Hafta sonu yapacağım dağ gezisi için vera ile konuşmaya karar vermiştim geziyi anya aklıma düşürmüştü o benden istediğini aldığı için hafta sonunu onunla geçirmeme gerek kalmamıştı. Vera ile görüşmemde kendisi içinde iyi olacağını ama dağları ve dağ yollarını bilip bilmediğimi sormuştu birkaç defa demirin mekanına gitmiştim o da dağlarda idi ama başka mekan bilmiyordum.
Demirle görüşüp mekanlar ve gidilebilecek ıssız yerler için fikir almam gerekiyordu ayrıca oraya gidebilecek birde araba bulmam gerekiyordu demirin arabası için davernasım (arabayı kullanma izni sahibinin dışındakilerin kullanabilmesi için gerekli olan belge) vardı ama onun arabası oraya çıkabilecek bir araba değildi yolda kalacağımız belliydi yazın sorun olmazdı ama kışın o karda kıyamette oraya 4 x 4 bir araç olmadan çıkamazdım.
Allahtan gündüz vardiyasında olduğu için demirle bütün bunları değerlendirmiştik bana gidilebilecek mekanları harita üzerinde göstermiş kendi dağ evinden yola çıkarak bazı krokiler çizmişti gidilebilecek mekan fazlası ile mevcuttu sadece oraya çıkacak bir araç gerekliydi param vardı alabilirdim ama daha mal alma ve satma iznim yoktu bu yüzden birinin arabasını onun verdiği izin ile kullanabiliyordum.
Araçsız gidemezdim geziyi planlamak yetmiyordu. Her zaman aklımda araba almak vardı ama alma iznim olmadığından bir şey yapamıyordum.
Demirle birlikte anos ve ruka iz ruka adlı ilan gazetelerini inceliyorduk amacım kiralık araba bulabilmekti Rusya’da pek rent a car firması görmemiştim belkide hiç yoktu şuanda bile bir bilgim yok aslında. Demirde benim gibi yabancı idi bu konuya sonuçta araba kiralama olayını hiç anlamıyordu. Bana idare edebilecek bir araba almamı isterse kendi üzerine yapabileceğimi söylemişti ramsesden sonra güvendiğim tek insan oydu ve fikir hiçte kötü durmuyordu 1500$ 2500$ dolar arası bir suv bulabilirsek neden olmasın alabilirdim fazlasını almaya gücüm vardı ama gerek olduğunu düşünmüyordum.
Biraz araştırma yaptıktan sonra bir 1994 model mitsubishi pajero hoşuma gitmişti biraz yaşlı bir arabaydı 12 yaşında idi ama fiyat olarak 2400$ fiyatı ile alına bilecek bir rakama sahipti sanırım bana kalsa direk gider parasını verir alırdım ama demir pazarlık etmeden almayız biraz daha aşağı bir fiyata çekeriz dur bakalım arayalım şu aracın sahibini son teklifi nedir ?

Aracın sahibiyle sıkı bir pazarlık ettikten sonra 50$ gibi saçma bir indirim ile arabayı 2350$ a satın almıştık tek yapmamız gereken satış işlemini bitirmek ve adamın parasını vermek için elemanla buluşmaktı gün içerisinde yapılabilecek bir işti ve ben fazla bekleme taraftarı değildim fakat demiri vardiyasından çıkartamazdım o olmasa vardiya züt olurdu saat 4 de kadar bekleyecektik.
Bu zamanı değerlendirmek için arabanın sahibini fabrikaya çağırmıştım aracı getirmesini ve gerekli belgeleri hazırlayacaktık daha sonrası noterde bitecekti bu arada arabayı deneyecek yakında gözmelyebilecektik.
Arabanın sahibi saat 2 gibi fabrikaya gelmişti biraz arabayı incelikten sonra birkaç test sürüşü yapmış karlı yollarda ne yapmam gerektiğini dağa çıkarsam başıma gelebilecekleri nasıl atlatabileceğimi adamdan öğreniyordum. Nede olsa uzun zamandır 4x4 kullanan birisi benden fazlası ile tecrübeliydi.

Saat 15:30 a kadar adamla oyalandıktan sonra demirin vardiya teslimini yapmasını bekledik ve demirin gelmesi ile birlikte notere doğru yola çıktık. Yolda arabayı demir deniyor ses vs.. kontrol ediyordu pek anlamam arabalardan sürerim ama motordu sesdi gibimde olmazdı.

Notere saat 16:20 gibi girdiğimizde bizim önümüzde tek kişinin olduğunu fark ettik şanslıydık pek kimse yoktu o saate.
Noter memuresinin başının üst kısmını görebiliyordum tepesinde güneş gözlüğü ile deliler gibi bir şeyler yazıyor mühürlüyor tekrar imzalıyor çiziyor karalıyordu amk karısı resmen kağıtlarla kavga ediyordu. içimden bunlar ne kadar çok seviyor kağıt evrak işin amk diye geçirdim ve sıra bize gelmişti.

