rus kızla sikiş hikayemmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmm

bu fikir valeria'yı evi atmaktı. ama nasıl olacaktı ki ? bizim ev sürekli doluydu annem çalışmıyordu nihayetinde. kara kara düşünürken aklıma bizim sınıftaki sevdiğim binlerden olan ibo geldi. iboların bi yazlığı vardı oranın anahtarını ondan alabilir valeria'mla unutulmaz anlar yaşayabilirdim. bu fikri ibo'ya mesajla iletmek yerine yüz yüze söylemeyi tercih ettim ve ertesi gün okula gittim. ibo'nun servisinin gelmesini bekliyordum.

sevişmenin dozuyla birlikte kalp ritimlerimiz de artıyordu. aklıma zekice olmayan ama güzel bi fikir gelmişti. valeria mini etek giymişti. bence ordan başlanmalıydı. elimi dizine koydum valeria'mın. yavaşça ilerlemeye başladım. am ufuktaydı. valeria da azmış olacak ki artık saçlarımı daha da sıkı tutuyor beni kendine doğru çekiyordu.

vay amk uplayın rizörvleyin yalnız hissediyom kendimi anca hızlı yaz diye özelden küfrediyonuz.

eve gittiğimde aslında yakında gelecek olan zaferi kutluyordum. bugünkü olanlar büyük bi adımdı. sonuçta kız rus ve ateist olsa bile türkiyede yaşıyo ve davranışlarında bir gram kaşarlık yok. bundan dolayı bugün önemli bi artıydı. bense bi yandan ilerisi hakkında planlar kuruyordum. bir anda aklıma yine çok zekice olmayan ama çok iyi bi fikir geldi.

sahilde tabiki oral ciks yapacak değildi. 31 şeklinde bikaç kez yukarı aşağı yaptı. pek birşey hissetmesem de sesimi çıkarmadım. ama bu önemli bi artıydı. ilerisi için büyük patlama için büyük bi adımdı. hiç bozuntuya verdim ve alnını öperek sen benimsin dedim. o da mutlu olmuş olacak ki hep benim ol deyiverdi. ardından eve sarhoş gitmesini istemediğim için kaldırdım koluma girdi ve sahilden ayrıldık. bi cafeye gidip kahve içirdim. yavaş yavaş kendine gelmeye başladığında ;

valeria : bugün şaşırtıcı ve bi o kadar da güzeldi
ben : şaşırtıcı kısmını atarsak katılıyorum
valeria : sebep ?
ben : çok doğal birşey kim yapmıyor ki ?
valeria : haklısın aslında

sohbet başka konularla devam etti. okul dersler falan. bunlarla sizi sıkmayayım. ardından valeria'yı eve bıraktım sonrasında dudağıma bi buse kondurdu yine ve görüşürüz dedi valeria. ardından görüşürüz dedim ve eve gittim ben de.

valeria'nın dıbına geldiğimde kilot ve çorabın vermiş olduğu dezavantajla dıbını okşayıp hamur gibi yoğuramamıştım. ama buna müsade edişi önemli bi artıydı. ardından etrafa baktım. kimsecikler yoktu. yavaşça pantolonumun fermuarını indirdim. valeria aniden ;

valeria : olmaaaz
ben : hani bana güveniyodun ? ( sert bi bakış )
valeria : peki =) ( masum bi gülücük )

kafasını çevirip mahmur gözlerle bana baktı ve seni seviyorum dedi valeria'm. ardından sarı ve uzun saçlarımı parmaklarının arasına alıp beni kendine doğru çekti. dudaklarımız birleşmişti.

binliğim üstümdeydi ağırdan alıyordum , yavaşça sıvıyordum kilodunu. birden yüksek sesle hızlı oooolll diye bağırdı valeria... aslında bunlar benşm mutluluk ve binlik kahkahalarımdı. yine de ağırdan aldım. ve en sonunda kilodu tam olarak sıyırarak indirdim. her erkeğin hayalini süsleyen pembe bir am bana merhaba diyordu. küçük dil darbeleriyle başladım önce. hızlanıyordum. hızlandıkça valeria'nın kalp ritimleri artıyor soluk alış verişi hızlanıyor kendinden geçiyordu.

valeria : sahile gidelim demiştik ama hava yağmurlu ne yapalım ?
ben : bi cafeye gidip nargile mi yapalım yoksa yağmura ve rüzgara baş kaldırıp böyle bi hava kimsenin olmadığı sahilde içelim mi başbaşa sen söyle ?
valeria : ne içiyoruz =)
ben : tamamdır =)

büfeye gittik votka veya viski zor olağından soğuk havaya rağmen aldık biralarımızı vurduk sahile. kimsecikler yoktu gerçekten. havanın ve biranın soğukluğu bizi fiziksel olarak birbirimize daha da yakınlaştıracaktı.

havamda olmadığım için 3 carlsberg aldım ben o da 2 kırmızı tuborg aldı. bi rustan votka alması beklenirdi ama votka almaması benim lehime idi. bu rusların kanında var ne kadar votka içerlerse içsinler sarhoş olmuyorlar ne de olsa. valeria'mla sahilde düz bi kayanın üstüne gazete serip oturmuş hırçın dalgaları izleyerek içmeye koyulmuştuk. bizden başka kimse yoktu nasıl olsa. bikaç apaçi grupları vardı o kadar. karı kız vardır belki keseriz diye gelmişlerdi ama onlarda aradığını bulamayıp geri dönmüşlerdi. artık valeria'mla baş başa idik. sohbetimiz başlamıştı bile...

