1. 1.
    +27 -4
    eski günler aklıma geldi amk. moralim çok bozuldu. sizinkini de bozucam.

    çok eskide kalan zamanlarda. sabah uyanırdım. annem kahvaltı hazırlardı. kaçta istersem o saatte kalkardım, her şey güzeldi amk. televizyonu açar sabah çizgi filmlerni izlerdim. öğlene kadar aralıksız çocuk programı olurdu. şimdiki sabah kaltakları falan olmazdı amk. kadın programı değil çocuk programları olurdu. çok mutluydum.

    sonra öğle saati ya arkadaşlara giderdim ya da onlar bize gelirdi. (97 yılı falandı) play station oynardık. yeni yeni bölümler geçtikçe heyecanlanırdık.

    güneş en tepeden kayınca dışarı çıkardık. önce futbol çalışırdık, orta kafa gol, aylık vs. akşamüstü olduğunda da mahalle maçına başlardık. zütümüzden terler akardı ama yorulmazdık. şimdi 2 merdiven çıktığımda nefes nefese kalıyorum.

    maçtan hemen sonra birbirimize tak atarak apartmana yürürdük. 1. kattaki arkadaşlarımızın evindeki tüm içme suyunu bitirirdik. bazen annesi peynir verirdi bize, ekmekle onları yerdik. hemen yine aşağı inerdik. bu sefer çeşitli oyunlara başlardık. miço, dokuz kiremit, kendi keşfimiz olan "halilli" vs. akşama kadar oynardık amk akşama kadar. akşam yemeğine gitmek istemezdik ama depolanmak lazım. eve gider yemek yerdik, ilk yemeği yiyen tüm evlerimizin megafonlarına basar bizi aşağı çağırırdı. inerdik, ya allah yine başlardık oyunlara.

    ne güzel günlerdi amk ne güzel. gece 1'lere 2'lere 3'lere kadar züt kadar halimizle sokaklarda kalırdık. uzaylı hikayeleri analtır birbirimizi korkuturduk.

    en çok ben korkardım amk, çünkü biz 7. katta oturuyorduk. herkes asansörle evlere dağılırken ben son 3 katı yalnız çıkardım. korkudan asansörün aynasına bakamazdım.

    daha devamı var beyler, bu 12-13 yaşıma kadarki kısmıydı.
    ···
  2. 2.
    +4
    ve okul bitti, ki şuan o senedeyim.
    okul bitti, her şey taka sardı. iş yok, yetkinliğim yok, ingilizce yok, annemden babamdan kalacak tek kuruş para bile yok.
    kardeşim üniversiteye geçtiği için ve şehir dşında okuduğu için maddi imkanlarımız kilitlendi, ben de o yüzden ingilizce kursuna gidebilmek için gibik bir kitapçıda çalışmaya başladım. ama o kadar yoğunum ki ingilizce bile çalışamıyorum. son 8 ayımı hiçbir şey yapmadan geçirdim kısaca. muhtemelen ölüme doğru gidiyorum, çünkü bunaldım.

    ve dün de, en yakın dostum, eskiden aşık olduğum kadın bambaşka bir yere çalışmaya gitti. hayatımın sonuna kadar toplasan 10 kere bile göremeyeceğim artık.

    işte beyler. bunun adı kaderdi. gerçekten kaderdi.

    - eğer o gün, sözelden devam etseydim. bambaşka bir hayatım olacaktı. belki de aldığım puanla istanbul'u kazanacaktım ve bana daha yatkın olan bir bölümü okuyacaktım. belki o kızla şimdi evlilik planı yapıyor olacaktık -belki de hiç görüşmeyecektik-.

    eğer öss'de, 0.6 puanımı silen bir soruyu kafamdan sallamayp boş bıraksaydım, hayal bile edemeyeceğiniz bir hayata sahip olacaktım. (0.5 puanla kaçırdım)-

    ama şimdi, o taktan kararı verdim ve hayatımı mahvettim. kitapçıda her gün düşündüğüm tek şey ölmek.
    çünkü bu dakikadan sonra fakir olmaktan başka durumum kalmadı. üç kuruş paraya başkalarının kölesi olacağım ve hakediyorum da. hiçbir özelliğim yok.

    asıl üzüldüğüm şeyse ayna.
    eskiden yakışıklı biriydim, zütü kalkıklık yapmak istemem. ama gerçekten, baya yakışıklıydım. bazıları stanbula git dizilerde oyna diyordu, kimileri bir ajansa yazıl.