Demir ve satıcı adam araç için satın alma işlemlerini yapıyor bende arkadaki koltukta oturmuş bunları bekliyordum birden demir bana seslenerek parayı getirmemi söyledi ayağa kalkıp yanlarına gittiğimde masanın arkasında duran hatunun afeti derya bir hatun olduğunu anlamıştım memeleri ve yüzü çok güzeldi ama aşağıları fazla göremediğim için standar içi veya dışı diye bir eleştiri yapamıyordum demir arasıra gözümün içine bakıp karıyı işaret ederek dil atma hareketini yapıyor dikkatimi dağıtıyordu bu binle bir dakika bile ciddi bir iş yapılmazdı aslında neyse hafızama yazmıştım o hatunu kontrol etmem gerekiyordu.

Aracın satın alma işlemleri sonrasında demirin yazdığı davernas ile arabanın anahtarlarını alıp demiri eve bırakmak için yola çıkmıştım bin yolda eve gidene kadar noterdeki karıyı nasıl gibeceğinin 20 farklı yolunu benimle paylaşmıştı. gib sonrada bana gibtir diye önlerden yerimi ayırtmıştım.

Araba ile veranın evine giderek ona bir sürpriz yapmıştım arktık arabamız var malışka istediğimiz zaman istediğimiz yere gidebiliriz taksiye son diye eklemiştim vera benim ve kendisi adına çok sevinmişti artık arabamiz var dediğinde onunla paylaştıklarımın sadece yatak olmaması nedense beni etkilemişti zaten onun dışındaki hiçbir hatun o cümleyi kurmazdı. Ben araba seven bir adam değildim hani ihtiyaç olmasa gibimde olmazdı ama verada kullanabileceği için her ikimiz içinde iyi olmuştu.

Hafta sonu için hazırlık yapmaya başlamıştım ruslar pek koyun eti yemezler koktuğunu söylerler ama ben seviyorum mangalda yapması daha güzel oluyordu .
Arap bir kasaptan helal 3 kilo helal koyun eti almıştım biraz kuyruk yağı ile birlikte.
Eti terbiye edecek ve 2 gün sonraki gezimiz için hazırlamalıydım ramsesten yardım almıştım çok fazla bildiğim bir konu değildi oda ebemi gibmişti etin tüm sinirlerini temizletmiş bir kilo kefir biraz ay çiçek yağı ve biber salçası (memodan kalma bir kavanoz vardı Türkiye’den getirmişti adam karı gibi yemek yapıyordu) hepsini et ile birlikte karıştırıp buz dolabına koydurmuştu 2 gün beklemez ama diye ekledi ve buz dolabının derecesini sonuna kadar açtı zaten dolapta fazla bir şey yoktu amk çoğu içki.

Rusların şampur dedikleri kebap şişleri vardı ama bildiğin dana asıp pişire bilirdiniz normal bir et tikeleri yoktu adamların bir kebap şişinde300 400 gr et oluyordu bu şişlerle mangal yapamazdım bende fabrikadaki mekanikçilere şampurları insani standartlara getirmelerini söylemiştim 20 adet şişi kullanabileceğim bir bir seviyeye getirmişlerdi aksi halde at gibine konmuş kelebek gibi duracaktı etler.
Artık her şey hazırdı cumartesi sabah 8 gibi yollara düşmüştük ilk hedefimiz demirin eviydi çükü haritadan çok onun verdiği krokileri anlayabiliyordum her ne kadar rusça bilsemde kril alfabesini çok fazla okuyamıyordum. Demirin evinden referans alarak güzel bir nokta bulmuştum hiç kimsenin olmadığı yazları piknik yapmak için dizayn edilmiş taş ve tahta masaların olduğu bir alandı.
Geldikten sadece 10 dakika sonra orman korucularını görmüştüm amk yanlızdık hani lan kimse gelmezdi buraya diye içimden geçirdim.
Bizi gören koruculardan birisi gelerek kimliğini gösterip bize kendisini tanıtmıştı adam buralarda piknik yapmanın tehlikeli olduğunu 2 hafta önce bir kurtların piknikçilere saldırdığını anlatınca korkmuştuk adam haklı olabilirdi kışın o karda kıyamette mangal yakacaksın ve ıssız ormanda hiçbir yırtıcının ilgisini çekmiceksin bunu hiç düşünmemiştim adamları davet edip eti beraber yerdik ama beim amacım sadece et değildi.

