/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 101.
    +2
    E-“Görmediğimden beridir resmen hayvan olmuş” dedi.

    b-“Birde dayağı atarken görseydin” diyebildim.

    M-“Benimle ne ilgisi var olayın” dedi Merve. Haklıydı amk. Niye çağırmıştım ki kızı.

    b-“Eğer ağlamaya başlarsam diye çağırdım seni” dedim. Tam malım ha ben. Başka diyecek bişey mi bulamadım.”

    M-“Bu sefer git Emre’ye ağla” dedi.

    E-“Ne ağlaması neden bahsediyorsunuz siz?”

    M-“Önemli birşey değil Emre hem bir bine zaten çağırmasaydı böyle bir durumda öldürürdüm onu” E amk. O zaman niye soruyorsun beni niye çağırdın diye? Kızlar yaratılırken muhtemelen tripleri yanında hediye geliyordu amk. Neyse Mustafa tam bir köpek hızıyla koşarak geldi.

    Mu-“Buldum bitkiyi. Bunu yedikten sonra tansiyonun aniden düşecek ve bayılacaksın. Daha sonra sana diğer elimdeki otu çiğneyip ağzından vereceğim tansiyonun normalleşecek.”

    b-“Ağzında çiğneyip ağzıma vermek mi? Neden?”

    Mu-“Bitkiyi tükürükle karıştırıp çiğneyince anca etkisini gösterir” dedi (yemin ediyorum binliğine yapıyor) “Neyse tamam” dedim o arada da “Leyla eğer duyuyorsan konuşmamız lazım” dedim içimden. Bitkiyi yedim. Yuttuğum an başım döndü ve kendimi yerde buldum. Gözlerim ise ağır ağır kapanıyordu.

    L-“Beni konuşmak için çağırmadığını anladım zaten. Ama her zaman gelemeyebilirim yanına. Bu sefer şans eseri geldim. Beni çağırırken dikkatli düşün” dedi.

    b-“Tamam anladım ama arkadaşlara kanıtlamam lazımdı senden yetenek aldığımı özellikle de Mustafa’ya. Seni ben öldürdüm sanıyor. Orada bir gölgenin sana atladığını gördüm. O kimdi?” dedim.

    L-“Onu göremedin mi yani?” diyip gülmeye başladı. “O kurttu. Kurt sürüsü etrafımızı sarmıştı. Devdıbını zaten sen anlamışındır.” dedi. Şimdi herşey yerine oturmuştu. Daha sonra Mustafa’nın yüzünü görerek uyanmıştım.

    Mu-“Seni öldürmemem için bana bir neden söyle” dedi.
    ···
    1. 1.
      0
      Bir türlü tatmin olmuyor pekekent
      ···
  2. 102.
    0
    devam bin sardı
    ···
  3. 103.
    +2
    b-“Ne oluyor” demeye kalmadan Mustafa beni ayağa kaldırdı ve tam vuracakken

    E-“Dur Mustafa, açıklamasını dinleyelim.”

    Mu-“Ne dinleyeceğim açıklamasını sırf yeteneklerini çalmak için öldürmüş onu.” NE??? Nasıl bir salak la bu mustafa. Aslında biraz da hak veriyorum ama

    b-“Hangi salak çaldığı yeteneği gösterir ve yeteneği kullanabilseydim zihninize girer bana kızacağınızı bilir bunları söylemezdim. Mustafa şu hayvan dürtülerini bir kenara bırakmaya çalış da açıklamamı yapayım” dedim. Sesim zar zor çıkıyordu.

    M-“Hayvan çocuk bırak onu” dedi Merve. Kız harbi cesaretliydi amk ben gibsem çocuğa hayvan çocuk diyemezdim.

    Mu-“Tamam bıraktım ve bana bir daha hayvan çocuk deme.” Dedi.