    şimdi aynaya bakıyorum, giderek daha fazla kilo alan, yüzü şişmiş, göz altı torbalarından gözü kapanmış bir tip oldum.

    kendimi bu kadar ziyan hayal etmemiştim hiç. hiç böyle olacağımı düşünmemiştim amk. annemin aklını kaçırmayacağını bilsem bütün bu çileyi bitireceğim ama biraz sabretmem gerekiyor.

    hiçbir ümidi kalmamış bir insanın aldığı her nefes çiledir beyler. unutmayın.
    ···
  3. 3.
    +4 -1
    panpa bir yerde hatan var , bizim gibilerin play stationu olmaz aterisi olur giberim kafanı.
    ···
  4. 4.
    +2
    ve beyler, eğer liseliyseniz bu söyleyeceğimi sakın ama sakın unutmayın: eğer siyasi veya hukukla ilgili bir bölüm okumuyorsanız ya da odtü'yü kazanamayacaksanız asla ve asla ve asla istanbul dışındaki hiçbir üniversiteye gitmeyin. asla gitmeyin. nolur gitmeyin. hayatınızı, geleceğinizi düşünüyorsanız gitmeyin.

    üstte saydığım bölümler için ise ankaraya gidin. onun dışındaki hiçbir üniversiteye gitmeyin. yalvarırım gitmeyin.
    ···
  5. 5.
    +2
    ama öyle değil beyler. şimdi size kaderden bahsedeceğim. hakiki bir kaderden hem de.

    bu kızın matematiği iyi değildi. benim iyiydi. ilk sınavların sonunda rezil notlar aldı, ben çok üzülmüştüm. benim yüzümden mahvolacak diye. o da ailesiyle konuşmuş ve kızı dersaneye yazdırmaya karar vermişler. matematik dersleri alacakmış dersanede.

    kader burada başlıyor beyler. tanrının nasıl hesaplar yaptığını tahmin bile edemezsiniz. hayatınızı öyle muhteşem bir kurguyla giber ki, aklınıza şaşar.

    dersaneye başladı. dersanede bir çocuk buna güzel şiirler, çiçekler falan alıyormuş. ben giblemedim açıkçası. çünkü kız da taşak geçiyordu bu çocukla. ama öyle olmadı, o dönemler sık sık kavga etmeye başladık. sık sık. bu kavgaların birinde 4-5 günlüğüne küstük. ben de tam o an bir kızla çıkmaya başladım. aptalım amk, hem kader, hem kendi aptallığım.

    1 ay bu kızla az konuştuk. ben gibik sevgilimle vakit geçirdim. asıl niyetim, kızı kıskandırmaktı. başka hiçbir şey yoktu.
    tiyatro, kısa film gibi şeylerle uğraştığım için neredeyse hiç vaktim yoktu. son 2.5 sene tüm vaktimi beraber geçirdiğim kızı sadece derslerde hayal meyal görüyordum artık.

    ve bu çocukla biraz yakınlaşmaya başladığını duydum. ama bir şey yapamıyordum, aramıza soğukluk girmişti.
    ve şuan sebebini adım gibi hatırladığım, o an geldi: sınav vardı. hoca anlatmadığı bir konuyu da sınava dahil etmiş. çok sinirlendim, gittim öğretmenler odasında bu kadınla kavga ettim.

    o anları asla unutamam amk.

    hocadan azar yedim tabi, sinirle sınıfa doğru yürüyorum. köpürmüşüm. baktım, bu kız benim sıramda oturuyor, ön sıradaki arkadaşıyla muhabbet ediyor. "kalk şurdan" dedim. kalmadı, ya dur sohbet edioz dedi. "kalk dedim", inat yaptı kalkmadı. tuttum kolunda kalk şurdan, diye çekiştirdim.

    aramızdaki son ipler de koptu. bir daha asla konuşmadık. asla.
    ve bu gitmiş, dersanedeki çocukla çıkmaya başlamış. bu olduğunda mart ayında falanız, okul tiyatrosu ve kısa film nedeniyle artık derslere bile çok giremiyorum. program yoğunlaştı. kızla aramızda hiçbir bağ kalmadı yani. her şey bitti.
    ···
  6. 6.
    +2
    gerçekten beyler, artık o kıza karşı aşk gibi hislerim yoktu amk. 3. sınıfta baya zengin bir kıza aşık olmuştum, o kızla da vakit geçirmiştik ama ben olmayacağını anladım. çok zengindi amk, nasıl başederdim ki? bu saçma detaydı, ama bir gün hikayemi anlatacak olursam, onun da yer alması gerekiyordu. iyi ve güzel bir insandı.

