/i/Başıma Geldi

Hayatta başınıza gelenlerden ibaret değil midir?
  1. 1.
    +2
    Okuduğunuza pişman olmayacağınız bir hikaye ve sonunda bir kördüğüm. Beyler ş an o düğümün içindeyim ve yardımınıza ihtiyacım var. Kahvaltıdan sonra bilgisayara geçip yazmaya başlıyorum. Görüşmek üzere takipte kalın
    ···
  1. 2.
    +1
    sadece akıl verecekler gelsin anlatıyorum
    ···
  2. 3.
    0
    Rez panpa
    ···
  3. 4.
    0
    akıl vermiycem kalabalık yapmaya geldim başlık tutarsa giberticem uzun şeylerle
    ···
  4. 5.
    0
    tutmaz ama reserved.
    ···
  5. 6.
    0
    Akıl almaya sözlüğe gelmiş sanki aristoteles tarikatiyiz amina koyayim. gibtir git.
    ···
  6. 7.
    0
    sıkıntıdayım çok alçak hissediyorum ama geçmişimiz geliyor aklıma yapacaklarımdan gurur duyuyorum

    beyler başımda bir kızgın bal arısı..

    dostlar, kovuyorum ya sokuyor acısı gitmiyor uzun bir süre
    yada bir süre duruluyor sonra tekrar başıma vızıldıyor

    en başına dönüyorum lise sıralarına..

    onu ilk bir şiir oturumunda fark etmiştim. okuduğu bir vatan şiiriydi,

    o nasıl okumak canına kurban olduğum savaşta tüfek mi tutuyorsun, düşmana mermi sıkıyor sözleriyle sanki çok etkilenmiş onunla tanışmak istemiştim
    ···
  7. 8.
    0
    yemekhanemiz okulun en üst katındaydı. yemek aldığımız yerin bir başında birde sonunda uzunca kuyruklar olurdu.

    varoştum kardeşim. bir kürdanı paylaştığım, sakızımı böldüğüm arkadaşlarım vardı. oks den iyi puan alınca babam beni özel bir okula yazdırmaya karar vermişti ve öylede oldu. okulumu sevmiştim türlü imkanlara sahipti.

    boynum hiç bükülmezdi kardeşim, serseriydim. eğer haklıysam lafımı esirgemezdim yutmazdım.. Ta'ki ona kadar
    ···
  8. 9.
    0
    alt sınıflar soldaki sıradan alırdı yemeğeni, üst sınıflar ise sağ taraftaki sıradan.. böylece benden büyük olduğunu anlamıştım..

    bakışıyorduk inanmıyorum.. telefonuyla ilgilenirdi, yanında o arkadaşı olurdu hep sanki cep çakısı gibi ilerki zamanlardada çoğunlukla yanımızda oldu, ara bozmaktan başka bi işe yaramadığını dle getirmek istiyorum.. nasıl olduysa dikkatini çekmeyi sağlamıştım ama en ufak çaba sarfettiğimi söyleyemem.. bu bir mucize olmalıydı.

    Anlatamıyordum dostum, ne sağıma ne soluma.. bana hissettirdiklerini ancak kendime fısıldayabiliyordum.. aman sus duymasın kimseler sessiz fısılda oğlum, büyüsü bozulmasın.. büyücüydü gerçekten, sihirli bişey vardı onda..

    sonraları okula yazılmama sebep olan komşumuzun oğlu T' den onların sınıfında olduğunu öğrenmiştim. artık vakitlerimin çoğu onların sınıfında geçmeye başlamıştı
    ···
  9. 10.
    0
    ilgime karşılık veriyordu, onu tanımadan önce sadece T sınıfıma gelirken, şimdi T ile o ve arkadaşıda onunla geliyordu..

    Bir tercih yapman gerekiyordu oğlum, ufacık bir seçim. Baban memur senin, bir rüzgar esintisine bakıyordu yaşantımız. kendimi bildim bileli istanbuldaydım, onun önceside var türlü şehirlerde yaşamışız ama karanlık hatırlamıyorum

    Önümde 3 aylık bir zaman ve yapmam gereken bir tercih.. Ya konuşmayacaktım yada senelerce hasretlik çekecektim, kim bilir kaç sene belli değil.. Kim bilir memleketin hangi köşesinde düşlerim yarım kalacaktı kim bilebilir..
    ···
  10. 11.
    0
    Ve açıklandı sonra, yolumuz istanbuldan Kars'a düştü.. Memleketin bir ucundan öbür ucuna sürgüne.. Tamda cesaretlenip T'ye bizim katta bir buluşma ayarlatmıştım.. Nasip olmadı söyleyemedim. Kata geldiğinde gözlerinde bir parıltı vardı. Daha ben sormadan evet diyordu gözleri, evet olur seni gelene kadar kalbimde taşırım, gözyaşımda büyütürüm seni, yeterki sen gel

    Söyleyemedim,
    Başka şeylerden bahsedince gözündeki parıltı yerini siyah bir hayal kırıklığına bıraktı, hırçınlaştı, elinden şekeri çalınan bir çocuğa dönüşmüştü uzun sürmedi o konuşma ve vedalaşmadık bile.. sonra bidaha konuşmadık

    Hayatımdaki 2 büyük hikayeden biri, ikiside aynı zamanda gerçekleşti

    Biri T'yi kaybedişim diğeri E'yi

    E kim mi, o işte hasretim, ilk aşk, ilk heyecanım, tedirginliklerim birazdan anlatacağım tüm o çılgınlıklarım
    ···
  11. 12.
    0
    T'yi kaybedişim konuya dahil olmadığından özet geçeceğim.

