rus kızla sikiş hikayemmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmm

eve gittiğimde aslında yakında gelecek olan zaferi kutluyordum. bugünkü olanlar büyük bi adımdı. sonuçta kız rus ve ateist olsa bile türkiyede yaşıyo ve davranışlarında bir gram kaşarlık yok. bundan dolayı bugün önemli bi artıydı. bense bi yandan ilerisi hakkında planlar kuruyordum. bir anda aklıma yine çok zekice olmayan ama çok iyi bi fikir geldi.

ikimiz de ilk biralarımızı aynı anda bitirmiştik. ama onunki tuborg kırmızıydı. hem daha alkollü bi biraydı hem de kana daha çabuk karışacaktı. hareketlerinden de bu açıkça belliydi. benim pembe amlı valeria'm yavaş yavaş kendine bana teslim ediyor , bi yandan da denizi izliyor bi yandan içiyordu. tabi bana sevgi sözcükleri ve bağlılığını anlatmayı da ihmal etmiyordu. bense o anın büyüsünü bozmamak adına hiç cevap vermiyor saçlarından öpüyor ve yanaklarını okşuyordum.

öğle tenefüsü valeria'yı sınıfından aldım ve dışarı çıktık.

ben : 2 liralık bi dönerciye gitmeyelim biraz daha iyi bi yere gidelim zaten üstümüz de müsait.
valeria : aynen döner döner nereye kadar ?
ben : x'e mi gidelim y'ye mş
valeria : y olsun
ben : tamam

yemeğimizi yedik. ardından özellikle yaş pasta istedim. muhabbeti çok iyi kurmuştum valeria'yı özellikle güldürüyor iltifatlar ediyordum. o da artık ona iyi davrandığım için gayet mutluydu. iltifatlarıma karşılık seni seviyorum gibi şeyler söylüyordu. artık herşey hazır olduğuna göre öldürücü vuruşu yapmalıydım artık.

20-25 dakika ön sevişmenin ardından artık ciks için her şey hazırdı. yavaştan pantolonumu sıvadım. valeria sarhoşumsu gibi olsa da gözü orda olmuş olacak ki sıvadığım an elini boxer'ıma attı. çok hızlı ve ani girmişti. taşaklarımı okşayışı o kadar azdırmıştı ki beni yerimde duramıyordum artık. valeria'yı durdurdum ve yavaşça valeria'nın pantolonunu sıvamaya başladım. kilodunu koktum önce. güzel bişey tavsiye ederim. ( tabi kız kezban değilse amk ) ardından kilodunı yavaşça çıkarmaya başladım. uzun süredir memelerine ve boynuna ustaca öpücükler kondurduğum valeria azmış olacak ki şu sözleri söyledi ;

başla artık !!!

valeria 2. tuborg kırmızının sonuna gelmişken ben daha 2. carlsberg'in başındaydım. valeria'da git gide kafa olma belirtileri seziyordum. valeria ve annesi rus babası tarafından terkedildi beyler. ardından annesiyle türkiye'ye yerleştiler. neden türkiye diye sormadım anne azeri olduğundan akarablar var heralde türkiyede. annesi burda türk bi adamla evliydi. yani valeria'lara üvey babası bakıyordu. bunlar aklına gelmişti benim valeriam'ın bunları anlattı bana dertli bi ses tonuyla. hüzünlenmiş ve kendini huzurlu kollarda hissetmiş olacak ki 2. tuborg kırmızısını da bitirip benim diğer açılmamış carlsberg'imi aldı. onu da hızlıca içti. valeria çakır keyf'den sarhoşluğa doğru ilerliyordu...

haberler icin bi kopek adamı ısırırsa haber olmaz bi adam kopegi ısırırsa haber olur tanımı vardır, senki de ona benzedi,bi rusla kalkıp yaşpasta yapacak degilsin amk, hikayenin hic ilgi cekici yanı yok

bu fikir valeria'yı evi atmaktı. ama nasıl olacaktı ki ? bizim ev sürekli doluydu annem çalışmıyordu nihayetinde. kara kara düşünürken aklıma bizim sınıftaki sevdiğim binlerden olan ibo geldi. iboların bi yazlığı vardı oranın anahtarını ondan alabilir valeria'mla unutulmaz anlar yaşayabilirdim. bu fikri ibo'ya mesajla iletmek yerine yüz yüze söylemeyi tercih ettim ve ertesi gün okula gittim. ibo'nun servisinin gelmesini bekliyordum.

ibo'ya

ben : ibo aga ince işler var senden bişey rica etcem malum valeria durumları ama aramızda kalsın bu diyeceklerim
ibo : olm kardeşiz lan tabi aramızda buyur
ben : aga sizin yazlığın anahtarını versene bana be bi günlük
ibo : yeter ki iste kardeşim. 3 katlı yazlığı sana vereyim
ben : abartma amk
ibo : heyt be kardeşim hadi bakalım göreyim seni.

