sır perdesi aralanıyor gerçekler gün yüzüne

işin temelinden gireceğim ve sizi olanca mantığı anlatacağım, kendiniz anlayacaksınız. karmaşık laflar edip beni anlamayan gibtirsin gitsin demyecem. herkes anlayacak. doğa dediğimiz denge, içerisinde bulunan canlıların yaşamı oluşturmaları için kurulmuştur. yaşam süreklilik için doğa kanununa doğa dengesine ihtiyaç duyar. doğa nasıl işler? sürekli bir döngü içerisindedir. her şey gerektiği kadar vardır. fazlası atılır. eğer bir bölgede aslan sayısından az geyik varsa o aslanlardan bazıları ya açlıktan ya da kavga nedeniyle ölür. işte doğa böyle ırkları düzenler. eğer aslanlar hayatta kalmassa ne olur? geyikler çoğalır ve bitkilerin soyunu tüketir. buna engel olmak için doğa aslanlara hayatta kalma dürtüsünü eklemiştir. bu dürtü sayesinde kendilerini koruyup hayatta kalabilirler. fakat bu da yeterli değildir. sonuçta yaşlanınca ölecek olan aslanların yerini başkaları almazsa, doğa, bitkilerin yaşdıbını sonlandırmış olur. o yüzden aslanlara üreme dürtüsünü eklemiştir. aslanlar yeterli sayıda çoğalarak bölgedeki sayılarını dengeler. yani doğanın en önemli iki dürtüsü var. üreme ve hayatta kalma... biz bütün stratejimizi bunun üzerine kuracağız. doğa size de bu dürtülerden koymuş, o yüzden dar pantolonlu kezbana halleniyorsun. o yüzden bomba patladığında zütün takuna karışıyor. hepsi hayatta kalman ve üremen için...

oburluğun, açgözlülüğün, saldırganlığın, sinirin, ağlaman, aşık olman... tüm bu duygların iki amacı var. hayatta kal ve üre. bu iki amaç sizin hayattaki başarınızı ve insanların gözündeki değerinizi belirler. ne alaka diyeceksiniz. hayatta kalma ve üreme puanınız ne kadar yükcikse, o kadar değerlisinizdir. o kadar aranırsınız insanlar tarafından. fakat bu iki amaç dişi ve erkekte farklılıklar gösterir. bir dişi bir erkeğin %70 hayatta kalma puanına önem verirken %30 üreme puanına önem verir. bir erkek ise bir kadının %90 üreme puanına önem verir. burada üremeden kasıt bir kadının alımlı olması, ciksi olması bir erkeğin yakışıklı olmasıdır. bir kadın genellikle yüksek hayatta kalma puanına sahip değildir. bu yüzden hayatta kalmak içni bir erkeğe ihtiyaç duyar. bu yüzden kadının üreme puanı yüksek olmalıdır. böylece erkekleri kendinisini koruması için motive eder. erkeğe yatırım yapar, risk alarak çocuk yapar. böylece üremiş olur. ve erkek sayesinde hayatta kalabilecektir. doğa da sevgi denen bir şey yoktur. basitçe söylemek gerekirse, kadınların aşık olduklarını sandıkları erkekler yüksek hayatta kalma puanına sahip erkeklerdir. hayatta kalma puanı nedir? işte bu çok önemli.

hayatta kalma puanı eskiden bir erkeğin ebatıyla alakalıydı, ne kadar güçlü o kadar yüksek hayatta kalma şansı var kadınlar için. tabi kadının bilinçaltı doğa tarafından tasarlandığı için, hayatta kalma olasılığı yüksek olan erkeği seçecek. cılız olana hiç aşık olmayacak o halde. fakat insanlar yıllar geçtikçe çoğunluğun üstünlüğünü kavramaya başladı. iri yarı erkekler yerine topluluğu zekasıyla idare edebilen cılız erkekler kadınların gözdesi oldu. sosyal ilişkileri kuvvetli, topluluk tarafından saygıyla anılan erkekler kadınlar için lider erkeklerdi. günümüzde kadınların hayatta kalması çok kolay olsa bile genetiklerinde hala hayatta kalma puanı yüksek olan erkek onu azdırıyordu. kısacası statü, para ve saygı... kadınların kendileri için önemli olan üreme puanlarını sergilemeleri (sağda solda güzel giyinmeleri, dışarıya çıkmaları, güzellik için alışveriş yapmaları onların üreme puanına yaptıkları yatırımlardır) erkeklerin hayatta kalma puanlarını (araba önünde poz vererek, çeşitli yollarla zenginliklerini öne sürerek) göstermelerine benzer. yani iki tarafta gücüne yatırım yapar ve bu gücü sergiler. fakat bu iki gücü de sergilemek sadece üremek içindir. insanlarda bazen erkek seçicidir, bazen kadın. bu yüzden herkes kendisi için önemli olan bu iki değere (hayattta kalma ve üreme) yüklenir.

kadınlar erkeklerin hayatta kalma puanlarından büyük ölçüde etkilenir. ve erkekler kadınların üreme puanlarından etkilenir. yani bir karının ne kadar ciksi olduğuyla alakalı dedik. fakat bu durum bazen tersi durum da olabiliyor. aynı cinsler bir birini hayatta kalma ve üreme puanlarını arttırmak için severler! bakın buraya çok dikkat edin. misal bir erkek başka bir erkeğe hayatta kalma puanı yüksek diye ona değer verir. asırlar evel cılız bir erkek çok güçlü ve iri yarı bir erkekle arkadaş olmaya çalıştı, ona iyi davrandı, ne dediyse yaptı. sürekli onun yanında gezdi. neden? çünkü daha güçlü erkekler o cılızı öldürmeye geldiklerinde, iri yarı olan diğerlerine karşı onu savundu. ve bu hala aynı. yani hayatta kalma puanınız yüksek olursa diğer erkeklerden daha fazla saygı görürsünüz. herkes güçlünün yanında olur. 30 yaşında şirket çalışanı mahmut bey, yeni iş adamı müşterisi ahmet'e, 800 Tl geliri olan kiracısı mithattan daha fazla değer verir. eğer bu üç kişi aynı yerde buluşsa, mithatı kimse giblemez. kadınlarda da durum pek farklı değildir. ebru, yan komşunun şişman kızı ve okulun en ciksi kızı merve ile bir araya gelse, komşu kızı giblenmez. çünkü ebru, o ciksi kız ile beraber iken daha güzel ve yüksek hisseder. ona değer verir. az çok ne demek istediğimi anlarsınız beyler. etrafta kimsecikler yokken o arkadaşınız size kanka ayağı çeker, fakat almanyadan gelen, sayısız kız gibmiş o kuzen, sizin giblenmemeniz için yeterlidir.

sanırım bu geceki son entrym. gibleyen daha fazla adam olurs devam edicem.

buraya kadar her şey anlaşılmıştır umarım. kısaca özet geçmek gerekirse, erkek güçlü olursa kadın ona tav olur. kadın güzel olursa erkek ona tav olur. biri güzelliğini geliştirmeye çalışır, diğeri gücünü.. güç derken statü, para ve sosyal ilişkilerden bahsediyorum. artık etrafınızdaki insanların doğanın bir parçası olduğunu ve hayatta kalıp üremeye çalıştıklarını anlıyorsun. bunların hiçbirini bilinçli olarak yapmıyorlar. bir takım hormonlar salgılandığı için yapıyorlar.
duygular, insanları mutlu etmek için değil, fakat bu iki önemli olayı gerçekletirebilmek için çalışır; hayatta kal ve üre.