Soğuk bir kış akşamı kalan son sigaramla dışarı çıktım. Kafamda milyonlarca soru eşliğinde. Son sigara mı yaktığımda tek bir soru kaldı. Az önce neler olmuştu. Sürekli geri gidip o anı yaşıyordum sanki. Hiç gerçekçi gelmiyordu. Herzamanki gibi sadece bir rüyamıydı yoksa gerçek miydi kavrayamadım. Sigaram bittiğinde bunun gerçek olduğuna inandım. Elimi cebime attım tam 9 tl vardı. Derin bir nefes çektim, buz gibi kış havasını ciğerlerime doldurdum. Biraz daha sakinleşmiştim . Telefonumu çıkardım saate baktım. 22.20 yazıyordu. Açık bakkal bulmak için yola koyuldum. 20 dk boyunca dolaştıktan sonra bir benzin istasyonuna denk geldim. içeri girdim. Sanki hayalet görmüş gibi bakıyordu bana görevli. "Kolay gelsin" diyip kasaya yöneldim. O anda rüyada olduğumu anladım. Kasadan 200 tl yi çekip aldım. Adama uzatıp "3 paket Marlboro verirmisin?" dedim. Para üstünü almadan çıktım. 
                       ¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤

Kapıdan çıktığımda hava soğuk değildi artık. Hatta terlemeye başlamıştım. 10 metre yürüdükten sonra ani bir firen sesi duydum ve uyandım.

-Beğenirsiniz dahası gelecek
-Çalıntı değildir merak etmeyin

Edit: Trende girdik beyler Teşekkürler

Edit 2 : Hikaye burda bitiyor şimdilik daha devamini yazmadim. Zaman ayırıp okuduğunuz için teşekkürler.

Okursanız devami hazır atabilirim part part

   ¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤

Yataktan sıçrayarak kalktım. Ter içinde kalmıştım. Saate baktım 6.30 u gösteriyordu. Gece lambasını yaktım , gözüme komidinin üzerinde 3 paket Marlboro ve o 9 tl ilişti. Bu ilk sefer değildi. Alışmıştım artık. Bir tanesini açıp bir dal aldım içinden. Ama çakmağımı bulamıyordum. O anda odaya birisi girdi ve altın sarısı zippo ile sigarami yaktı. 
"Kimsin sen?"
"Kardeşinim, unuttunmu yoksa?"
"Benim kardeşim yok! O geçen sene öldü!"
"Hayır ben burdayım. Tam yanında"
"Hayır olamaz sen gerçek değilsin!"
"Bana adını söylermisin kardeşim?"
"Benim ,benim adım hatırlamıyorum"
Ve yine uyanmıştım. Bu sefer gerçekten uyandığıma emindim.

                           §§§§§§§§§§

(Masmavi bir gökyüzü düşünün. Tek bir bulut bile yok. Hava serin ama soğuk değil.  Çok hafif rüzgar var, rahatsız edecek kadar değil. Yemyeşil cimlerin üzerinde rengârenk çiçekler hafif hafif sallanıyor.)

                    §§§§§§§§§§§§§§

Karanlık odama geri döndüğümde , herşey aynı şekilde beni bekliyordu. Sigara yanıklarıyla kaplı eski bir halı, rengi solmuş bir perde, tozdan dışarıyı göremeyeceğiniz kadar pis bir pencere. Umutsuzca buz dolabını açtım. Şansıma haşlanmış makarna vardı. Altı yanmış tencereyi dolaptan çıkardım ocağa koydum.

Okuyan yok herhalde?

¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤

Evim 1+1 studio bir daireydi. Duvarların boyası dökülmüş neredeyse harabe denilebilecek bir mekandı. Yemeğimi yedikten sonra bilgisayarın başına geçtim. Facebook ta kısa bir gezintiden sonra arkadaşımın önerdiği filmi açtım. Yarım saatini izledikten sonra sıkıldım ve kapadım. Canım hiç birsey yapmak istemiyordu. Balkona çıktım, dışarıda boş boş dolaşan insanları izledim. Ne kadar mutlu görünüyorlardı. Sanki hiç sıkıntıları yokmuş gibi. O anda kül tabağı ilişti gözüme. içeriye gidip bilgisayar masasının üstünden sigara paketimi aldım. Ama bir türlü çakmağımı bulamıyordum. Sağı solu karıştırırken altın renkli zippoyu buldum. Kardeşimden bana kalan tek hatıra o çakmaktı. Daha önce hiç kullanmamıştım. Elime aldım ve yakmayı denedim. Yanmamıştı. Mutfağa gidip ocaktan yaktım sigaramı. Tekrar balkona çıktım hala elimde tutuyordum zippoyu. Acaba nerden bulabilirim zippo benzinini diye düşündüm. 10 dakka sonra içeri geçtim. Yapacak hiç bir bulamadım. Son çare olarak uyumak aklıma geldi. Yatağa girip gece lambasını kapattım.

¤¤¤¤¤¤¤¤¤

Rüyamda kardeşimi gördüm yeniden. Ama bu sefer ben ona veriyordum zippoyu. Işin garip tarafı kardeşim asla sigara kullanmamıştı. Çıkardı yanımda yaktı bir dal ve beni takip et dedi. Altın sarısını görünce rüyada olduğumu anlamıştım. Nerede olduğumuzu sordum. Sus ve takip etmeye devam et dedi. Arabaya bindik ve tahminimce 45 dakika kadar yol gittik. Arabayı durdurdu ve geldik dedi. Gözümün içine bakıp bu işte yardımına ihtiyacım var dedi ve bana bir silah verdi. Ne için lazım olucak dedim. Sadece emniyet amaçlı dedi.
indik arabadan yine onu takip etmemi istedi. Hava karanlıktı ve önünü bile göremiyordum. Yaklaşık 50 metre yürüdükten sonra durdu ve yine bana döndü. Özür dilerim kardeşim dedi. Ben daha birşey diyemeden arkamdan birisi gelip kafama siyah bir cuval geçirdi. Ellerimi bağladı ve beni sürüklemeye başladı. Ben rüyada olduğumu bildiğim için rahattım. Sert eski bir sandalye ye oturttular beni ve kafamdan çuvalı çıkardılar. Odada çok parlak ışıklar vardi. Gözüm alışana kadar bekledim. Karşımda 3 tane maskeli adam vardı. Biri bana bakarken diğer ikisi birbirleriyle konuşuyordu. Etrafıma bakındım. Masanın üstünde kardeşimin bana verdiği silah vardı. O anda maskeli adamlardan birisi yanıma yaklaştı. Maskesi çok değişikti. Sanki kendimi görüyordum o maskede. Gözlerimin içine baktı maskeli adam. Hiç konuşmadı ama ben onu anlamıştım. Beynimi okuyordu. Ben onun beynini okuyordum. Bir süre sonra bayilmisim. Ne kadar vakit geçtiğini anlamamıştım. Ayıldığımda karşımda kardeşim vardı. Oda gözlerimin içine bakıyordu aynı maskeli adam gibi. Anlat bakalım dedi. Başladım anlatmaya ama ne anlattığımı bende bilmiyordum. Tamam diyip odadan çıktı. Bende peşinden gittim. Polis karakolu tarzı biyerdeydik. Birsürü tanımadığım insan bana bakıyordu. Bu bakışı biyerden hatırlıyorum diye geçirdim içimden. Evet o benzin istasyonundan görevlide aynı şekilde bakmıştı bana. Omzuma birisi dokunup altın sarısı zippoyu uzattı bana. Anladimki hala rüyanın içindeyim. Kardeşim geldi y

Kardeşim geldi yanıma. Bana normal bakan bir tek o vardı. Bu zippoya çok iyi bak, ve iyi günlerde kullan dedi ve gitti. 
                 

