/i/Ben

Kendini ifade et !
  1. 12.
    0
    Sana kimse benim baktığım gibi bakmasın dedim. Gülümsedi. Ben sevgiyi haketmiyorum dedi. Ve aşka da inanmadığını söyledi. Bense ona tekrar odaklanip sana olan aşkımı 3 defter yazı bile dindiremedi dedim. Uzandik yatağa. Ustumuzu ortelim dedi. Orttum ustumuzu koluma koydu kafasını yüzü bana dönük uyumaya çalıştı. Ben konuşmaya devam ettim. Ona sarildim saçlarını oksadim yanagindan öptüm. Güldü. Elimi tuttu. Kendimi ne kadar iyi hissettiğimi şu an kelime haznem açıklayamıyor. O gece hiç uyumadik konuştuk sarıldık ve ben onu arada bir öptüm. Bu benim için ne kadar güzeldi ne kadar degerliydi sabah oldu aşağı kata indim sobayı yaktim. Onu uyandirdim gel isinalim diye geldi isindik sonra tekrar biraz daha uyuduk. Sonra gitti tekrar
    ···
  2. 11.
    0
    içmeye başladık ictikce şarkılar değişiyor ictikce ses yükseliyordu. Ama mutluyduk. Özellikle ben. Saat 3 olmuştu. Manevi abime ben artık gideyim dedim. O da nereye kız dükkanda yalnız mı kalacak dedi. Sen nereye diye sordum eve gidecegini söyledi. Ben de tamam o zaman dedim yukarı çıktım kendime 4 tane banka benzeyen iki kişilik cafe sandalyesinden yatak yaptım o da kendine yaptı. Sonra ben birden yattığım yerden kalktım ve seni ne kadar sevdigimi biliyorsun dimi dedim. Sustu, yanıma geldi bana sarıldı. Bunu neden bana söylemedin hiç dedi . Söylediğimi söyledim. Bana daha önce yazdın sadece dedi. Hiç gözlerime bakarak söylemedin. O anda cesaretimin arttığını hissettim. içimi dokmeye başladım. Ellerimi gözlerine doğru zütürüp bu gozler için her şeyden vazgecerim dedim. Ben seni sevmeme rağmen sırf sen dükkana gelebil diye kalkıp gittim dedim. Bana sarıldı sonra konuşmaya devam ettikçe daha sıkı sarılmaya başladı kafasını kaldırdım
    ···
  3. 10.
    0
    Akşama kadar o kadar mutluydumki kendime inanamiyordum dükkanda tüm işleri ben yapmak istiyordum. Akşam oldu aradı beni nerdesin diye dukkandayim dedim. Tamam geliyorum dedi içimi heyecan kapladi yine. O sırada iki arkadaşım geldi çay içmeye mecburen masalarına oturmam gerekiyordu. Ama gidip kapıda onu beklemek sanki daha güzel olurdu. Arkadaslarimla oturdum biraz muhabbet ettik gözüm hep kapıda derken o geldi el salladı bana ben kafamı salladim sonra arkadaşlarım gitti hemen onun masasına oturdum. içini dokmeye başladı hemen. Ailesinden bahsetti kendinden bahsetti. Sonra bu gece dükkanda kalacağım sen de bir yere gitme dedi tamam dedim. Son müşteri gidince beraber alkol almaya gittik o yol bile çok güzeldi merdivenden inerken omzuma çıkmıştı. Gece dükkan sahibi yani abim sayılan kişi de bizimle olacaktı. Güzel gececeginden şüphem yoktu
    ···
  4. 9.
    0
    Sonra kendime gelebildim. Aklıma o geldi içeri girdim. Hoşgeldin dedim gülerek. Durumu anlattım. Sonra bir masaya oturduk konuşmaya başladık onu o kadar çok ozlemistimki ona bakmaya doyamiyordum. Bazen gözümü kaçırıp tekrar bakıyordum aklımın bir oyunumuydu bu diye dusunmedim değil. Gayet sıradan şeyler konuştuk o üniversiteden bahsetti. Kaldığı yurtta yaşadığı problemlerden bahsetti ben de aynı problemleri yaşadığım için ona biraz tavsiye verdim. Akşama doğru gitmek zorundaydı ama 9 da falan tekrar gelirim bir yere gitme dedi . Ben aşırı uykusuzdum ama bir şeyler içersek kalırım dedim. Olabilir dedi vedalaştık gitti
    ···
  5. 8.
    0
    Sabah sabah ağlicam mk
    ···
  6. 7.
    0
    Açtım ben geldim dedi.
    Tamam bekliyorum dedim. Niye soguksun dedi. Gelince anlatırım dedim. O günün sabahı babam kalp krizi geçirmişti her ne kadar birbirimize nefret duysak bile can bu . Öfke bu noktada kapı dışarı kalıyor. Tam kapıda son durumunu öğrenirken ağlamaya başladım sağa döndüm onu gördüm hayal gibiydi direk dükkana geri döndüm sanki o yokmuş gibi. En solda köşedeki masaya oturdum biraz agladim bir amca beni teselli etti. Ardından bir telefon daha geldi. Dışarı fırladım. Dayim aramış durumu açıklamak için. Annemin beni etkilediği kadar ciddi bir durum olmadığından bahsetti. Bir nevi içimi rahatlattı
    ···
  7. 6.
