rezaletler bitmiyor

kadın voleybolcuya 'kısa şort' dayağı

kadın voleybolcu nurcan i̇brahimoğlu, i̇ett otobüsünde şort giydiği için dayak yedi.

milliyet gazetesinin haberi şöyle;

beşiktaş kadın voleybol takımı alt yapı oyuncusu 19 yaşındaki nurcan i̇brahimoğlu, 28 temmuz akşamı antrenmandan çıkarak bahçeköy-4. levent otobüsüne bindi.

üzerinde basketbol sporcularının giydiği bir şort bulunan genç kız, bacaklarını önündeki boşluğa doğru uzattı. erkek yolculardan biri i̇brahimoğlu’nun yanından geçerken önce uzattığı ayaklarına vurdu, ardından da otobüste birçok boş yer varken genç kızın yanına oturdu.

"çıplak bacaklarla oturamazsın"
ayağına vuran adama kendisinden özür dilemesi gerektiğini söyleyen i̇brahimoğlu, aldığı cevap karşısında şok oldu. genç kızdan özür dilemeyen adam “bu otobüste çıplak bacaklarını uzatarak oturamazsın. terbiyesiz” diye bağırdı.

genç kızın dudağı patladı
neye uğradığını şaşıran genç kız “asıl terbiyesiz sizsiniz” dedi. bu sözler üzerine iyice sinirlenen adam, genç kıza bir yumruk salladı. dudağı patlayan i̇brahimoğlu’nu saldırganın elinden yolcular aldı.

karakolda ingilenmediler
i̇brahimoğlu olayın ertesi günü ayazağa’daki polis merkezine gitti, ancak karakolda kimsenin kendisiyle ilgilenmediğini iddia etti.

winnie the pooh'a 'bira içme' cezası

çocukların severek izlediği "winni the pooh" isimli çizgi film, kahramanlarının ellerinde bira şişeleri olduğu ve kadeh tokuşturdukları için ceza aldı.

cnn türk'ün haberine göre, çizgi filmin cezaya konu olan bölümünde sevilen karakterlerden, zıp zıp kaplan tigger''ın doğumgünü kutlanıyor. tigger, arkadaşlarına, "doğumgünlerinde ne dilek dilenirse gerçekleşiyormuş" diyor ve fıstıklı sandwich ile köpüklü bira diliyor ve tigger'ın dileği hemen gerçekleşiyor. karakterler sevinçle ellerindeki köpüklü biraları havada tokuşturup içiyorlar.

rtük, söz konusu bölümde çocukları kötü etkileyen ve gereksiz değerlendirmeler yapmasını sağlayan teşvik edici mesajlar verildiğine kanaat getirdi ve kanala uyarı cezası verdi. çizgi filmi yayınlayan kanal cezanın iptali için danıştay'a başvurdu.

ama danıştay, rtük'ü haklı buldu. "söz konusu sahneler, gençlerin ve çocukların fiziksel, zihinsel ve ahlaki gelişimlerine olumsuz yönde etki etmektedir" diyerek rtük'ün uyarı cezasını onayladı.

winnie the pooh'a 'bira içme' cezası

çocukların severek izlediği "winni the pooh" isimli çizgi film, kahramanlarının ellerinde bira şişeleri olduğu ve kadeh tokuşturdukları için ceza aldı.

cnn türk'ün haberine göre, çizgi filmin cezaya konu olan bölümünde sevilen karakterlerden, zıp zıp kaplan tigger''ın doğumgünü kutlanıyor. tigger, arkadaşlarına, "doğumgünlerinde ne dilek dilenirse gerçekleşiyormuş" diyor ve fıstıklı sandwich ile köpüklü bira diliyor ve tigger'ın dileği hemen gerçekleşiyor. karakterler sevinçle ellerindeki köpüklü biraları havada tokuşturup içiyorlar.