    okul hayatım güzel gidiyordu. eğitim hayatım taktan. tüm dersleri geçiyordum ama anlamsız bir geçiş. kendime hiç yatırım yapmıyordum. ingilizcem lisedenkinden bile kötüleşmişti. yavaş yavaş sonuma geliyordum.

    neyse, dördüncü sınıfa geçtiğimizde bu kız 2012'nin ilk günlerinde bir elemanla çıktı. inanır mısınız bilmem ama mutlu oldum amk, çünkü eleman iyi bir insandı. iyi bari, dedim amk. ruh hastası gerizekalılarla hayatını gibmeyecek.

    onun hayatı güzel gidiyordu. halkla ilişkiler okuyordu, çift anadal yapıyordu. yabancı dilin dıbına koymuştu.
    benim hayatımsa kayıyordu. gibtiğimin işletmesinde hayatımı söndürüyordum. hiçbir yetkinliğim yoktu. okulda da bir tak öğretmiyorlardı.
    ···
  7. 7.
    +2
    ve beyler, hayatta verdiğiniz kararların ne kadar önemli olduğunu bu uzun yazımda anlatacağım. ona göre. her kararı 50 kez düşünün.

    biz bu kızla sözel seçecektik. bizim okulumuzda sözel bölüm açılmadığı için, başka okula transfer olmamız demekti. sene bitti, tercihlerimizi yaptık. yazın buluştuk bol bol, her zamanki gibi.

    -- sözel seçtiğimde, artık en yakın arkadaşım -ki bizim sınıftaydı- olmayacaktı. ben bu kızla rahatça çıkabilecektim. çünkü başka okuldaydık ve sadece birbirimizi tanıyor olacaktık. her şey muhteşem olacaktı, hayatım değişecekti.--

    ancak öyle olmadı beyler. ben korkak huur çocuğunun tekiyim. zütüm yemedi, hem okul değiştirmeye. hem de sözel seçerek bir sinema televizyon sevdasının peşinden gitmeye zütüm yemedi. tırstım. bugün tırstım diyebiliyorum, o gün daha da saçma bahaneler bulmuştum. okulun ilk günü, biz sözel seçmiş olmamıza rağmen kendi okulumuze gitmeliydik. işte o gün caydım zaten kararımdan, sınıfa girdik "ben nasıl bırakırım bunları" diye geçirdim içimden. ilk derse girip eve gittik biz kızla. ben eve gittiğimde anneme "dilekçe yaz eşit ağırlığa geçicem" dedim. sonra kıza da mesaj attım böyle böyle diye.

    müdürün odasına dilekçeyi bırakmaya gittiğimde, kızı gördüm. gözleri ağlamaktan şişmiş. o da değiştirmişti kararnı. eşit ağırlık seçiyordu. yine aynı sınıftaydık yani.

    ne kadar mutlu öyle değil mi? yine ayrılmadık.
    ···
  8. 8.
    +3 -1
    sonra bazı şeyler ciddiye bindi. en sevdiğim arkadaşlarımdan biri anadolu öğretmen okulunu kazanmıştı. yatılı. işte her şey o gün taka sardı. herkes dağılmaya başladı. yine arkadaştık, ama 24 saat değil.

    sonra ben de liseye başladım. ve o gün çoğu bağlar koptu. haftada birkaç kez buluşabiliyorduk anca.

    annem. aaah annem, ona hiç iyi davranamadım. o hep iyi davranıyordu. onun yemeklerini yemekten ek zevk alıyordum, kuaförde arkadaşlarıyla yaptığı muhabbetleri bölüp "eve gidelim karnım aç" demekten ek zevk alıyordum amk.

    neyse beyler, hayattaki en güzel günlerim böylelikle bitmişti. herkes ayrı ayrı liseleri kazanmıştı ve yalnızca yaz ayları görüşmeye başlamıştık. ama her ayrılık yeni bir başlangıcı doğuruyor. bu seferki dostluklarım lisedendi.
    ···
  9. 9.
    +2
    ağlıyorum lan :'(
    dizimizden yara, elimizden meybuz ekgib olmazdı

    yerlerde büyüdük biz. şimdiki veletler yere düşse üstü başı kirlendiği için ağlıyor
    ···
  10. 10.
    +2
    ben kıza açılmaya yakın -ki açılmama gerek bile yoktu amk sevgili gibi yaşıyorduk- o dönemki en yakın arkadaşım bir gece liseli sarhoşluğuyla beni aradı. o kıza aşık olduğunu söyledi. sen bu kızın ilgisini kabul etmemiştin dedi. ben çok aşığım olm bu kıza dedi. saçma sapan konuştu. ve o gün hayatm bitti işte.

