/i/Para

  1. 1.
    +2
    Ludwig von Mises'in paranın kökenine ilişkin önerdiği teoridir.

    Bu teoriye göre günümüzdeki parayı geçmişe doğru inceleriz.
    Günümüz parasal sisteminde paranın bir metal karşılığı yoktur. O halde neden değerlidir.
    Bugün elimizdeki paranın piyasada para olarak değer görmesinin sebebi dün değerli olmasıydı. Dün değerli olmasının sebebi ondan önce değerli olmasıydı.

    Kağıt paranın değer kazanması altına endeksli olmasından kaynaklıydı. Altın değerliydi. O halde Altına dayalı kağıt para da değerli olabilirdi.

    Onun öncesinde altın para dönemi vardı. Altın değerliydi çünkü bir önceki gün değerliydi. Bunu paranın ortaya çıkışına kadar takip edersek "değerli çünkü dün değerliydi" mantığımız artık işlevini yitirecektir. O halde artık "değerli çünkü işe yarıyor dememiz gerekecektir." Yani paranın kökeninde yatan maddeler bir zamanlar kullanım değeri olan, yani para olmasının haricinde başka bir işe yarayan madde olmalıdır. Altın ilk para olmadan önce berter ekonomisinde başka bir nesne ile sadece kullanım değeri sayesinde değişim görmüştür. Sonradan ise paranın özelliklerini gösterdiği için paraya dönüşmüştür.
    ···
  2. 2.
    +1
    örneğin bir grup insan kendi aralarında yeni bir para birimi icat etmeyi düşündü. Kesinlikle taklit edilmez bir şekilde kağıt para hazırladılar. bu insanların tamamı da bu parayı kullanmayı istiyor. bunu başarabilirler mi? cevap hayır. söz konusu para, para olmanın tüm özelliklerini gösterse dahi, bu şeyi para olarak kullanamazlar. basit bir soru var. bu para ile ne satın alınır? kimse bilmiyor. çünkü henüz bu para ile hiç alışveriş yapılmadı. bu şey, piyasanın ürünler arasındaki fiyat dengesi bilgisine sahip değildir. bu şeyin ne satın aldığını hiç kimse bilmemektedir. o yüzden herkes bu parayı kabul etme konusunda anlaşsa bile rasyonel bir fiyat biçme eylemi gerçekleştiremezler. bu yüzden böyle bir "şey" paraya dönüşemez. yukarıda da belirttiğim üzere bu şeyin paraya dönüşebilmesi için, kullanılabilir bir şey olması gerekir. eğer bu şey kullanılabilir ise, bir kişi bu "şeyi" başka bir şey ile, örneğin elma ile takas ettiğinde ne alıp ne vereceğini bilir. çünkü aldığı şeyin kullanımında kazanacağı fayda ile, vereceği şeyin ona kaybettireceği faydayı kıyaslayabilir. iki kişi elma ile armutu takas edebilir. bir kişi elma seviyor ama armut sevmiyor. diğer kişi ise tam tersi. bu iki kişi kendi aralarında gayet rasyonel bir biçimde takasa girişebilirler.

    iki kişi elma ile hiçbir şeyi takas edemez. bu takas değildir. bu hediyedir. bu hibedir. bir kişi elma verirken diğeri hiçbir işe yaramaz bir şey verdiğinde, bu ticaret değil, hibedir. böyle bir şey ile oluşacak sözde takasta asla piyasa fiyatı dediğimiz şey oluşmayacak, ve bu "şey" de asla paraya dönüşmeyecektir.
    ···