    M-“Hayvanlık yapmazsan demem” dedi. Amk kızda korku kavramı 0 (birtek gözümü gördüğünde korktu biraz)

    b-“Neyse konuyu kapatın da asıl olaya geleyim. Leyla’nın ölüm sebebi bize kurt sürüsünün saldırmasıydı.”

    Mu-“Yalan söyleme uçurumdan düşerek öldü.”Artık dayanadım

    b-“Az sus dıbına kodum. Yeter artık. Sessiz ol ve dinle. Burada gerçekleri anlatacağım anca öldürürüm keserim yalancı. Başka ağzından laf çıkmıyor. Eğer gerçekleri duymak istiyorsan sus ve dinle istemiyorsan defol.” dedim ve neredeyse eminim utanan köpek sesi çıkardı ve “tamam devam et” dedi.

    E-“Bizim liderden beklendiği gibi.”
    ···
  4. 104.
    0
    daha hızlı yaz bin
    ···
  5. 105.
    0
    Yarida birakma panpa
    ···
  6. 106.
    +2
    b-“Lider mi? Neyse konuyu dağıtma daha sonra soracağım. Şimdi Leyla ile ben buraya çok sık gelirdik. Son gelişimizde hava biraz karanlıktı. Akşam üstüydü. Kurt sürüsü etrafımızı sarmıştı. Ben de ne yapacağımızı düşünüyordum. Öngörümü açtım ve toplam 21 milyara yakın ihtimal düşündüm fakat sadece biri onu kurtarabilirdi. Beni feda ederek onu kurtarabilirdim. Fakat Leyla bunu gördü. Zihin okumasıyla benim zihnime girdi. Daha sonra planı anlayınca yapamamam için beni itti. Ve kendini feda etti. Alfa üzerine atladı ve demir parmaklıkları kırarak beraber aşağı düştüler. Tam düştüğü sırada bana zihninden küçük bir parça gönderdi ve yaşım büyüdükçe rüyalarıma girmeye başladı. Sorusu olan var mı buraya kadar olan yerde?” Tam hoca gibi konuşmuştum amk.

    Mu-“Gerçekten doğruyu söylüyorsun. Kalp atışların hiç hızlanmadı. Sana bu kadar davranmamalıydım Özür dilerim”

    b-“Önemli değil doğru düşünemiyordun. Bunu bütün köye özellikle Leyla’nın babasına anlatağım.”

    E-“Anlatamazsın. Yeteneğini söyleyeceksin de ne olacak? Sana tam bir ucube gibi davranacaklar. Köyden dışlanacaksın. Aileni falan köyden atacaklar uğursuzluk getiriyor diye.” Haklılardı. Küçücük çocuğa katil lakabı takan köylü yeteneğimi görse cadı avı yaparlardı amk.

    Mu-“Senin katil olarak kalman lazım. Yeteneklerimizin öğrenilmemesi için.” Geçen sefer kendimi feda edememiştim. Bu sefer edecektim.

    b-“Tamam. Katil ol... ” Kalbim sıkışmaya başlamıştı. Birden yere düştüm. Merve koşup bana yardım etmeye çalışıyordu.

    M-“Kalp krizi geçiriyor dürtülerimle anlayabiliyorum kalp masajı yapılması lazım” diyordu. Merve hemen geldi yanıma kalp masajı yapmaya başladı, Mustafa köye doğru koşuyordu, Emre korku dolu gözlerle bana bakıyordu ve birden bilincim kapandı
    ···
  7. 107.
    0
    Rezervasyon
    ···
  8. 108.
    0
    Upstairs
    ···
  9. 109.
    +7
    Mustafa’nın Görüşü

    Deli gibi koşuyordum. Kesin çita modundaydım. Normalde köylülerin yanında kullanmazdım ama kullanmak zorunda kaldım. Gözlerimi görmesinler diye kapalı olarak koşuyordum ve yarasa gibi sinyal göndererek yerimi buluyordum. Hastaneye vardım. 20 saniye geçmişti dağdan hastaneye kadar gitmem. Hastaneden içeri girdim. Kendime hemen “Aptal onu neden buraya taşımadın” dedim Kendi kendime. Çok pişmandım yaptıklarım için. Çocukken benim için çok dayak yemişti. Ama ben yıllardır ona kin duymuştum. Kokusunun peşinden gitmeyi istemiştim ama gidemezdim. Köyden ayrılacak kadar param yoktu. Hastaneden içeri girdim ve bir doktor buldum. Doktor tanıdıktı ve benim hayvan gibi davrandığımı söylerdi hep.