Vera ile bir birimize bakıyorduk birden demirin evi aklıma gelmişti oraya gidebilirdik o bekçinin söyledikleri yüzünden korkmuştum evin etrafı da ıssızdı ama bir şey olsa içeri kaçabilir koruna bilirdik fakat anahtar yoktu 60km geri dönüp şehre gidip anahtarı almam bir sürü zaman kaybına neden olacaktı.
Şansımızı denemek için dağ evinin yolunu tutmuştuk.
Eve geldiğimizde tahta kapıyı açabileceğimi ama kilide zarar verirsem geri dönüşümde kapının açık kalabileceğini fark etmiştim biz orada iken sorun yoktu kapının arkasına bir şeyler koyup kapalı kalmasını sağlaya bilirdim.
Demiri arayıp olayı anlattığımda tereddüt etmeden kır demişti sonra iple bağla ama sabah arabayı bana ver gidip tamir edeyim gelemiyordu kışın o arabadan başkası zor çıkardı oraya.

Kapıyı kırıp içeri geçtik ve malzemelerimizi yerleştirip evin önüne içerideki masayı çıkardık hava soğuk ama güneşli idi güneş olduğu sürece hem güvende hem,de ısına biliyorduk ben ellerimle veraya hazırladığım etleri pişiriyor o ise omuzlarımdan bakarak nasıl pişirdiğimi anlamaya çalışıyordu ilk defa koyun eti yiyecekti kokmasından korkuyor ama bana,da güveniyordu.
Beklediğim gibi olmuştu etleri çok beğenmiş ve güzelce yemişti bende rahattım o huzur ve özgürlük beni kendime getirmişti dışarıdaki masada oturmuş temiz hava güneş ve şarabın tadını çıkartıyorduk.
Aslında o çıkartıyordu ben ise onun tadını çıkartmak istiyordum sandalyesinden kaldırıp kucağıma oturtum ve öpüşmeye başladık uzun süreli sevişmemizden sonra ayağa kalkıp pantolonunu aşağı

doğru indirdim ve sandayeye ellerini uzatarak açılı bir pozisyona soktum açık havada olduğumuz için vücudumuzun dışarıda kalan yerleri üşüyor bir birimize değen yerlerimiz ısınıyordu bu ısı dalgalanmaları arasında ara sıra hapşursakta halimizden memnunduk vücudumuzdaki adranalin seviyesinin artması ile artık üşümüyor tam tersine yanmaya başlamıştık nefeslerimizden oluşan buharın artması buna en güzel örnekti farklı bir duyguydu açık havada eksi 5 derecede sex yapıyorduk ve ilginç bir deneyim olmuştu.
O akşam dağ evinde kalmaya karar vermiştik adamın kapısını kırmıştık ve sabaha kadar açık kalmasına gönlüm el vermiyordu.
Kalan erzaklar la birlikte eve geçmiştik ben dışarıda kırılmış olan odunlardan biraz evin içine depolamıştım gece dışarı çıkmayı pekte istemiyordum içerideki kuru odunlar yanar iken dışarıdan getirdiklerim ısınacak ve sabaha kadar içerinin ısısını korumama yardım edeceklerdi.

Dağ evinde tv radyo gibi teknolojik aletler yoktu saat 5 gii hava kararmıştı bile tek yapabildiğimiz oturup sohbet etmekti ayın ışığı gecenin karanlığını yarıyor evin içerisini aydınlatıyordu gaz lambalarımız vardı ama ay ışığı olduğu sürece yakmayı düşünmüyordum koltuklardan birisini kapının arkasına koyarak dışarıdan gelecek tehlikeleri önlemiştik.

Bir erkek ve kadın soğuk bir kış gecesinde ay ışığı altındaki sıcak kulübede ne yaparsa onu yapmaya başlamıştık bir birimizi azdırıyor küçük oyunlar oynayarak eğleniyorduk. Bu oyunların sonunda gülüşmeler ve öpüşmelerimiz oluyor bazen abartık sex yapmaya kadar yeltenip yeniden eski halimize geliyorduk direk sex yapmak bana eğlenceli gelmiyordu ama bu tür oyunlar ve birlikte geçen güzel zaman veraya olan hislerimin sexten öte daha derin olduğunu kanıtlıyordu bir yandan korkuyordum aşık olmak istemiyordum ama vera gibi bir kadın ve aşksız bir hayat uzaydaki yaşam gibiydi.

Gecenin ilerleyen saatlerinde bir çok kez deliler gibi sevişmiş birbirimizi tatmin etmiştik sabaha kadar bir çok kez uyanmış ve ateşi tazelemiştim onun üşümesine dayanamazdım ne oluyordu lan bana aşıkmı olacaktım bunu yapamazdım yapmamalıydım.

Sabah güneşin doğması ile birlikte onu öperek uyandırmıştım benim pekte uyuduğum söylenemez aslında sabaha kadar odun ve ateşle uğraşmış şöminenin sönmemesini sağlamıştım ortalama saat başı bir odun atarak içeriyi sıcak tutmaya çalışıyordum.
Etrafı toplayıp dışarı çıktığımızda çöplerin dağıldığını ve yerde bir çok iz olduğunu görmüştüm elime aldığım bir sopa ile verayı gerekirse canım pahasına koruyacaktım
Hayatım fazla oyalanma dün gece sanırım misafirlerimiz varmış ne ne oldu anlamadım diye dışarı çıktığında yerdeki izleri göstermiştim sanırım bekçinin söylediği kurtlar dün buradaymış ama nasıl hiçbir şey duymamıştım amk sinsileri.
Fazla oyalanmadan evimizin veranın evinin yolunu tutmuştuk bile yolda demire uğrayıp olanları anlattıktan sonra onuda alıp veranın evine gitmiştik bizi bırakan demir kardeşini ve av tüfeğini alacağını ve dağ evindeki kapıyı tamir etmeye gideceğini söyleyip uzaklaşmıştı.

