1. 76.
    0
    hiç okuyan yok panpaalr, az ses verin kendime mi yazıyorum?
    ···
  2. 77.
    +2
    ya aklımdan geçeni yapmaya çalışınca da züte geliyoz geçen sosyalleşiyim diye tabu oynamaya kalktım amk sıra bana geldi arkadaşlarımın karşısında kitlendim yüzüm kızardı ellerim titriyodu fark edilebilcek şekilde gibiyim fırıncıyı şimdi
    ···
  3. 78.
    0
    okuyoruz hocut
    ···
  4. 79.
    0
    abdullah avcı
    ···
  5. 80.
    0
    @68 hacı seninki biraz ileri derecedeymiş bak sen asıl bu fırıncıdan başlamalısın işte. ciddiyim, ben öyle boş yere saçmasına vermem örneği. en başta esnafla konuşacaksın, konuşunra biraz rahatlayacaksın. sen şu an sosyal fobili biriysen zaten tabuda sıçarsın. yavaş yavaş olacak bu işler. önce birkaç kelime, birkaç cümle, sonra paragraf düzeyinde, ondan sonra ver elini roman tarzı anasını satıym. pat diye olmaz herşey, adama "yavaşşşş" derler.
    ···
  6. 81.
    0
    @70 iyi ki aklından geçeni söyle yap dedik; sen biraz abartmışsın :D
    ···
  7. 82.
    0
    @71 sıçtığımı fark ettim zaten
    ···
  8. 83.
    0
    rezervvv
    ···
  9. 84.
    0
    yavaş yavaş başlayackasınız. git gide ilerleyecek bu gelişme, artık konuşmanızda sıkıntı kalmayacak.

    sosyal fobinin büyük sebeplerinden biri bilgisayardır panpalar.

    gerçek hayat, buradakine benzemez. burada ana avrat düz gidersin, roman yazabilirsin, ama iş gerçeğe dönüştüğünde beceremezsin bunları. aslında bunubecerememek de başlı başlına ayrı bir sorundur. burada rahat oluyosun ,sonra dışarı bi çıkıyosun buradaki o konuşkan geyikten eseryok.

    bilgisayardan ve evden mümkün olduğunca uzak durmaya çalışın.

    etrafınızda elbet bir iki tane köylü vardır. bi kontrol edin hareketlerini. ne kadar rahatlar değil mi lan. aralarında çok görgülüsü de var görgüsüzü de var, küçümseme amaçlı söylemiyorum, rahatlığını konuşacaz. görgülüsü de görgüsüzü de ne kadar doğal, evlerindemiş gibi davranıyorlar değil mi.

    peki nasıl oluyor bunlardaki bu rahatlık?

    adamlar çalışıyor panpa. sosyalliğe değil ya, normal işinde gücünde çalışıyor. kimi pamukta, kimi çayda, kimi fındıkta, kimi fıstıkta, kimi tarlada bi yerlerde çalışıyor. çalışabileceğini biliyor, çalışmaya gözü kesiyor, kudretinin farkında.

    kudretinin farkında olan adam sosyal fobili olmaz.

    kendini küçük gören, kudretinin farkında olmayan adam sosyal fobili olur. çünkü bir işe yaramadığını dşünür.

    hemen bir iş bulmaya bakın. ha iş bulamıyo musunuz, evde spor yapın yada paranız varsa bir spor salonunua gidin. kendinizdeki değişimleri gördükçe, bedeninize hükmetme "kudretini" hissettikçe kendinize güveniniz gelecek. bir nebze kudretinizi n farkına varacaksınz.

    işte bu noktadan sonra "fırıncı " levelini geçip, "arkadaş" leveline atlayacaksınız.
    ···
  10. 85.
    0
    devam
    ···
  11. 86.
    0
    beyler kaldığımız yerden yarın devam edelim. unutmayın "aklınıza geleni yapın"

    bu arada bu başlığı seri eksilemeye devam edin, ne de olsa hayırlı bi iş yapıyoruz, faydalı olmaya çalışıyoruz değil mi. aman ha başlığı sildirin, sonra zararlı çıkarsınız ne gerek var.

