0
beyler rüyamda bir gemiyle avrupa seyahatine çıkıyorum. masamda oturmuş, ünlü bir yazarın kitabını okurken sahilde, bir garson gelip ne içersiniz diyor. "şarap alabilir miyim?" diye soruyorum. çeşitli protokoller yüzünden tüm içkilerin olmadığı söylenince bira istiyorum. onlar birayı doldurana kadar kitabını kapatıyorum aşağıya iniyorum manzarayı izlemek üzere...
aşağıda denizin güzelliklerini izlerken bir tane yaşlı huur çocuğu var. seyyar satıcı. bana saat satmak istiyor. "yok, istemiyorum" dedikçe musallat oluyor bana. olmaz falan derken bağırış çıkıyor, kavgaya dönüşüyor. önce bizi ayırıyorlar. sonra yukarı çıkacakken bu yine karşıma çıkıyor. ama bu sefer sessiz bir odada... biraz dövüştükten sonra bunu boğarak öldürüyorum. ve orada bırakıp kaçıyorum. sonra gemiden iniyorum işte orman gibi bir yer. yerli kabilelerle mücadele ediyorum falan. tabi nasıl oluyorsa bir olay daha geliyor araya, birden abdnin new yorkunda bir gökdelende küçük bir odadayım. yanımda bir hatun kucağımda sevimli bir bebek var. biraz muhabbetten sonra ormandaki mücadeleme devam ediyorum.
tabii, kısa süre sonra mücadeleyi yerliler kazanıyor. bende yerlilerle anlaşma yapıyorum. onları modern dünyaya zütürme karşılığında bizi serbest bırakmalarını öne sürüyorum kabul ediyorlar.
böyle işte.