rtük, söz konusu bölümde çocukları kötü etkileyen ve gereksiz değerlendirmeler yapmasını sağlayan teşvik edici mesajlar verildiğine kanaat getirdi ve kanala uyarı cezası verdi. çizgi filmi yayınlayan kanal cezanın iptali için danıştay'a başvurdu.

ama danıştay, rtük'ü haklı buldu. "söz konusu sahneler, gençlerin ve çocukların fiziksel, zihinsel ve ahlaki gelişimlerine olumsuz yönde etki etmektedir" diyerek rtük'ün uyarı cezasını onayladı.

karaman'da cumhuriyet gazetesi yok sattı!

başbakanlığın şifreli raporundaki isim olan karaman belediye başkanı kamil uğurlu, cumhuriyet gazetesi’nin olayı ortaya çıkarmasının ardından bugün karaman’daki gazeteleri bayilerden topladı.

cumhuriyet gazetesi’nin, ‘karaman’da cumhuriyet yok sattı’ başlıklı haberinde, belediye başkanı uğurlu’nun karaman’daki tüm gazetelerini toplattığı belirtiliyor. haberde kimliği belirsiz kişilerin yay-sat bayilerinde yurttaşlara sunulan cumhuriyet gazetelerini topluca satın aldığı belirtiliyor.

daha önceki dönemde kamuoyuna açıklanan başbakanlık kamu görevlileri etik kurulu raporu, yeni dönemde 'şifreli' olarak hazırlanmış ve yolsuzluk yapan akp'li belediyeler gizlenmeye çalışılmıştı. cumhuriyet gazetesi dün ve bugün yaptığı haberlerle şifreli olarak raporda konu edilen belediye başkanının akp'li karaman belediye başkanı kamil uğurlu olduğunu ortaya çıkarmıştı.

karaman'da cumhuriyet gazetesi yok sattı!

başbakanlığın şifreli raporundaki isim olan karaman belediye başkanı kamil uğurlu, cumhuriyet gazetesi’nin olayı ortaya çıkarmasının ardından bugün karaman’daki gazeteleri bayilerden topladı.

cumhuriyet gazetesi’nin, ‘karaman’da cumhuriyet yok sattı’ başlıklı haberinde, belediye başkanı uğurlu’nun karaman’daki tüm gazetelerini toplattığı belirtiliyor. haberde kimliği belirsiz kişilerin yay-sat bayilerinde yurttaşlara sunulan cumhuriyet gazetelerini topluca satın aldığı belirtiliyor.

daha önceki dönemde kamuoyuna açıklanan başbakanlık kamu görevlileri etik kurulu raporu, yeni dönemde 'şifreli' olarak hazırlanmış ve yolsuzluk yapan akp'li belediyeler gizlenmeye çalışılmıştı. cumhuriyet gazetesi dün ve bugün yaptığı haberlerle şifreli olarak raporda konu edilen belediye başkanının akp'li karaman belediye başkanı kamil uğurlu olduğunu ortaya çıkarmıştı.

dikili belediye başkanı'na "sahte imzalı" hapis cezası

'suyu bedava verdiği için başına gelmedik kalmayan, dikili'nin solcu belediye başkanı osman özgüven'e hapis cezası sahte imzalı bilirkişi raporuyla verilmiş.

dha'dan turan gültekin'in haberi şöyle:

dikili belediye başkanı chp’li osman özgüven ile birlikte 10 kişinin görevi kötüye kullanmak suçundan 1’er yıl hapis cezası aldığı davada kararın sahte imzalı bilirkişi raporuna dayanılarak verildiği öne sürüldü. bilirkişi raporundaki imzaların sahte olduğunun tesadüfen ortaya çıktığını belirten özgüven, bunu hazırlayanlar hakkında dikili cumhuriyet savcılığı’na suç duyurusunda bulundu.