böylece uzadı gitti muhabbet. gibiş yoluncaki iki engelden biri kalkmıştı geriye tek engel kalmıştı , valeria. ona bunu nasıl söylemeliydim ? çok hassas bi konuydu cümlelerimi iyi seçmeli yanlış bi hareket yapmamalıydım.

muhabbet böyle devam ediyordu. içimde bi gram ciks isteği kalmamıştı. karşımdaki kızın gözlerinde aşkı görüyordum çünkü. çok masumdu. peri gibiydi. muhabbet böyle tatlı romantik giderken viskilerde ilk bardağın sonuna gelinmişti bile. ikinci bardakları doldurmak için yeltendim fakat valeria müsade etmedi ve ben koyucam diyerek jack'i eline aldı. anlam verememiştim ama 4-5 saniye sonra sebebini anlamıştım. valeria bardağın sonuna kadar doldurmuştu viskiyi. ve ardından ;

valeria : sert gidelim bugün , efkarlandım bak şimdi
ben : efkar muhabbeti yapacağımızı bilsem rakı alırdım amk
valeria : ben içemezdim rakı. neyse ya salla aynı şeyi içiyoruz işte bu bile güzel
ben : hı hıı ( sinir ettim )
valeria : pislik ( cimdikledi )

bi anda romantik hava bozulmuş neşeli bi tavır takınmıştık.

sabah olmuştu. günlerden cuma idi. giyinip okula gittim o gün de yine artiz gibi giyinmiştim. bin müdür kapıda bekliyordu. aradaan sıyrılamadım çekti kenara. saçımdan başladı pantolonumdan çıktı. saydı da saydı amk. neyse yine ucuz atlatmıştım ve okula girmeyi başarmıştım. ilk dersin başlamasına 10 dakika vardı. valeriam'ın sınıfına gittim. günaydın deyip yanağına bi öpücük kondurdum. aynı sıcaklıkla karşılandım. ardından ;

ben : dün konuştuğumuz bi mevzu vardı ya halletim onu konuşalım. öğle tenefüsünde teşrif eder misiniz hanımefendi ( mizahi bi şekilde )
valeria : tabikii beyefendi tabikii..

ardından derse girdim. dersler geçmek bilmiyordu. sonunda öğle tenefüsü olmuştu.

valeria : biliyo musun seninle 2 ay oldu.
ben : evet farkındayım geçti hatta bikaç gün geçti de.
valeria : evet. benim en uzun ilişkim 1buçuk yıl sürdü. ve kötü bi şekilde de ayrılmadık nefret etmedim ondan sövmedim ona. yani ondan nefret ettiğim için diyorum sanmanı istemem. diyeceğim şu ki sen şuana kadar benim en değerlimsin. annemden sonra. bide senle eş değer tuğçe var. ( tuğçe en yakın arkadaşı )
ben : beni çok sevdiğini biliyordum fakat bu kadarını tahmin etmezdim bende şaşırdım doğrusu.
valeria : inşallah daha çok şaşırtırım seni. çünkü güvenimi boşa çıkarmıyosun. herşeyden önce rus bu kız huurdur kesin giberim ben gibisinden yaklaşmadın bana anlıyorum bunu senin hareketlerinden.
ben : işte bunu bilmene çok sevindim. ( alnını öperek sahiplenici bi hareket yaptım bu arada )
valeria : canım benim...

x : birader bi baksana
ben : buyur bilader
x : burası ibrahimlerin yazlık ama ?
ben : evet ibrahim bana verdi anahtarını bugünlük
x : hımmm ( karamsar ve inanmayan bi bakış )
ben : madem ibrahimi tanıyon mesaj at birader hadi biz girdik içeri eyvallah

çocuk sesini çıkarmadı. elini cebine atıp telefonunu çıkardı mesaj yazıyordu sanırım. muhtemelen ibo'ya soracaktı. ardından ben evin kapısını açtım girdik içeri. sonunda o muhteşem an gelmişti.

öğle tenefüsünün bitmesine az kalmıştı. hızlı adımlarla okula gittik. ilk iş ibo'yu bulmaktı. sınıfa gittim. ibo nerde diye bizimkilere sordum. tuvalette sigara içiyodur cevabını alınca koşarak tuvalete gittim. ibo ordaydı. tek başınaydı.

