sadece aptal erkekler kizlara asik olur

herhangi bir kiza sizi uzme hakkini veriyorsaniz, veya kafaniza takiyorsaniz, bu basligi sizin icin yaziyorum.

edit :
---
bu baslikta hayattaki sorunlarin bi yerde hep kadinlardan kaynakligini goreceksiniz. ve kadinlar'i giblememeye basladiginizda, gercekten degersiz varliklar oldugunu gordugunuz zaman, hayatiniza aci degil sadece mutluluk katacaklar.

basligi rahat okumak icin: http://inci.sozlukspot.co...unden%20bosalan%20adam/1/
---

merhaba beyler. ben gotunden bosalan adam. gercek ismimi bazi sosyal problemlerle ugrasmak istemedigimden vermiyorum. ben bi kadin dusmaniyim. ve sizin de uzgun oldugunuzu biliyorum. belki siz hayattan ne kadar biktiginizin, gibildiginizin farkinda degilsiniz. belki nicin uzgun oldugunuzun farkinda degilsiniz. belki de hic farkinda olmamalisiniz.

herkese kolayca "dost" diyebiliyorsunuz degil mi. halbuki hayatta bir kac dost ya edinirsiniz ya edinemezsiniz. bunu hissediyorsunuz, ama itiraf edemeyecek kadar korkaksiniz. benim muhatabim kizlar oldugu icin bu yaziyi kizlara karsi yaziyorum. ve bir kiz, elde edilecek bir arkadas degil, bir dusmandir. kadinin dogasi bencillik uzerine kuruludur. hepsi kendi dunyalarinin tanricalaridir. facebook'ta bi kac erkegin fotografini begenmesiyle, kendisine iltifat etmesiyle, tanrica olduklarina inanirlar. disilik, neden kedilerle ortusturulur biliyor musunuz? bi laf var. bi kopege yemek verirseniz : "aa bu bana yemek veriyor, bu tanri olmali" der. bi kediye yemek verirseniz "aa bu bana yemek veriyor, ben tanri olmaliyim" der.

oksitosin bi nevi sarilma hormonu. asiri guclu etkiye sahip. bosalma esnasinda siddetli bi sekilde salgilanir. bu hormonla birlikte ciftler birbirlerine daha bagli ve birbirine daha yakin hissederler. ozellikle ciksten sonra. bi cift ne kadar cok ciks yaparlarsa, bi sekilde o kadar daha yakinlasirlar, baglanirlar.

annenin cocuga bagliligi da bu hormondan kaynaklaniyor. cocuk dogarken anne bu hormonu siddetli bir sekilde hissediyor. ve ilk defa cocuga bakiyor.

butun bu hormonlarin islevleri deneylerle kanitlanmistir. isteyenler arastirabilir. mesela bir kadina o hormonu basip sonra baska erkekle tanistiriyorlar, ve kadin o erkege sarilip onu opmeye basliyor.

beyler kadinlar her yerde. dunya nufusunun hemen hemen yarisi. hayatinizin icinde, hayatinizi gibiyor. bunun artik farkindaligina sahip olun artik. yoksa ezik, basi egik bi sekilde sizi komuta etmelerine izin mi vereceksiniz? allah askina, inci sozlukteki yapay "abazalik akimi" bile ne kadar vahim bi halde oldugunuzu gosteriyor.

ben bu sitenin potansiyeline inaniyorum. burada cok zeki insanlar var, ve olayi tamamen cozecekler. bu sekilde, bi kac erkek kadinin esiri olmaktan kurtulacak.

bu anne konusu benim icin en hassas konuydu. cunku gercekten bu konularda konusmak cok zor. cok sukur atlattim artik. herhalde okuyanlarin yuzde doksani falan elenmistir diye dusunuyorum * . ama inanin gibimde degil, burada bi kisi beni okumaya devam etse, onun icin yazmaya devam edecegim.

ben manipulasyon yazisini yazdigimda bana ozel site acanlar oldu, alan adi alanlar oldu. ne bileyim sponsorluk teklif edenler, ozel forum acalim diyenler, kitabini yaz diyenler falan filan.. bunlarin hicbirini istemiyorum. cunku ben inci sozlugun potansiyelini seviyorum, cunku burada hepimiz ayni takun icerisindeyiz.

yazarken hicbir kazancim yok. lutfen amcik amcik elestirmeden once biraz bu konuyu dusunun. ben neden vakit ayirip bunlari yaziyorum. bes kurus cebime girmiyor bunlardan, aksine baskalarinin cebine para giriyor.