sigara içtim geldim beyler devam

20-25 dakika ön sevişmenin ardından artık ciks için her şey hazırdı. yavaştan pantolonumu sıvadım. valeria sarhoşumsu gibi olsa da gözü orda olmuş olacak ki sıvadığım an elini boxer'ıma attı. çok hızlı ve ani girmişti. taşaklarımı okşayışı o kadar azdırmıştı ki beni yerimde duramıyordum artık. valeria'yı durdurdum ve yavaşça valeria'nın pantolonunu sıvamaya başladım. kilodunu koktum önce. güzel bişey tavsiye ederim. ( tabi kız kezban değilse amk ) ardından kilodunı yavaşça çıkarmaya başladım. uzun süredir memelerine ve boynuna ustaca öpücükler kondurduğum valeria azmış olacak ki şu sözleri söyledi ;

başla artık !!!

bi yandan valeria'yı hunharca okşuyor emiyor yalıyordum bir yandan da pantolonumun düğmelerini çıkarıyordum. yavaş yavaş ciks pozisyonuna doğru yol alıyorduk. küfredeceksiniz biliyorum ama bilal abi geldi yine aklıma o an. o sesk ustası , büyük tecrübe ve üstad şunları diyordu ön sevişmeyi uzun tut geç boşalırsın o zaman bu söz aklıma gelince pantolonu tam olarak indirmeme kararı aldım. sadece üstümdekini çıkardım. valeria'mın pamuk gibi ellerini ve sıcacık dokunuşlarını sırtımda hissettiğimde ise kendimden geçmiştim o an...

ikimiz de ilk biralarımızı aynı anda bitirmiştik. ama onunki tuborg kırmızıydı. hem daha alkollü bi biraydı hem de kana daha çabuk karışacaktı. hareketlerinden de bu açıkça belliydi. benim pembe amlı valeria'm yavaş yavaş kendine bana teslim ediyor , bi yandan da denizi izliyor bi yandan içiyordu. tabi bana sevgi sözcükleri ve bağlılığını anlatmayı da ihmal etmiyordu. bense o anın büyüsünü bozmamak adına hiç cevap vermiyor saçlarından öpüyor ve yanaklarını okşuyordum.

valeria : çift kişilik yatak olan bi odaya geçelim kanepede yapacak değiliz ? ( azgın bir sırıtışla )
ben : ahaha haklısın. ( ardından kucağıma alıp yan odaya zütürdüm valeriam'ı )

valeria'yı biraz hızlıca ama bi o kadar da narince attım yatağa ardından ;

valeria : gerdekte gibi hissettim ahaha
ben : ( sadece tebessüm ettim )

deminki pozisyona hızlıca geçtim. artık hem eski pozisyondaydık ( valeria'nın üstünün soyunuk olması pozisyonu ) hem de ciks için uygun yerdeydik.

valeria 2. tuborg kırmızının sonuna gelmişken ben daha 2. carlsberg'in başındaydım. valeria'da git gide kafa olma belirtileri seziyordum. valeria ve annesi rus babası tarafından terkedildi beyler. ardından annesiyle türkiye'ye yerleştiler. neden türkiye diye sormadım anne azeri olduğundan akarablar var heralde türkiyede. annesi burda türk bi adamla evliydi. yani valeria'lara üvey babası bakıyordu. bunlar aklına gelmişti benim valeriam'ın bunları anlattı bana dertli bi ses tonuyla. hüzünlenmiş ve kendini huzurlu kollarda hissetmiş olacak ki 2. tuborg kırmızısını da bitirip benim diğer açılmamış carlsberg'imi aldı. onu da hızlıca içti. valeria çakır keyf'den sarhoşluğa doğru ilerliyordu...

günlerden daha pazartesi olduğundan acele etmedim. cuma'ya kadar vakit var deyip valeria'yı eve atma konusunda düşündüm epeyce. akşamları okuldan geldikten sonra sürekli internette araştırdım. klitoral orgazm nasıl yapılır ? kadınlarda g noktası nerdedir ? g noktası nasıl bulunur ? ilk ciks nasıl olmalı ? bu ve bunun gibi konular üzerinde saatlerce okudum. artık bu işleri yapmadan bişeyler bilir olmuştum. yani çıraklıktan kalfalığa geçmiştim. ama ustalığa terfi etmem lazımdı. bunun da tek yolu gibişti... artık valeria'ya bu olayı nasıl söyleyeceğim diye düşüncelerim belirirken birden aklıma birşey geldi... bilal abiyi aramak. saat epey geçti. bilal abim büyük ihtimal bi gece kulübünde gözüne kestirdiği kızı evinde gibiyordu veya çoktan gibmiş ve sızmıştı bile. yarın olmasını bekledim. bu en önemli konuda ona danışmasam olmazdı.

hızlı bi giriş yapmış olsa da slow ve romantikçe bi öpüşmeydi. burdan beni gerçekten sevdiğini tekrar anlamıştım. çünkü sadece gibişmek için değil aşk için de bunu yaptığımızı anlamıştım. dudaklarımız dans ediyor dillerimiz uslanmaz çocuklar gibi birbirimizin ağzında geziniyordu.

sonunda geldin pekekent seni

trene bindik valeria'mla. duraklar arası mesafe 1-2 dakika olmasına rağmen bana saat gibi geliyordu. hani sensiz 1 dakika 60 saniye gibi muhabbeti var ya aynen öyle. valeria'mla çok koyu bir muhabbete tutuşmuştuk. kulağıma yapacağımız fantezileri sessizce fısıldıyor beni umarsızca azdırmak için car gücüyle savaşıyordu. belli ki ateşinden yanıyordu o da. sonunda tren bizi m ineceğimiz durağa vardı. yürüme 15-20 dakika sürecek bi yol vardı ama minibüse bindik yine de. minibüsten indik ve el ele yazlığa yürüyorduk.