi vardı yüzünde. Dünyanın en masumu oydu sanki. O hali hafızamdan asla çıkmayacak.
    Tümünü Göster
    ···
  2. 2.
    +12
    okuyan olursa yarın devdıbını yazıcam beyler
    ···
    1. 1.
      +1
      Amk zaten yarına kadar bitmez
      ···
    2. 2.
      +3
      Lan serefsiz gozlerim kor oldu. Google a yazdiriyom su an. Ayni zamanda google a su metni oku dedim anani gibiym okumam ben bunu dedi. Ne istiyon lan milletin gozunden
      ···
      1. 1.
        0
        panpa kopyala worde yapıştır sonra git kırtasiyede bastır mk bunuda ben mi söyliyim
        ···
      2. 2.
        0
        Mantikli aslinda saol panpa
        Ama kor olduktan sonra neye yarar
        ···
  3. 3.
    +15
    Bu arada kızı hiç betimlememişim o da yarına artık devdıbını isteyen +lasın beyler ilk defa içimi açıyorum sizlere
    ···
  4. 4.
    +33
    Bazen düşünüyordum. Bana mı gönderildi yani hediye miydi yaratandan? O kadar mutluydum ki yanında hiç olmadığım kadar mutluydum. Kısa sürer zaten mutluluklar kimse mutlu olamaz bu dünyada zira cennetin kıymetini bilemezdik burada yakalasaydık mutluluğu. Sınıfımızdan biri ayrıldı 2. dönemin ortasında bir kızın yanı boşalmıştı. Bunu fırsat bilen kıskanç bir kız sınıf öğretmenine hocam Selma sınıftan ayrıldığına göre Nermin benim yanıma oturabilir mi? dedi. Hoca da sığır zaten iyi tamam dedi. Göz göze geldik bir gideceği sıra bir arkasıydı yanlızca ama öyle bir baktık ki birbirimize sanki o elveda diyordu bende gitme diye haykırıyordum. Sessizce kalktı yerinden geçti bir arka sıraya. Çoğu zaman nefretle yaşarım yani onu tanıyıncaya kadar hemen herkesten nefret ederdim. Bana sevmeyi öğretmişti adeta. Ama o nefret dolu ruh halim geri gelmişti. O düşük çeneli kahpeye öyle bir nefret beslemişti ki kalbim bugün bile aynı hislerle anarım o kendini akıllı sanan insan müsveddesini. Benim içim burulmuştu. Belli etmek istemiyordum ama ruh halimden apaçık belliydi ne hissettiğim. Hergün iyi günler dileyerek ayrıldığım sınıftan tek kelime etmeden çıkmıştım. Çantamı toplarken yine göz göze gelmiştik fakat gözlerim çıkan ateşi görünce başını öne eğmişti. Çıktım hızlı adımlarla yürüdüm okulun dışına. Normalde her ne kadar uzak olsada yürüyerek giderim eve ama bu sefer en sevdiğim şeyleri bile yapmak gelmedi içimden eve geldim üstümü değiştirdim. Yatağıma yatıp tavanı seyrediyordum. Kendi kendime hasbihal ederim dedim ya yine konuşuyordum kendimle. Bütün nefretimi kusmuştum. Uyumuşum. Rüya görmem ben. Ama bugün bile rüyamda onu görmek için dua ederek yatarım. Nadiren görürüm. O günler en mutlu günüm olur.
    ···
  5. 5.
