1. 51.
    0
    reserved alalım
    ···
  2. 52.
    0
    agustosda istanbulda game theory konferansı vardı, oraya gittim. aynı zamanlarda o da polonya vizesi almak için oradaydı. kuzeni evleniyormuş, polonyaya gidecekmiş. sabah 9 buçukta vize görüşmesi vardı. gittim polonya konsolosluğunun önüne, bekledim. süpriz yapacaktım. ama bir saatin sonunda dayanamayıp mesaj attım nerdesin ne yapıyorsun diye. randevuyu erteletmiş amcası bi işi varmış o gün diye. bi güzel sövdüm içimden. amcasında kaldığı için kalan günlerde de dışarda görüşemedik. istanbulu bilmiyorsun, kaybolursun falan diye salmamış itoğlu it. ben de o arada iyice alkolik olmuşum. zaten yazın kış demeden içiyordum, bi de gönül yarası eklenince üstüne iyice ipin ucunu kaçırdım. 4 gün kuzenimin evinde büyük adada kaldım, bi arkadaşında kalacakmış o anahtarı bana verdi. 3 büyük içmişim tek başıma. yanında cigara sarıyorum da gırla. ara ara içerdim eskiden ama o yaz haftada bir iki kez içiyordum.
    ···
  3. 53.
    0
    devam panpa
    ···
  4. 54.
    0
    bu olayların hepsi yaşanırken bizi tanıştıran, can dostum mehmet her olaydan haberdar. kızla çok yakın olmadığından ağzını ara olayına giremiyorum. bihterin didime döneceği gün mehmetle buluştuk, karaköy köprüsünde içiyorduk. saat 9 da servise binecek, 10:15 de otobüsü kalkacaktı. ben vişne suyuna kattığım cini dipleyip fırladım yerimden. sarhoş falan değildi. gaza gelmiştim. dedim " mehmet ben gidiyorum". "tamam, anladım ben seni" dedi, "gazan mübarek olsun" diye yolladı beni.
    ···
  5. 55.
    0
    devam panpa
    ···
  6. 56.
    0
    saat 9 20ydi. otobüse binsem yetişemezdim. atladım bi taksiye, dedim alibeyköy pamukkale. vardığımda daha servisi gelmemişti. oturdum bi köşeye, beklemeye başladım. geldi, indi arabadan, gitti oturdu boş bi sandalyeye. görmedi beni. ben de kalkıp gitmedim yanına. 20 dakika boyunca uzaktan öylece izledim. ilkokul çocuğu gibi heyecandan dizlerim titriyor, birbirine vuruyorlardı. sonra otobüsü geldi, kalktı bu. valizini vermek için sıraya girdi. kalktım bende yerimden. tam valizini verirken bir adım arkadında bekliyordum. verdi çantasını, arkasını döndü kafası eğik bi şekilde. sağa adım attı, önüne geçtim. sola adım attı, yine önüne geçtim. kafasını kaldırdı, yüzüme baktı. o anki bakışları hala rüyalarıma giriyor. bi saniyelik şaşkınlıktan sonra boynuma atladı. "eşşeksin sen" dedi. yemin ederim kalp krizi geçirdim. 3 saniye boyunca kalbi kasıldı, nefes alamadım. sonra "nerden geldin sen, ne kadar zamandır burdasın?" dedi. söyledim 20 dakikadır orada olduğumu. beynim bugs bunny filmlerindeki gibi yerinde fırlıcaktı, düşünemiyordum. mavi ekran verdi beyin. söyleyemedim onu sevdiğimi. öylece salak salak baktım suratına. bindirdim otobüsüne, otobüs perondan ayırldı, ağır ağır döndü. ben peşinden gidiyorum otobüsün, el sallıyorum.
    ···
  7. 57.
    0
    rezerv ben yatar *
    ···
  8. 58.
    0
    sonra adaya kadar gidişim bulanık, sarhoş gibiydim. mehmeti haberdar ettim durumdan. eve girdiğim gibi açtım rakıyı, günlerdir dertli dertli içiyordum. o akşam sevinçten içiyordum uzun süre sonra ilk defa. zom oldum hemen, sızmışım oturduğum yerde
    ···
  9. 59.
    0
    @49 eyw panpa sağolasın
    ···
  10. 60.
    0
    devam panpa hadi bakalım merak ettim ne olcak
    ···
  11. 61.
    0
    sonra okul vakti geldi, bu kökten taşındı istanbula. didime gittiğimde kitap mevzusu açıklmıştı, benim yanımda da baudelaire in paris sıkıntısı vardı. içinde de nerden kaldıysa 4 sene önce trafik kazası geçirdiğim zamandan, hastaneden yeni çıkmış, çenemde pansumanlı bi fotoğrafım vardı. ona verdim kitabı. istanbula gelince buluştuk, kitabı verdi bana. öyle gezindik. ders kitabı alması lazımmış, aslıhan pasajında tanıdık sahaflara zütürdüm. 2 sini bulduk, birini sipariş ettik. o gün cesaretimi toplamıştım, galata köprüsüne gittik. boğaza karşı oturduk, konuştuk uzun uzun. ama bi türlü bağlayamadım konuyu. ama içime taş oldu oturdu, milyonlarca cümle dönüyor kafamda. ben halt edip başlayana kadar ben artık kaçayım dedi. tramvaya kadar gittim onunla. ulan giderken bağlıyım konuyu dedim. olmadı yine. biliyorum gerizekalıyım
    ···
  12. 62.
