0
Güzel rüyaların yanı sıra kabuslar gördüğümüz de olur.Çoğu zaman bu kabuslarda bir tehlikeyle karşı karşıya kalırız ve bağırmamız gerekebilir.Var gücümüzle bağırmaya çalışırız, fakat sesimizin çıkmadığını dehşetle fark ederiz. Kabustan uyanmanın tek yolunun bağırmak olduğunu düşündüğümüz için de telaşa kapılırız. Peki,insanoğlu rüyasında neden bağıramaz, hiç düşündünüz mü?
Uyku sırasında, beyin etkinlikleri bakımından iki farklı aşamadan geçeriz. Bunlar REM (Hızlı göz hareketleri) ve Rem-dışı aşamalarıdır.Bu aşamalar, uyku boyunca dönüşümlü olarak devreye girer ve döngü bir kaç kez yinelenir.REM-dışı uykuda, fazla olmamakla birlikte vücutta hareket gözlenebilir, kalp atım ve solunum hızı hemen hemen sabit ve gözlerin hareketleri yavaş olur.REM uykusundaysa kan basıncının yanı sıra, kalp atım ve solunum hızı da değişiklik gösterebilir. Rüyaların görüldüğü aşama da REM aşamasıdır.
REM uykusunun ilginç bir özelliği de,bu aşamada vücudun neredeyse tam bir felç durumunda olmasıdır. Kişiyi,gördüğü rüyalarda başrol oynamaktan korumak için beyin,REM uykusu boyunca kas kasılmalarını baskılayıcı sinyaller gönderir. Bazı kaslar, sözgelimi parmak ve yüz kasları, seğirir gibi hafifçe kasılabildikleri halde kol ve bacak kasları gibi büyük kaslar, felçli gibi, büyük ölçüde gevşek durumda kalırlar. Rüya gördüğümüz sırada bağıramamamızın ya da yataktan fırlayıp hayali savaşçılarla dövüşememizin nedeni de budur.
Mekanızmanın bütün ayrıntıları bilinmese de anahtarın, beyin sapında, yani beyinle omurilik arasındaki bölgede yattığı düşünülür.