    +29
    Benim bu nefret dolu ruh halim durulmaya başladı. Beynimdeki fırtınalar dindi. Tabi ki onun sayesinde. Arkadaşlığımıza olduğu gibi devam ettik. Bu arada ben onunla aramızda hiç birşey olmayacağına kanaat getimiş arkadaşlığımızın bozulmaması adına bütün hislerimi kalbime gömmüştüm. Hayatıma girebilecek kızlara odaklamış ihtimalleri hesaplıyordum. Dersanede dalgasına bir kıza takılmıştım. Yavşakta bir arkadaşım vardı ilkokuldan ona denk geldim dersanede bu kız nasıl falan diye sordum. iyidir falan dedi. Yürüyorum o zaman dedim. Sen bilirsin dedi. Kızın numarasını aldım konuşuyoruz iyi kötü muhabbeti sardı. Ben kızın facebook hesabını bulup fotoğrafını sıra arkadaşıma (eski sıra arkadaşıma) gösterdim. Nasıl kız olur mu? falan diye sordum. Allah biliyor ya kıskanacak mı diye merak ettiğimden yaptım birazda. Güzel kız falan dedi. Fazla uzamadı mevzu. Bu benim dersanedeki yavşak arkadaşım da kıza kegibmiş. Önceden söylese hiç işim olmaz. Aldı benim telefonu saçmalamaya başladı kıza benim ağzımdan seviyorum falan diyince kız şoka uğradı normal muhabbet ederken birden nerden çıktı falan gibi bir konuşma olunca arkadaş kalalım dedi. Bende hem kıza mahcubiyetimden hemde bu pekekente acıdığımdan bir daha arayıp sormadım kızı. Yani belki unuturum diye çıktığım yolun sonu taka çıktı.
    ···
  6. 6.
    +21 -1
    Devamı yarına okuyan var mı gerçekten bilmiyorum ama ben hatıralarım kaybolmasın diye yazıyorum zaten. Hayırlı geceler dostlar.
    ···
    1. 1.
      0
      Devam et
      ···
    2. 2.
      0
      Devam panpa
      ···
  7. 7.
    +20
    Dersanedeki kız yalan olmuştu. Bende bu çabalarımın boşuna olduğunu düşünüp bu işlerden elimi çektim. Kalbime gömdüğüm aşkın peşinden de koşmamıştım. Bütün bunları paylaştığım bir arkadaşım vardı mahallede. Onunla geceleri evin önünde oturur konuşurduk. Onunda canını yakan vardı tabi. Gözlerimiz dolardı konuşurken. Dersanede ki kızdan bahsettim ona bana baktı sen o kızı bırak arkadaş sevmiyorsun dedi. Nerden biliyorsun dediğimde okuldaki kızdan bahsederken görlerin parlıyor her halinden belli onu sevdiğin dedi. Bu aklıma şüphe düşürmüştü. Arkadaşım anladıysa o da anlamış olabilirdi. Hayatımın hatasını yaptım. yavaş yavaş muhabbeti azalttım kızla. Aptalım kaybetmekten anlarsa kaybederim derken kendi elimle uzaklaştırdım kızı kendimden. Bunlar olurken okul sona erdi 2. sınıfta bitmişti.
    ···
  8. 8.
    +9
    Hikayeyi alsa yarım bırakmayacağım panpalar başladım bitireceğim emin olabilirsiniz.
    ···
  9. 9.
    +9 -1
    Gece 01.00 de devam edeceğim. Unutursam mesaj atın wordpadde yazıp atıyorum sözlük buga girerse bişey olmasın diye. Ve aslında bunu istemem doğru değil ama olabildiğince çok insana ulaştırın bu yazıyı belki duyar görür meleğim. Belki bir şansımız olur.
    ···
    1. 1.
      0
      Sen bana kizin adini soyadini ver ben her turlu ulastiririm ona. Yazik be kardesim madem bu kadar seviyosun bi sansini dene bari
      ···
      1. 1.
        0
        güzel panpam o şekilde ulaşacak olsam buraya değil ona yazarım yinede sağol. Ben sevdanın güzelliğini paylaşmak istedim sizinle sadece. Ben bu kızı unuttuğumu sanıyordum tam bir sene adını anmadım. Ama insan gerçekten sevdimi silinmiyor öyle kolayca.
        ···
      2. 2.
        0
        E yazsana be guzel kardesim seni engelleyen ne sokuk cekingenligin mi?