    Mu-“Doktor acilen gelmen lazım dağda kalp krizi geçiriyor” diyebildim. Aceleden ne diyeceğimi şaşırmıştım.

    Do-“Hemen geliyorum arabaya bineyim”

    Mu-“Araba o dağa çıkmaz şimdi sen bana bin” dedim. Doktor şaşırmıştı. Daha fazla dayanamadım ve doktoru sırtıma zorla alıp koşmaya başladım. Gözlerim kapalı koşuyorum.

    Do-“Daha sonra bu olayı bana anlatacaksın”

    Mu-“Tamam ama acele etmemiz lazım” dedim ve hızlandım.

    Edit. Beyler ben yurda geçiyorum geç oldu kendinize iyi bakın yarın devam ederim duruma göre bitirebilirim de. Siz karar verin yarın bitireyim mi yoksa uzatayım mı? Neyse ben kaçar yarın yazarım.
    ···
  10. 110.
    +1
    Çok güzel devam ediyo bro böyle devam
    ···
  11. 111.
    0
    Okuyorum rezzz
    ···
    1. 1.
      +1
      Bende seni bekliyordum panpa
      ···
  12. 112.
    0
    Rezz sayfa5
    ···
  13. 113.
    +2
    Bunun gerçek olma olasılığı benim zıplayarak aya çıkma olasılığımdan az ama güzel hikaye olmus amk sardı
    ···
  14. 114.
    0
    Geldim panpa yesil gozlu canavar beni aldatan kiz
    ···
  15. 115.
    0
    Reserved
    ···
  16. 116.
    0
    Uzat biraz
    ···
  17. 117.
    +4
    Herkese Günaydın.

    Merve’nin Görüşü
    Kalp masajı yapmalıydım. Ölmemeliydi. Onu bu kadar geç bulmuşken olmazdı. Onu seviyorum . Onu seviyorum. Ama söylemem ona. Şu anda olmazdı. Söyleyemezdim. Uyandığında herşeyi anlatacaktım. Hemde herşeyi. Onu yıllardır nasıl beklediğimi, onun resimleriyle dolu olan odamı, hepsini hemde hepsini anlatacaktım. Ama durumu ağır görünüyordu. Kalp masajı yapıyordum ama kalkacak gibi durmuyordu. Birden Mustafa geldi sırtında doktorla.

    M-“Doktor hasta burada acil bak”

    Do-“Bu çocuk Leyla’yı öldüren değil mi” Bunu dediği anda Mustafa pençesini çıkardı ama Emre tam eline taş attı doktor görmeden ve kafasını sağa sola salladı. Mustafa da pençelerini kapatmıştı.

    M-“Şimdi bunun bir önemi yok yardım edin” dedim.

    Do-“Zaten hipograt yeminim var istesem de bırakamam” dedi “Mustafa hastaneden koş ve sedye ve şok cihazı getir.” dedi. Mustafa var gücüyle koşmaya başlamıştı. Ben ise sadece izleyebiliyordum ama elini bırakmıyordum. Mustafa 40 saniye sonra geldi ama ayakta duramıyordu.

    Mu-“ Çok kullandım yeteneğimi kılım kıpırdamıyor” dedi. Mavi gözleri sönmüştü. Şok cihazını kullanmaya başlamıştı ve bana

    Do-“ 200 volta ayarla. Çekilin” ve bastı. “250 volta ayarla. Çekilin” ve tekrar bastı. Göğsü havaya kalkıyordu ve tekrar yere düşüyordu. Gözleri hafif açılmıştı ama bir sorun vardı. Bir gözü kırmızı diğer gözü sarıydı.