    0
    Geçen günlerin neticesinde biraz daha realist olmam gerektiğini anladım. Onun bileziği bendeydi mesela ona bakıp saatlerce kilitlenmek artık olmamalıydı. Bunu başardım mesela daha az düşünmeye başladım alkolü azalttım. Kasım ayindaydik o ocakta gelecekti. Ocağa kadar biraz toparlanmam gerekiyordu pgibolojik olarak. Kendime değişik sınırlar çizdim. Komik sınırlar..
    Saat 22:00 dan sonra dusunmeyecektim mesela onu . Çok saçma ama bunu bile düşündüm hoş uygulayamadim ya. Bir ay daha kalbime duvar örmeye çalışmakla geçti derken aralıkta bir telefon geldi saat 12:40 ta ondan
    ···
  8. 5.
    0
    Nereye baksam ondan izler vardı hep. Pgibolojik olarak çöküyordum. Bu kadın bana ne yapmıştı? Beni yürümeyi başarabilen bir ölüye çevirebilen o kadına bana gülümsemesi için yürüme hakkımı dahi verebilirdim. Kulaklarımda hep o şarkılar vardı. Müzik listemize onun eklediği şarkılar. Onunla içtiğimiz şarap benim akşamıma daimi misafir olarak katılıyordu. Acı çekiyordum ama kurtulmak istemiyordum. Beynimle kalbimin arasında ne zaman hararetli bir tartışma çıkacak olsa kalbim hep beynimi alt etmeyi başarıyordu. Onun bana kattıkları bende monoton hale gelmeye başlamış kendi ritüellerimin artık bende yavaş yavaş yok olduğunu görüyor pek de umursamiyordum.
    ···
  9. 4.
    0
    Uzun bir yolculuk oldu benim için bol ağlamalı bol yazmalı farklı bir yolculuk. Uzaklastiktan sonra onu daha çok düşünmeye başladım ona dair hissiyat oranım hızla arttı beklediğimin aksine benim adıma bir yıkım oldu. Sabahlara kadar oturdum sabahlara kadar içip agladim. Onun tekrar okuyacağı şehire dönmesini bekledim. Hayatımda geçirdiğim en bitmek bilmeyen zaman dilimiydi belki. Ben uzaktayken aradı beni hiçbir şey yokmuş gibi. Konuştuk ama benim içimdeki o kelebekler cesaretimi kırıyordu aynı zamanda. Bana ne zaman döneceğimi sordu bilmiyorum diyebildim. Sanki bana gelmemesinin sebebinin ben olduğumu söyleyen o değilmiş gibiydi. Ne zaman gidecegini öğrendim 4 gün vardı. Düşünsel açıdan daha yoğun geçecek 4 gün. Geçti o günlerde büyük bir buhran içinde. Geri döndüğümde çok daha farklıydı her şey
    ···
  10. 3.
    0
    Yaz aylarını onunla geçirdim. Ona aşkımı itiraf ettim hadsizce . O ise kendini aşağıladı. Sevginin ona ugramayacak kadar güzel olduğundan bahsetti. Bana inanmadı. Babası oldukten sonra kimseye inanamadı belki onun da payı vardır. Ailesi ile hep ince bir iplikle bağlıydı tıpkı ben gibi. Kanayan ortak yaralarımız vardı beni çeken şey buydu belki. Belkide gözlerine baktığımda yerli yersiz anlayabildigim bir dil daha içeriyordu o güzel gözler. Sonra ayrılık vakti geldi onun hayatında yeni bir serüven başlıyordu. Üniversite ye başlayacaktı. Kayda gitti geri geldiginde artık gelmemeye başladı tanıştığımız yere. Ona yazdım neden diye sordum hadsizce. Problemin ben olduğundan bahsetti. O gün 3 saat sonraya bilet aldım artık o şehirde bulunamazdim. Çünkü o benim yüzümden gelememisti tanıştığımız yere ve ben gittim sessizce
    ···
  11. 2.
    +1
    Aşkı algılama biçiminde ki yanlıştan dolayı acı çekiyorsun, aşağılık pgibolojisini alt etmen gerekiyor dostum yorulma yada başka bişey ile asamassın
    ···
  12. 1.
    -1
    bu üçüncü gece uyumadan geçen.
    kendime verdiğim bir söz var ondan caymanin verdiği mağlubiyet cezası sanırım. Kişilik çatışması gibi içimdeki fakat değil. Bir kadın sadece gülümseyerek sizi ne kadar kendine mahkum bırakabilir? Ben o mahkumiyetin doruklarını yaşıyorum. içimde hep aglama isteği var mesela ağlasam, çığlık atsam sanki her şey bitecek gibi. Denedim olmadı. Ona olan aşkımı unutturacak bir kuvvet olmadığının farkındayım ama en azından beni gün icerisinde yoğun düşünce halinden kurtaracak aktivitelere dahil olma amacına girdim yine olmadı
    ···