        ···
      3. 3.
        0
        hayır hikayenin devamında anlarsın panpa spoiler verdirme.
        ···
      4. diğerleri 1
  10. 10.
    +6
    Beyler buralardaysanız yazıyorum devdıbını müzik açtım dayanamadım yazdım bir part daha.

    Belli edin kendinizi.
    ···
  11. 11.
    +16
    3. Sınıfa başladık sınıfın yarısı sayısal okumayı beceremeyip eşit ağırlığa geçti. 8 erkek 12 kız kaldık. Bende kafa dengi birilerini tanıyabilmiştim sınıfta daha doğrusu kavgalı olanlar etrafında 2 gruba bölünmüştük. Bende sınıfın kahpelerinden uzak olduğum için mutluydum. Onların bu tavırlarını sevmeyen bir 3 arkadaşım daha oldu. Biz 4 kişiydik diğer kahpeler 3 kişi kaldı 1 tanede kimsenin sevmediği huur çocuğu vardı. Bu huur çocuğuyla soğuk savaş tadında sürtüşmelerim hep devam etti. Sınıfta erkekler bölününce kahpeler hemen kızları yanına çekmeye çalıştı kısmen başardılar ama benim ılımlı tavırlarım hiçbir zaman kızları benden uzaklaştırmadı. Kimseye yavşamadım insan yerine koymam yetti çoğu zaman. Kızlar içinde bir grup bu kahpelerle 2. sınıftan arkadaşlığı kurduğu için beraber takılıyorlardı. Meleğimide kendilerine dahil etmişlerdi. Ama o da tıpkı benim gibi sınıfın geneliyle iyi geçinir kimseyi kırmaz taraf olmazdı. Bizim muhabbetimiz gözle görülür şekilde azalmış hatta arkadaşlarımın merakını çekmişti. Ben de herhangi bir sorun olmadığını sadece eskisi kadar muhabbet etme fırsatı bulamadığımızı söylerdim. Ben kızdan uzaklaşınca biraz önce bahsettiğim huur çocuğu iyiden iyiye yazmaya başladı kıza. Manasız şakalar, dokunmalar, el falı falan gibi çağ dışı yöntemlerle kızı etkilemeye kalktı. Ben her fırsatta müdehale etmeye çalışırdım ama hangi sıfatla tabi. Kıskandığımı belli ederdim. En sevdiğim şeyde arkasındaki sıraya oturup saçlarıyla oynamaktı. Zaman hızla geçti ben ona aşık o benden habersiz. Bir yandan onsuz ne yapacağımı düşünürken bir yandan da kahpelerle ve o huur evladıyla uğraştım. Meleğimin en yakın arkadaşı bana hep ters davranırdı tanımadığı için veya onunla çokta ilgilenmediğim için bilemiyorum. Ama kırdım onunda sertliğini artık meleğime daha yakın olabiliyordum. Ama bir arkadaşı daha vardı hala anlamam o kızla niye arkadaşlık ettiğini. Tam bir huurydu çünkü kızın ruhu huurydu resmen azizim. Hani şu bir buçuk metrelik kendini dünya güzeli sanan kıskanç yeteneksiz kezbanlar var ya onların 2 katı kezbanlıkta ve akıl fukaralığındaydı. Bir ara kezbanlık akımını onun başlattığını düşündüm. Kız o dönem erkeklerin 31 ihtiyacını karşılamayı kendine görev