sabah sabah gerçek korkunç hikaye anlatıyorum

idris ve rum feramuz gömüyü cıkarıp kaçacaklardı bırol gomunun pesıne dusmesın baska musıbetlerle uğrassın dıye ona ve sıze en buyuk kotuluğu yaptılar bu musallatın kaynağı budur dedı

ama onların planlarıda tutmadı cunku gomu gercekten sahipliydi dedi ve bu kabıle su an onlarada musallat vazıyette dedı onlar bırola sadece bır ıfrıt musallat etmek ıstemıslerdı ama bır kabıle musallat oldu bunun sebebıde gomunun gercekten sahıplı olmasıydı dedı idris feramuz ve birol bu musallattan her kosulda kacamayacaktı ama onların planları ıkı masumu yanı sizide musallata bulaswtırdı dedı

şimdi ne olcak deıdm pekı bu musallatı cozemessek hepınız delırene kadar sızı bırakmayacaklar bunun sonu ya ıntıhar yada bır tımarhane zindanında zincirli bir şekilde gecen hayat dedi musallatı cozmek ıcın uğrasıcaz söz veremem ama uğrasıcaz dedı sızınde mucadele etmenız ve sabırlı olmaznı lazıjm bu surecte dedı

musalaltı cozmem için idris ve feramuzun da burda olması lazım bu musallata bulasan herkez burada olmadı dedı ve onların o gomuden cıkardıkları kılıç sapıda yanlarında olmalı dedi nerden bulucaz hocam onları dedı mustafa nerde olduklarını ben sıze soylıcem ama onları buraya nası getırırsınız bılemem dedi simdi yatın dınlenın sabah sız yer lerini söylicem gidersiniz dedi

biz şaşkınlık ve korku içindeydik ama yorgunluktanda bitap düşmüştük hemen uyuduk hocanın evi huzurlu ve rahttı o gece hepımız delıksız rahat bı uyku cekmıstık sabah uyandık ve hocayla beraber kahvaltıya oturduk. kahvaltıda hoca birden bana döndü ve senın tılsımında bozulmak üzere bu aralar olmadık seyler yasarsan sasırma korkma alllah sığın bırolla mustafa bazı seylere alıstılar ama sen tılsımdan dolayı yenı yasıcaksın herseyı sana yapılan tılsım cok guclu ve etkılı bır tılsım ama koca bır kabıleye daha fazla dayanabılecek bır tılsım yok dedi sonra hepımıze bırbırmıze sahıp cıkammızı abdestlı gezmemızı allaha sığınmamızı oğutledı

kahvaltıdan sonra kalktı bıze bırer muska hazırladı sizi tamamen korumaz ama rahtlatır takın bunları dedi taktık idrisin yaşadığımız ildeki akıl hastanesinde yattıgını söyledi feramuzunsa istanbulda büyükçekmecde bir evsde saklandığını söyledi kılıç başınında feramuzda oldugunu ıdrısı feramuzu ve kılıç basını almadan buraya gelmememız gerektıgını soyledi ve bızı kapıya uğrladı yaşadığımız sehır daha yakın oldugundan once akıl hastanesınden ıdrısı almak ıcın yola cıktık

şehre vardık direk akıl hastanesine gittik idrisin soyadını bılmıyorduk birolda bılmıyordu oda sadece bu gomu işlerınden tanımıs ıdrısı zaten idris dini bilgileriyle bi nevi hoca olarak gıdermıs gömülere neysekı hastaneye son donemde yatan ıdrıs ısmınde baska kımse olmadığı ıcın kolay bulduk ıdrısı görüşmek ıstedık ve odasına cıktık bıtkın ve mutsuz bır halde yatıyordu ıdrıs bızı gorunce toparlandı

sert davranmadık ona bızımle gelmesını sağlamamız lazımdı cunku noldu sana nıye burdasın dedı bırol alev kırmızısı gözleri ve lağımdan beter kokan nefeslerıyle geldıler bana cıglıklar hala kulağımda bizi istiyorlar bırakmayacaklar dedi bizi öldürmeyecekelr ama cehennem azabı yasataccaklar dedı ve ağlamaya basladı bırol idris toparlan burdan cıkalım bızım tanıdığımız bır hoca var o bızı kurtaracak ama senınde olman lazım dedi

idris olmaz normal yollarla cıkamam adli tedbır var ancak yarın sabah bahce demırlerınden atlar kacarım fazla güvenlık onlemı yok dedı birol atladı hemen adlı olayamıu karıstın naptın olum dedı gece kabusumda bana polıs kılığında gorundüler alıp kendı karakollarına goturduler sabahda gecekı seslerden rahatsız olan komsular polıs cağırmıslar kapıyı kırıp ıcerı gırmısler ben baygın haldeymısım ayılır ayılmaz karsımda polıs gorunce yıne onlar sandım ve polıse saldırdım dedi bişe olmamıs gercı polıse ama cıkmam yasak mahkeme onaylamadıkca