dikili köylere hizmet zütürme birliği, ilçenin bademli ve denizköy arasındaki bağlantısını sağlayan ve sürekli kazaların olduğu sahil yolunun düzeltilmesi için 2008 yılında çalışma başlattı. belediye yol yapımına katkıda bulunmak amacıyla beylik çeşmesi mevkii’nde daralan yolu genişletti. genişletme çalışmaları kapsamında yol kenarında mahmut nedim çobanoğlu’na ait zeytinlikten 4 metrelik kısmı rıza ile aldı ve toprak kaymasını önlemek amacıyla da 1000 metre uzunluğunda istinat duvarı yaptı. harfiyattan çıkan toprağı da ilçe çıkışına kadar uzanan yürüyüş yolunu devam ettirmek amacıyla sahil kısmına yığarak bunun önüne de yaklaşık 500 metre uzunluğunda ikinci istinat duvarı yaptı.

yolun inşaatı sürerken dikili’de oturanlardan muharrem solmaz, belediyenin kanunsuz olarak deniz dolgusu yaptığı gerekçesiyle dikili cumhuriyet savcılığı’na suç duyurusunda bulundu. şikayet üzerine ilçeye gelen i̇çişleri bakanlığı müfettişleri olayda kamu zararı meydana gelmediğini dile getirerek dikili belediye başkanı osman özgüven ve belediye çalışanlarının yargılanmasına gerek olmadığına karar verdi. i̇çişleri bakanlığı müfettişlerinin raporuna rağmen özgüven ile belediye meclis üyeleri, fen işleri çalışanlarının da aralarında bulunduğu 11 kişi hakkında, dolgu yapılan alanla ilgili olarak bayındırlık bakanlığı tarafından hazırlanmış herhangi bir imar planı olmadığı gerekçesiyle ’görevi kötüye kullanmak’ suçlamasıyla dava açıldı.

yargılama sürecinde dikili asliye ceza mahkemesi dava konusu yerin durumunun belirlenmesi amacıyla jeoloji mühendisi önder kutlak, i̇nşaat mühendisi melih balta ve fen bilirkişisi murat söğüt’ten oluşan bilirkişi heyetini görevlendirdi. mahkeme bilirkişi raporunu da dikkate alarak karar verdi. özgüven, aralarında belediye meclis üyeleri, fen işleri çalışanlarının bulunduğu 11 kişi ile birlikte dikili asliye ceza mahkemesi tarafından, 7 haziran 2011 tarihinde, ilçenin bademli köyü ile arasında bulunan sahil yolunun i̇zmir valiliği tarafından genişletilmesi sırasında kıyı kenar kanunu’na aykırı dolgu yaptığı gerekçesiyle 1’er yıl hapis cezasına çarptırıldı. ancak sanıkların bu suçu bir daha işlemeyecekleri kanaatine varan heyet, cezayı 10’ar ay hapse indirerek 5 yıl denetim süresine tabi tuttu.

tesadüf eseri ortaya çıktı
özgüven ve arkadaşları dikili asliye ceza mahkemesi’nin verdiği karara itiraz ettikten kısa bir süre sonra bilirkişi heyetinde bulunan jeoloji mühendisi önder kutlak, bir sohbet sırasında bilirkişi raporundaki imzanın kendisine ait olmadığını söyledi. durumu öğrenen dikili belediye başkanı osman özgüven, kutlak’ın, belediyede bulunan imzalarıyla rapordaki imzasını karşılaştırdı. i̇mzaların tutmaması üzerine kutlak ile görüşen osman özgüven, şöyle konuştu:

"i̇mzaların farklı olduğunu görünce olayın nasıl olduğunu sordum. bana raporun bilirkişide bulunan i̇nşaat mühendisi melih balta tarafından yazıldığını, kendisinin yerine de imzaladığını, keşif sırasında söyledikleri ile rapor arasında bir bağ bulunmadığını, raporda yazanlardan da haberi olmadığını söyledi. keşif sırasında ona bölgede istinat duvarı olup olmadığını sormuşlar o da var demiş. ben de bunun üzerine kendisinden bir itirafname alarak imzalattım ve dikili cumhuriyet savcılığı’na başvurdum."

raporun bilirkişi heyetindeki kişilerin dışındaki başka kişiler tarafından yazıldığına inandığını belirten özgüven, "raporda bilirkişilerin bilgi sınırları dışında, bir hukukçu edasıyla yanlı olarak yazılmış pek çok ibare bulunuyor. bu yüzden de bu raporun başka biri tarafından hazırlanıp bilirkişilere imzalattırıldığını düşünüyorum" diye konuştu.