Kışın gibseler daha çıkmazdım dağlara

Macera dolu bir hafta sonu atlatmıştık artık şehir hayatına dönüp önümdeki fırsatları değerlendirmem gerekiyordu vera ile geçirdiğim her gün ona olan bağlılığım ona olan duygularım değişiyordu. 1 Haftada bir görüşüyorduk bazen 2 haftada bir görüştüğümüz zamanlar oluyordu eğer her gün görüşecek olursam onunla evlenmeyi bile düşünebilirdim fakat daha gençtim 25 yaşlarında bıçkın bir delikanlının hayatını evlilikle sonlandırması kadar acı verici bir olay olamazdı. Yapmayacaktım yapamazdım önüme bakacaktım vera ile arama mesafe koyamazdım ama görüşme zamanlarımızı biraz daha kısıtlı bir hale getirmiştim.

Pazar akşamı demirden arabayı almıştım pazartesi işe arbayla gidecektim artık ulaşımla ilgili bir sorunum yoktu istediğim saate istediğim yere gidebilecektim.
Pazartesi sabahı ofiste anya ilegörüşüp yoga derslerinin nasıl gittiğini katılıp katılamayacağımı sormuştum biliyordum sabahın köründe hiçbir ayyaş erkek o dans okuluna gitmezdi tek erkek olma ihtimalim yüksekti ve yanılmamıştımda.



Anyaya sabah kendisini alıp beraber gideceğimi ama yoga yapma gibi bir derdimin olmadığını sadece merak ettiğim için gitmek istediğimi söylemiştim. En büyük avantajımın kadınların bizdeki gibi Kezban olmamasıydı Türkiye’de olsa ne işin var kadınların arasında delimisin sapık mısın vs.. aklınıza gelebilecek her türlü Kezban dilindeki lafları duyardınız oysa ben anyanın guru doluyürüyüşü ile salona girmiştim eşi ile hava atar gibi bir hali vardı genç yakışıklı arabası olan esmer bir yabancı fazlasına gerek yoktu gurur duymaktan öteye geçmiş resmen karılara hava atıyordu sevgilim bizi izlemeye geldi diye gururlu bir ses tonu ile önündeki guruba beni tanıtıyordu ben ise çoktan bir terminatör edasıyla etrafımdakilerin analizlerini yapıyor standart dışı olanları işaretliyordum aynı filimdekiler gibiydi gözüm hatunu baştan sona inceliyor hatalı bulduğu uzullarını kırmızı renk sağlam gibilebilirtesi yüksek kısımları yeşil olarak analiz ediyordum. Bu şekilde hayal ederek hatunları analiz etmek çok hoşuma gidiyordu onlar ise beni süzüyor bazıları kendi aralarında konuşuyor gülüşüyorlardı.


Tilki kümese girmişti 15 hatun tespit etmiştim bunlardan 10 tanesi +++ sınıfında 4 tanesi ++ 1 tanesi + sınıfında hatunlardı + ve ++ leri direk elemiştim onları gibmemi istiyorlarsa daha çok jimnastik ve yoga yapmaları gerekiyordu bu halde giderleri kesinlikle yoktu.

O zamanlar yoga pantolları yoktu yada vardıysa bile bunlar bir haberlerdi pamuktan yapılmış taytlar giyiyorlardı gerçi şimdinin yoga pantollarıda farklı sayılmazdı .

Bir kenara çekilmiş avını yemek için doğru zamanı bekleyen bir aslan gibi pusmuş hatunları izliyordum. Gözüme bir kaçını kestirmiş deliler gibi gözümle gibmiştim bile buraya uzun süre gelecektim hepsi ile arkadaş olana kadar gelecek ve standarta uyanların hepsini gibecektim artık sabah mekanım belliydi yoga olayından sonra anya ile birlikte işeyerine doğru yola çıkmıştık yolda anyanın arkadaşlarının profillerini oluşturuyordum kim bunlar ne iş yapıyorlar sorular sorup hatun analizi yapıyordum madem gibecektim her şeyi öğrenmem gerekiyordu asla bilmediğiniz eti yemeyin.

