Beyler bildiğiniz üzere bu başlıkta bir hikayem vardı. Bazı modların biriysel hareket etmesi yüzünden çaylak yedim, 100 e yakın özel mesaj geldi ve hikayeyi buraya taşıyıp devam etmeye karar verdim.
Bu sefer çok fazla fotoğraf ve kural dışı birşey olmayacak, ilk önce eski hikayeyi buraya yapılıtrıyorum yeni hikaye de devam edeceğim ardından.Bir şukunuzu esirgemeyin.
Not: Modlar kural dışı yaptığım birşey varsa özelden yazın düzelteyim ve kaldırayım. ama herşeyi sözlük kuralları çerçevesinde yapmaya çalışıyorum.

(bkz:Panpalar anlatacağım bilgiler çok gizlidir o yüzden biyerde paylaşırsanız hiçbir sorumluluk kabul etmiyorum. Atacağım fotoğraflar kendi çekimimdir. içimde yatan pişmanlık beni bunu anlatmaya teşvik etti. Bir şukunuzu esirgemeyin.
Herşey Öss de moleküler biyoloji ve genetik bölümünü yazmamla başlamıştı , aslında bir sene daha deneyip tıp fakültesine girmeyi deneyecektim ama sonra birden bu bölümü seçmek istedim , küçükken böyle şeylere çok ilgiliydim, karıncaların kafasını keser böceklerin uzuvlarını birbirlerine yapıştırır , hayvanların yaşama ve ölüm sürelerini incelerdim, içimdeki bu hayvanca güdünün büyüyünce geçtiğini düşünmüştüm fakat yine de bilim ve biyolojiye ilgim vardı, 1 sene ingilizce hazırlık okuduktan sonra bölüme geçmiştim çok iyi notlarım vardı ve çok ilgiliydim bu durum hocalarımın ilgisini çekmişti , 4. sınıfta birgün fakültenin dekanı beni çağırdı ve beni yüksek lisans öğrenimi için yurtdışına göndermek istediklerini rusyadaki bir arkadaşına beni önermişti.Ve bana iş imkanlarını önerdi. Ben hemen hevesliydim çünkü amerika da yüksek lisans yapsam geri dönünce türkiye de işim yoktu . Aileme konuyu açtım hemen karşı çıktılar. istekliydim ve inatçıydım.
Yavaş yavaş devam ediyorum panpalar. Sabredin)
Her ayrıntısıyla anlatıyorum o yüzden bildiğiniz hikayelerden farklı oalcak çünkü gerçekte yaşadıklarımı anlatıyorum.

En son ailemde bu kadar istediğimi görünce izin verdiler, bana rusya o zaman çok değişik geliyordu, çok modern filmlerdeki gibi tozpembe biryer sanıyordum, başvurduğumda ilk şok eğitimimin ingilizce değil rusça olacağıydı yani bu demek oluyorduki 1 senem gidecekti kafadan.Ama kafama koymuştum , beni çok çekiyordu orada yaşamak, ebesinin dıbını göreceğimden haberim yoktu tabi . Herneyse vizemi aldım ve rusyaya geldim eylülün başıydı hava çok soğuk olacak diye mal gibi kaban giymiştim, aslında türkiyeden hiçbir farkı yoktu. Fakat ortam aşırı soğuktu, hani ankara grisi olur ya moskova da o kadar griydi. Alfabe tamamen farklı birşey bilmiyorum, insanlarla ingilizce konuşmaya çalışıyorum hiçkimse birşeybilmiyor, işte o an korkmuştum dönmek istemiştim, ilerde çalışacağım şirkette bir kadın(yekatarina yani kısaltması katya ) beni karşılayacaktı, aradı beni havaalanında şuraya gel dedi. Orada kendisini gördüm kendisi 1.85 boylarında saçları platin sarısı mavi gözlü taş gibi bir hatundu, ve bizim kızlara göre çok çok genç görünüyordu bu yaşta o kadar kariyer yapmasına şaşırmıştım açıkcası.
Privet dedi.
Bende Privet dedim. Sonra ingilizce konuşmaya başladı dilimi konuşan birinin olması beni gerçekten rahatlatmıştı.