"cok genelleme yapiyorsun" falan diyen var. evet haklisiniz, daha da bir suru genelleme yapacagim. ama siz bunlara takilmayin, annesiz buyumus olabilirsiniz, veya iste bin tane olasilik olabilir. sadece gruba dikkat kesilin. burada cumle cumle soylediklerimi "herkes icin dogrudur" diyip ispatlamayacagim, boyle bi gayem yok. amacim sadece olaya farkli acidan bakip, gunumuz duzenin kurdugu gibik yalanlari yikmak.

hatirliyorsaniz bu altbasliktayiz :
1) sevgi/ask diye bir sey yoktur, disinin tek sevdigi sey kendisidir.

simdi bu cumleyi daha iyi anliyorsunuzdur. size "seni seviyorum" diyerek ilk yalani soyleyen kisi anneniz oldu. hicbir kiz hicbir erkegi sevemez, olay tamamen hormonal ve kisisel sartlanmalarla ilgili.

evet oncelikle anlasilmayan su noktayi duzelteyim, ben "ask olmadan ciks olmaz" demiyorum. ciks yapabilme ugruna uydurdugunuz sevgi yalanlarina kendinizi kaptirip, sevginin varligini dogrulamaya calismak komik diyorum. ask ask diye vizildayan tipler, cinselligi ozgurce yasayamayanlardir.

bir cok genelleme yapacagim, ama lutfen yaziya simdiden atlamayin. sonucta dunyadaki istisnasiz her kadini baglayacagim bir duzlem olacak. ilk entrylerimde belirli cesarete sahip olan okuyuculari kazanmak istedim sadece. onyargili, karsidakine konusma payi vermeyen gibik karakterli insanlar elendi boylece.

burada tibbi terimlerle cirkinlesen, sogudugumuz pgiboloji olmayacak. veya teorik gelen, "ulen gercek hayatta ne isimize yarayacak" dedigimiz seyler. bu yazidan sonra hicbir egitim almadan, kritik analizleri yapabilecek seviyeye geleceksiniz, eger kendinizi uyutmak istemiyorsaniz. butun hayatinizdaki sorunlarin temelini ve nasil cozulecegini goreceksiniz.

artik olayin cocuksal bolumunu biliyorsunuz. simdi bu cocukca sartlanmalarin neye sonuc actigina bakalim : "evlilik".

evlilik denilen sey nedir allah askina? devletin "birbirinizle gibisebilirsiniz, ve baska birileriyle iliski yasamaniz dogru degildir" demesidir. bu durum devletin cikarinadir cunku daha kolay takip altina alinirsiniz, uzerinizden daha fazla para elde edilir. bu yuzden devlet ask'i bu sekilde resmilestirmistir.

ortalama bi cifte bakalim. erkek, duzenli bi cinsel hayat ister, yorulmustur. toplumun karsisinda adam olmak ister. ailesine "bakin ben buyudum:(( yuva bile kurdum :((" demek ister. bi sekilde hatayla evlenir. bu tamemen disinin kolesi olmaktir. cunku evlenmeyi asil onlar ister. cunku sizi kontrol altina almak isterler.

yazi boyunca kisaca anlatacaklarimi ozetlersek :

1) sevgi/ask diye bir sey yoktur, disinin tek sevdigi sey kendisidir.
2) hayattaki sorunlarin buyuk cogunlugu dogrudan veya dolayli disilerle ilgilidir.
3) kizlar, sorun yaratmalarina izin vereceginiz kadar bile muhatap olunacak varliklar degiller.

kazanacaklariniz :
• kizlara karsi simdiye kadar hissetmediginiz kadar ozguvene sahip olacaksiniz.
• bi iliskiyi asla uzulmenize firsat vermeden nasil surdurebileceginizi ogreneceksiniz.
• mutluluk, rahatlik. hafifleyeceksiniz. onlarca sorundan, kafanizda donup duran problemden kurtulacaksiniz.

