rotamız diyarbakir yükümüz insani yardım

@1 kusura bakma ama 'bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmak.' lafını, uğur mumcu sizin gibiler için söylemiş.
bu yorumları yapmadan önce, filistin'in tarihini okusaydın, israil'in kuruluşunu araştırsaydın, eminim bu şekilde cahil cesaretiyle yazı yazmazdın.
elin arabı falan şeklinde argümanla gelenlere zaten cevap vermeye gerek yok.

öncelikle şunu öğren. hamas, seçimle gelmiş bir parti. israil, bu seçimler sırasında, hamas'ın zaten kazanamayacağına emin olarak rahattı. ne zaman ki, hamas seçimi kazandı, işte o zaman israil tutuştu. çünkü başına gelecekleri biliyordu. çünkü, hamas da tıpkı israil gibi, acıması olmayanlar tafarından yönetiliyordu ve asker sivil demeden saldırıyordu.
şu anda hamas'la israil arasında bir savaş var. iki devletin birbirine karşı savaşı. güç dengesi eşit değil. tüm iletişim araçları israil'in lehinde yayın yapıyor ve sizin gibi, okuma araştırma ve yorum yapma özürlü insanlar da, kiraya verilmiş beyinleriyle hiç şaşırılmayacak yorumlar yapıyorlar.
sizin yaşınız yetmez bu olayları hatırlamaya ama eminim youtube'da vardır.
şu üç sahneyi bulun orda:
1- israil askerlerinin filistinli bir gencin kolunu taşla kırdığı görüntüler.
2- bir çatışmanın tam ortasında kalıp, bir çöp bidonunun arkasında kendini oğluna siper etmesine rağmen öldürülen baba ile çocuğunun görüntüsü.
3- sabra ve şatilla kamplarının fotoğrafları.

ondan sonra, belki merak edip iki satır kitap okumaya karar verirsiniz...

gelelim diyarbakır'a;

devlet yıllar yılı bu toprakların insanına haksızlık yaptı. ezdi, döktü, yaktı, yıktı, kırdı , geçirdi...
şimdi kendi yarattığı canavarla baş etmeye çalışıyor. bu arada da gençlerini harcıyor. onları harcamak kolay. hani bir komutan demişti ya: mehmetçik bulunur ama skorsky bulmak zor.
diyarbakır, bin yıldır bu ülkenin toprağı. ve oradaki insanların büyük bir kısmı hala kendini, bu ülkenin vatandaşı olarak görüyor. tek istediği, kendisine insan olarak değer verilmesi.
buranın insanı, sözlükte, diyarbakır'la ilgili ileri geri konuşan pekekentlerden daha bağlıdır bu topraklara. bir araştırın bakalım, son yirmi yılda, en çok şehit hangi şehirlerden verilmiş.
yemen'de, arabistan'da,allahüekber dağları'nda nerenin insanları şehit olmuş.
buranın insanı, kendi fedakarlıklarının karşılığını istiyor. adam yerine konmak istiyor. çocuklarının ölmemesini istiyor...
ve bu hassasiyetin farkında olan terör örgütü(dış desteklerle) bunu kaşıyor. yoksa, kürtlerin iyiliğini isteyen bir örgüt, bunları yapar mıydı? iki gram aklı olan birisi, bir terör örgütünün, düzenli bir orduyla başedemeyeceğini bilir. e ne yapmak lazım, halkları birbirine düşürmek iyi olur.
bunda başarılı olduklarını da görüyoruz. güneydoğu'dan gelen her şehit haberinde, kürtleri gibmekten bahseden aklıevveller türüyor burada da..

neyse, söylediklerim başlığın içeriğinden saptı farkındayım.
bağlayayım. hamas bir terör örgütü değildir. pkk bir terör örgütüdür. bu yüzden de ikisini birbiriyle karşılaştırma salaklığında bulunanlar ya kötü niyetlidir ya da kör cahildir.