Yalan diyenler buyrun size yüksek iq lu çocuk üretmek için yapılan deneylerin sonucu bir fotoğraf. Hayatı izlediğiniz hollywood filmleri gibi sanmayın, gördüğünüz şeyler yüzde yüz gerçek ve kaldıramayacaklar açmasın lütfen.
http://imgim.com/image/1511incia4040542.jpg

Katya hoş kızdı , ve yüzüme sürekli gülüyordu, ve çok sıcakkanlıydı, az da olsa üzerimdeki stresi atmıştım, türkiyedeki kızların amk. demye başlamıştım , belkide yaşadığım travamatik ilişkiler yüzünden türkiye de yaşayamamıştım hayatımı diye düşündüm. Katya nın arabasına geçtik , araba lexus marka baya lüks bir arabaydı, çok şaşırmıştım nasıl bu kızın böyle bir arabası olur diye , (Bu arada rusyada araba fiyatları yaklaşık 1/3 fiyatına türkiyenin ) . Katya yemek yemeye gidelim mi dedi, karnımda acıkmıştı reddettmedim, yolda sürekli bana gülümsüyordu, çok hoşuma gitmişti , bir japon restoranına gittik oturduk , katya kendine bir çorba bir porsyion suşi söyledi , bende japon usulü bir biftek, domuz yeme korkusu vardı o zamanlar bir de bende. Yemeklerimizi yedik . Üzerine yeşil çay söyledik içmeye başladık, içimdeki ürpertiyi alıyordu yeşil çay rahatlatmıştı, saat 10 a geliyordu yavaştan , katya ya tutulmuştum sanki ama abaza desin istemiyordum, ama içimden bir ses çok güzel gülüyorsun dememi söylüyordu, evet söylemiştim birden, sadece güldü , elimin üzerine tırnaklarıyla hafif okşar gibi dokundurdu ve biliyorum aynı senin gibi dedi. Sonra bana hadi birşeyler içelim diye teklifte bulundu. Hesabı istedi ama ödetmezdim biran gurur yaptım ben ödeyeceğim dedim , hesap çok gelir diye düşünüyordum ama olsun, sandığımın aksine türkiyede gelebilecek bir hesabın 1/3 ü geldi kartla ödedim ve çıktım.

Bu arada katya ile o anı yaşarken arkada çalan şarkı.
https://youtu.be/mmCnQDUSO4I
Asla unutmam .

Ben devdıbını yazarken buyrun size serbro dan bir şarkı
ben sevmem ama siz seversiniz
https://www.youtube.com/watch?v=ivB-uGCnqOc
şarkının adı slomana - yani kırılmış demek

Yola koyulduk, katya birisini aradı sanırım benim hakkımda konuştu rusça (gergin ve , sonra birisini daha aradı bu sefer daha rahattı ve gülüyordu . Sonra bana dedi ki arabayı merkezde bir arkadaşımın evine bırakacağım , bugün köpek gibi içmek istiyorum , taksiyle döneriz dedi. Çok kroca gelmişti ama ruslar bunu deyim gibi konuşuyormuş o yüzden kız ordan ingilizceye çevirmiş. Döneriz derken beynimde biranda şimşekler çakmıştı ben nerede kalacağım sorusu geldi aklıma , çünkü kalacak yer sözü vermişlerdi, sordum , yekatarina bana döndü ve gülerek bende kalırsın işte ısırmıyorum dedi . yolun karşısına geçerken elimden tuttu çok kısa da olsa . Anlamıyordum herşey o kadar flu ve tutkuluydiki , resmen rusyda da ilk gördüğüm kıza tutulmuştum , Sonra gece klubü bar tarzı biyerlere girmiştik, mekan dehşet biyerdi ve deli gibi kız kaynıyordu, oturduk katyayla , bir şişe beluga vodka söyledi, ve meyve tabağı . Gelen vodka bildiğin 1 litrelikti ben 35 lik rakı da bayılıp düşen adamım , neyle içeceğiz bunu dedim . Sek içeceğiz dedi. Aslında iş için gelip bu kadar eğlenmek garip geliyordu , ben rusyadaki yaşamımla ilgili soru sordukça bugün eğlenmene bak rusya istediğin kadar senin dedi. * Telefonu çaldı Ekaterinanın içerisi biraz gürültülüydü, pardon dedi , telefonunu çantasından çıkardı ve çantasını açık bırakarak dışarı çıktı , gözüm orada duran bir şeye takıldı. Evet tabancaydı. küçük namlulu . Biran soğuk bir ter döküldü . Gelince soracaktım neden taşıdığını