                   §§§§§§§§§§§§§§§

Uyandığımda güneş suratıma vuruyordu. Balkonun kapısını açık unutmuştum. Evin içi buz gibiydi. Yataktan kalkana kadar yarım saat geçti. Üstüme bir ceket alıp dışarı çıktım. Tekel e gidip zippo benzini sordum. Direk buldu ve bana uzattı. Ücretini verip eve döndüm. Zippoyu çıkardım. Içini açtım ve bir kağıt parçası düştü. Rastgele sayılar yazıyordu. Telefonumla fotoğrafını çekip geri yerine koydum kağıt parçasını. Saate baktığımda işe geç kaldığımı farkettim. Hemen üstümü değiştirip firladim evden. 20 dakka süren yoldan sonra is yerine ulaştım. Patron beni kapıda bekliyordu. Kel kafalı göbekli pala bıyıklı adam parmağıyla gel işareti yaptı bana. Yanına gittim direk. Otur dedi. Senin bir derdin var. Anlat dinliyorum dedi. Konuşamadım. Oda gözlerimin içine bakıyordu aynı rüyamdaki maskeli adam gibi. Anlamıştı herhalde bir terslik olduğunu. istersen 1 hafta izin kullanabilirsin dedi. iyi olur diyip direk çıktım o boğucu mekandan. Bir kafeye gidip kahvaltımı yaptım. Hesaba ödemeye gidince kasadaki kız dikkatimi çekti. Masa kaç ? diye sordu. Bil-bilmiyorum dedim. Parmağımla gösterdim masanın yerini. Hesabı ödeyip çıktım. Bir taksi durdurup evime geçtim.

                  ¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤

Okuldayim şuan aksam eve geçince atarım bi part daha

Burdaysaniz atıyorum bir part daha

Bir kişi bile olsa aticam part i

Kimse yok anlaşılan. Hadi bana eyvallah

Patronum izin vermişti ama para vermemişti. Sigaramda bitmek üzereydi. Zippo benzini aldığım tekele gittim tekrardan. Bi paket Marlboro dedim. Parayı çıkardım koydum masaya. Aldım paketi çıkıyorum arkadamdan bağırdı. Ekgib para verdin diye. Ne kadar para verdim dedim. 9 tl dedi. O an dona kaldım. Elimi cebime attim başka para çıkmadı. Marlboro yu geri verdim. 9 tl ye ne var diye sordum. Bi paket  Kent uzattı. Aldim eve döndüm. Seri numarası gözüme çarptı. Zipponun içinden çıkan sayılar aklıma geldi. Telefonumu çıkarıp fotoğrafına baktım. Sayılar aynıydı. Beynimden vurulmuşa döndüm. Kendi kendime herhalde rüyadayım dedim. Balkona çıktım ve kendimi aşağı attım.

                         ¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤

Gözümü açtığımda hastanede olduğumu anladım. Bacağım alçıdaydı. Ne olduğunu anlamaya çalışıyordum. Kendimi rüyada sanıp balkondan atlamıştım. 15 dakka sonra doktor geldi. Bana rüyamdaki herkez gibi bakıyordu. Konuşmadı sadece gözümün içine baktı. Yine aynı şekilde maskeli adam gibi konuşmadan birbirimizi anladık. Direk eşyalarım nerde diye sordum. Cumlem biter bitmez hemşire odaya girdi. Altın renkli zippoyu uzattı bana. Aldım ve yakmaya çalıştım yanıyordu. Ama hemşirenin gözlerine bakakaldim. O cafedeki kasiyer kızdı. Zippoyu bir daha yaktım. Yine yandı. Bu sefer gerçekten rüyada olduğumu anladım. Elektroşok cihazını alıp kendimi şokladım ve uyandım.

 ¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤

Bu sefer gerçek olduğunu biliyordum. Ayağa kalktım ve yürümeye çalıştım. 2 adım attım ve yere kapaklandım. Ayağımın üstüne basamıyordum. Zar zor daireme çıktım. Ayağımın kırıldığına emindim. Aldığım Kenti açtım bir dal ağzıma koydum. Zippoyu çıkardım ama yanmadı. Zar zor ocağa gidip yaktım sigaramı. Yatağıma uzandım ve olanları düşündüm. Zippoya benzini doldurdum. Yine yanmadı.  Anladimki bu yaşadıklarım gerçek. Zippo benim için rüyayla gerçeği ayımama yarıyordu.

                      §§§§§§§§§§§§§

Sabah kalktım. Banyoya gittim. Duşa girdim. Saçımı taradım. Dişlerimi fırçaladım. Normal bir insan hayatında sabah ne yaparsa onu yaptım. Kardeşim ve geri kalanlar rüyalarıma girmeyeli 3 ay olmuştu. Hayat çok normal olmuştu. Çok monoton. Ama mutluydum bu durumdan. Pgiboloğa gitmeye başlamıştım. Durumum git gide düzenliyordu. Sigarayı bırakma düzeyine gelmiştim. Aklıma gelirse içiyordum. iş hayatımda normale dönmüştü. Hatta terfi bile almıştım. Maaşım yükselmişti. O eski harabe evden kurtulmuştum. Güzel geniş giriş katta 2+1 bir daire tutmustum. Şu hayatımda ilk kez mutluydum biraz olsada. Sabah 10 da işe gidiyordum akşam 6 da evde oluyordum. Eve gelince yemeğimi yiyip kitap  okuyordum. Televizyonu açıp haberleri takip ediyordum. Kafamda hiç karmaşıklık cevapsız soru yoktu. Problemim yoktu. Bir cumartesi günü pgiboloğum çağırdı. Öğleden sonra 5 e randevu verdi. O vakte kadar boş şeylerle uğraşıp vakit doldurdum. Evden çıkarken o cafedeki kasiyer kızla çarpıştım.

Özür dilerim diyip gülümsedim arkamı döndüm gidiyorum, bi saniye dedi. Evet? Dedim. Siz o masanın numarasını bilmeyen kişi misiniz dedi. Nasıl hatırladınız dedim. Yüzünüz aklıma kazındı dedi. Öyle bakmıştınızki gözlerime. Utandım o anda biraz olsada. Gözlerimi kaçırdım. Anladı utandığımı ve sizi bulmak için çok uğraştım dedi. Neden diye sordum. Masada çok dalgındınız. Kasaya gelincede parayı verdiniz ama para üstü almadınız. O zamandan beri aklımda kaldınız. iyi misiniz şu an? Dedi. iyiyim diyebildim sadece. Yine gözlerinin içinde kaybolmuştum. Bana para üstünü uzattı. Elime aldım. 9 tl vardı. Hemen zippoyu aradım ceblerimde. Bulamadım. Kızı orda tek başına bişey demeden bıraktım ve eve firladim. Evi alt üst ettim. Bulamadım. Kafayı yemek üzereydim. O anda yere oturdum ve gözlerimi kapadım açtım. Yerde parlıyordu zippo. Direk aldım elime yakmayı denedim. Yanmiyordu. Öyle bir rahatlama duygusu yaşamıştımki sanki uzun süre çölde kaldıktan sonra buz gibi su içmiş gibi. Hemen sokak kapısını açtım. Kız orda bekliyordu. Çok korkmuş şekilde bakıyordu. O sesler neydi diye sordu. Patronumun istediği raporu kaybettim dedim onu aradım. Kız rahatlamıştı. Zar zor gülümsedi. Seninle tam tanışamadık. Ben Derya  dedi. Bende Ahmet dedim. El sıkıştık. Memnun oldum dedim. Bende dedi. Burdamı oturuyorsun diye sordum. Evet bir üst katta dedi. Tekrar dan memnun oldum dedim ve pgibiyatrise doğru yola çıktım.