kaybedecekleriniz :
• safliginiz.. teker teker her kiza nasil politik oynamaniz gerektiginizi anlatacagim. profesyonel yalanci olacaksiniz.
• hayalleriniz. "aman bi yuva kurayim, ay bitanecik karicigim olsun, hayatimin askini bulayim".. falan filan.. bunlarin hepsine gotunuzle gulecek hale geleceksiniz.

kısaca ılıksın yani

klavyemde turkce karakterlerin olmayisindan da anlasilacagi uzere baska bir ulkede yasiyorum. size dunyadaki butun kizlarin altyapisini, beyinlerinin calisma seklini anlatacagim. ve emin olun, anlattigim seyler hosunuza gitmeyecek.

onunuzde iki secenek var, bunu pesinen soyluyorum. butun iliskilere farkli acidan bakacaksiniz, ve bu kesinlikle olumlu bi pencere degil. asil sorunlarinizin farkina varacaksiniz. ve kadinlarin hayattaki amacini anlayacaksiniz. benim tavsiyem, basligi terk etmeniz. gibtir olup gitmeniz. cunku yazdiklarimdan sonra, her sey iyice taka saracak.

goruslerim basta ucuk gelebilir arkadaslar. ama beni sozlukte taniyan bir suru kisi var, ruhsal anlamda gayet saglikli, kaliteli iliskileri olan biriyim. sadece belki ilk defa duydugunuz/dusundugunuz icin sert gelecektir. yavas yavas da pekisecektir zaten.

insanlik bu konuda bir suru fikre sahip. platodan beri mantiksizlik, gunahlar ve adilik hakkinda bir suru portreler olusturuldu. yikici tutkularimiz olmasa, olumcul gunahlarin ne anlami olurdu?

bu konu hakkinda yuzlerce entry girebilirim. ama gibici ve felsefik gelebilir, konu cok dagilabilir. o yuzden toparlayayim.

genel olarak, bi kiz size "seni seviyorum" diyorsa eger, ilk dusuneceginiz sey, sizi ne kadar tanidigi olsun. kendinizi ne kadar lanse ettiniz, ne kadarini anlayabildi, ne oldugunuzu nereden bilebilir ki sizi sevebilsin? eger sizi taniyorsa, ve olumlu buldugu seyler varsa, bu tamamen kendi cikarlari ugrunadir.

bi kiz asla isin ozunde "sizi sevemez". iste bu yuzden de kizlari tavlamak cok kolaydir. cunku onlar sizi sevdiginizi sanar, halbuki kendini seviyordur. sizin de onun kendisini sevmesine yardimci olmaniz gerekiyor.

bi kiz "seni seviyorum" diyorsa, bunun anlami "kendimi sevmemi sagliyorsun"dur. kesinlikle ama kesinlikle hayatiniz boyunca bu yalana kanmayin, bu onlarin en buyuk kozudur.

size bunun beyindeki isleyisini anlatmamin nedeni, olayin hicbir sekilde ozel olmadigini, tamamen mekanik bir sey oldugunu gormenizi saglamamdir. ozel sebepler cok bulunur.

hatta bazi bilim adamlari insanin once konusup, sonra dusundugunu soyler. yani mesela beyindeki bazi aktiviteler sonucu "bu pahali!" deriz. ve sonra neden pahali oldugunu dusunup aciklamaya calisiriz. beyin sinirsiz aciklama kapasitesine sahiptir. bu yuzden her insan "ozel" olduguna falan inaniyor bunun. allah askina, butun herkesin dilinden dusmeyen bir sey bu kadar ozel olabilir mi?

her neyse, 3. asama bagliliga gelirsek. bu butun olayin cozumlendigi yer. bu insanin gozunun onunden bi serit gibidir. "evet, ben gelecegimde bu kizin olmasini istiyorum, onunla evlenmek, ondan cocuklarim olsun istiyorum". bunu saglayan iki hormon var. oksitosin ve vazopressin.