Beyler şuku atmazsanız mal gibi yazdığımı hissediyorum.
Buyrun siz beklerken bu arada şu aralar meşhur olan bir top şarkısı paylaşayım. Moda girin.
https://www.youtube.com/watch?v=V_8yP2lPhXI

Beyler yazmaya devam ediyorum ilgi çekmesi için
Beyler Hikayenin ilerlerinden bir şey paylaşmak istiyorum ,

Deney no 6 ( Mitolojik eski çalardan kalan kemiklerin ve genlerinin araştırılması, ve mitolojik karakterlerin ,ncelenmesi yeniden dünyaya getirilmesi )
Görevimiz Sibiryada buldukları tek gözlü deve ait olduğu düşünülen kemiklerden , onun kopyasını yapmaktı, ve evet başarılı olduk . Mitolojik karakterlerin devlerin ve tek gözlü Cyclops ların varlığını kanıtlamıştık . Buyrun bu da resmi.
http://imgim.com/image/1569incip2229093.jpg

Cyclopsların ne olduğunu merak edenlere:
https://tr.wikipedia.org/wiki/Kiklop

Deney kısımlarını biraz es geçeceğim şimdilik bu kadar throwback yeter, bu işe nasıl girdiğimi anlatmak istiyorum ayrıntılı olarak en baştan o yüzden hikayenin uzunluğunu maruz görün. , gönderi biraz şuku olsun 30 dakika sonra devam ediyorum.

Kusura bakma dedi Katya indi yanıma , telefonunu çantasına koyarken sordum, neden yanında silah taşıyorsun dedim, bana verdiği cevap aynen şuydu, burası Rusya zamanla anlayacaksın, seninde taşıyacağın zaman gelecek. Kendimi birden soğuk ter dökerken hissettim. Ego dolu akademik kariyerimden bir anda gerçek hayata atıldığımı düşündüm fakat Katya çok tatlıydı, bu sefer yine aynı şekilde tırnaklarıyla boynuma hafiften dokundu , tırnakları çok güzel ve uzundu pembe ojeleri vardı ve gerçekten beniçok heyecanlandırıyordu, saçma sapan içanadolulu türk kızlarından sonra cennetteymişim gibi hissettirdi bana . Sonra biz ruslar boş içmeyiz dedi ne için içelim dedi . Tanışmamış şerefine dedim . Tekila bardaklarına doldurduk vodkayı ve içmeye başladık , alkol beni baya gevşetmişti neden meyve yemediğini sordum , biraz yaklaştım masada üzüm vardı elime aldım ve ağzına kendim yetirmek istedim üzümü yerken o dolgun dudaklarını elime değdiriyordu gerçekten çıldırmış durumdaydım, bir daha verdim bu sefer hafif bir dil darbesiyle parmağımı yaladı , güldü lezzetliymiş dedi . Birer shot daha içtik ben artık çakır olmaya başlamıştım , bana dediki hadi gel sana üzüm yedireyim dedi , tamam dedim üzümü dudağına aldı . benim dudaıma getirdi, öpemedim, sonra ikinci sefer getirdi .diliyle üzümü ağzıma doğru ittirdi ve dili dudağıma değdi. Kız beni öpmeye başlamıştı . Ve sanki cennetten geliyordu bu kız .

