0
bu galatasaraylı ve onun gibiler bence galatasaray'ın en büyük problemlerinden biri. belki "hakan şükür ve arkadaşlarını hala çok sevenler vs. onlardan nefret edenler" problemi kadar önemli değil ama dışarıdan baktığımda gördüğüm en önemli 2-3 sorundan biri.
dün akşam maçtan sonra iyi galatasaray'lı bir arkadaşımla konuştum, "maradona nasıl hoca dedim", "çok kötü dedi". "arjantin'i şampiyon yapsa?" dedim, "yine çok kötü" dedi. bu arkadaşım rijkaard'ın galatasaray'ın başında uzun yıllar kalmasını isteyen fakat yanlışlarını da eleştiren biri. gördüğüm o ki, maradona türkiye'ye gelse, bir takımın başına geçse, ona da peygamber muamelesi yapılacak. maradona'nın futbolculuğu istediği kadar sevilebilir, oynadığı döneme yetişemesem de dünya'nın gelmiş geçmiş en iyi 2-3 futbolcusundan biri olduğu tüm otoritelerce kabul ediliyor. yeteneğine, futbolculuk yıllarına laf söyleyeni allah çarpar. bu ayrı. e şimdi benim gözümde de hoca olmayan, arjantin'i isterse şampiyon yapsın yine bir şey değişmeyecek maradona, ülkemize gelse eminim şöyle denecek, "ulan sen kim oluyorsun da maradona'yı eleştiriyorsun? adam dünya'nın gelmiş geçmiş en iyi futbolcusu, sen hayatında bir kez bile o sahaya çıkmadın. zaten maradona da senin eleştirilerine kulak verecekti" vs. vs. ciddi ciddi bu kesimi zerre anlayabilmiş değilim. ben bir taraftarsam, takımımı deli gibi seviyorsam, benim kadar kimsenin sevmediğini düşünüyorsam, takım iyi gitmediğinde de başta kendimi olmak üzere herkesi eleştirebilirim, eleştirmeliyim de. normali budur. sonuçta teknik direktör birkaç yıl sonra milyon dolarları alıp ülkesine gidecek, yıllar sonra "ben şu takımda çalışmıştım" diye hatırlayacak. bense takımımla bir ömür 7/24 yaşıyorum.
rijkaard'ın dünya'nın en iyi hocalarından biri olduğunu iddia edersin, güvenirsin, takımın başında uzun yıllar kalmasını istersin. katılan olur, katılmayan olur ama herkes görüşüne saygı duymak zorundadır. fakat takımda işler hiç de iyi gitmediği halde, rijkaard'a hala laf söyletmezsen, eleştirenleri "sen kim oluyorsun da rijkaard'ı eleştiriyorsun, eleştirmeyi geçtim onun ağzını adına alamazsın!" falan dersen, kusura bakma ama benim gözümde taraftar falan değilsin. üstüne komik duruma düşersin.
daum'u sevmeme, fenerbahçe'nin başında kalmasını istememe rağmen en çok eleştirenlerden de biriyim. sezon başında art arda galip gelmemize, yakın dönemde galatasaray'ı deplasmanda yenmemize rağmen bile ağır bir şekilde eleştirdim adamı. yazdıklarımı 3 kişi okur, 5 kişi okur veya kimse okumaz. o ayrı mesele ama kendimce taraftarlık görevimi yerime getiriyorum. maça gittiğimde gücümün son damlasına dek gırtlak patlatıyorum, kötü oynayan futbolcuya küfretmiyorum vs. vs.
taraftarlarlık "duygu" üzerine kuruludur. bir taraftarın duygularıyla hareket etmesi kadar doğal bir şey yoktur. "aykut kocaman fenerbahçe'nin başına geçsin, istediklerini yapma şansı verilsin, 5 sene şampiyon olamasak da razıyım" diyordum, hala da sözümün arkasındayım. fakat bunu aykut'un teknik direktörlük becerilerine sonuna kadar güvendiğimden, onu peygamber olarak gördüğümden falan değil, sadece çok ama çok sevdiğimden söylüyorum. dersin ki aynı şekilde, "ben rijkaard'ı deli gibi seviyorum. siz istediğiniz kadar eleştirin, dünya üzerinde eleştirilemeyecek insan yoktur. rijkaard'ın da herkes gibi hataları vardır, başarısız da olmuş olabilir, ileriki dönemlerde de başarısız olmayacak diye bir kaide yok ama ben böyleyim. ağzımı açmayacağım, size de saygı duyuyorum". ama yok, böyle değil. rijkaard'ı çok seven ve onu peygamber olarak görenler, onu eleştirenlere saygı duymak bir yana, saygısızca saldırıya geçiyorlar.
zaten aynı grup rıdvan dilmen'in de bir efsane olduğunu, kendisinin de o çimlere bir kez basmadığını unutup adamın her dediğini eleştiriyor, "rıdvan futboldan anlıyorsa adam değilim" falan demiyor mu? yine o grup sırf şahane bir futbolculuk kariyeri yok diye benim gayet beğendiğim skibbe'nin gönderilmesine sessiz kalmadı mı? rıdvan'ın suçu türkiye'de doğmak, skibbe'nin suçu kariyerli bir futbolcu olmamak mı? örneğin, bir de karşı cephede "sen rıdvan'ı hangi hakla eleştirirsin?" diyenler var. benim zaten rijkaard'la herhangi bir sorunum yok, gayet de iyi bir insan olduğunu düşünüyorum. en sevdiğim milli takımın başında da o vardı . eleştiri dengesini kurmak bu kadar mı zor? rıdvan'ı çok sevebilirsin, ama ekgiblerini, hatalarını görmemek de aklı başında bir insanın yapabileceği bir şey değildir. adamın avrupa futbolunu yakından takip etmediği çok açık. fenerbahçe mağlubiyetlerinden sonra da "bazen" duyguları devreye giriyor, objektifliğini kaybediyor. sen bunları da söyle, sonra rıdvan'a yine sahip çık, onu çok sev.
umarım düşüncelerimi anlatabilmişimdir. rijkaard'ı sev, kimse sevme demiyor zaten ama unutma ki sen rijkaard'ı galatasaray'dan daha çok seviyorsun. rijkaard'tan daha çok sevmiyorum diyorsan ağzını açma bir zahmet.