    haydi beyler selametle.
    ···
  12. 87.
    0
    ibret aldım gitme devam et ya okuyorum hepsini
    ···
  13. 88.
    0
    devam et kardeşim cesaret veriyorusn eksileyenlere bakma sen.
    ···
  14. 89.
    0
    reserved
    ···
  15. 90.
    0
    reserved
    ···
  16. 91.
    0
    beyler toplanın devam ediyorum.

    fırıncı levelini atlayıp arkadaş leveline geçeceksiniz dedik. ama ondan önce şu konuya tekrar değinmek istiyorum.

    bilgisayar.

    bilgisayar, hoş kullanılırsa pek faydalı bir araç. ama bizim kullandığımız gibi, günde 4-5 saat, hatta bazı arkadaşlar gibi 8-10 saat gibi kullanım, büyük zararlar verir dostlar.

    bilgisayar, inansanız da inanmasanız da hem beyin hücrelerinizi öldürür, hem de sizi asosyal yapar. bunun sonucunda da sosyal fobili olursunuz.

    "bilgisayar nasıl asosyal yapar lan ne alaka?"

    bak güzel kardeşim. bilgisayarda hiçbir zaman ağzınla konuşmazsın, sadece beynin ve parmakların çalışır. sen bunu alışkanlık haline getirirsen, günde 8-10 saat bilgisayar başında konuşmadan kalırsan, konuşmayı yavaş yavaş unutursun. çünkü ihtiyacın olmadığını zanneder vücudun. ilerleyen zamanlarda beyin hücrelerin de öldüğünden kelimeleri toplamada sıkıntı çekersin, konuşmaya ihtiyaç duymadığın için ,dışarıda biriyle konuşmak zorunda kaldığında aklını toplayyıp da iki kelime laf edemezsin.

    bi de şu var.

    bilgisayar başında her zaman rahat olursun. vücut da alışır bu rahatlığa. konuşmak istediğinde yanlış bi kelime yazsan bile, "backspace" tuşuyla silip daha düzgün yazma ihtimalin vardır her zaman. karşında kim olursa olsun heyecanlanmazsın, yüzüne karşı konuşmazsın. bu rahatlıkta beyin süper işler, güzel konuşur.

    ama yüz yüze iletişimde, yazıdaki kadar düşünme payı yoktur. backspace tuşu yoktur ve en önemlisi, bilgisayar başında olduğu gibi "o rahatlık" yoktur. bir sosyal fobili için yüz yüze konuşmak sıkıntıdır. ve sebebi de bilgisayardır. başka hiçbişey değil. ha kekeme olanlar var, onu hastalık kapsamında değerlerindirirsek, sonradan oluşan sosyal fobinin, bilgisayar dışında başka olumsuz etkileyen hiçbişey yoktur.

    bilgisayarı bırakın demiyorum güzel kardeşlerim. elbette açın facebook'a bakın, mesaj atan var mı yok mu, bildirimlere bakın. hotmailinize bakın hele, üye olduğunz arkadaşlık sitelerinden, "ayça_22'lerden" mesaj gelmiş mi diye * gazetelere bakın, ne olmuş ne bitmiş, canınız sıkılırsa oyun oynayın, blog yazın, yapın bişeyler. çağ iletişim çağı, bunlar elbette olacak.

    yalnız bir farkla.

    hayatınızın amacı bunlar olmayacak. bunlar sadece yan ürün. hani markete girersiniz, coca cola falan arada sırada bardak hediye eder, hani kolaya bantla yapışıktır o bardaklar. sen sadece kola almak istersin, ama hediye olarak da o bardağı alırsın.

    hah işte.

