1. 51.
    0
    vardım köye, selamlaşma hasret giderme derken biz bi köşeye çekilip dertleşmeye başladık mehmetle. dedim olm olmuyor artık ayrılıyorum kaptandan diye(kaptan 2 sene çıktığım hatun, gemi güverte okuduğundan kaptan derdim). yürümüyordu artık. sonra konu döndü dolaştı benim o çalıştaya giden başka bi arkadaşımın olduğunu öğrendim. isim değiştiriyorum, bihter olsun kızın adı. dedim mehmete çağıralım bihteri, gelmişken onu da göreyim. aradı kızı çağırdı, kız geldi. ama o bihter benim tanıdığım bihter değil.
    ···
  2. 52.
    0
    çok güzel hikayeymiş
    paylaştığın için teşekkürler
    ···
  3. 53.
    0
    anlat ponki
    ···
  4. 54.
    0
    hikaye iki sene önce temmuzda başlıyor kardeşler. üniversite sınavından sonra istanbula 2 sene boyunca çıktığım lise aşkım olan hatunun yanına gittim. orada 5 gün kaldım ve sonrasında eve dönmeden önce şirinceye, nesin matematik köyüne gittim. canımdan çok sevdiğim mehmet diye bir arkadaşım felsefe çalıştayına katılmıştı, onu ziyarete. gerçi bende matematik okuduğumdan oranın yerleşik elemanıyımdır, neyse.
    ···
  5. 55.
    0
    de hayde anlat
    ···
  6. 56.
    0
    rizörvıd
    ···
  7. 57.
    0
    yarın okumak için gelirim reserved
    ···
  8. 58.
    0
    anlat ğanğa dinliyorum
    ···
  9. 59.
    0
    mikrofon sende
    ···
  10. 60.
    0
    anlat panpa
    ···
  11. 61.
    0
    devam et panpa
    ···
  12. 62.
    0
    eylül geldi, üni başlıyor diye bende taşındım izmirden istanbula. bilgi üniversitesini kazanmıştım. okulun yurduna yerleştim. bilen var mıdır bilmem ama bilgi üniversitesinin tophane yurdu efsanedir. karışık ama öyle bi blok kız bi blok erkek değil. tek bina var zaten, oda oda ayrılıyor kız erkek. ayrıca okula erasmusla gelenlerin %70 i bizim yurtta kalırdı. e tabi ben gençliğinin en abazan vaktinde böyle bi ortama düşünce am peşinde koşmaya başladım.
    ···
  13. 63.
    0
    @19 fena ortam olur lan erkek kız aynı binada..
    ···
  14. 64.
    0
    dinlemedeyim devam
    ···
  15. 65.
    0
    otostopda bir kültür vardır, öyle yolun göbeğine geçip otostop çekilmez. çekilirde kimse almaz. araç bulma ihtimalini arttıran bi kaç püf nokta vardır. kavşakta değilde kavşaktan 50 metre sonra beklemek, ışıkta beklememek gibi. ama hepsinden üstün bir altın kural var. yanında kız varsa bi arabanın seni alma şansı 3e 4 e katlanır. önceki konuşmalarımızda bunu anlatmıştım ben ona. o da ben kolay araba bulayım diye benşm yanımda bekleyecekmiş.
    ···
  16. 66.
    0
    devam panpa
    ···
  17. 67.
    0
    bihtere çadırı kurduğum yeri tarif ettim, geldi. ellerinde iki torba dolusu yiyecek. gece kurabiye ve küçük kandil simitlerinden yapmış kahvaltı edicez diye. o bilmiyordu ama sevdiğim tek tuzlu hamur işi kandil simididir. termosta çay falan getirmiş. 2 saat falan kahvaltı yaptık orda. sonra dedi ki sana bi süprizim var. çantasından bi şişe şarap çıkardı(ben de o zamanlar biradan bıkmış şarapçı takılıyordum). dedi ki şirince bi analım. tabi içiyoruz ama öğle güneşi bile olsa bi şişe şarap ne gibime vuracak. gayet ayığız. saat 3 oldup şarap da bittikden sonra dedim artık bana müsade. sonuçda yola gidicem ve akşama kalamam, malum otostop. dedi ki " tamam ama yolcu edicem ben seni". şaşırdım en başda otostopla gideceğimi hatırlattım, biliyorum dedi. eee dedim nasıl yolcu etmeyi planlıyorsun. dedi ki " otostopun altın kuralını hatırlıyor musun?"
    ···
  18. 68.
    0
    uyandığımda çadırın için hamam gibiydi, benim de zütümden ter damlıyor. hemen gittim günün ilk ışıklarında deniz girdim, daha kimsecikler yokken plaj duşunda şampuanlandım. sonuçta kızın yanına gidicem. saat 8 buçukta günaydın diye mesaj attı. gecenden anlaşmıştık, 10 gibi buluşup kahvaltı yapacaktık. çadır için kurulacak yer aramamın uzun sürmesi bu yüzdendi zaten, sabah o gelinde güzel manzarası olsun, romantizm falan.
    ···
  19. 69.
    0
    @29 şansızsın harbiden , devam panpa.
    ···
  20. 70.
    0
    "benim artık gitmem lazım, sen ne yapacaksın, araba bulabilir misin bu saatten sonra" dedi. "yok, akşam kalıcam burda" dedim. "tamam nerde kalacaksın, pansiyon falan ayarladın mı?" dedi bana. içimden ulen ben otostopla gezen adamım, pansiyona para verir miyim dedim. "yok, çadırım yanımda. bi yer bulurum gezinip. beni merak etme" diye bindirdim minibüse, gönderdim bunu. sonra söve söve başladım çadırı kuracak yer aramaya. nerdeyse bütün ege sahilini gezdim, koy koy, tepe tepe kamp kurdum ama didim kadar kamp kurmaya elverişsiz yer görmedim. ilk bulduğum yer bi otelin arka bahçesiymiş, güvenlik kovdu. ikinci bulduğum yer çok açıklık diye vazgeçtim. yaklaşık 3 saatik bir arayışın sonunda güzel bir ağaç gölgesi buldum ama kafamı gibeyim, güneşin doğacağı tarafı yanlış hesap etmişim. sabahın beşinde uyandım
    ···