rus kızla sikiş hikayemmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmm

artık tamamen romantizm havasından kurtulmuş ve ciks moduna girmiştik. ama acele etmeyecektim. sarhoşken hem daha geç boşalma olduğunu biliyordum hem de sarhoşken ciks iki kat zevklidir heralde diye düşünüyordum. ikinci bardakları keyifle yudumlarken kahkahalar da birbirini kovalıyordu. valeria da hafiften bi sarhoşluk seziyordum ama bende de bi çakırkeyflik vardı. henüz çok az da olsa bişeyler vardı bende de.

günlerden daha pazartesi olduğundan acele etmedim. cuma'ya kadar vakit var deyip valeria'yı eve atma konusunda düşündüm epeyce. akşamları okuldan geldikten sonra sürekli internette araştırdım. klitoral orgazm nasıl yapılır ? kadınlarda g noktası nerdedir ? g noktası nasıl bulunur ? ilk ciks nasıl olmalı ? bu ve bunun gibi konular üzerinde saatlerce okudum. artık bu işleri yapmadan bişeyler bilir olmuştum. yani çıraklıktan kalfalığa geçmiştim. ama ustalığa terfi etmem lazımdı. bunun da tek yolu gibişti... artık valeria'ya bu olayı nasıl söyleyeceğim diye düşüncelerim belirirken birden aklıma birşey geldi... bilal abiyi aramak. saat epey geçti. bilal abim büyük ihtimal bi gece kulübünde gözüne kestirdiği kızı evinde gibiyordu veya çoktan gibmiş ve sızmıştı bile. yarın olmasını bekledim. bu en önemli konuda ona danışmasam olmazdı.

vay amk uplayın rizörvleyin yalnız hissediyom kendimi anca hızlı yaz diye özelden küfrediyonuz.

ilerisi için ilk hamleyi ne zaman yapacağım diye düşünürken dudaklarımı dudaklarından çekti ve

valeria : seni seviyorum ( deyip sarıldı )

içimden ettiğim küfürleri bilemezdiniz. neyse ki 2-3 saniye geçmeye kalmadı ki tekrar dudaklarını dudaklarıma yaklaştırdı. bu sefer farklı olan birşey de vardı hem.

hızlı bi giriş yapmış olsa da slow ve romantikçe bi öpüşmeydi. burdan beni gerçekten sevdiğini tekrar anlamıştım. çünkü sadece gibişmek için değil aşk için de bunu yaptığımızı anlamıştım. dudaklarımız dans ediyor dillerimiz uslanmaz çocuklar gibi birbirimizin ağzında geziniyordu.

üçüncü bardaklar da bitti ardından ;

ben : neyse artık duralım. kalanını da ibo içer zaten
valeria : xtra beni bekliyooooooo
ben : dur la sapıtma yeter artık
valeria : içceeeemmm. canım lütfeeeeeennn.

içimden sövüyor sapıttı bu amk diye söyleniyordum. ama hafiften de bilinci açıktı. bunu sezebiliyordum

ben : sevgililer için ciks önemli bi yer tutar hele hele ilk ciks. sanırım ilk ilişkimizi hatırlamamak istiyosun ? ( rus da olsa tan sarhoş bi kızı gibmek istemezdim amk. sarhoşluktan yararlanıyorum gibi hissederdim )
valeria : oyyy bitaneeemmm benimm

sonrasında gözlerimin içine baktı ve dudaklarıma yapıştı. cikse giden yolda ilk adım böylelikle atılmış oldu.

üçüncü bardakları da valeria doldurdu. yine ağzına kadar doluydu. bu sefer benimkini de sonuna kadar dolurdu rakı bardağı olduğundan benimkinde daha çok vardı. bi tereddüt başladı bende. ya kendimi kaybedersem diye. ama baktım ki valeria hızlı gidiyor dedim içimden koy zütüne o da pilot olacak zaten iç dıbına koyayım. üçüncü bardakları içerken valeria'da çakırkeflikten sarhoşluğa geçiş ibareleri sezmeye başladım. bense tam çakırkeyftim ama biraz daha içsem bende valeria gibi sarhoşluğa geçiş evrelerine geçecektim.