    Bir insan bu kadar iyi oyuncu olur. Kapı komşumun oğlu, vakitlerimin tümünü birlikte geçirdiğim, kardeşim dediğim çocuk.
    Ulan bir insan bu kadar alçak olur..
    Yaptığın hainliklerin karşısında sana yaptıklarım azdır. Sen o kişilikle hakettiğini zaten bulmaya yakınsın veya bulacaksın
    ···
  12. 13.
    0
    Bir metropolden bir viraneye..

    Evet bir metropolun kalbinde yaşadım 8 senemi, harika bir okulda okuyordum muhteşem anılarım oldu tüm hocalarımı saygıyla anıyorum aralarından hala konuştuklarım var.

    Ufaksın sen daha, küçücüksün. Bu kadar büyük bir yükü neden omuzlarına alırsın çocuğum..

    Ruh halim bozulmuştu, gitmeye yakın zamanlarda iyice huyusuzlaşmıştım. Babam gittiğimiz yerin fotoğraflarını gösterince bu durum bende iyice yükselmeye başlamıştı. Bahçesi olan 4 dairelik bir apartmanda oturacaktık. Günlerce konuşuldu hiçbir şekilde gitmek istemediğimi anatmaya çalışıyordum. Annemi istanbulda benimle kalmaya ikna etmeye çalışıyordum ama o bana güvenmiyordu, serserilik işte kadın haklı. Böylesine dolu dizgin fişek bir insana güvenilir mi.. iyide oldu belki, iyi ki güvenmedi. O sıralar adını bile duymak istemediğim memleketimin güzel toprağı Sarıkamış'ı nasıl görecektim.. Şehitlik yürüyüşüne nasıl katılabilirdim yoksa.. Kaldığımız 2 sene boyunca edindiğim o güzel dostluklar, anılar..

    Sonunda yenilen ben olacaktım tabi bunu anlayınca tek hayalim olan bir köpek edinme fikrini babama kabul ettirmiştim. içinde 2 haftalık bir golden yavrusu olan bir kartonu doğum günümde sessizce eve getirip beni hiç uyandırmadan, kandırarak o kutuyu bir güzel açtırmışlardı..

    Buzlar eridi tabi sonra kabul etmiştim..

    Şimdi gitme vaktiydi.. Elveda istanbul, seni hiç sevmemiştim zaten..
    Güzel olqn onca şeye rağmen bir sürü kötü arkadaşlıkları ve bir kara sevdayı geride bırakıyordum, üstelik bir köpeğim olmuştu oldukçada mutluydum
    ···
  13. 14.
    0
    Okuyan varsa küçük bir ara devam edicem arkadaşlar. Takipte kalin *
    ···
  14. 15.
    0
    Evet taşınmıştık, gördüğüm manzara korkunçtu. Bir köydü burası,
    Yanlış anlamayın aşağılamak istemedim. Düşünün herşey elinizin altında. 2 lira veriyorsunuz sultanahmet'i görebiliyorsunuz, oradan ayasofya, ve biraz yurursen sarayburnundan o eşsiz manzarayi seyredebiliyorsun. Koca bir ülke Istanbul anlatmaya kalkışacak değilim, bir köyde doğup büyüyememiş olmanın şanssızlığınıda bilmiyor değilim.. Ama hayat bu, alışkanlıklar zinciri ; araya yeni halkalar girdiğinde veya halkalar çıktığında tekrar düzen kurmak zor oluyor. Benim hayatım alışmakla geçip gitti ve bu hala sürüyor
    ···
  15. 16.
    0
    Dalından mı kopardılar seni yavrum, kanadını mı yoldular ...

    Evet günler geçiyordu ve ben kendimle savaş veriyordum. Geldiğimize lanetler ediyor, ağza alınmayacak sözler sarfediyordum.. Günlerce evden çıkmadım, ne bir arkadaş edindim kendime ne başka birşey, sadece köpeğimle ben vardık.. onu kaldiğimiz yere cok yakinda yoncalarla dolu bomboş, etrafı türlü ağaçlarla çevrili bir araziye gotururdum, çam, selvi, türlü küçük ağaç türleri. bayılırdı orda koşmaya
    Nefesi kesildiğinde durdurabilirdiniz onu ancak. Bu kadar neşeli ve hayat dolu olmasi uzunca sure oyaladi beni
    ···
  16. 17.
    0
    Orayı keşfetmiş olmam büyük şanstı pek bilinen bir yer değildi ve orda beni çeken bir yol vardı aslında. Yolun bir tarafı sarışın ağaçlarla tek sıra halinde bezeliyken diğer tarafi koyu renk çam ağaçlarıyla yine ayni şekilde düzen almıştı.. o yola bayilirdim, ne zaman canım sıkılsa soluğu orda alırdım, yakardım bir sigara ve başlasın renk cümbüşü..

    Bana kalan bir yerde, sensiz düşlerim nerde
    Konuşulan herşey boş, herkes farklı dillerde
    Biliyorsun zor anlarda, kaçtığım o yer varya
    Yine çıktım aynı yola sende gel biraz sonra..

    Sözlere büyük anlamlar yükleyecekti yaşanılanlar.. ne zaman yaşamaya küssem soluğu burda alıyordum sessizlik, çıt çıkmıyordu ve başlıyordu renklerin ahenkli dansı
    ···