ben : ibo müjde kardeşim ( sarıldım )
ibo : noldu lan ayarladın mı yoksa ?
ben : aynen kardeşim.
ibo : ne zaman için lazım ona göre getireyim bide bu cumartesi olmaz cerenle benim işim var o gün
ben : yakışır kardeşime... tamam aga valeria'yla günü kararlaştırırız söylerim sana. bu arada aman haa aramızda aga.
ibo : ayıpsın be olm

ben : hoşbulduk abi.. valeria votka mı istiyodun sen ?
valeria : smirnoff yok mu abi ?
büfeci : malesef bitti absolut , binboa , istanblue , bazooka var.
valeria : hadi yaaa.. viski alalım o zaman ( bana dedi burda )
ben : abi bize ordan 70 lik jack 4 tane de bira xtra olsun.
valeria : oha kim içecek onu ?
ben : bitiremezsek ibom geldiğinde içer çocuğun yazlığını kullanıyoz o kadar =)
valeria : iyi peki

içkileri alıp çıkmıştık. yazlığa vardı ve cebimden çıkardım tekrar anahtarları. dış kapının anahtarını açtık bahçeye girdik. tam yazlığın iç kapısını yani ev kapısını açacaktım ki bir ses geldi...

tenefüste valeria'nın sınıfına gittim.

ben : bişeyi unuttuk bu arada
valeria : neyi
ben : hangi gün olcak bu pasta yapma işi
valeria : cumartesi ?
ben : cumartesi günü ibo manitasıyla gidecekti ama. pazar ?
valeria : hmmm... pazar anneme alışveriş için söz verdim ama... bilmiyorum ayarlamaya çalışcam haber veririm sana
ben : tamam o zaman

hiç moralimi bozmadım beyler. türk olmasa bile buraların havasından suyundan aklınca biraz ağırdan satıyordu pazar günü kesinlikle gelecekti buna emindim.

sonunda yazlığa varmıştık. tam elimi cebime sokup anahtarları çıkarıp yazlığın dış kapısının kilidini açacaktım ki aniden

valeria : dur tatlım
ben : noldu la ?
valeria : şurdaki büfeden votka falan alalım.
ben : iyi düşündün valla nasıl unuttuk

büfeye girdiğimizde bizi orta yaşlı elinde sigarasıyla ve bira göbeğiyle bizi bi amca karşıladı hoşgeldiniz gençler !

sonunda geldin pekekent seni

kesinlikle emin ve rahat olmama rağmen akşam olduğunda işler değişti. bi stres bastı beni. acaba valeria ayarlayabilecek miydi ? bu sorular kafamda dönüp dururken neyse yatayım artık dedim ve yastığa başımı koyar koymaz bir mesaj geldi valeria'dan.

valeria : canımmmm uyudun muu ?
ben : yatmak üzereydim tatlım
valeria : uyuma konuşalım =)
ben : ne konusacağımıza bağlı .p
valeria : bak sen =) iş başa düştü o zaman
ben : nasıl yani ?
valeria : yanında olduğumu düşün =)
ben : düşündüm =)
valeria : odun yaa. elim seninkine doğru gidiyoo
ben : hızlı gel =)
valeria : geldim , bi sıcaklık hissediyo musun ?
ben : yanıyorum şuan =)
valeria : sana bi mastürbasyon yapmak şart oldu .p .p
ben : hadi bakalım görelim hünerlerini =) yalnız oral da yap biraz
valeria : olmazzzzz =)
ben : yersin tokadı bak =) .p
valeria : ahaha odun , tamam tamam =)

bu şekilde liseliler gibi ( zaten liseliydik amk ) konuştuk. baya ciksten söz ettik beyler. iyi bi azdırdı valeria beni. ardından birbirimize iyi geceler dedik ve yattık. ama ben yatmadan önce pc'yi açıp 31 çekmeyi ihmal etmedim tabi.

valeria'ya yalan söyleyecektim. ibo'ya ailemle aram bozuk olduğunu söyledim kafa dağıtmak için yazlığın anahtarını aldım o bilmicek senin bizde olduğunu. işte tam olarak bunu söyleyecektim beyler. valeria asla itiraz edemeyecek aksine oyy oyy orda burda arkamdan laf atmasınlar diye insanlara nasıl da yalan söylüyo beni düşünüyo işte ben seni bu yüzden seviyorum tarzı şeyler söyleyecek , onun gözünde yerim daha da artacaktı. dolayısıyla üstünde her fanteziyi yapacaktım. ardından yine sabahı beklemeye başladım.

trene bindik valeria'mla. duraklar arası mesafe 1-2 dakika olmasına rağmen bana saat gibi geliyordu. hani sensiz 1 dakika 60 saniye gibi muhabbeti var ya aynen öyle. valeria'mla çok koyu bir muhabbete tutuşmuştuk. kulağıma yapacağımız fantezileri sessizce fısıldıyor beni umarsızca azdırmak için car gücüyle savaşıyordu. belli ki ateşinden yanıyordu o da. sonunda tren bizi m ineceğimiz durağa vardı. yürüme 15-20 dakika sürecek bi yol vardı ama minibüse bindik yine de. minibüsten indik ve el ele yazlığa yürüyorduk.