"beni cezalandırmak istiyorlar"
dikili’de yaptıklarından dolayı kendisini cezalandırmak isteyenlerin bulunduğunu ileri süren belediye başkanı osman özgüven, bazı çevrelerin mutlaka hapis cezası almasını istediğini öne sürerek, şöyle dedi:

"halkı düşünerek ücretsiz su dağıttığım için dava açıldı, beraat ettim. bu konudan beni sıkıştırmak istiyorlar ancak, bu yapılan hangi vicdana sığar bilmiyorum. biz oraya istinat duvarı yaparak kamuya zarar verecek bir şey yapmadık. kaldı ki yol inşaatını yapan i̇zmir valiliği, biz sadece yardımcı olduk, çünkü burası için ayrılan para çok azdı. orada yol çok dardı ve bir şekilde genişletilmesi gerekiyordu. zeytinliği sahibine tek kuruş vermeden muvaffakatname ile aldık yolu 10 metreye çıkarttık. toprak denize kaymasın diye de önüne istinat duvarı yaptık. o bölgede yol deniz kenarından geçtiği için sürekli araçlar denize uçuyordu bunu önledik. bu mu kamu zararı? sahte imzalarla, sahte bilirkişi raporlarıyla suçsuz birçok insanı lekeliyorlar. bu sahteciliği yapanları bulana kadar işin peşini bırakmayacağım.

ösym’de skandallar tükenmiyor


daha önce ygs-2 puanı 403.717 olarak açıklanan öğrencinin puanı lys sonuç belgesinde 243.717’ye, başarı sırası da 40 binincilikten, 276 bininciliğe düştü. öğrenci işin peşini bırakmayacağını söylüyor.

bağcılar dündar uçar lisesi öğrencilerinden uğur burak aydın ygs’de aldığı puanın lys belgesinde yaklaşık 200 puan düşürülmesi üzerine ösym’ye itiraz dilekçesi yazdı. cevap alamayan öğrenci tercihlerini ekgib puan üzerinden yapmak zorunda kalırken işin peşini bırakmayacağını söyledi.

hürriyet gazetesinden gönül koca’nın haberine göre aydın 21 temmuz’da lys sonuçlarına baktığında büyük şok yaşadı. çünkü aydın’ın ygs-2 puanı ve dolaysıyla başarı sırası lys sonuç belgesinde ilk açıklanana göre oldukça düşmüştü. aydın’ın itirazına ösym’den henüz cevap gelmezken, tercihlerini düşük puana göre yapmak zorunda kaldı.

aydın gazeteye yaptığı açıklamada, ygs puanlarının üniversite tercihlerine yüzde 40 oranında etki ettiğini hatırlatırken, hemen ösym’ye itiraz dilekçesi yazdığını kaydetti. aydın “ygs sonuçları açıklandığında bu puanları aldığımı görseydim lys’ye hiç girmezdim” derken, seçimlerini zorunlu olarak düşük gelen ygs puanlarına göre yaptığını ifade etti. aydın, herhangi bir üniversiteye yerleşmiş olmasının sorunlarını çözmeyeceğini, ösym’den cevap alamazsa bütün yasal haklarını kullanarak dava açacağını kaydetti.

paran varsa klimalı sınıftasın!

adana'da enver kurttepeli anadolu lisesi'nde, 400 lira kayıt parası veren velilerin öğrencilerine klimalı sınıflarda eğitim verileceği, parayı vermeyenlerin ise klimasız sınıflarda eğitim göreceği iddia edildi.

