1. 1.
    0
    bence yoktur sadakat.
    değişkendir.
    kişilerin algısı farklıdır.

    zira sadakat sadece tensel birleşmeyi içermiyor benim için:
    tinsel de olur,
    göz ile de olur, yalan ile de..

    ben kimseye bu anlamda sadık olmadım mesela. hep kendime sakladığım bir gizim oldu. illa geçmişle filan alakalı bir durum da değildi açıkçası. yanındayken bile aklımdan geçenleri saklayabiliyordum. bazen "seni boğazlamak istiyorum." demek istiyordum ama susup yüzüne gülümsüyordum. yani yalan söylüyordum. yani sadakat göstermiyordum.

    sadakat yoktur, olsa olsa bağlılık vardır.

    aşk dediğimiz ortak payda da buluşmak
    ki o da çok kısa
    saygı lazım en başta, biraz sevgi
    gerisi gelir sonrasında. (bakın kafiye filan da katıyorum, okuyun)

    aldattığım oldu,
    aldatıldım da,
    kandırıldım da...
    çok büyük bir kavram bu sadakat,
    sadıktan geliyor.
    kapıya bağlanan bir köpek gibi
    saf, koşulsuz, sorgusuz...

    ama kimse o aşamada değil,

    inanç bile öyle. kadere hangimiz isyan etmiyoruz yeri gelince...

    çok konuştum. boşverin, okumayın.

    edit: typo
    ···
  2. 2.
    0
    okumayacağınızı biliyordum.
    ···
  3. 3.
    0
    @3 sence dünya adalet yeri midir, herkes hakettiğini mi yaşar?

    saçma, çok saçma. 17 aylık bebeğe tecavüz ediliyor bu ülkede. neyin günahını çekiyor el kadar sabi.
    ···
  4. 4.
    0
    @7 hayat adaletli değil, adalet olsa cennet ve cehennem kavramları olmazdı.

    güçsüzün güçlü tarafından yendiği bir dünyada yaşam mücadelesi veriyoruz.

    hem hadi 17 aylık bebeği geçelim; 18 yaşında şizofren olan kardeşim, 23 yaşında dağda vurulan asker, kimseye kötülük yapmamış ninemin emekli aylığının çalınması...

    somali'de açlıktan ölen insanlar...
    ···
  5. 5.
    0
    @10 boşver arkadaşım, gün çoktan yitmiş... her şey anlamsız.
    ···
  6. 6.
    0
    günden kastım çok farklıydı ama...

    bir kapı kapanır, diğeri açılır demeye çalışıyorsun, farkındayım ama bundan bahsetmemiştim.
    ···