Sabaha kadar dişimin ağrısından uyuyamamıştım dıbına koduğumun dişi elimde silah olsa çekip dişime sıkacaktım o kadar ağrıyordu. Sabah ilk işim dişçiye gitmek olmuştu devlet hastanesinin yolunu tutmuştum. Biraz sıra bekledikten sonra sıra nihayet bana gelmişti. içeri girer girmez irkildim ve korkmaya başladım 50 60 yaşlarında bir karı üzerinde beyaz olması gereken ama beyazlıkla alakası olmayan bir önlük ile karşımda duruyordu giberim dişçinizi deyip kaçtım oradan .
inanın mezbahane daha hijyenikti dişimin ağrısı ile birkaç kez geri dönüp ne olacaksa olsun diyesim gelsede o karıyı aklıma getirdikçe giberim diyip geri dönmüştüm.
Telefon ile birkaç arkadaşı arayıp yardım istedim temiz bir dişçi mutlaka olmalıydı. Gezinip telefon ile görüşmeler yapar iken birden gözüme yeni açılan bir poliklinik takılmıştı hem özel bir hastane idi hem,de temiz olduğu dışından bile belli oluyordu.

Fazla zaman kaybetmeden poliklinikten içeri girdim ve diş doktoru varmı diye sorunca danışmadaki hatunlar gülmeye başlamıştı zaten burası diş hastalıkları polikliniği diye cevap vermişti dişim ağrımasa senin o Einstein beynini ters domaltıp düz giberdim diye içimden geçirdim. Ağrıdan ne yaptığımı bilmiyorum bana acil bir doktor bulun sıra verin ne yapıyorsanız yapın diye elimden geldiğince anlatmaya çalışıyordum.

Sıradakiler durumumu görüp acıdı sanırım direk bana ilk sıradan yer verildi gerçi 3 kişi vardı önümde içeri girdim ve doktora durumu anlattım adam ağzımın içine bakıp 20 yaş dişimin çıkmaya çalıştığını ama eti patlatıp çıkmadığını ameliyat ile müdahale etmeleri gerekeceği belirtmişti.
Dişçiden korkmam asla temiz olsun yeterdi ve orası bal dök yala tarzında temizdi adama ne gerekiyorsa yap hiç korkmadan diye söyledim artık bu acıya dayanamıyorum diye ekleyince adam biraz tebessüm edip kadınlar ne yapsın doğum sancısı diş ağrısından daha zor diye yarı şaka ile laf sokmaya çalışıyordu ama bilmediği bir şey vardı bu dişçi koltuğunda oturmuş hazin sonunu bekleyen adam kanının son damlasına kadar lafın altına kalamayacak bir adamdı ama o anki acı ile beni gibseler itiraz edecek durumda değildim birisi seni gibim dişinin ağrısı geçecek deseydi domalacaktım.

Neyse bu eleman uyuşturucu iğneleri yapıp odandan çıktı 3 4 dakika sonra yanında 2 kişi ile birlikte gelmişti ben bunlar kesecek dikecek bende rahatlayacağım diye umut dolu gözlerler odadakilerin işlerini yapmasını bekliyordum ama bir gibimi yaptıkları yoktu.
Bu adam konuşmaya başlayınca olayın farkına varmıştım yok işte diş yan çıkarsa şöyle olur yok böyle olur vs.. anlatıyor meğer adam stajyerlere ders veriyormuş dersin kadavrasıda benim amk.
Doktora dişim ağrıyor çek kes ne yapıyorsan yap gideyim ben artık deyince eleman ağzımın içine 2 elini sokup çalışmaya başladı.
Daha fazla iğrenmemeniz için olayın detaylarına girmiyorum. (bildiğiniz ağzımı yüzümü gibtiler)