"bugun yasli bi kadina karsidan karsiya gecmesi icin yardim ettim."

bunu soyleyen bi insana, vay be ne iyimser deriz degil mi. bunu soyleyen insan yasli kadina mi iyilik yapmistir, yoksa "yasli kadina iyilik yaptim" diye kendi kendine mi? daha iyi hissedebilmek, yaptigi kotuluklerin gunahini cikartabilmek icin mi yapmistir bunu?

soyle uc bi anlayisla belki aciklayabilirim : "ben dilenci olsam, dilenmek yerine huurluk yapardim. cunku insanlar bana karsiliksiz para verirlerse, benim uzerimden kendi kendini iyi hissetmis olurlar. ama karsiligini alirlarsa, beni kullanmis olmazlar".

aciklayabildim mi bilmiyorum, kadinlarin "seni seviyorum"unun aslinda "beni seviyorum, sen de bunu hatirlatiyorsun, tesekkur ederim"den ote bir anlam icerdigini. bu kadar kisa zamanda kocaman bi zihnin isleyisini anlatmak zor oluyor. yazinin ilerleyen yerlerinde bunu cok iyi pekistiren ornekler verecegim.

peki, insan dogasinin bu "bencilligini" kabul edemeyecek kadar bencil misiniz? "hayir yaaa, bencil degilim ben :(, ayse de bencil degil :(" diye hala kendi anlik mutlulugunuz icin kendinizi tatmin mi edeceksiniz.

tamamen farkli birine agib olmanin nasil isledigini biliyorsunuz artik cat pat. alin size kisaca formule edeyim : "yarim saat boyunca birbirinizin hayatindaki cok ozel seyleri konusun". sonra uc dort dakikaligina birbirinizin gozunun icine bakin. bu sirada konusmayin.

bunun deneyini yapan bi doktor var. adini unuttum. 34 dakikalik bir deney. iki tane denegi evlenmis durumda. harbi harbi bunu deneyebilirsiniz. daha once mynetten bi haber okumustum hatirlamiyorum, bi doktor, bilmemkac soruyla kizi nasil tavlayacaginizi anlatiyordu. iste "en kotu cocukluk anin nedir" falan gibi, ozel anilari sorgulayan sorular. bunlar hakkinda konustuktan sonra yakinlasildigi hissediliyor.

daha onceki basligim (bkz: kızların zihnini nasıl manipüle etmek)'te olayi iyimser bir dille anlattim. kizlarin tavlanacagina yonlendirdim insanlari. ama bunu yapmak istemiyorum. gercekci olmak istiyorum. isin aci yani ne biliyor musunuz, siz bu bilgileri kizlari tavlamak icin kullanmayacaksiniz. cunku bu bilgiler tamamen ne kadar basit, islevsiz varliklar olduklarini gosteriyor. oncelikle ask'in boslugundan bahsediyoruz..

bu gecelik birakiyorum arkadaslar. yorumlari duzenli takip ediyorum. hepinize cok tesekkur ederim. yarin gece gorusuruz. yorumlarinizi/onerilerinizi bekliyorum.

butun disileri anlayabilmek icin, oncelikle onlarin en kutsal sevgisine goz atmamiz gerekiyor.

hayvanlarda goreceginiz uzere disi bir cocuk dogurur. sonra onunla bol bol vakit gecirir. onu yalar, koklar falan. insanlarda da ayni sekilde bu durum. askla/zekayla/sevgiyle alakasi olmayan hormonal bir surec. bu, "cocugu sahiplenme" asamasidir. bu seviyeden sonra artik arada bag kurulur.

bu hormon o kadar etkilidir ve dogumdan sonra fazla salgilanir ki, anne hemen cocugu gormek ister. bebegin vucuduna dokunur, cocugun parmaklarini filan sayar.

ve bu hormon insani asiri sevgi dolu bir hale getirir.

her neyse, ciftimiz evlenir. erkek, dogasi geregi baska tatlar aramaya meyillidir. kendi dogasini bozmak icin elinden geleni sartlar, kadin erkegi sindirebildigi kadar sindirir. erkegin hicbir kizin ilgisini cekmemesi icin elinden geleni yapar. sonra ne olur biliyor musunuz? kiz da ilgisini kaybeder. cunku butun kizlar, baska kizlarin ilgisini ceken erkeklere ilgi duyarlar. bu cumleyi aciklamayacagim, herkes bunun farkindadir zaten.

