sabah sabah gerçek korkunç hikaye anlatıyorum

arabayı ben kullanıyordum olanlar en az bana etkı edıyodu dığerlerıne araba veremezdım hiç biri bu dunyada yasıyo gıbı davranmıyodu yorulduğumu hıssettiğim için mola verdım mola verdıgımız yer otobuslerınde durduğu klasık mola yerlernden bırıydı bır masaya oturduk çay soyledık ıdrısı hep gozetım altında tutuyoruz tabı guven olsun kacmasın dıye ıdrısle mustafa lavaboya gıttı bız bırolla cay ıcmeye devam ediyoruz olayları konusuyr değerlendırme yapıyoruz feramuz ya bızle gelmesse fılan dıye tam o sırada kulaklarımda bı cınlama ama öyle böyle değil sağır oldum duymuyrm sankı mole yerı kalabalık gürültülü etrafımda herkes konusyr otuyr kalkıyor gurultu var ama ben duymuyrm sadece bır cınlama ve btama kafayı yeme noktasına gelmıstımkı burnumdan dokulen kanla beraber sağırlıgım gectı ama burnumdan oyle bır kan gelmıstıkı usutm basım masa kan olmustu sanki bir aydır bosalmamısımda attırmısım gıbı patladı burnumdan

uzun bır yolculuktan sonra yıne hocanın sehrıne ordanda hocanın koyune vardık kapıyı caldık hoca bızı ıcerı buyur ettı içeri gırdık genıs salonda hepımız dız cokerek yere oturduk hoca bız gelene kadar hazırlık yapmıstı buyuk salonun her tarafıında işaretler semboller ve dua benzerı yazıalr vardı hoca hal hatır bıle sormadan dırek baslayalım dedı ve feramuzdan kılıc basını ıstedı

az kaldı bıtecek

her şey bir yaz akşamı başlamıştı aynı mahalleden ve aynı köyden olan 2 arkadaşımla yaz aylarında en buyuk eğlencemiz akşamları fazla uzakta olmayan köyümüzdeki tarihi mağraların oraya gidip açık havada ızgara yapıp alkol almaktı bu eğlencenin bize aklımıza bile gelmeyecek kötü günleri yaşatacağını bilemezdik

iyice zütümüz yusufladı tabı neyse kı sıramız geldı ıcerı gırdık hocaya durumumuzu anlattık bastan sona herseyı hoca oğlunu çağırdı odaya kım bunlarla uğrasan dedı çocuk hala gülerek ve hatta kahakaha atarak ifritler dedi ne istiyorlar dedi hoca bilmiyorum dedi cocuk hoca hemen bır legene ssu kodu bazı dualar muskalar yazdı yazdıkalrını suya attı cocugu suyun basına oturttuve okumaya basladı bıraz okuduktan sonra heyecanla cocuga dondu ve konus onlarla ne sıtyorlar dedı az once kahkaha atan cocuk suya baktıgı an acı içinde çığlıklar atmaya basladı ağlamaya başladı cocugun ağlama ve acı çığlıkları karıstı kulak tırmalar bi hale geldi ve cocuk bayıldı

yakın bir köyde bir hoca oldugunu biliyorduk halk cuna cok ragbet gosterıyodu ama ufurukcumu yoksa gercekten bılgılı bırımı bılemıyorduk pıyasa hocasıydı işte ole bı adam ama tanıdıgımız baska kımsede yoktu ona gıtmeye karar verdık muzaffer hoca gıttık bızden once bı ıkı kısı vardı oturduk sıra beklemeye basladık adam devlet hastanesi gibi çalısıyo aq bu hocanın bi oğlu var mısafırlerle bekleme yerınde o ılgılenıyor bununda cınledığı fılan soyllenırdı duyardık ama ılk defa goruyoruz cocugu biraz sıyrık yanı bu bıze odaklandı sınır bozucu sekılde gozlerını bızden ayırmıyor en sonunda yanımıza geldı oturdu ve bizi şok edecek şeyleri soyledı onlardan sızı babam kurtaramaz onlardan sızı kımse kurtaramaz ben kurtulamadım bak hep yanımdalar gece gunduz onlarla yasıyorum artık onlar beım aılem

idris sakınlesti ve anlatmaya basladı onu buraya cağırmaya gucum yettı ama benle konusmadı o kdar guclu olmadıgımın farkında ve benı cıddıye almadı ıletısıme gecmedı az daha canımdan oluyordum bu iş benım yapabıleceğımın cok ustunde ama su kadarını soylım bu sadece orda muhabbet edıp onlarla tasak gectınız dıye basınıza gelebılecek bıse değıl bu cok daha öfkeli ve güçlü birşey başka bir neden olmalı dedi

o anda arkamdan bırı yanıstı ve hosgeldın dedı bu sesı tanıyordum evet feramuzdu bu hosbulduk dedım hadı dedı pesıne takıldım bı taksıye bındık ve bılmedıgım bır ulkede bılmedıgım bır yerde bır kılıseye gıttık papazla tanıstıracam senı gel dedı bır odaya gırdık ve 70 yasının ustunde ıhtıyar sacları ve sakalı beyazlamıs bır papaz karsımızda oturyordu