Aralık ayının sonuna geliyorduk artık. Yılbaşı partisi genelde şehir merkezlerindeki parklarda yapılırdı bende bu parklardan birisini seçmiştim vera ile birlikte yışbaşını geçirecektim o benim için en önemli hatunlardan birisi idi ve ondan başkası ile eğleneceğimi düşünemiyordum bile.
Tabi yılbaşının yaklaşması ile birlikte bütün amlılar telefonumu arıyor parti için ne yapacağımı soruyordu hepsine bir yalan uydurup gönderiyordum tek düşündüğüm vera idi olacaksa o gece yanımda birisi bu kesinlikle vera olmalıydı.
Yılbaşı geleceği için hazırlıkları yapmıştık gece 12 olana kadar demirlerde onun ailesi ile birlikte eğlenecek saat 12 olduğunda almış olduğumuz havai fişekleri ateşleyip yeni yılı kutlayacaktık sonrası sabaha kadar süremesini düşündüğümüz parktaki partiye dahil olacaktık.
Ve beklenen gün gelmişti demir ile birlikte bir aşçı edasıyla hatunlarımıza güzel yemekler hazırlamıştık o arap mutfağını bende türk mutfağını yansıtan bazı yiyecekler hazırlamıştık yapabildiğim tek şey kebaptı güzel bir mangal ile bilikte göze gömdüğümüz ördeği servis etmiştik.
Yılın son günün sevdiğim insanlarla birlikte eğlenerek geçiriyordum vera yanımdaydı o yanımda olduğunda başka amlıları düşünemiyordum. Bu beni bazen rahatsız ediyordu ama o farklıydı onun farklılıkları benim değişmemi sağlıyordu ve hiç memnun değildim bundan.
Güzel bir yemekten sonra yeni yılı gök yüzünü aydınlatan havai fişeklerin altında veranın dudakları ile kutlamıştım. Am dolu bir yılı daha arkamda bırakmıştım geçen yıl gibtiklerim önümdeki yeni yılda gibeceklerimin bir garantisi idi adeta.
Parka doğru yola çıkmıştık arabayı demir sürüyordu sevgili eşi ise yanında oturuyordu ben ise arka koltukta veranın dizlerine uzanmış elleriyle oynuyor bazen küçük şakalar yapıyordum fazla sürmeden müzik sesini gelmeye başlamıştı parkta yer yerinden oynuyordu.
Parka araba ile gidemezdik yollar trafiğe kapalıydı bizde uygun bir yer bulup arabayı bıraktıktan sonra sarmaş dolaş parkın yolunu tutmuştuk.
Ortalık adeta kum gibi hatun kaynıyordu mini mini etekliler dar pantollular abiye tarzı giyinmiş elit amlılar aklınıza gelebilecek her türlü amlı mevcuttu . demir bir ara kulağıma doğru eğilerek keşke onları evde bıraksaydık ! diye söylemişti haklıydı da o kadar amlının içine hatunlarla gitmek pekte mantıklı değildi ama o gün orada amlıları düşünecek halim yoktu benim için tek amlı vera idi ve onu seviyordum sanırım aşk başlangıcı olması muhtemel duygular besliyordum veraya.
Gece saat 4 e kadar süren partinin ardından evlerimize dönmüştük hem sarhoş hemde yorgundum ama yılın ilk günü sex yapmamak olmazdı asansörde vera ile sevişmeye başlamıştık bile. Bir birini deliler gibi arzulayan bir çiftin sex yapması !.
Evin kapısından sevişerek geçmiş direk yatak odamızın yolunu tutmuştuk 2 saatten fazla bir süre sevişmiştik artık o benim olmak istiyordu benim dayanacak gücümde yoktu zaten.
Vera üste olmayı çok seviyordu sebebini bilmiyorum ama üste olduğunda yaptıkları yüzünden ona hiç hayır diyemiyordum ince belini poposunu oynatmakta kullanıyordu ve bu bana büyük bir haz veriyordu boşalmaya yakın olduğum zamanlarda onu durduruyorudum sevişmeye tekrar başlıyorduk ve o bu sefer üstümde ters dönerek sırtı bana bakacak şekilde oturup aynı hareketleri yapıyordu arkadan görüntüsü daha fazla tahrik olmama neden oluyordu bu kadar güzel bir yaratık ile sex yapmak hayatımda yaptığım birkaç güzel şeyden birisi idi.

O gün akşama kadar beraber uyumuştuk ara sıra kalkıyor yarı uykulu bir biçimde sevişip oynaşıp geri uyuyorduk.
Yılbaşı tatili boyunca (ortalama o yıl 20 gün olmuştu bazı yerel bayramlarla birleşince) veranın yanında kalacaktım ve o korktuğum aşka teslim olacaktım ama hiçbir şey planlandığı gibi gitmiyordu moskovadaki teyzesi kalp krizi geçirmişti ailesinden geriye kalan tek insan ölümle yüzleşmişti veranın gitmesi gerekiyordu bende gidecektim ama hem moskovaya gidecek kadar para almamıştım tatilden önce hemde veraya para vermem gerekecekti kendime yetecek bir miktarı günlük 500p olarak belirledim ve geri kalan tüm paramı ona verdim uçak biletini satın alıp ertesi gün onu gönderdim.
Ramses bu kadar uzun tatili türkiyede ailesi ile kullanmak için gitmişti verayı yollamıştım ve kimsem yoktu dışarıda lapa lapa kar yağıyordu herkes sarhoş ve çalışmadığı için ara yollar kardan kapanmıştı.
Verayı yolladıktan sonra eve gelmiştim bomboş bir ev ve ben canım sıkılıyordu bir ara gözlerim bile doldu amk ağlamaklıydım.

Bilgisayarımı açıp biraz oyun oynadıktan sonra internette takılmaya karar verdim gezinirken birden bire kendimi amlı bulma sitelerinden birinde bulmuştum online am !