edinmişti resmen gereksiz kırıtmalar, eteği sıyırıp bacak bacak üstüne atmalar bir kızın onurunu ayak altına alan ne varsa yapardı. Ama kızlar işte aralarında garip bir ilişki olur. Erkek gözüyle bakmadıkları için bu tarz şeyleri görmezler. Ben sınıfın huur çocuğuna öyle bir kinlenmişim ki öldüreceğim çocuğu artık o kadar sinirliyim. Durmadan meleğimi rahatsız ediyor. Yanında süs köpeği gibi dolanıyordu. Bana ister ahmak deyin ister gevşek, gavat aklınıza ne geliyorsa ama ben kimseyle mahalle karısı gibi kavga etmem. Hareketlerim ettiğim, ettiğim laflar çok politiktir. Herkese yakın herkese uzağımdır. Sınıfta sevdiğim insanlara yakın davranırım ama kimseyle farkları olmadığını vurgularım. Bu huyumdan dolayı o huur çocuğuna da direk sövmüyor onunla da yeri geldiğinde muhabbet ediyordum. Bir keresinde meleğimle sınıfta otururken yanımıza geldi biz kendi aramızda muhabbet ederken dahil oldu. Kız gülümsüyordu sürekli hemde öyle güzel gülümsüyordu ki ben her defasında tekrar sevmekle kalmıyor, karım olmalı, çocuklarıma anne olmalı diyordum. Hep uzun ömürlüydü planlarım. O öyle gülümserken bu huur çocuğu kulağıma eğilip bak ne biçim sırıtıyor huur gibi dedi. Hayatımda ilk defa birini öldürmeye o kadar yaklaştım. irademi serbest bıraksam bugün bunları yazamazdım. Sabrettim yüzüm sinirden kıpkırmızı olmuştu ama meleğime belli edemezdim. Ne dedi? diye sordu. Ben geçiştirdim ama sinirim hem sesime hemde vücut dilime öyle bir yansımıştı ki... Hemen kalktım ordan gidip elimi yüzümü yıkadım. 2 damla yaş süzüldü yanağımdan. Elini tutup seviyorum ulan ilişeni giberim diye bağırasım geliyordu sınıfta. Yapamıyordum. Kaybetmekten ölesiye korkuyordum. 3. sınıfın sonuna yaklaştık. Hangi dersaneye gideceğiz muhabbetleri dönmeye başladı. Ben onun hangi dersaneye gideceğini öğrendim ve o yaz aileme hiç yapmadığım kadar baskı yaptım aynı dersaneye gidebilmek için. Böylece 3. sınıfta bitmişti.
    Tümünü Göster
    ···
  12. 12.
    +10
    beyler yazıyla ilgili düşüncelerinizi yazın üslupta vesaire de beğenmediğiniz yer varsa söyleyin mesela hikayede bir kez isim kullandım. kafa karışıyorsa sürekli kullanırım.
    ···
    1. 1.
      +1
      Panpa harika yaziyosun be ard arda yakıyorum tek ben kalsamda devam et okuycam
      ···
      1. 1.
        0
        Teşekkür ederim panpa ama yakma be canına yazık. Hem winston bile 10 lira oldu mk.
        ···
      2. 2.
        +1
        Victory 4 lira panpa sen dusunme bunları
        ···
    2. 2.
      0
      Rez panpa devam et
      ···
  13. 13.