habertürk'ten refika karabacak'ın haberi şöyle:

enver kurttepeli anadolu lisesi yönetimi, kayıt yaptıracak öğrencilerden “okulun geleceği için bu parayı alıyoruz” diyerek 400 lira talep ediyor. para da nakit alınıyor. nisan ayından itibaren hava sıcaklığının yükseldiği, eğitimdöneminin sonuna doğru ortalama sıcaklık değerlerininmayısta 28, haziranda ise 30’un üzerine çıktığı adana’da, okul yönetimi bu durumu avantaja çevirmiş bulunuyor. başvuran velilere, nisan ayının ortalarından itibaren klimaların çalıştırıldığı, klimalı sınıflardaki öğrencilerin daha başarılı olduğu, sıcakların dikkat dağıttığı anlatılıyor. 3 idareci, 69 öğretmen, 2 yardımcı personel ve rehber öğretmen ile güvenlik personelinin görev yaptığı okulda 28 derslik, spor salonu, kütüphane, toplantı salonu bulunuyor. okulda 1300 öğrenci eğitimgörüyor.

kayıt parasında bildik hikaye: tavşana kaç tazıya tut!

okulların açılmasıyla birlikte "kayıt parası" tartışmaları da başladı. bakanlık, velilere, para vermemeleri konusunda uyarırken, paraya ihtiyacı olan okullara ise 'başınızın çaresine bakın' diyor. sonuçta, yasak olmasına rağmen, her sene yapılan bu hukuksuz ve haksız uygulama kaçınılmaz hale geliyor.

her sene, okulların açılmasıyla birlikte başlayan “tavşana kaç tazıya tut” oyunu bu sene de oynanıyor. bakanlık, velileri, okullarda bağış parası vermemeleri konusunda uyarsa da, yıllardır bu uygulamanın önüne geçilememesi ve ödenek sıkıntısı çeken okullara “başınızın çaresine bakın” denmesi, sıkıntının asıl kaynağında eğitim politikalarının yattığını düşündürüyor.

bu sene de, geçmiş yıllardaki gibi birçok okulda kayıt parası toplandı. bakanlığın “yasaklamasına” rağmen bağış alan okullar, veremeyenleri ya kayıt yapmadılar, ya da okullardaki kötü sınıflara yerleştirerek cezalandırma yoluna gittiler.

anaokulu için 180 lira istediler
kırşehir’de çocuğunu anaokuluna kayıt yaptıran bir veliden 180 lira kayıt parası istendiği ortaya çıktı. i̇smini vermek istemeyen veli, çocuğunu fatoş çetin anaokulu’na kayıt ettirmek istedi. okul yönetimi veliden 180 lira kayıt parası istedi. 180 lirayı banka hesabına yatırdıktan sonra kayıt yaptırabilen veli birçok tanıdığının daha kayıt parası ödediğini iddia etti.

devletten bir kuruş para gelmiyor
i̇stanbul sultanbeyli i̇mam hatip lisesi okul yönetiminin sbs ile okullarını kazanan öğrencilerden kayıt parası adı altında 300 tl talep ettiği iddia edildi. i̇ddiaya göre, kayıt yaptırmaya gelenlere bir bankanın hesap numarası veriliyor ve bu hesaba talep edilen paranın yatırılması isteniyor. bu parayı yatırmak istemeyenlere ise kapı gösteriliyor. veliler ise çareyi pazarlıkla istenen miktarı düşürerek çocuklarını kayıt yaptırmakta buluyor. i̇stenen paranın yasal olmadığını belirten bir veliye ise; "bakmayın siz o yetkililerin yaptığı açıklamalara. okullara devletten bir kuruş para gelmiyor. bu kayıt paraları olmasa okulları kapatırız" cevabı verildi.

para vermezse kayıt yapılmıyor
çocuğunu anaokuluna kaydettirmek için i̇stanbul çekmeköy'deki çamlık i̇lköğretim okulu'na giden bir velinin açıklamasına göre, kayıt parası olarak 350 tl talep ediliyor. bu parayı veremeyeceğini belirten velinin çocuğunun kaydı okula yapılmıyor. bakanlık genelgesine rağmen istenen parayı veremeyen veli şöyle konuştu:

"3 tane çocuğum var, hangi birisine para yetiştireyim. zaten maddi durumum iyi olsa çocuğumu özel okula veririm. hem 350 tl kayıt parası vereceğim sonra da aylık 80 tl taksitler başlayacak. ve taksitleri de çift istiyorlar yani 160 tl olarak. bu da yetmiyormuş gibi 100 tl'ye varan kırtasiye malzemesi talep ediliyor. eğitim-öğretim seferberliğinin başladığı böyle bir dönemde ailelerin morali neden bozuluyor.

http://capsverlan.tr.cr/s...f4fed17567f4c107b18d435a2

yasak ama web sayfasından isteniyor!
i̇zmir'de bazı liselerde kayıt parası internet üzerinden isteniyor. i̇zmir kız anadolu lisesi ile i̇zmir fatma saygın anadolu lisesi web sayfalarında, kayıt için gerekli belgeler bölümünde 200 ve 300 tl'lik kayıt parası isteniyor. i̇zmir kız anadolu lisesi'nin web sayfasında, "kayıt için gerekli belgeler" bölümünde şu ifadeler yer alıyor:

"okul aile birliği kararı ile 2009- 2010 öğretim yılı, veli aidatı yıllık, 200 tl'dir. veli yıllık aidatı kayıt öncesinden i̇ş bankası karataş şubesi'nin 181531 nolu okul aile birliği hesabına yatırılabilir.

kayıttan vazgeçilmesi veya nakil halinde okul aile birliği kararınca veli yıllık aidatı iade edilmez. veli aidatı dışında yapılacak diğer bağışlarınızın her biri için mutlaka ayrı dekont veya makbuz alınız. kayıt bağış yapmak zorunlu değildir"

okullar yasağı ciddiye almıyor
konuyla ilgili açıklama yapan milli eğitim bakanı ömer dinçer, kayıt parası almanın yasak olduğunu söylemiş ve şu ifadeleri kullanmıştı:

"milli eğitim bakanlığı bünyesinde özel bir ekip kurduk. kayıt parası alındığı iddiasına konu olan okulları tek tek tarıyoruz. yapılan ihbarı anında değerlendirip, o okulda denetim yapıyoruz. eğer zorla kayıt parası alan bir okul tespit edersek, okul müdürleri hakkında inceleme başlatacağız. gerekirse, soruşturma açacağız. milli eğitim bakanlığı'nın bir çağrı merkezi var. bunu daha aktif hale getireceğiz. vatandaşlar, 444 83 83 numaralı telefona bu konudaki şikayetlerini bildirebilirler."

bakan dinçer’in yaptığı açıklamaların, okullar tarafından pek ciddiye alınmadığı görülüyor. öyle ki soruşturma tehdidine rağmen, okulların neredeyse tamamında, bazılarında internetten isteyecek kadar, rahat bir şekilde bu paranın istendiği görülüyor. durum böyle olunca, bakanlığın bu uyarıları kamuoyu önünde yaptıktan sonra, gerçekten işin peşine düşüp düşmediği merak ediliyor.

böyle şerefsiz örümcek kafalı mahluklar olduğu sürece bu ülke asla ilerleyemez

bu dershanede insani ilişki yasak!

ankara'da faaliyet gösteren anafen dershanesi, kayıt olan öğrencilerin duygusal ilişki yaşamasını yasakladı. eğer öğrenciler birbirlerine 'aşık olma hatasına' düşerlerse dershaneden atılacaklar!

ankara’da 27 yıldır sayısal alanda öğretim veren anafen dershaneleri de öğrencilerine "duygusal ilişki" yasağı getirdi. öğrencilere "kız-erkek arkadaşlıklarını duygusal boyuta taşımalarını" engeleyen dershanede kayıt formlarında "dershane içindeki kız-erkek arkadaşlığını duygusal boyuta taşıyan öğrencinin kaydı silinir ve verdiği ücret iade edilir" şartının getirildiği öğrenildi.