Katyusha mükemmel ve çok istekli öpüşüyordu. (Eğerki bir rus sevgiliniz olursa anlarsınız panpalarım beni. ) Uçuyordum resmen havalara , dilini bu kadar iyi kullanan birisini hayatımda görmemiştim dudağımın , ağzımın dilimin en hassas noktalarına diliyle mükemmel vuruşlar yapıyordu . Aynı anda yan masamızdaki iki kızın birbirleriyle öpüşmeye başladığını farkettim, biran bakışım oraya kaydı, birden kalkmış penisimi birşeyin sıkıca sıktığını hissettim . Katyaydı bu. Bana ingilizce gayet net , birilerine ben yetmiyorum sanırsam dedi. ve yine tırnaklarıyla penisimi sıktı. ve bana , senin beni gibmeni istiyorum bu gece dedi ! Beyler kendimi çok rahatsız hissetmiştim bir kızla 5 saat içinde tanışıp aşık olup yatmak çok mantıklı gelmiyordu.

Ama içgüdü işte istiyordum onu ! Kimse öyle bir kızı reddemezdi , Kızla sağlam yiyişiyorduk beyler normalde türkiyede bir mekan olsa mekandan gibtir ederler abazlaar dadanırdı ama mekan çoğunlukla kızdı ve herkes kendi dalgasındaydı, kasıklarım ağrımaya başlamıştı , katya gel benle dedi ve kızlar tuvaletine çekti zütürdü beni , artık kendimi katyusha ya bırakmıştım , pantolonumu indirdi , ve eğildi , dudaklarına penisimi aldı ve sandığımdan byükmüş dedi, ilk defa sünnetli bir şey görüyorum dedi. Karşımda gerçek bir erkek var dedi, ve sakso çekmeye başladı arada pembe ojeli uzun tırnaklarıyla penisime batırıyordu, resmen zevkten havalara uçuyordum, hayatımda böyle bir muamele görmemiştim 2 dakika geçince belkide o zamana kadar en iyi boşalmamı yaşadım. Ama katyanın ağzına boşalmıltım . Zevkin yanında bir pişmanlık vardı , kıza rezil olduk diye fakat katya gözlerini aşağıdan bana dikti ve boşaldığım her şeyi yuttu. Şok içindeydim bugüne kadar türkiye de tanışdığım kızlar boşaldığım şeye dokunmak bile istemezken bu kız yutmuştu. Bir an düşünüyordum ya sağlam bir rüyaydı ya da cennetteydim. Herşey gerçek olamayacak kadar güzeldi. Ayağa kalktı ve dudağımdan öptü. Bana dedidği şey aynen şuydu , merak etme daha evde de gibeceksin beni dedi. ! Başım dönmeye başladı . Alkol kötü etki etmeye başlamıştı.

O geceden club da çalan bir şarkı Katya bana söylemişti adını ve cebime kağıda yamzıştım
Мое сердце остановилось - moyo serdtse astanavilos. benim kalbim durdu. Bebim kalbim dondu.
https://youtu.be/QEDwe5c9abU
Evet benim kalbim durdu , benim kalbim dondu. Dedim. Ah şu rus kızları karşında hem eğitimli hem zengin hem güzel bir kız var , tamamen mükemmel tek bir kusurmu olmaz bir insanda. O gece kalbim durdu ve dondu.
Panpalar arada böyle küçük hatırlatmalar yapacağım. Umarım sıkılmıyorsunuzdur.