    +13
    4. sınıfa geçmeden size biraz meleğimi anlatmak istiyorum. Öncelikle bilmenizi istediğim birşey var. O belkide bu şehrin en güzel kızıdır bilmiyorum gözüm başkasını görmedi hiç. Ama ben ona güzel olduğu için aşık olmadım. Hatta yakından tanıyıncaya kadar güzelliğini fark etmedim bile. Her neyse... Onu gördüğüm ilk gün çok umursamamıştım. Üstünde kırmızı kazağı elinde köpekli kalem kutusu ve küçük bi defterle gelmişti sınıfa. Simsiyah kıvırcık saçları vardı. ilk geldiği gün sağ omuzundan önüne düşecek şekilde bağlamıştı saçlarını. Üzgündü. Kendimi onu neşelendirmek zorunda hissettim o an. Küçücük bir kuş gibiydi. Hemen hemen aynı boydaydık ama onu yaka cebime koyasım gelirdi hep. Fındık gibi burnu vardı. Gözleriyle öyle güzel bakardı ki. Kapkara saçlarının içinde kaybolmak isterdim. Bir keresinde uyuyakalmıştı sınıfta 15 dk öylece seyrettim uyurken. Sonra üşümesin diye montunu alıp üstünü örttüm. Öpmek istedim yanağından. Yapamadım. Tek hayalim o narin beline sımsıkı sarılmaktı. Her gece keşke bi kere sarılabilsem derdim kendime uyumadan önce. Sonra onu korumasın için Allaha dua ederdi. Hep içimden geçti sarılsamda dünya dursa diye. Olmadı. Yemek yemeği çok severdi. Kola bağımlısıydı adeta. Ama ne kadar yerse yesin kilo almazdı. Hala zayıf hala narin. Bir daha onun gibisi girmeyecek hayatıma biliyorum. Bir keresinde kendi kendime kızım olursa onun adını koyacağım demiştim. Bundan vazgeçtim kızımı kızım olduğu için sevmeliydim çünkü onun adını vererek kişiliğini elinden almış gibi olacaktım. Bu arada bende kıvırcık saçlıyım. Bir keresinde okula gelmemişti. Tarih hocası kıvırcık diye seslendi başımı kaldırdım. Nerde kıvırcık dedi gelmedi bugün dedim gülümseyerek. Dersin devamında hayallere dalmıştım. Ona benzeyen kızlarımız oluyordu o hayallerde. Hayal olarak kaldı.
    ···
    1. 1.
      +1
      Niye Kıvırcık anlatsana zaten sevdiğim insan tanesinde Kıvırcık ımmah çok güzel oldu hımmma hatırladım işte eski günleri

      (helal sana Kıvırcık sefdüğüm !)
      ···
  14. 14.
    +15
    Beyler normalde böyle şeyler istemem ama hikayemi facebookta paylaşırsanız daha çok insana ulaşabilir. Bu işten maddi bişey kazanmam imkansız zaten prim kasmakta istemiyorum. Belki siz paylaşırsanız bir erkeğin ne kadar saf sevebildiğini görür şu kız milleti. Unutamayanların sadece kendileri olmadığını anlarlar.
    ···
    1. 1.
      0
      Belkide o kız görsün istiyosundur
      ···
      1. 1.
        +1
        istiyorum ne yalan söyliyim. Belki görür tesadüfen vay be der şaşırır duygulanır. 3 dakikalığına aklına gelirim be fena mı?
        ···
    2. 2.
      0
      Paylaştım bende o zaman
      ···
      1. 1.
        +1
        adamsın panpa.
        ···
  15. 15.
    +10 -1
    Ygs senesi. gibtimin senesi bir yandan en berbat yılım bir yandanda en şansı yılım. Dersaneye başladım. Herşey güzel gibi geliyordu. Güzel değildi. Aynı dersaneye kıvırcığımın eski okulundan arkadaşları geldi. Olacak şey değildi nasıl bir şans ki arkadaş bu. Tam kıza yakın olacağım derken kıza bacanak diyip duran gevşek bir eleman çıktı şimdide piyasaya. 2-3 ay eskileri yaad ettiler. Ne eskisi varsa? Sonrasında kıvırcığımın dersanede tanıştığı eşit ağırlıktan bir kız vardı. Sürekli beraber görüyordum muhabbetleri iyiydi meleğimle. Ne yalan söyleyeyim kızdan hiç hoşlanmamıştım. Bir de kendime insan sarrafı derim. Hayatımda hiç bu kadar kötü tahmin yapmamıştım. Okuldan sonra haftaiçi etütlerini kantinde beraber beklerdik grup halinde tabi. Bir salmadılar kızı. Dolaylı yoldan bu yeni kızla tanışmış oldum. Hakkında ne kadar yanlış düşündüğümü o an anladım. Çevresindeki çoğu kızın aksine meleğimi kıskanmıyor aksine koruyordu onu. Onunla çok yakın arkadaş oldum. Bana çok bilge biri gibi geliyordu. Öyleydi de aslında. (Burda araya ahmet kaya girdi yazarken Dağlarda Kar Olsaydım dedi. Gözlerim doldu ne yazacağımı unuttum devam edeceğim.)