    o çocuk o kıza aşıkken, o kızla çıkamazdım amk. ama ondan uzaklaşamazdım da, uzaklaşırsam nefes alamam beyler. o yüzden hep dibinde oldum, hep yakın oldum. her gün eve kadar kilometrce yürüdük, belki de o her gün ona "seni seviyorum" dememi bekledi yolun sonuna kadar. ama demedim. aptalım ki diyemedim amk.

    ve bilirsiniz işler böyle yürümez. kız belki de beni kıskandırmak için başka biriyle çıkmaya başladı.
    ergen depresyonum başladı.
    ···
  11. 11.
    +1
    allah yardımcın olsun panpa
    ···
  12. 12.
    +1
    amk ne güzel günlerdi beyler, hatırladıkça ağlıyorum. ne kadar güzel, ne kadar şahane günlerdi.

    şimdiyse aklımdan geçenler "ben nasıl geçinicem, ben nasıl yaşayacağım" etrafımda hiç kimse kalmadı, ben ne yapacağım.
    sabah 7den akşam 8'e kadar çürütüyorum kendimi. kendime vakit ayırmayı geçtim nefes alacak zamanı bile zor buluyorum. ben mahvolmuşum.

    1 sene çocukluğumu yaşayıp ölmeyi,
    hayatıma 40 yıl daha devam etmeye tercih ederim.
    ···
  13. 13.
    +1
    neyse, yavaş yavaş yeniden konuşmaya başladık bununla. 14 aydır hiç konuşmamazlık yapmamışız gibi.
    yaz aylarında yeniden buluşmaya başladık. ama eskisi gibi değil, 3-4 arkadaşımızla beraber buluşuyorduk.

    sonra bir şeyler öğrenmeye başladım. bu çocuğa inanılmaz aşık olsa da, bunlar sürekli kavga ediyorlarmış.
    ···
  14. 14.
    +1
    ağlattın bin
    ···
  15. 15.
    +1
    kardesim seni cok iyi anlıyorum en azından anlamaya calısıyorum ve sana verebilicegim tek tavsiye askere git benim sana tavsiyem nefes alırsın bos vakitlerinde yabancı dilini geliştirirsin istedikten sonra kendine cok fayda saglarsın yeterince musait bos vaktin olur hem kafanı mesgul eder bu tarz dusuncelerden uzaklasırsın
    ···
  16. 16.
    +1
    hasgibtir. sabah sabah morelimi bozdun
    ···
  17. 17.
    +1
    hayal ettim ve ağladim panpa ibret aldim allah yardimcin olsun verdiğin tavsiye için soruyorum neden istanbul dişinda okumayin diyorsun
    ···
  18. 18.
    +1
    okudum panpa hayat böyle ince çizgilerle dolu çok kücük ayrıntılar bile büyük etkiler yaratabiliyo 97 playstation ı görünce sövcektim biz o yıllarda atari oynuyoduk zengin pic diye ama vazgeçtim okudum güzel yazmışsın
    ···
  19. 19.
    +1
    nerden girdim bu başlığa sabah sabah ne moral varsa gibtin attın amk
    ···
  20. 20.
    +1
    lise hazırlık bitti, bu kız da o çocukla 2 hafta çıkmıştı zaten, ayrıldılar.

    biz de bütün yaz bu kızla beraberdik. sinemaya gittik, alışveriş merkezlerine gittik. haftanın 3-4 günü buluştuk hep. bir bahane bulup ne yapıp edip buluştuk. ama çıkmıyorduk.

    sonra lise1 geldi, yine aynı muhabbetler. ta ki, bu kız dişindeki telleri çıkarana kadar. zaten güzel olan kız 50 kat daha güzel olmuştu. lise1 farklı bir dönemdi amk. artık hepten sevgili gibiydik, birbirimize sürekli trip atıyorduk. o beni kıskandırmak için bir erkekle ilgileniyordu, ben de bir kızla. sonra gidip birbirimize trip atıyor, ardından da gönlümüzü alıyorduk..

    böyle saçma sapan günlerdi. ama güzel günlerdi amk. bu gnlerin hiçbir tarifi yok. hiçbir kelime tarif edemez.
    ···