                    ¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤

Randevuya biraz geç kalmıştım. içeri girdiğimde kapı açıktı. Oturmuş bazi evrakları inceliyordu Sibel hanım. Kapıya tiklattim ve içeri girdim. Geç kaldın dedi.
Kusura bakmayın önemli bi eşyamı kaybettim. Onu aradım. O yuzden gec kaldım. Dedim . Altin renkli zippoyumu? dedi. Evet dedim hafiften gülümsedim. Kadın benim hakkımda herşeyi biliyordu zaten. Bu 8. Seansimizdi. Herşeyi anlatmıştım.

                       ¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤

Yine klagib olarak hayatimda olanlardan ve hafif panik atak geçirdiğimden bahsettim. Ve hala zipponun yanmadigindan. Ver bi bakayım dedi Sibel hanım. (Kendiside zippo kullandığından bilgisi vardi.) Çıkardı çekmecesinden ve benzini doldurdu. Çakmak taşını değiştirdi. Yine yanmadi. Ben o anda rahatlamıştım biraz. Rüya olmadığından emin olmuştum çünkü. Derya nin verdiği 9 tl den sonra eski hayatım aklımdan çıkmıyordu. Bir amacı olması lazımdı o rüyaların. Bu sırada Sibel hanım hala uğraşıyordu zippoyla. Bozuk bu dedi sırıttı ve geri verdi. Aldım ve cebime koydum direk. Uzun uzun gözümün içine baktı. Çok iyi yol katettin. Bence burdaki işimiz bitti. Dedi. Bir sıkıntın olursa numaram sende var dedi. Çekinme ara dedi. Hatta yakın zamanda ara dedi ve Çok güzel gülümsedi.

Bende gülümseyip odadan çıktım. Dışarıda bir cafeye oturup kahve söyledim. Ama birşey ekgibti. Kahveyi iptal edip markete gittim. Bir paket Marlboro aldım. Tekrar cafeye dönüp kahvemi aldim. Tek başıma yarım saat kadar oturdum. Sigarayı yavaş yavaş içtim. Daha önce bu kadar zevk aldığımı hatırlamıyordum.  Kulaklığımı cebimden çıkarıp radyoyu açtım. 106.2 favori radyo istasyonumdu. Bir kahve daha söyledim. Bir sigara daha yaktım. Mutluydum. Sonunda huzurluydum. Garson gelip başka birsey istemisiniz diye sordu. Teşekkür edip hesabı istedim. Hesabi getirdi. Ödedim çıktım. Arabaya binip ormanlık bi alana gittim. Arabayı aldığımdan beri bagajında katlanabilir sandalye vardı. Çıkardım açtım ve oturdum. Orda tek başıma olduğumu biliyordum. Ve ayrı bir huzurluydu orası. Bir sigara daha çıkardım ama yakasım gelmedi. O güzel temiz havayı kirletmek istemedim. Gözlerimi kapattım ve ormanı kuşların ötüsünü doğayı dinledim.

             §§§§§§§§§§§§§§

(Siyah bulutların gökyüzünü kapladığı, hiç rüzgarın olmadığı bir hava düşünün. Hafiften yağmur yağmış cimenler ıslak. Hava soğuk. Ama üşümüyorsun. Mis gibi toprak kokuyor.)

                 §§§§§§§§§§§§§

"Biraz geçmişe dönelim"

Çocukluğum çok güzel geçmişti. Kalabalık bir evde yaşıyorduk. Dedem babaannem halam amcam ve babam annem. Ev kalabalık olunca gürültü hiç eksilmiyordu. Hiç can sıkıntısı çektiğimi hatırlamıyorum. Annem meşgul olsa amcamla ,amcam meşgul olsa halamla oynardım. Elden ele dolaşırdım. O zamanlar bahçeli 3 katlı bir binanın giriş katında oturuyorduk. Küçük bir şişme havuzum vardı hava güzel olduğunda anneme yalvar yakar doldurttururdum. Bütün gün çıkmadım içinden. Annem camdan içeri gel hadi diye seslendi bana. (size böyle anlatiyorum ama o zamanlar daha konuşamıyorum bile kendi yaptıklarımı başkalarından duyarak size aktarıyorum)