    ···
  16. 16.
    +5
    Kendimi tekrarlamak istemiyorum panpalar ama daha öncede dediğim gibi derdim trende çıkmak falan değilde yanlızca facebookta paylaşırsanız belki arkadaşlarından biri görür okutur. Birazda o duygulansın istiyorum.
    ···
  17. 17.
    +14
    Sürekli konuşuyordum yeni kızla dersaneye geç gittiğimde arıyordu hep. Bende kendime çok yakın hissediyordum onu ama meleğimde olduğu gibi değildi asla. Zaten o da çok geçmeden anlamıştı nasıl bi sevda pençesine düştüğümü. Her defasında meleğimin yanındayken imalı sorular sorardı. Ben sıyrılırdım muhabbetten. ikimiz kalınca da sordu bir kaç defa seviyor musun bu kızı? diye. Ben bütün arkadaşlarımı severim diye kaçamak cevaplar verdim hep. Yüzüm kızarınca anlardı ama uzatmazdı konuyu zorda bırakmazdı kendimle olan savaşımda beni. Çok defa cesaretlendirmeye çalıştı beni. Malesef, gazla çalışmıyorum ki azizim. Pat diye söyleyemiyorum ki seviyorum diye. Ben yanıyordum içten içe o da bu ateşi gördükçe acıyordu bana.
    ···
  18. 18.
    +9
    O sene kayda değer başka birşey olmamıştı ygs stresinden kimsenin başını kaldıracak hali yoktu. Sene sonuna kadar bu şekilde devam etti. Sene sonunda mezuniyette, o lanet gecede dünyam yıkıldı gene. Peri kızı gibi gelmişti mekana bende garip bir nefret vardı okula ve sınıftakilere karşı. Yedik içtik eğlendik. Sıra dansa gelmişti ben nefret ederim danstan. Birisi meleğimi dansa kaldırdı hangi hadde sığındın kahpenin oğlu sen? Kaldıran kişi benim önceden hoşlandığım sınıf başkanı olan kızla dalga geçen, duygularıyla arkadaş dediğim insan müsveddesi hani. ikinci kez kalbimi deşti. ikinci kez sevdiğim dediğim insana sulanmıştı. Kaldıramıyordum artık. Eve nasıl vardığımı hatırlamıyorum. içime ağladım her zaman ki gibi elimde olsa öldüreceğim itoğlunu ama hangi hakla? insanın kendiyle, savaştığı kendine kaybettiği, kazananı olmayan çetin savaşlardan biri dahaydı işte. Sınavlar geldi geçti o rezil 2013te bitmişti sonunda. ikimizde istediğimiz yerlere gidememiş, mezun sınıfına kalmıştık. Bu sefer derslerime odaklanıp hayalimin peşinden koşmayı düşünüyordum sadece. Belki ilerde başarılı birisi olursam bir şansım olur diyordum. Sınavdan sonraki yazda içten içe bunalıma girmiş ne yapacağımı hesaplamaya çalışıyordum. Bir gün sabaha karşı mesaj attım. içimde ne varsa döktüm seviyorum dedim. Ama diye de ekledim bizden olmaz senden hiçbir şekilde sevgime karşılık vermeni beklemiyorum. Gönderir göndermez pişman olmuştum. Yarım yamalak olan muhabbetimiz yok olmuştu artık. Cevap geldi. Ben anlamıştım beni sevdiğini ama ben seni hep arkadaş olarak gördüm dedi. Biliyoruz öyle olduğunu içimi yakanda o oldu ya zaten. Yarım kalan bir hesabı kapatmış gibi hissetmeye başladım sonrasında. Rahatlamıştım biraz. Ta ki o aptal güne kadar. Hani dersanede ki kız işimi bozan aptal arkadaşım vardı ya. Onu görmeye gittim bir gün hala aynı dersanedeydi. Kapının önündeki çaycıda çay içerek bekliyordum. Birden bir ses duydum. Hasgibtir dedim içimden. Bu meleğimin okulda ki huur arkadaşıydı. Nerden çıktı ulan derken napıyorsun burda? dedi. Arkadaşımı bekliyorum dedim giblemeden. Camdan sesleniyordu bana bir yanında gördüm onu. Hemen başımı öne eğdim. Dayanamazdım tekrar görmeye. Tek kelime etmeden çıkıp gittiler dersaneden. iyiki de etmediler. Dayanmazdı kalbim gözlerine bakmaya. Benim arkadaş diye beklediğim binte o gün dersaneye gitmemiş bin. Boşuna rezil olmuş gibi hissettim. Sanki onu bekliyormuş gibi bir hava oldu dedim kendi kendime. Dayanamadım birkaç kez daha bekledim orda görmek için gördümde ama tek kelime etmedim. Uzaktan elveda dedim.