Yine bir throwback yapmak istiyorum. Çalıştığım kurumun gizli salonundan 1940 yıllarda hitlerin genetik deney yaptığı sıralarda, ruslarda altta kalmak istemedi. Rusların kanalizasyon tünellerine kolayca girmeleri,istihbahrat almaları , ve düşman mevzilerini yok etmek için minyatür insan üretme çalışmaları olmuş ( yakutistanda elmas bulunan bir madenden cüce kemikleri bulmuşlar, we evet bildiğimiz efsanelerdeki dwarfları yaratmaya çalışmışlar) fakat, stalin sonra bu çalışmalara son verdirmiş yaklaşık 50 tane bebek öldürülmüş canlı canlı , bana böyle anlatıldı. Buyrun onlarla ilgili bulabildiğim resim.
http://imgim.com/image/5391incis1844985.jpg

Ve size birşey diyeyim mi efsane diye birşey yok, mitoloji denilen şey gerçek , sadece insan oğlu kendisi gibi olmayanı bu zamana kadar hep yok etti. Bu hristiyanlık ve ondan önceki tek tanrılı din zamanlarındaki soykırımlardan da kaynaklanıyor .

Beyler hikayeye yeniden devam ediyorum arada throwbackler olacak böyle resimlerin hepsini atamam modlar gönderiyi uçurur sonra anlayışlı ve sabırlı olun.

Alkolden başım dönmüştü lanet olsun kusmaya başladım klozete, katya beni tutuyordu güçlü elleri beni anne şefkatiyle sarıyordu , kustuktan sonra elimi ayağımı sildi , lavaboya gittik kafamı falan yıkadı , çok utanıyordum beyler. Ama kız allahı var bir anne edasıyla temizledi üzerimi başımı ve rusyaya hoşgeldin dedi dudağıma öpücük kondurdu. O sırada güvenlik gelmişti uzun süredir yoktuk , sanırım herşey iyi mi diye baktı birşeyler konutular katyayla sonra masamıza geri döndük , biraz muz yedim ama midem hala bulanıyordu, kalkmaya karar verdik, taksi çağırdık kapıdan katya da hafiften sarhoştu araba süremezdi muhtemelen, taksiye bindik , ve takside giderken bu şarkı çalıyordu katyaya o an sordum ve not alıp cebime koydum. Şarkılar benim için kokular gibidir her kokunun bir anısı olduğu gibi her şarkınında bir anısı vardır. Ve işte o şarkı.
https://youtu.be/dVqGkBCt6rI
gde tboi krilya kotorie nraviliss mnye .. kanatların nerde benim sevdiğim !
Katya nın evine gidiyorduk.

Ve sonunda gelmiştik evine yekaterina nın ,hayatımda ilk defa rus apartmanı görüyordum mahzen böyle mahzen gibi falan biryerde gibi ama sonradan tecrube ettiğimde bütün rus evleri böyleydi eskiydi,ve ısı yalıtımı için çok kapılıydı. katya kolumdan tuttu 3. kata kadar çıktık beraber, evine girdik . Gel mutfağa gidelim dedim öpüyordu beni , miden nasıl dedi kötü dedim, otur şuraya dedi, Köşede ses sistemi vardı , oradan bu şarkıyı açtı https://youtu.be/YyknBTm_YyM aman tanrım ne kadar asil bir kızdı, limonla ve bir hapla bir karışım hazırladı bana mutfakta, bu ne diye sorunca doğum kontrol hapı erkekler için dedi :D ( hap alka seltzer , alkolden sonra alınca alkolün etkileri gidiyordu) . Yaptığı şeyi içtim ve biraz kendime gelmiştim. Sonra bana dedi, hadi dans edelim, ve biz bu şarkı eşlipinde dans etmiştik. Hiç unutmuyorum, böyle bir kadın ilk defa tanıyordum, annem gibi ama aşık olduğum kadın !