Profilimi oluşturup birde foto eklemiştim. Sitede online 500 600 amlı vardı ve ücretsidi gerçi halen ücretsiz konuşabilirsiniz o siteden neyse site adresini vereceğim sonra.
Amlılrın resimlerini inceleyip hoşuma gidenlere merhaba iyi yıllar gibi mesajlar atıyor çevremdeki amlı potansiyelini araştırıyordum. O kadar çok mesaj gelmeye başlamıştı ki artık çoğuna cevap vermeye yetişmiyordum yada unuttuklarım bile oluyordu her amlı bir gibli istiyordu ama gibliler sızıp kalmıştı online erkek sayısı ben ile birlikte sadece 6 idi. Ve erkek başına ortalama 100 hatunun düştüğü bu sanal ortamda ihtiyaçları karşılayacak gibi durmuyordum. Madem talep var şartı konuşma yapmalıydım görüşmek isteyene ev adresimi veriyor eve çağırıyordum.

itiraz eden pekte olmuyordu sadece yapmaları gereken gelmek istediklerinde mesaj atarak müsait olup olmadığımı sormaktı Ya evde yoksam !.
O gün akşama kadar bir çok hatunla görüşmüştüm hepsini gibemezdim zaman ve mekan yetersidi evden çıkmayacak evde bulunduğum süre boyunca geleni gibecektim.
ilk amlının ağlarıma takılması fazla uzun sürmemişti emma hatuna ev adresimi vermiş gelmesini bekliyordum onun için küçük sürprizler hazırlamıştım güzel bir sevişmeden sonra uzun süren bir sex yapmayı kafama koymuştum ve zil çalmıştı kapıdaki emma idi sen xcx misin diye sordu dedi evet dememle beraber içeri girmişti tek olduğumu biliyordu yazışmalarımızda tek olduğumu yalnız kaldığımı ve canımın sıkıldığını birkaç defa belirtmiştim fazla uzun sürmemişti ayakkabılarını çıkarır çıkarmaz yatağımın başına geçip pantolonunu yarıya kadar indirip domalmıştı bile.




Ben bunu beklemiyordum saatlerce sevişip gibişmem gerekiyordu oysa o bana bir huur gibi davranıyordu ha otayzbir çekmişim ha emmayı gibmişim değişen bir şey yoktu olacaksa adam gibi olmalıydı o ise domalip bana bakıyor hadi ne bekliyorsun diyordu bembeyaz poposu pembe kukusuyla karşımdaydı ama bu böyle olmamalı diye içimden geçiriyordum birkaç defa isterse farklı şekillerde yapabileceğimizi benim bundan daha fazlasını becerebileceğimi anlatmaya çalışmıştım tek söylediği hadi vaktim yok .
Amk böyle işin dedim fazla uğraşacak değildim böyle birisiyle hiç uzatmadan çaktım ve yolladım artık netten yazdıklarıma sex yapacağımızın garantilerini vermelerini istiyordum öyle gel çak git huurmuyum lan ben.
20 günde 9 hatunu gibmiştim hepsini anlatamam hiç birisi ile bir daha görüşmemiştim bir tek bu aklımda doğru dürüst kalmış çünkü bu hatun bana huur muamelisi yapmıştı.

Yılbaşı tatili bitmiş normal hayatımıza dönmüştük hiç sevmediğim 20 günlük bir tatildi ne vera yanımdaydı nede doğru dürüst am gibebilmiştim kullanılmış kirletilmiş gibi hissetmeme neden olan bir tatildi ve şükürler olsun bitmişti artık.
Vera yılbaşı tatili boyunca teyzesi ve kuzenleri ile birlikte moskovada kalmıştı onun yokluğu bana biraz ağır gelmişti sanki onun kürkçü dükkanıydım dönüp dolaşıp aynı yere geliyordum ondan vaz geçemiyordum bir çocuğun bayramı beklemesi gibi bekliyordum buna halk arasında sanırım aşk diyorlar.
Haftanın ilk iş günü biraz yoğun geçmişti 20 gün boyunca çalışmayan fabrikada arızalardan geçilmiyordu bu yoğunluğun arasında daha önce defalarca aramama rağmen hiçbir zaman müsail olmayan subay beni arıyordu ne oldu bu amk neden arıyor şimdi deyip 3 4 defameşkule atmıştım ama ısrarla arıyordu. Açmak zorunda kaldım telefonu birkaç hal hatır sorduktan sonra fabrikamızda üretilen ürünlerden kendisine lazım olduğunu bana birkaç yüz tane (fazla bir para etmiyor) verip veremeiyeceğimi sormuştu bende tek şartla eğer kendisi gelirse alabileceğini söylemiştim.
Hemen yola çıkıyordum diyerek telefonu kapatmış çok fazla sürmedende fabrikaya gelmişti.
Ben bu gelmeden önce ramsese askeriyeden aradılar bizim ürünlerden 100 tane kadar istiyorlar hazırlatıyorum haberin olsun demiştim. Sonuçta fabrika bizim değildi ama leblebi eken bir adamdan 100 tane leblebi istemeye benziyordu ve isteyen kişi ara sıra işimizin düşebileceği şahıslardı kendimize ait bir kotamız zaten vardı satmamak şartı ile üretilen ürünlerden kullanabilir yada birilerine verebilirdik bize verilen kotanın çok çok altında olan bir miktar için kimse bir şey demezdi zaten.
Omuzunda çana çömlet takımı olan subay sonunda fabrikadaydı adama bir türlü müsait olamadın senden bir şey rica ettik yapamadın gibisinden dert yanıyordum sanırım zoruna gitti binin akşam bir barın adını verdi orada olacağım gel dedi. Ramsese durumu anlattım sende gel ağa askerler varmış gidip tanışırız diye ekledim. Ramses çokta hevesli gözükmüyordu o beyaz saçlı hatunu çatı çatır gibtiği için pek dışarıya bakmıyordu anlamıyordum bu insanları etrafın fırsatlarla doluyken neden tek hatun neden tek eşlilik!
Akşam olmuş barın önünde bekliyordum fazla sürmeden bizim subay gelmişti selamlaşıp içeri girdiğimizde şok olmuştum bir generalin jübilesi (50 yaşını geçenlerin yaptığı bir olay) vardı içerisi kremlin sarayındaki bulunan subaylardan daha fazla subaya sahipti. içimden vay amk nereye geldim lan ben dedim yanımdaki eleman gurulu bir sesle generalim bu gün bize yardım eden Türk bu ismi xcx diyerek taktim etmişti beni bende generale dönüp sizin huzurunuzda olmaktan gurur duyarım efendim diyerek kendimi taktim etmiştim general yanındaki koltuğu göstererek oturmamı söylemişti amk şehirin en rütbeli askerinin yanında oturuyordum.
Özlü söz : (amsızlığa savaş açmak için iyi bir gün)