    Tümünü Göster
    ···
  19. 19.
    +9
    Sene bitti. Yazın ramazan ayıydı. Benim liseden sevdiğim bir arkadaş aradı. Akşam toplanıyoruz dedi. Siz kimsiniz? dedim. Saydı kim gelecekse yok dedim beni yazma. O da geliyordu. Canımın yangını geçer gibi olurken küllenirken yüreğimin ateşi birde görmeyemi gidecektim? Gittim. Aptalım ben. Göz göze geldik. Bakışlarına mana veremedim. Gözlerinde hem utanç hem acıma vardı. Görmezden gelerek muhabbete dalmaya çalıştım diğer çocuklarla. Dağılma vakti geldi. Vedalaşırken elini uzattı bana. Eline baktım başımı, kadırıp gözlerine baktım. O bakışları hiç değişmedi. Acıyor muydu? Utanıyor muydu? Anlayamadım bir türlü. O an elinden tutup kendime çekip sarılmak istedim. Yapamadım. Elini sıktım. Görüşürüz dedim. Görüşemedik. Göremedim bir daha. Hayallerim kalmıştı ondan geriye. Bilirsiniz azizim hepimiz hayal kurduk. Bahçeli bir evle koşuşturan çocukların hayalini hepimiz kurduk. Hangimizin hayali gerçek oldu ki. Ben kim oluyorum bu kadar kırık kalbin içinde? Hangi hakla mutlu oluyorum?
    ···
    1. 1.
      0
      Ne yani aga gorme imkanin yokmu simdi faceden instadan bi sekilde ulasirsin
      ···
      1. 1.
        0
        var imkanım var ama yapamam. yapmam. Ne kendime ne de ona bunu yapma hakkım yok.
        ···
      2. 2.
        +1
        Neyse sen gibma canini aga birak o uzulsun seni kaybettigine
        ···
  20. 20.
    +6
    Bu arada batıda bir üniversitede öğretmenlik okuyor. Ve sınıfın huur çocuğu var ya işte o da aynı üniversiteyi kazanmış. Şansını gibtimin oğlu. Neyse ki aralarında birşey olma ihtimali yok. Çünkü herkes biliyordu. Onun nasıl bir huur çocuğu olduğu ve kimseyle arkadaşlığı kalmamıştı okul biterken.
    Bense doğudayım taşşaklı bir mühendislik okuyorum. Ama insan içinden söküp atmadıkça isterse Şah-ı cihan olsun. Sevdiğinin gönlünde bir kulübe bulamadıktan sonra saraylarda otursun ne anlamı var?

    • **SON***
    ···
    1. 1.
      0
      Gündüz gündüz üzdün ya lan
      ···
    2. 2.
      0
      Neyse karaçalı sesindeki yalnızlık dinle tam senlik amk
      ···