Throwback . Evet gelecekteki projelerden bir foto daha sonra devam ediyeceğim.
Proje no 4: Fil adam. The Elephant Man. aslında bu filmi bilenler bilir http://www.sinemalar.com/film/1289/fil-adam
Proje 2000 li yılların başında ben yokken hayata geçirilmiş bir projeydi, fillerin hafıza ve zeka seviyesini bir insanda da görmek için fil genleriyle insan genleri değişik oranlarda kombine edilmeye çalışıldı peki sonuç ne facia. !
Sadece 4 ay hayatta kalabilmiş çocuk. Resim +21 uyarımı yapıyorum.
http://imgim.com/image/1843incif836521.jpg

Aslında dans etmeyi pek sevmem daha doğrusu bilmem ama o kızla dans ederken sanki kendimi 1000 yıllık dansçı gibi hissediyordum, tenindeki arzu beni mest ediyordu kalbinin atışlarının yarattığı ritim, ayaklarıma yansıyordu, Katya gözlerimin içine bakıyordu ve birden döndü ve dedi ki , beni gibmek için ne bekliyorsun daha fazla , yanaştı öpmek için alt dudağımı hızlıca ısırdı. Ve kanadı. Dudağımdaki kanı somurdu . Ve erkek ol hadi dedi. arkasını döndü bana hafifce baktı davetkar, peşinden gittim. Ah o mavi gözler. Girdap gibi çekiyordu beni içine . Yatak odasına girdik beni soymaya başlamıştı, tamamen çıplaktım ve garip bir şekilde erekte haldeydim dudağım hala acıyordu , hoşuma gitmişti, testislerimi avucladı ve keskin tırnakları yarı dolu testislerimde gıdıklatıcı bir etki yarattı. Yatak odasına baktım muazzamdı yatağın başında koskocoman bir ayna vardı ,mumlar yanıyordu, teni çok güzeldi aman tanrım
http://www.tr3d.com/up/galeri/a7j/ek_2.jpg
böyle birşeydi yatak.
Soyunmaya başladı yavaştan, heran heyecandan bayılacağım diye korkuyordum.

Katya soyunduğunda mükemmel kusursuz vücudu vardı, gram kusur yoktu Vajinasında bir tane kıl yoktu yatağa uzandı bacaklarını açtı , vajinasının dudakları çok düzgündü gerçekten yalamak istedim, dilimi değdirdim gecenin teri ve yorgunluğu vardı ama kadınsı kokusunu alıyordum, kafamı çevirip iç çamaşırına baktım sırılsıklamdı deli gibi sulanmıştı , amı da öyleydi, kadın kokuyordu, tadı kadın gibiydi, iştahla yalıyordum onu , işte gerçek kadın buydu , dilimle tam orgazm noktasına dokunuyordum baştan çıkıyordu resmen 3 dk sonra kasılarak boşaldı. Tırnaklarıyla omuzlarımı çizmişti bildiğin kanıyordu omuzlarım. Kasıldı biraz orgazmın keyfini çıkardı , sonra bana baktı içime gir ve gib beni artık dedi , rusça birşeyler diyordu anlamıyordum o zamanlar, Yüz yüze girdim içine beyler içerisi çok sıcaktı ve hemen girdi, bakire değildi zaten öyle bir kızı sorgulayacak değildim, ama düşünebiliyormusunuz bir kız sadece zevki için istediği için karşılıksız kendini kasmadan veriyor sizi istiyor, işte vajinasına girerken onu hissediyordum. Durdu ,ayağa kalktı beni köpek gibi gib dedi, yüzü aynaya dönüktü , bende aynaya baktım evet çok ciksiydi . Doggy pozisyonu aşırı zevk vermişti bana , bana dediği şey aynen şuydu boşal içime! boşal !
Boşaldım. öyle bir basınçla boşaldım ki gayzer edasıyla. Sonra bana döndü bacaklarını açarak , orta parmağıyla içine boşaldığım spermleri çıkardı ve yutmaya başladı o kadar ciksi bir manzaraydıki. Kendimden geçmiştim.