    Do-“Bu da ne böyle”

    M-“Sen detayları boşver sadece onu kurtar” diyebildim.

    Do-“Zaten kurtuldu ama şu an şokta. Onu hastaneye kaldırmalıyız. Mustafa artık koşamaz. Onun için hızlı bir şekilde yürümeliyiz.” dedi. Emre ve doktor beraber sedyeye taşıdılar ve sedyeyi de taşıdılar. Köye indikten sonra ellerimle gözlerini kapadım. Kimsenin gözlerini görmemesi gerektiğini biliyordum. Arkadan biri bağırdı “Leyla’nın katili hakettiğini bulmuş.” Daha sonra diğerleri de aynı şekilde söylemeye başladılar bazıları “Doktor onu kurtarma dünya bir pislikten temizlenir” gibi saçma sapan laflar söylüyorlardı. Sonunda dayanadım ve bağırarak (Bu arada diğerleri hastaneye yürümeye devam ediyor ve gözlerini Emre kapıyor)

    M-“Pislik sizsiniz. işe yaramaz köylüler. Anca duyduğunuz şeylere inanın. Duyun işte buna da inanın. Hepiniz şerefsizsiniz. Bu çocuk Leyla’yı öldürmediğini kanıtlamaya çalışırken kalp krizi geçirdi. Sizin inanmayacağınızı biliyordu ama bir ümit delil aradı. Üstelik beyin tramvası geçirip unutmasına rağmen. (iki yeteneği aynı anda alıp unutkanlık yaptığını söyleyemezdim.) Siz anca konuşursunuz. Tek yaptığınız şey bu” dedim ve peşlerinden koştum. Köy halkının belli bir kısmı pişman olsa da hala büyük bir kısmı bağırmaya küfür etmeye devam ediyordu.
    Tümünü Göster
    ···
  18. 118.
    +2 -1
    Emre’nin Görüşü

    Herkesin bağırması ve küfür etmesi zoruma gidiyordu.

    Do-“Bizim hastanede yeterli tıbbi malzeme yok şehirdeki hastaneye gitmeliyiz. Ambulansa zütürelim” dedi. Ben de “Tamam” diyebildim. Boğazım kupkuruydu. Pişmanlık vardı. Fazla üzerine gitmemeliydik. Eğer direk inansaydık böyle olmazdı. Kanıt bulmaya çalışmazdı. Kendini bu kadar zorlamazdı. Ambulansa doğru giderken mahallenin bebeleri önümüze barikat kurmuşlar. Yolumuzu kapatmak için. içlerinden biri “Emre bırak ölsün zaten bir katil” dedi. Ben sinirden çıldırdım neredeyse

    E-“Eğer onu hastaneye yetiştiremezsem senin yüzünden sende katil olmaz mısın?” dedim bağırarak. Ağzımdan köpükler çıkıyordu. “Hayır biz katil olmayız aksine köyde kahraman oluruz gel yol yakınken dön” dediler. Karşı tarafta 8 kişi vardı. Elime 1 taş aldım ve

    Do-“Sende mi?” diyebildi. Daha sonra taşı aldım ve sırasıyla herkesin şah damarına hafif baskı uygulatacak şekilde attım. Hepsi bayıldılar.

    Do-“Öldürdün mü” dedi gözleri açık biçimde.

    E-“Hayır sadece bayıldılar, Yolumuza devam edelim acele etmemiz lazım” dedim

    M-"Bir taşla 8 kuş beyinli vurmak diye buna derim" dedi ve ambulansa binip şehir hastanesine doğru gittik.
    ···
  19. 119.
    0
    Yaazzzzzerrrs
    ···
  20. 120.
    +8
    Benim (Bir bine) Görüşüm

    Bembeyaz bir zeminde yürüyordum. Heryer alabildiğince ışıktı. Ben ise yanlızca yürüyordum bir yere varacak gibi. Her yerde yansımam vardı. Gözlerimin biri kırmızı diğeri sarıydı. Umursamıyordum. Sanki bu dünyada çok rahat gibiydim. Kimse benim ne yaptığımla ilgilenmiyor, kimse bana kin gütmüyordu. Yolda yürümeye devam ederken 2 kişinin konuşmasını duydum. (Birine 1 diğerine 2 diyeceğim.)