ertesi gün olduğunda okul için biraz şık giyindim. okula girerken müdürden azar yedim ama umrumda değildi. derse girdim. tenefüste valeria'yı sınıfından alıp bahçeye çıkardım muhabbet ettik falan. çok içtendik birbirimize karşı. artık herşeyi aşmıştık birbirimize oldukça bağlıydık. mevzuyu açmayı düşündüm fakat öğle tenefüsünde söylerim dedim kendi kendime. ardından ;

ben : öğle tenefüsü beraber yiyelim mi ?
valeria : olur tatlım ama beni sınıfımdan alırsan ( hafif şımarık ve mizahi bi dille )
ben : şımarma kız. tamam alırız (tebessümle)

ikinci bardaklara başlamadan ben tuvalete girdim. alaturka tuvaletti ayakta işiyordum. ardından valeria tuvaletin kapısını açtı ve

valeria : bamya mı patlıcan mı eveeett işte şimdi öğreniyoruz sevgili seyircileeerr
ben : bi gibtir git amk birazdan bol bol görecen zaten döner üstüne işerim bak haa
valeria : göreceğimi kim söylemiş hayırdır ( kahkahayla )
ben : gösterecem ben sana ( gülerek )
valeria : hadi bakalım

yaş pastanın üstündeki çikolata sosundan biraz parmağımla alıp valeria'nın burnuna sürdüm. ardından o da bana karşılık verdi ve aynısını yaptı. gülüyor eğleniyorduk.

ardından ;

ben : neyse müşteriler rahatsız olacak atılmayalım sonra ( gülerek )
valeria : tamam ama çıkınca görüceksin sen pisliiiikkk ( gülerek ve masum bi şekilde )
ben : ahaha görürüz hanımefendi bu arada senle bi gün yaş pasta yapalım mı tatlım ?
valeria : sen kim pasta yapmak kim sen anca beni izler olunca da oturur yersin ( gülerek )
ben : ciddiyim lan ( gülerek )
valeria : tamam olur da nerde ?
ben : ev kolay ya hem pasta bahane önemli olan beraber baş başa olmak ( ciddi bir ses tonu ve ardından elini tutup saçlarını okşayarak )
valeria : oyyy yerim tamam canım ayarla o zaman sen
ben : tamamdır

evet beyler artık herşey tamamdı. zafer yakındı.

çok mutluydum beyler. o kadar mutluydum ki mutluluktan saçmalamış o gece ders bile çalışmıştım amk. her gece olduğu gibi yine yarını bekliyordum. arkadaştan yazlığının anahtarını aldığımı orada olabileceğimizi söyleyecektim. fakat bunun okulda yayılacağını düşünüp geri adım atabilirdi. bizim ev de boş olmuyordu. iboların yazlığa nasıl zütürecektim valeria'yı ? işte bu çıkmazla boğuşurken aklıma dahiyane bir fikir gelmişti.

pazar günü yaşanacak big bang ( büyük patlama ) için artık hiç bir sorun kalmamıştı. ilk defa milli olacaktım. hemen internete girip biraz daha araştırma yapmalı forumlarda dolaşmalıydım. ince prezervatif seçimi yapacaktım fakat ya erken boşalırsam diye düşünüp vazgeçtim. okey klagib bence doğru seçimdi. bilal abimi aradım. bu konularda internetten bile daha bilgiliydi çünkü. bu aralar onu sadece bu iş için arıyordum ayıp oluyordu ama yine de aradım.

ben : abi iş tamamdır
bilal abi : vay koçum benim hadi beline kuvvet
ben : eyvallah abim saolasın ama bi sorum daha var sana.
bilal abi : anca işin düşünce arıyon zaten bin. neyse sorma dur almaya geliyorum seni arabayla sahilde bi bira içelim amk
ben : tamam abim adamsın bu arada kusura bakma sadece işimiz olunca arıyoz gibi anlaşılmasın
bilal abi : yok be olm biz de yaşadık o dönemleri için içine sığmıyo yanlış bişi yapmamak istiyon yardım istiyon işte ne olacak neyse kapa hadi geliyom
ben : tamam görüşürüz.

bilal abi zengin binti amk. beden eğitimi öğretmeni olacaktı sporla ilgili bi bölüm okuyodu kendisi. bmw ile geldi aldı beni. gittik sahile aldık biralarımızı içiyoruz falan muhabbete daldık.

neyse binler toplanırsınız birazdan zaten başlayayım ben.