Hepsi sert görünümlü insanlardı sıkıcı bir akşam geçirecektim bes belliydi OÇ. Subay beni keklemişti ama bir yandanda ben hak etmiştim git otur evinde amk ne işin var askerle birkaç duble içtikten sonra general kendisi için söylenen sözleri dinliyor karşılığında kadehini kaldırıyordu sıra ile herkes konuşuor her konuşma sonunda birer duble votka içiliyordu.

Yavaş yavaş konukların konuşmaları bitmişti general bana dönerek biliyorum sizinle tanışmıyoruz ama masamızı onurlandırdınız. Birkaç kelime konuşmak istermisiniz diye ekledi şaşırmıştım amk bir asker için ne söyleye bilirdimki üstelik adamı tanımıyordum bile bende omur duyacağımı söyleyerek bir duble votkamı (shoot bardakta) konuşmaya başlamıştım hatırladığım kadarı ile konuşma şöyle idi.

Saygı değer generalim ve subaylar hepinizi öncelikle beni aranıza aldığınız için teşekkür ederim ben 4 yıldır burada yaşıyorum daha önceleri koministleri ve rusları kötü olarak duymuştum taki buraya gelene kadar şimdi ise burada gördüğüm tek şey güzellik ve insanlıktır bu güzel ülkeyi koruyan siz askerler sayesinde bu güzellikler ebediyete kadar var olacaktır. Siz ve sizin gibi subayların sayesinde bu ülkede güvende yaşıyoruz Yaşasın kızıl ordu. Diyerek kadehimi kaldırmıştım ilk başta herkes mal mal suratıma bakıyordu noldu amk niye bunlar bakıyor demeye kalmadan general ayağı kalkıp alkışlamaya başladı herkes deli gibi alkışlıyordu 1 dakikadan fazla alkışlandım.
Hiçbir şeyin farkında değildim ne olmuştu amk ortalık biraz yatışınca generalden izin alıp sigara molasına çıkmıştım. Dışarıda benim gibi sigara molasına çıkmış subayları görmüştüm adamların yüzündeki ifadeyi halen hatırladıkça tüylerim diken diken oluyor.

Subaylara neden beni bu kadar alkışladınız ne oldu ben ne yaptımki diye sorunca hepsinin halktan yana dertli olduğunu halkın kendilerine saygı duymadığını sowyetler yıkıldıktan sonra ilk defa bir sivilin askerler hakkında onur verici konuştuğunu bunun kendilerini etkilediğini söylemişti amk sadece 30 saniye konuşmuştum yani çıkıp 15 dk konuşsam ülkede ihtilal çıkar yönetimi ele geçirirdim herhalde.
Sigaramı içerken sigara içmeye dışarı daha fazla subay gelmeye başlamıştı buraya gelme nedenim olan hatun subaylarda dışarıdaydılar ben biraz cool davranıp erkek subaylarla konuşuyor onları görmezden geliyordum biraz üst rütbeli 30 35 yaşlarında bir hatun Tavariş xcx konuşmanız hepimizi gururladırdı düşünceleriniz için tekrar size teşekkür ederim diyerek hatunların bana doğru yanaşmasını sağlamıştı birden etrafımda doğru dürüst erkek kalmamış etrafımı rütbeli amlar sarmıştı.

3 hatunla samimi olmuş telefon numaralarını almıştım artık istediğim zaman rütbeli amlı gibebilecektim