kiz surekli erkegin basinin etini yer (ilgisini kaybetmistir). erkek kacamak aldatmalar yapar. erkegin sucluluk pgibolojisi, karisinin basinin etini yiyip durmasi, aralarinda sorunlar olusmasini saglar.

en sonunda sokakta yuruyen mini etekli torunu yasindaki kizlara bakan amcalar dogar. "uzak"lari anlatan romanlar okuyan amcalar dogar. "uzaga gitmek" isteyen, kurtulmak isteyen. karisini terk eden amcalar dogar, karisini doven amcalar dogar. sonsuz, cozulemeyecek sorun yiginlari olusur.

dunyada bir tane bile saglikli pgibolojiye, cinsel guce sahip olup da karisini aldatmayan erkek yoktur. illa birini gibmese de, kafalarindaki fantezilerle yuzlerce kere karilarini aldatirlar. uzun sure devam edip de mutlu olan evlilik yoktur, mutlu gozukmeye calisan ciftler vardir.

iste ortalama ciftler hayatini boyle giber.

hani bunun neresinde ask?

az onceki entry'imde olayi uyusturucuya benzettim. bunun tamamen yanlis oldugunun farkina vardim simdi. tam tersi, bu bir uyanis. bu bir isyan. beyniniz sacma sapan seylerle uyusturulmayacak artik. televizyonda gordugunuz ask'a, populer romanlarda okudugunuz ask'a, sarkilarda dinlediginiz ask'a gotunuzle guleceksiniz. cocuklara, cabuk uyumasi icin masal okuruz degil mi? ve onlara anlattigimiz sey ask'tir. simdiye kadar, omrunuz boyunca ask'la uyutuldunuz. ve size askla ilgili anlatilan her seyin tamamen sacmalik oldugunu anlatacagim.

biliyorum bu cok zor bi sey. insanlarin dusuncelerini degistirmek, hele boyle tabular olan, belli basli konularda. ben buranin genc potansiyelini seviyorum. size sadece iki soru soracagim:

1) kafanizdaki ask kavraminin tamamen cocuklugunuzla alakali oldugunun farkindasinizdir. peki cocuklugunuzda "agib olunacak"larin temelini atarken, kadinlari yeteri kadar taniyor muydunuz?

2) istediginiz an istediginiz her kadinla seviyor olsaydiniz, durust olun, hangisine baglanirdiniz, agib oldugunuza mi, size agib olana mi?

bu sorular anlamsiz gozukuyor olabilir. kadinlarin erkekleri nasil somurdugunu, bu altyapinin nasil olustugunu okuduktan sonra bu entry'e geri dondugunuzde farki anlayacaksiniz.

kadinlarin en buyuk orgazmlarini bebekleri tarafindan emzirilirken yasadigini biliyor muydunuz? bu onlarin arasinda sir gibi bir sey.. ama daha bitmedi.. baglanma asamasinda bi hormonumuz daha var: vazopressin.

umarim bazi konularda biraz olaya bakisi kapmissinizdir. simdiden bir cok entry okudunuz ve okuyama devam ediyorsunuz, gercekten bu konuda bilgi sahibi oldugunuzda bir suru bosluk dolacak. kafanizdaki soru isaretleri gidecek. ve dunyanin ne kadar pis bi yer oldugunu biraz daha goreceksiniz.

vazopressin de ciksten sonra salgilanan uzun sureli bi hormondur. bobrekler tarafindan susuzlugu kontrol etmek icin kullanilir. uzun sureli iliskilerin temelini bu hormon belirler.

erkekler genellikle bu hormunun etkilerini bastirmaya calisir. bunu aldatilmis hissettiklerinde, veya partnerini etraftaki abazalardan korumayi basaramayinca hisseder.

olayi gorebiliyorsunuz degil mi, "baglilik"i? ki bunlar sadece kimyasal aciklamalar..

bu baslikta hayattaki sorunlarin bi yerde hep kadinlardan kaynakligini goreceksiniz. ve kadinlar'i giblememeye basladiginizda, gercekten degersiz varliklar oldugunu gordugunuz zaman, hayatiniza aci degil sadece mutluluk katacaklar.