gececi tayfanın ilgisini çekerse devam edecem

o akşamda her zamanki gibi oturmus yiyip içip sohbet ediyorduk konu döndü dolaştı metafiziğe ve cinlere geldi uzun süre bu sohbeti sürdürdük hatta taşak geçtik birol benım gıbı bu konulara ilgi duyan bilgisi olan biriydi ama mustafa bu konulardan korkan ve bilgisiz biriydi biz bırazda mustafayı korkutmak amacıyla o gece bu muhabbeti biraz uzattık galiba ama hiç iyi etmemiştik

hoca hadı benıde oldurdu dıyelım feramuzu nerden bullacaktı bı daha dedım feramuzu bulmayacaktı ama hepınızı oldurmek hocayla kabılenın arasındakı guvenı ve ılıskıyı artıracaktı feramuzu bulmakta onlardan yardım alacak ve feramuzuda onlara bulduracaktı dedi

hoca onlara hepınızı vadetti bunun karsılıgında onlar hocayı rahat bırakacak hatta hocaya bu ilimde destek olacaklardı ama feramuz sendekı ve kendındekı dieti bozunca onlar sadece diğer üçünü alabıldı sen hocanın yanında kalmalıydınkı hoca işi tamamlasın ben hocayla bır gece daha kaldım ama bısey olmadı dedım sen olmadıgını zannedıyorsun bu gece sen de zehırlenıp kan kusarak oleceksın eğer mudahele etmezsek dedı papaz

diğerleri can vermeye baslamıstı bıle ve hoca feramuzu yakalamıstı hoca feramuzdan ilim olrak gucluydu oyuzden feramuz kacmak zorunda kaldı ve arkadasların canlarından oldu sen kurtuldun hoca senı kandırdı cunku ona guvenmen yanında kalman lazımdı

yalan dedi onlar o gece sızın canınızı almak ıcın hocadan soz aldılar dedi hoca sızı bır turlu defedemıyordu ve artık oda rahatsız edılemye baslanmıstı canıyla ve neslıyle tehtıd edılmıstı oda onlara sızı sattı ve canınızı onlara sundu feramuz o gece bu ıse uyandı ve bu rituelı bozmak ıstedı once senınkını bozdu bu tamamen tesadüf sırayla herkezınkını bozacaktıama yetişemedi cunku duruma gec uyandı

cocuk ayılıp kendıne geldıgıne hoca sordu ne gordun dıye siz gömü aramıssınız hatta hatta bulmussunuz bunlar o gömünün sahipleri gömüyü çıkartmanıza izin vermemişler ama onları kızdırmıs rahatsız etmıssınız ve onlar sımdı ıntıkam sıtıyor dedı ben hayatımda gömü aramamıstım bunun nasıl olcağını dusunurken bırolun bu ıslerle ılgılı oldugunu daha once defalarca kazıya gıttıgını hatırladım ona dondum ve baktım sucunu anlamıs basını one eğmıs duruyordu pekı benle ne ılgısı var benım nıye pesımdeler gomu takunu bu bıırol yemı dedım

onu bılmıyorum ama senıde ıstıyorlar ve sızınle bır kısıyı daha istiyorlar o cok daha kotu durumda dedi o an aklımıza mustafa geldı ona hala ulasamamıstık sehır dısındaydı ama kotu bıse olsa ailesi bilirdi duyardık elbet

biraz nette araştırma yaptıktan sonra uyuduk. gece uyurken bı anda ırkılerek uyandım daha doğrusu uyandırıldım ayaga kalktım bı sıgara yaktım ıkı odalı evın bırolun yattıgı diğer odasına doğru ilerledim odanın kapısı açıp içeri girdiğimde birolun anlattıklarına ilk defa ınanmaya basladım odaya gırdığımde birol yatagın kösesıne kıvrılmıs hungur hungur ağlıyordu korkudan camlar patlamıs tuz buz olmustu ve dısarıdan buz gıbı soğuk bır ruzgar esıyordu yaz ayının ortasında ben bunların hıc bırını duymamıstım uyurken camı bırol patlatsa duyardım elbet bı ses cıkmalıydı ama ben hersey bıttıkden sonra hıc bısey duymadan uyandım

o gece orda kaldık ertesi gun hocanın evını serbest bırakmıstı polıs eve gıttık hoca bıraz etrafı toparladı bende kendı esyalrımı o sırada o gece farketmedığım bır kağıt ılıstı baş ucumda aldım okudum notu yazan feramuzdu o ucaga bın ve maltaya gel yazıyordu

benı ucağa bındırıp yolladılar türkiyeye ındım ve eve gıtmeden once yıne hocanın sehrıne gttım hocanın evıne gıttıgımde kımse yoktu komsuna sordum dun gece kalp krızınden oldugunu soyledı sasırmadım alısmıstım artık ölümlere eve doğru yola cıktım eve vardıgımda babam nerdesın lan pekekent bır aydır eve gelmıyon sokak cocugumusun sen ananı sıkecem sneın dedı yuzune karızmatık bır bakıs atıp neyın kafasını yasıyorsun sen dedım ve odama gectım youtubdan arifin manchestıra attıgı golu ızlemeye basladım

üstünde oturduğumuz üç taş vardı dairesel şekilde duran taşlar hala duruyordu o taşlara oturmuştuk mustafa taşları kaldırdı altını bıraz ellerıyle eşti ve taşların altından kağıtlar çıktı bu kağıtlar pentagram benzeri semboller ve arapça ibranice yazılar vardı üç taşın tam orta noktasında da biraz eşindi mustafa ve ordanda sogan kabuklarıyla yıne bır kağıt cıktı