o gün baya görüşmüştük beyler öğle arasında tenefüslerde falan. git gide birbirimize yakınlık kuruyorduk. karşılıklı olan hislerimiz her geçen gün artıyordu. ve ben haftasonu olmasını bekliyordum. haftasonu olsa da dışarda buluşsak sinemaya gitsek derdindeyim. bir akşam valeria'ya mesaj attım

ben : bu haftasonu yahşi batı'ya gidelim mi ?
valeria : olabilir aslında ama annemden izin almam lazım ben sana haber veririm tatlım.

yaklaşık 1 saat sonra

valeria : yemek falan yedim de hemen haber veremedim bide bi süre annemin suyuna gittim malum kavgalıydık ondan hemen izin isteyemedim. ama geç de olsa aldım iznimi tamam gidiyoruz hayatım =)
ben : iyi oldu bu , tamamdır =)

haftasonu olana kadar biraz daha yakınlık kurmam gerektiğini düşündüm ve hafta içi okuldayken bol bol valeria'yla takıldım. hatta bi ara sınıf arkadaşlarım bizi unuttun diye trip atmaya başlamışlardı. anlayacağınız sürekli valeria'yla idim. valeria hocalardan korkan bi tip olmasına rağmen benimle artık okulda dahay akındı fiziksel olarak. ama bu yakınlık maalesef bir öğle tenefüsü son bulmuştu.

o olayı da kısaca özet geçeyim

valeria'yı öğle arası bizim sınıfa getirmiş bizim sınıfın binlerini de dışarı top oynamaya yollamıştım. öğretmenler de yemeğe gitmişti. sınıf zemin katta olduğundan sınıfın perdelerini de çekmiştim. iki kişilik sıraya kitapları döşemiş ve ders çalışıyoruz süsü vermiştim. valeria'mla koyu bir sohbete dalmıştık. yanağından öpüyor sarılıyordum. önce ellerimiz birleşmişti daha sonra da dudaklarımız birleşecekti ki...

züt tarihçi sınıfa dalmıştı beyler. sınıfın en ücra köşesinde olduğumuzdan sesi duyar duymaz ayrılmıştık fakat bomboş olan sınıf çekili perdeler ve en uçta yan yana oturan çifte kumruları öpüşürken yakalayamamanın hısıyla bize tip tip bakmıştı. ardından sınıftan çıktı ipne tarihçi. valeria okulda artık bana daha soğuk davranmaya başlamıştı. planlarım bir anlamda alt üst olmuştu.

ardından yavaşça hızlanmaya başladım. valeria iyice deliye dönüyordu. azgınlıktan olacak ki nevresimi tırnaklıyordu. zafer benimdi ! tahmin ettiğimden daha kolay olmuştu. ama birazdan olacakları tahmin bile edemezdim. fanteziler ardı arına gelecekti çünkü...

geldim binler devam

sinemaya girmiştik valeria'mla. harika makyajı ve giyinişiyle beni büyülüyordu. e tabi benim de ondan aşağı kalır yanım yoktu. yani tam birbirimiz içindik. ne ben ona fazlaydım ne o bana. içimdeki romantiklik ve aşk sinemanın başlamasıyla valeria'nın rus ve ateist bir kız olmasını düşünmeye başlamıştı. onun masum çığlıklarını yannanımın tepesinde hissetmeliydim. film başlamıştı herşey hazırdı ama hafta içi yaşanan tarihçi baskını gibi bi olumsuzluk vardı. resmen çıldırmış , küplere binmiştim.

yahşi batı henüz yeni çıkmıştı ve salon dopdoluydu. sevişme hayalleri suya düşmüştü. hayatımda bir daha bu hatayı yapmadım size de tavsiye olsun beyler yeni çıkmış filme gidiyorsanız ya en erken ya en geç seansı alın yada film çıktıktan 1 ay sonra falan gidin. daha da güzeli var hiç bilinmeyen filme gidin amk. sonraki hayatımda başka kızlarla hep öyle yaptım oral yaptığım bile oldu. neyse konuya devam edelim. bütün filmi mal gibi elele izlemiştik. filmden sonra ise yarım saat gezip valeria'yı eve bıraktım. sınava çalışması gerekiyormuş. eve gidip ferre izleyerek aldım hıncımı bende her türk genci gibi.