    1-“Hadi hızlı hazırlanalım bedenin sahibi yakında burada olur”

    2-“Tamam be anladık sanki benim bedenim. Dayanıksız hemen öldü”

    1-“Sende kendininkine iyi baksaydın yanımda parazit gibi yaşamana gerek kalmazdı.”

    2-“Fedakarlık kendi seçimiydi” dedi. Ne konuştukları hakkında hiçbir fikrim yoktu. Zaten düşünmek de istemiyordum. Daha sonra beni farkettiler.

    1-“Hoş geldin ortak. Seni insan formunda karşılayabildiğim için şanslısın. Şu yanımda duran sarı çeşme gibi de olabilirdim” dedi sırıtarak. Tıpkı bana benziyordu. Yanındakinin ise belli bir cismi yoktu. Sadece sıvıydı ve akıyordu.

    2-“Ben ne yapabilirim. Onu karşında duran çocuk koruyamadı”

    1-“Korusaydı da ben mi bedenimden olsaydım” dedi. Olanları yavaş yavaş anlamaya başlamıştım. Biri benim bedenimdeki yaşayan kişi diğeri ise Leyla’nın. “Ortak kendini fazla zorluyorsun. Birimizi kapayıp diğerimizi kullanmak dahi zorken şu anda ikimizi birden kullanıyorsun. Bedenine fazla güveniyorsun galiba” dedi.

    b-“Nasıl kapatacağımı bilmiyorum.” Sesim zar zor çıkıyordu.

    1-“Ortak beni kapatmak istiyorsan sadece odaklanman yeterli.”

    2-“Beni kapatmak istiyorsan da uyanman yeterli. Diğer bedende iken farklıydı. Sadece birine bakması ve istemesi yeterliydi açıp kapaması için.” dedi. Bende ilk dediğininki gibi yaptım. Odaklandım ve kırmızı gözüm gitti. Geriye birtek sarı kalmıştı. Uyanmam lazımdı ama uyanamıyordum.

    1-“Ortak beni kullanmak istersen yalnızca odaklanman yeterli. Eğer çok kullanırsan beyninde kalıcı hasar olabilir veya felç kalabilirsin. Bu bedene geçebilme ihtimalim var. O zamana kadar zarar verme” dedi.

    2-“Beni kullanman için biraz daha büyümen lazım. Eğer ölmezsen tahmini beni 3-4 sene sonra azar azar, 10 sene sonra diğer bedenimin kullandığı gibi kullanabilirsin” dedi. Dostlar mıydı yoksa düşmanlar mı anlamamıştım. Arkalarında Leyla belirmişti.

    2-“Benliğinin bir kısmı benimle birlikte gelmişti. Her azarladığımda niye öldün diye özür dilemekten başka birşey yapmayan bir benlik.”

    L-“1000 kere özür diledim işte daha ne yapmamı istiyorsun ki?”

    2-“Hayata geri dön ben de bedenime geri kavuşayım.”

    L-“insanlar öldüğünde hayata geri dönemezler” dedi.

    b-“Leyla haklı. Eğer geri getirebilseydim yapardım tabi eğer sizde geri dönderme gibi bir yetenek varsa bilemem.” dedim.

    2-“O zaman bu bedende 3 kişi yaşacağız.”

    1-“Siz ikiniz tam parazitsiniz ben bu bedeni eğer alabilirsem ilk işim sizi atmak olacak. Zamanın doldu ortak kendine dikkat et” dedi ve uyandım.
    Tümünü Göster
    ···