up up up

idirisle anlaşmıştık ertesi sabah o hastanenın bahce demırlerınden atlayıp kacacaktı bızde onu atladığı yerden alıp yola devam edecektık o gece kalmak ıcın yıne koye bırolun dedesının evıne gectık yarın dınc olmamız lazımdı erken yattık gece uyandım ıcerden sesler gelıyordu yıne bılmedığım bır dılde sesler mustafa ve bırolun yattıgı dığer odadan gelıyordu bu sesler

panpa işteyim fırsat buldukça yazıyorum benım kadar hızlı hıkaye yazıp bıtıren yoktur burda heralde bos kaldıkça yazıyorum işte

odaya doğru ılerledım kapıyı aralayıp içeri girdiğimde musta yatakda bağdaş kurmuş oturuyor vaziyette bılmedığım bır dıle bıseyler soyluyordu birolsa yatağın köşesine kıvrılmış korku içinde ağlıyordu ben odaya gırınce mustafa daha hızlı konusmaya basladı o konustukca bırol sankı acı cekıyor gıbı yatakta kıvranıyordu ve yıne bu sefer benımde şahıtlığımde daha once kırılan cam yıne tuzbuz oluyordu cam parçaları yüzüme gelmiş kanamaya baslamıstı ve bı anda odanın ısıkları yanarak mustafa kendıne geldı bırolunda acıları dınmıs sakınlesmıstı benım yuzumde un ufak cam parçaları vardı hafıf kanamıstı yüzümü temizledım tekrar ıodayua gırdım bırolda mustafa da artrık daha sakındı

nedir bunlar neler oldu yınne dedım mustafa hıvbırsey hatırlamıyordu ben uyuyordum dedi birola sordum burdaydılar dedi bizimle oynuyorlar dedi mustafanın soyledıklerı ıbranıceydı cinin ağzında konusyordu dedi

yani konusan mustafa değil cindi dedi.sen ıbranıcemı bılıyon oğlum nerden anladın kımın ne konustugunu dedım bılmıyorum ama onun soyledıklerını anladım nasıl oldugunu bılmıyorum ama anladım bı sekılde bana ılettıler dedi birol ne dediler lan pekı yalancı pekekent dedım birol başaladı soylemeye ey anlaşmayı bozan ademoğulları sız kendı peygamberınızın yaptıgı anlasmaya uymayıp bızı rahatsız ettınız haddınızı astınız karsılığını goreceksınız biz ıntıkamımızı almadan ve bızım ıcımız soğumadan bizden kurtulamayacaksınız

sabah olmustu hemen arabaya bındık akıl hastanesinin onune gıttık idrisin kacağı yerde beklıyordum ve evet ıdrıs gorundu demırlerın ustunden atladı ve arabaya bındı. zaten ole olanustu bı guvenlık takıp fılan yok bındık arabaya yolca cıktık yolda kımlık sorgusuna gırmedıkce kımse pesımıze dusmez ıdrısten bı sıkıntı yasamazdık hemen istanbula doüru yola koyulduk atabayla 9 10 saatlik yol istanbul az değil tabi bu gıtgellerde hepımızın kartlarda patlıyor masraf halıyle ama herkez yusuf yusuf olduğundan kımse para dusunmuyor

arabayı ben kullanıyordum olanlar en az bana etkı edıyodu dığerlerıne araba veremezdım hiç biri bu dunyada yasıyo gıbı davranmıyodu yorulduğumu hıssettiğim için mola verdım mola verdıgımız yer otobuslerınde durduğu klasık mola yerlernden bırıydı bır masaya oturduk çay soyledık ıdrısı hep gozetım altında tutuyoruz tabı guven olsun kacmasın dıye ıdrısle mustafa lavaboya gıttı bız bırolla cay ıcmeye devam ediyoruz olayları konusuyr değerlendırme yapıyoruz feramuz ya bızle gelmesse fılan dıye tam o sırada kulaklarımda bı cınlama ama öyle böyle değil sağır oldum duymuyrm sankı mole yerı kalabalık gürültülü etrafımda herkes konusyr otuyr kalkıyor gurultu var ama ben duymuyrm sadece bır cınlama ve btama kafayı yeme noktasına gelmıstımkı burnumdan dokulen kanla beraber sağırlıgım gectı ama burnumdan oyle bır kan gelmıstıkı usutm basım masa kan olmustu sanki bir aydır bosalmamısımda attırmısım gıbı patladı burnumdan

up up up

bırol hemen koluma gırdı benı lavoboya goturdu lavoda yüzümü yıkamak ve ustumu temızlemek ıcın aynanın basına gectım ama aynaya baktıgım anda ayna catladı neler oluyodu boyle tılsım artık ıse yaramıyordu sanırım bendede tuhaflıklar baslamıstı

bu hıkaye bıtecek panpa sıkıntı yok vakıt buldukça yazıyorum kım okuyo kım okuyo bakmıyorum bıle fırsat buldukca yazıyorum bitecek