1. 1.
    0
    beyler bana duygusal bir şiir lazım ya da siz bana güzel aşk şiiri yazan şairlrin isimlerini versenizde olur ben bütün şiirlene bakarım hadi beyler
    ···
  1. 2.
    0
    maxim tsigalko. rus edebiyatının baba şairlerindendir.
    ···
  2. 3.
    +1
    Kalbimin ilk durağı ömrümün tek goncası sen

    Hayat bağımda açan eşsiz yoncasın sen

    Bakmam yüzüne güneşin, yüzünde gülüş varsa

    Dursa dünya bir an sevgin benliğimi sarsa

    Öten bülbüller sanki sana bir çağrı derinden

    Sen yokken geçmez bu ağrı derinden

    Fakat sen varsın, her zaman oradasın

    istemem, bana ne sonsuz hayat verilsin

    Ne de serilsin tüm servetler önüme istemem

    Beklerim seni gece gündüz belki farkında değilsin

    Göreceksin günün birinde tanıyınca beni

    Sarınca aşkın ateşi seni de elbet

    Sen de ulaşılmaz değilsin fakat sevdamız, sevdamız ulaşılmaz

    Sen bensin bense sen.

    al bin harfi harfine bana aittir.
    ···
  3. 4.
    0
    @3 nick6 nı giiryorum panpam
    ···
  4. 5.
    0
    Esme başımda ezber olan yokluğunla!
    Gri dediğin herkesin yere düşen rengidir.
    Gözümün gördüğü gölgen bile bana esmerdir.
    Ki o gölgenin elini bile tutmaya,
    Yere yığılıp yanağına dokunmaya da razıyken,
    Esme başımda esmer!

    Aşk dediğin,
    Seninle yaşanırsa unutulmayacak bir ezber.
    ···
  5. 6.
    0
    daha güzel şiirler bekliyorum binler beğendiğim kişilere nick6 giriyorum
    ···
  6. 7.
    0
    Kaçar gibi gittiğin günden beri,
    Dizimin dibinde yaşlanıyorum.

    ... Yalnızca, yalnızım hâlâ.

    Bana ‘‘bir bardak su’’ ver!
    Önadım yanıyor.

    Ömrümün sadece tek gecesinde olsan...
    Ölüm uykusu da olsan fark etmez.
    Bir kere nefesinle uyuyayım!
    Uyanmasam da razıyım.

    başka istersen söle yazayım panpa
    ···
  7. 8.
    0
    Cehennem olsan, dibine düşerdim.
    ‘‘Beni saçlarındaki cennete göm!’’ diye diye.

    ... ille de ‘‘sen!’’ diyen sesimi Azrail’le de yüzleştirsen,
    Beni milyon kere unutsan,
    Bir kere sevdin ya sen beni,
    ‘‘Unutmam!’’
    ···
  8. 9.
    0
    eğer;

    o’nu hatırladıkça başı göğe ermişçesine ,

    ya da asansör boşluğuna düşmüşçesine ürperiyorsa yüreğiniz...

    ömrü saatlere sıkışmış bir kelebek telaşıyla,

    o hüzünden bu neşeye konup kalkıyorsanız gün boyu nedensiz...

    ve her konduğunuzda diğerini iple çekiyorsanız bu hislerin...

    o’nunlayken pervaneleşen yelkovanlar ,

    o’nsuz mıhlanıp kalıyorsa yerine bir akrep kadar hain...

    sınıfta büroda yolda yatakta içiniz içinize sığmıyor ,

    o’ndan söz edilince yüzünüz sizden habersiz ,

    mis kokulu bir ekmek dilimi gibi kızarıyor mahcup somurtuyor ya da muzip sırıtıyorsa,

    ve o her durduğunuz yerde duruyor ,

    her baktığınız yerden size bakıyor ,

    siz keyiflendikçe gülüp ,

    hüzünlendikçe ağlıyorsa...

    dünyanın en güzel yeri o’nun yaşadığı yer ,

    en güzel kokusu bedenindeki ter,

    en dayanılmaz duygusu gözlerindeki kederse...

    hayat o’nunla güzel ve onsuz müptezelse...

    elmalar pembe kiremitler pembe gökyüzü yeryüzü o’nun yüzü pembeyse,

    kışlar ilkbaharsa yazlar ilkbahar güzler ilkbahar...

    her şiirde anlatılan o’ysa...

    her filmin kahramanı o...

    her roman o’ndan söz ediyor ,

    her çiçek o’nu açıyorsa...

    bir anlık ayrılık bir ömür gibi geliyor ,

    ve gider gitmez ,

    özlem saç diplerinizden çekiştirip beyninizi acıtıyorsa,

    i̇ştahınız kapanıyor iştahınız açılıyor iştahınız şaşırıyorsa...

    i̇ştahınız ;

    hasret acısında bile karşı konulmaz bir tat buluyorsa...

    eliniz telefonda yaşıyor ,

    i̇şaret parmağınızla ha bire o’nu tuşluyor ,

    dara düştüğünüzde kapıyı çalanın o olduğunu adınız gibi biliyorsanız...

    mütemadi bir sarhoşluk halinde her çalan telefona o diye atlıyor ,

    vitrindeki her giysiyi o’na yakıştırıyor ,

    konuşan birini dinlerken "keşke o anlatsa" diye iç geçiriyorsanız...

    kokusu burnunuzdan ,

    sureti gözünüzden sesi kulağınızdan ,

    teni aklınızdan silinmiyorsa bir türlü...

    özlemi ;

    sol memenizin altında tek nüsha bir yasak yayın gibi taşıyorsanız gün boyu...

    hem kimseler duymasın hem cümlealem bilsin istiyorsanız...

    o’nsuz geceler ıssız sokaklar öksüzse...

    ayrılık ölüme,

    vuslat sehere denkse...

    gamze gamze tebessüm de onun içinse ,

    alev alev öfke de;

    bunca tavır bunca sabır ve nihayetsiz kahır ,

    hep o’nun yüzü suyu hürmetine...

    uğruna ödenmeyecek bedel gidilmeyecek yol vazgeçilmeyecek konfor yoksa...

    dışarıda yer yerinden oynuyor ve "içeri"de bu sizi zerrece ilgilendirmiyorsa,

    nedensiz küsüyor ,

    sebepsiz affediyorsanız ,

    ve bütün bu hallerinize siz bile akıl erdiremiyorsanız...

    kaybetme korkusu kavuşma sevincinden ağır basıyorsa ,

    ve aşk gurura baskın çıkıyorsa bu yüzden her daim...

    gece yarısı kadim bir dost gibi kucaklayan tanıdık bir şarkı ,

    bütün acı sözleri unutturmaya yetiyorsa...

    her gidişte ayaklarınız "geri dön" diye yalpalıyorsa ,

    ve siz kendinize rağmen dönüyorsanız ,

    sabırsız sınırsız doyumsuz bir tutkuyla...

    ... o halde yarın sizin gününüz!..

    "çok yaşa"yın ve de "siz de görün"üz

    Can dündar panpa
    Tümünü Göster
    ···
  9. 10.
    0
    @2 çok güldüm şuku
    ···