eski yaziyi neden tamamlamadigima dair cok fazla soru geldi. onu aciklayayim oncelikle. oncelikle araya bir cok hayati olay girdi, girme firsati bulamadim, kafami toparlayamadim. ondan sonra nickini vermeyecegim biri bana mail atti, asiri depresif bir maildi. ona yol gostermeye calistim elimden geldigince. ama iliskilerine dair cok az sey bildigim icin, soyledigim teknik ise yaramadi. ondan sonra cocugun ortak arkadaslarindan gelen maillerle, intihar ettigini ogrendim. kendisi mide yikamasiyla atlatti durudu, aradim, konustum da. o gun yaziyi kesmeye karar verdim. gercekten gercekten butun umutlarini, hayatlarini baglayanlar oldugunu gordum. bu yazi dizisiyle bir nevi gunah cikariyorum. hayatta kadinlara deger vermenin sacmaligini, ne kadar gereksiz yaratiklar oldugunu, sevgi/ask'a dair dunyada hicbir sey bulunmadigini, her seyin belli formullerin sonucu oldugunu anlattiktan sonra tamamlarim belki o yaziyi.

her neyse, cocuk dogar, ve anne bebegini oper. hem kokusunu almis, tenini hissetmis, hem de tadini almistir. bu hizlica gelisen hormonal bi baglanma surecidir. bebegi o anda o kadar cok tanimaya odaklanir ki, aglamasini hemen diger cocuklardan ayiracak hale gelir.

bu hormon, yillarca anne sevgisini cocuga karsi ayakta tutacaktir.

ve daha sonra sut bagi olsun, cocugun, anneye cesitli hormonlari salgilatmasina yardimci olmasi sonucu anne ve cocuk arasinda bag gelisir, buyur.

dikkat ederseniz olayin sadece hayvansal yonunu anlattim. bir de bu olayin pgibolojik altyapisi var. "aman benim cocugum, ben bunu sevmeliyim, kendimi ona kaptirmaliyim, anne cocugunu sever, annem de beni sevmisti" falan filan, uzerinde sayfalarca yazilabilecek nedenler.

simdi burada dikkatinizi bir noktaya cekecegim.

anneniz sizi neden sevdi? gercekten sevilecek bir insan oldugunuz icin mi, yoksa sevmeye programlandigi icin mi? peki ya dunyada en sinir oldugunuz insani dusleyin, veya annenizin en sinir olacagi insani. anneniz sizi degil de onu dogursaydi, onu daha mi az sevecekti? annenizin sizi sevmesindeki etkenler arasinda "siz" var misiniz?

annemizle birlikte sevgiyi tanidik. simdi toplumdan ask'i nasil ogrendigimize bi goz atalim. kucuklukten beri ask temali filmler izliyoruz, sarkilar dinliyoruz. allah askina, ask kadar para yapan baska piyasa var mi? amator her sairin onlarca askla ilgili siiri var. kendini tanimayan, iliskileri bilmeyen herkesin ask hakkinda yorumu var. kac tane populer yazar onlarca para kazaniyor bu zirvalardan.. kucuklukten beri bizi sartlamaya calismalari gayet normal. bu yalanlarla buyutulmus insanlar, annelerimiz bize ilk yalani ogrettiler.

her seyin yalan oldugunu dusunun. takun icinde yasiyoruz. aydinlanmaniz istenmiyor, cunku kimsenin isine gelmiyor bu durum. bu yaziyla bilrikte daha onceki sorunlarinizin ne kadar basit oldugunu goreceksiniz. her sey aslinda o kadar acik ama o kadar karmagiblastiriliyor ki, herkesin kafasi karisiyor.

"evlendigini gormeden olmek istemiyorum", "abi bu kiz melek gibi, ben bununla evlenicem".. allah askina.. kimsenin sizi gibledigi yok, tamamen kendi sartlanmalari ve hormonlari tarafindan kontorl ediliyor disiler. bu yuzden de onlari elde etmek cok kolay olacak yaziyi okuduktan sonra. ama "gercekten" elde ettiginiz seyin hicbir gib olmadigini, kadinlarin sizin hayvansal zevkleriniz, pgibolojik tatminlikleriniz disinda hicbi gibe hitap etmedigini goreceksiniz.