    senin bilgisayarla aran kola-bardak ilişkisi gibi olacak.

    hayatının asıl amacı kola, ama bilgisayar-internet de aldığın o bardak olacak.

    anladınız siz ne demek istediğimi.

    bilgisayar başında oturarak, 100 tane siteniz olsa, 1000 siteden tanınsanız, yine de sosyal fobili olabilirsiniz. gerçek diyaloga girmezseniz, hiçbir şekilde bu hastalıktan kurtulamazsınız.

    kola-bardak.

    düşünün.
    Tümünü Göster
    ···
  17. 92.
    0
    bunu da uplattırıyosunuz ya helal olsun : )
    ···
  18. 93.
    0
    toplaştınız mı beyler devam edelim?
    ···
  19. 94.
    0
    hadi lan hadi
    ···
  20. 95.
    0
    sosyal fobililer, kendileri de biliyor; aslında yaşamayı ve yaşamdan tat almayı en çok hak eden insanlardır. çünkü, dışarıdakinin farkındadır, sosyal olmanın farkındadır; sosyalleşmenin ve getirisinin farkındadır. sosyaller bunu bilmez, farkında olmaaz ; gereksiz bir sıkıntı vardır üzerlerinde.

    ama bir sosyal fobik, her zaman sosyalliğin önemini bilir, sosyal olunca da ne yapacağını bilir. mesela, aklından geçirir; eğer bir sosyal olsaydım, (sesim güzelse), çıkıp şarkı söylerdim; resmim güzelse sergi açar insanları davet ederdim.

    bunlaru düşünür, gerçekten sağlam insanlardır sosyal fobikler.

    aslında sosyal fobik olmanın bir nedeni daha vardır bakın burası da önemli.

    şöyle bir söz vardır: "herşeyi yaparım diyen, hiçbir şeyi yapamaz."

    çok doğru.

    hakikaten sosyal fobililere söylenmiş sanki bu söz.

    sosyal fobili insan zekidir ve birden fazla iş yapabilecek; birden fazlla sanatla uğraşabilecek bir insandır. fakat, bu uğraşlardan herhangi birinin üzerine gitmediği için, hepsinde belli bi seviyede durur ve hiçbirini geliştirmez. geliştiremeyince de amatör kalan yetenek, zamanla içe hapsedilir ve sosyal fobili, bunu yeteneksizlik olarak görür ve içine kapanır.

    hastalık başlar.

    bu nedenden dolayı, eğer yeteneğiniz varsa herhangi bir şeye (ki ben eminim sizin birçok yeteneğiniz var), bunlardan "sadece bir tanesinin" bakın dikkat edin, "sadece bir tanesinin " üzerine gidin ve onu geliştirin. gerekten geliştirin ve diğerlerini unutun.

    onlara sıra gelecek.

    siz hle birinde profesyonelleşin zamanı geldikçe diğerlerine de yöneleceksiniz.

    hem sesiniz güzel, hem de şiir yazabiliyorsunuz. aynı zamanda web tasarımı yapabiliyorsunuz ve güzel makale yazıyorsunuz.

    siz hiçbişey yapamazsınız.

    ama bu yeteneklerinizden birini (örneğin güzel sesinizi) geliştirin. sadece bir yeteneğinizin üstüne gidin. sanat kurslarına gidin, enstrüman kurslarına gidin şan dersleri alın; yapın bişeyler.

    "e bunların hepsi parayla"

    eğer ufak bi bütçeyle bunu yapmak istiyorsan, bütün belediyelerin sanat merkezleri var aylık da çok ufak bir miktar alıyorlar, ama senin yeteneğinden kıymetli mi aylık 30-40 lira.

    2 paket içme bi gün de paranı buraya ver, tamamdır.

    "sadece bir yeteneğinizi geliştirin",

    "herşeyi yaparım diyen, hiçbirşeyi yapamaz."
    ···