rüya

Yıldız kayıyordu.. başka bir ildeydim.. değişikti ama güzeldi

Ulan hayatımdaki en gğzel rüyayı gördüm sabaha karşı. Keşke o rüya hiç bitmeseydi aq. Ama rüyada bile rahat değildik aq, rüyada bile...

Rüya gördüm.. umarım iyisindir.

gözümü açtım, gördüğüme inanmadım. sanki bir kötü rüya korkarım aman allah...

Bi hapishanenin önündeyim bana zararı dokunmuş 2 adam içeri atılıyor. Her yer çok kalabalık. O iki adam beni görünce üstüme gelmeye çalışıyorlar ben ordan kaçıp bir dağlık araziye gidiyorum. Dağın kenarında kısa saçlı dev bir kız oturuyor.bi kitap okuyarak ağlıyor gözleri falan hep morarmış.onu görünce korkup daha çok koşmaya başlıyorum
Arada olaylar geçti ama hatırlayamıyorum şu an.
Sonra ben bişeylerin farkına varıp o kıza doğru koşuyorum kız 2 dağın arasında aşağıda oturuyor.ona doğru yani uçurumdan aşağı atlıyorum elindeki defterin günlüğüm olduğunu anladığım sırada yerde tahtadan kaburga kemiklerine benzer bişey açılıyor bende içine düşüyorum. Geçit gibi bişeydi galiba. Bir anda odamda beliriyorum. Hava turuncu. yani güneş ışığı çok güzel bir şekilde odama dolmuş. yatağımda önceki rüyada bahsettiğim erkek var şu uzun boylu kumral olan.o oturuyor. Elinde günlüğüm var. ayağa kalkıp sarılıyor.

Uykuya dalcan böyle hayata ara verir gibi tamam mı dalıcaksın güzel rüyalara ama gözün kapalı olcak uyuyomus gibi rüyalar görüceksin hep mutlu istediğin biçim de , mutluluğun şeklini çiziceksin farklı olucak böyle genel değil güzel rüyalar da yaşıycaksın sanki yok olmuşçasına böyle duymucaksın dışarda ki sesleri hani rüyalarda yaşarsın ya bazen mutluluğu hani öyle olucak tabi gözler kapalı . neyse hadi iyi yıllar.

Çık rüyalarımdan..

bu aralar günde en az 5-6 tane gördüğüm ve hatırladığım, hatta daha net hatırlasam lost'a taş çıkartacak senaryolar yazıcam aq

Korkuttular. Gerçekten.

Uyanıyorum aynada saçlarım uzamış tam istediğim boyuta kadar hemde. Seviniyorum. Ama farklı bişeylr var. normalde dümdüz olan saçım bukle bukle ulan bu işte bi iş var diyorum ve rüya olduğunu anlıyorum. oturma odasına gidiyorum annemle babam var. Annem uzanıyor babamda ayakucunda oturuyor. Anneme 'rüya bu rüya bak sacım nasıl uzamış yer miyim bu numaraları hehe'gibi salak salak bişeyler söylüyorum. sonra annem yattıği yerden doğruluyor gözleri bir anda kararıyor, hani sürme çekerler ya aynen öyle. bakıslar falan değisiyor. babam onu tutacak gibi oluyor ama annem yanına oturup kollarıya yüzünü boğmaya çalışıyor. Bu arada gözlerini benim gözlerimden ayırmıyor o anda uyanıyorum ama baska rüyada.bu sefer annemle babam yataklarında uyuyorlar ben ezanla beraber gözlerimi açıp koşarak onların yanına gidiyorum. kalksınlar diye bağırıyorum vuruyorum ama uyanmıyorlar.

Sonra normal sabah ezanıyla uyandım. Çok korkunçluydu.

aşık olduğum bittiğim yediğim.

platoniğim evet.

Adam, sevgilisine sarılmış bir hâlde uykuya daldı. Rüyasında karanlık boş bir odada otururken buldu kendisini. Uykuya daldığı hâli unuttu. Yalnızlığa ve hüzne gömüldü. Yanına biri geldi ve ona, "bu keder de nedir, gerçekte yatağında sevgiline sarılmış bir şekilde uyuyorsun unuttun mu?" diye sordu. "Hani nerede?" diye karşılık verdi adam. "Kendimi bildim bileli bu karanlık odada yalnızım ben". "Hayır" diye karşı çıktı rüyasındaki yabancı. "Şu an kollarında sarılı, saçlarını kokladığın sevgilini nasıl olur da hissedemezsin?!"

O an rüyadan uyandı ve kollarındaki sevgilisini gördü. Ona daha bir sıkı sarıldı. Perdenin hemen arkasındaki korkunç boşluğu düşündü. Gerçekliği tehdit eden o mekansızlığı ve zamansızlığı.

Sonra yine uyku bastırdı. Uykuya dalarken sevgilisinin ellerinin arasından kayıp gittiğini, kokusunun uçup yok olduğunu, teninin sıcaklığının hiçliğe karıştığını hissediyordu. Algıları tamamen kapandı.

Ve başka bir rüyaya daldı...

Bazıları çıkıyor ve çok korkuyorum artık.

Rüya
Söz - Müzik: Nadir Göktürk

Bir kuş uçar, gökyüzünde süzülür
Bir çocuk bütün oyunlara yazılır
Bir gül kokar, tüm çiçekler ezilir
“Bir tel kopar, âhenk ebediyyen kesilir” (*)

Yüzünü görmem, yerini sormam
Elini tutmam, seni hiç unutmam.
Tenine değmem, sesini duymam
Adını koymam, sana hiç doymam.

(*) Yahya Kemal

http://tinyurl.com/c9hlrrw

Ahhh rüyalar

Görmek istemiyorum artık. O kadar saçma ve anlamsız ki.

Ülkenin tekinde bir diktatör var. buna da karşı olan isyancı bir ekip var. Bu ekibe katılıyorum. Sözlükte yazar olan gay bayan ve Cara develingne de var aralarında. yani nickleri ile hitap ediyorum ama yüzlerini hiç görmüyorum.
Bu diktatör beni öldürmeye çalışıyor ama ben kurtuluyorum. sonrasinda yer dust2 haritasına dönüşüyor.a kapısından giriyoruz 3-5 asker yolluyor beni alması için. Alamıyor tabi. Sonra büyük bir makine ile geliyor
Arkadaşlarım bana kaçmamı bana canlı ihtiyaçları olduğunu söylüyor. Dust2 haritasından gerisin geri a kapıdan Base e doğru yürüyorum oradan da b ye doğru.
B de beni düşman karşılıyor. Ensemden 2 kere vuruyor. sersemleyip düşüyorum. Elimde bir domates. Harita değişiyor bizim ev oluyor.ben çamaşır makinesinin önündeyim ensemden vurulmuş şekilde. Babam çamaşır makinesine doğru yaklaşıyor ama beni vuran adamı görmüyor. adam bana yalvarıyor lütfen söyleme diye. Domatesi yemeye devam ediyorum. Yaptığınız ayıp diyorum enseme son bir kurşun daha sallıyor babam gidince.
Böyle işte.

Evren ve selenle sınıf penceresinin önünde sigara içerken bahçedeki Şemsettin Sami hocaya yakalanıyorduk. Sonrası songül hanımcım zaten.

Sonu hiç gelmeyen kabusların habercisi

Sevgilisi olan bir kızı rüyamda gördüm hayırdır inşallah. Kızla biraz yakınlaştık falan sonrası yok. Bu arada kız da çok güzeldi be...

çok kötü şeyler görüyorum a.k