    0
    dayanın panpaler az kaldı
    ···
  13. 63.
    0
    devam et panpa
    ···
  14. 64.
    0
    bi kaçgün sonra gidip kitabı aldım, sordum ne zaman buluşalım diye. ertesi gün buluştuk ama yurttaki oda arkadaşı vardı yanında yine şapa oturdum. ben de eve çıktım bu sene. gerçi ne gibime çıktın, yurtta kalıp karı kız kaldırıp, günü gün etmek var, mal mısın diyeceksiniz? yurtta o ortam varken gibsen ders çalışamıyorsun. okulun en zor bölümünde okurken o iş yalan olur. ayrıca o ev bihterle benim aşk yuvamız olacaktı. ne hayaller kuruyordum. ahhh ahhh. şimdi evde yalnız kalınca durum daha tak. herkesden uzaklaştım. GERÇEKTEN yalnız yaşıyordum. arada bir bi arkadaş gelip kalıyordu o kadar. hayatım bilgisayar ders ve rakı ması arasında geçiyordu.
    ···
  15. 65.
    0
    devam et panpa
    ···
  16. 66.
    0
    yurdu gibik bi yer, gece 12 de giriş mecburi, izin aileden telefonla alınırsa var. bi de ta beyazıtta. yani akşamları buluş gezemiyoruz. neden olduğunu anlayamadığım bi şekilde bi soğukluk girdi aramız o son görüştüğümüz günden sonra. saatlerce mesajlaştığım kız peki tamam gibi cevaplar vermeye başladı. bir ay sonra iyice arttı, ertesi gün falan cevap veriyordu. ben iyice depresyondaydım. dersleri de saldım. paramı rakıya, cigaraya yatırır oldum. evden çıkmıyordum. bi ay boyunca dur bi taksime bi çay içeyim bile demedim. ziyaretime gelen bi arkadaş "bu ne lan. yarak gibi olmuşun, halil sezaiye dönmüşün" dedi. nefret ederim binten ama o lafı nedense gram koymadı.
    ···
  17. 67.
    0
    zaman geçtikce daha kötü olmaya başladım. bayram geldi, ailemin yanına gittim. babamın kalp krizi geçirdiğini. az geç kalınsa kurtulamayacağını öğrendim. ben uzaktayım, derslerden geri kalmıyım diye söylememişler bana. bütün bayramı babamın yanında geçirdim. kendi derdim yetmezmiş gibi bir de bu geldi, ben iyice dağıldım. istanbula döndüm. eve iyice kapandım
    ···
  18. 68.
    0
    geçmiş olsun panpa
    devam sonunu merak ettim amk
    ···
  19. 69.
    0
    2 yıl önce kendi kendime yendiğim hipomanik halisünasyonlarım tekrar etmeye başlamıştı. dayanamamıyordum artık. geçen hafta çarşamba günü çok sebdiğim bi arkadaşımın doğum günü için taksime çıktım. balıkpazarında fasıl yaptık. sınırsız menü vardı, düştüm yine üzüme. 7. dubleden sonra kafam attı, kalktım. "ben bi yere gidiyorum, gelicem" dedim. beyazıta, istanbul üniversitesinin önüne gittim. bihterin yurdunun oraya çok yakın olduğunu biliyorum. şakır şakır yağmur yağıyor, kafam iyi. aradım bunu, açtı konuştuk. "dışarı çıkabilir misin" dedim, çıkamam dedi. tamam dedim, gözümü karartmışım. konuşucam artık. konuşmassam daha kötü olacaktım. başladım konuşmaya, dedim " ben seni seviyorum, farketmişsindir belki bunu. artık daha fazla uzatmıyıcam lafı, eğer sevmiyorsan beni kapat şuan telefonu, görüşmeyelim bi daha ama içinde bana karşı bi his varsa kapatma telefonu" dedim. "sarhoşsun, sonra konuşuruz tekrar. git evine" dedi. hayır dedim, ne olacaksa olsun artık dedim. "hayır, sevmiyorum seni ama lütfen evine git. görüşüp görüşmeyeceğimize ayıldığında kara verelim" dedi. tamam dedim, kapattım telefonu. gitti taksime. bi o kadar daha içtim. mekanı kapattık arkadaşlarla. çıkarken çalgıcı abi arkadaşala olan konuşmamızı duymuş. genç dedi " sana bi şarkı çalacaz, para falan da istemez" dedi. ibrahim tatlısesden bir kulunu çok sevdim çaldı. eyvallah dayı dedim. çıktım gittim eve. kapdan girdikten sonrası yok. o gün bugündür yerimden kelkmak gelmiyor içimden. tek yaptığım apartmanın altındaki tekele gidip gelmek. aramak geliyor içimden ama vazgeçiyorum her seferinde. ne diyicemki arıyıp
    ···
  20. 70.
    0
    böyle işte kardeş benim hikayem. yapacak bi tak kalmadı artık.
    ···