1. 26.
    -1
    vezirin biri, uzun yıllar yaşamasını istediği hükümdarı için, halka uzun ömer duası ettirmek istiyordu.

    bu sebeple, ülkedeki tüm ihtiyaç sahiplerini teker teker belirledi onlara bol miktarda ödünç kredi verdi. ödeme günü olarak da:

    - ne zaman sultan öldü, diye bir haber duyarsanız, işte o gün aldığınız bu borç parayı getireceksiniz. ödeme tarihiniz, sultanın ölüm günüdür dedi.

    bunu duyan sultan, veziri çağırıp sordu:

    -sen, benim bir an evvel ölmemi mi istiyorsun?

    vezir şöyle cevap verdi:

    -hayır sultanım! tam aksine, çok uzun yaşamanı istiyorum. bunun için de, uzun ömürlü olman için halka dua ettiriyorum.

    -nasıl olur bu?

    -borçlular, parayı daha geç ödemek için, senin uzun ömürlü olmanı isteyecekler. tüm ülke, senin yaşaman için duacı olacak.

    çıkarılacak ders: cömertlik ve sadaka, halkın hayır dualarını çoğaltır, sahibinin ömrünü uzatır.
    ···
  2. 27.
    -1
    kötülükler içerisinde yolunu şaşıran zavallı birisi vardı. günün birinde allah ın lütfu ile hidayete erdi. bir mürşide bağlandı. eski yaptıklarına bin tövbeler etti. fakat başkalarının kusurunu araştıran bazıları:

    -inanmayın siz ona, biz onu biliriz, değişmez dediler.

    zavallı adam aleyhindeki bazı dedikodulara çok üzülüyordu. bir gün dayanamadı ve gidip mürşidine anlattı. mürşidi, anlatılanlardan çok duygulandı, gözyaşlarını tutamadı.

    adam onun bu ağlamasına bir anlam verememişti. ama şu hikmetli sözleriyle aklı başına geldi:

    -ne mutlu sana, diyordu mürşidi. sanılandan daha iyi bir insansın. iyi olduğun halde, insanların seni kötü bilmesi, gerçekte kötü olup iyi bilinmekten daha iyidir.

    çıkarılacak ders: önemli olan insanın, allah katında iyilerden kabul edilmesidir. iyi birinin, insanlar tarafından kötü bilinmesi, onun hak katındaki değerini aşağı düşürmez, itibarını eksiltmez.
    ···
  3. 28.
    -1
    yarın yine +9 ibret basılmış efsunlu hikayelerle yanınızda olacağım.
    ···
  4. 29.
    0
    yaşlı, fakat gayet güzel ve dindar bir kadına, böyle güzel kalmak için ne gibi güzellik malzemeleri kullandığını sormuşlardı.

    kadın şu cevabı verdi:

    -dudaklarım için hakikat rujunu,
    sesimin güzelliği için dua şurubunu,
    gözlerim için merhamet damlasını,
    ellerim için cömertlik kremini,
    vücudum için dürüstlük sabununu,
    kalbim için sevgi ve şefkat parfümlerini kullanırım.

    güzelliğimin sırrı bunlardır. bu gibib malzemeleri satın almak için paraya ihtiyaç yoktor. onları her kullanışta miktarları daha da çoğalır.

    çıkarılacak ders: gerçek güzellik duygu ve huylarda, kalbinin aydınlığında ve gonlünün ışığındadır.
    ···
  5. 30.
    0
    adamın biri, oldukça iyi bir gelire sahip olmasına rağmen, yine de geçim sıkıntısı çekiyormuş. yaptığı işten yedi altın alan adamcağız, ücretini önce sekize, sonra dokuza, derken on altına çıkarmış. ama geçim derdi azalacağı yerde, daha da çoğalmış.

    bir allah dostuna durumunu danışmaya gitmiş. efendi hazretleri ona şu öğüdü vermiş:

    -şimdi on altın alıyorsan, bir dahaki ay ücretini dokuza indir. yine de olmuyorsa her ay bir altın azalt ücretini.

    adam, istemeye istemeye altı altına kadar azaltmış ücretini.

    bir de bakmış ki o ay elini geçen para fazla fazla yetiyor. adamcağız o allah dostuna, bu işin sırrını sormuş.

    -evlat, demiş allah dostu. yaptığın işin karşılığı altı altınlıktı. şimdi helal kazandığın için, kazancının bereketini görüyorsun.

    çıkarılacak ders: helal kazanç, insana huzur ve bereket getirir.
    ···
  6. 31.
    0
    yarın yine ibret parçacıklarından oluşmuş 2 ibretül vahşet hikayemle sizlerle olacağım.
    ···
  7. 32.
    0
    merhaba değerli mümin dostlarım yeni hikayelerime hazır mısınızzz
    ···
  8. 33.
    0
    bundan yıllar evvel, bayburtta bir kadıncağız eğirdiği ipleri getirip satıcıya gösterir. satıcı ipleri evirip çevirir.

    -yumaklar nemli, ip iyi eğirilmemiş, çapakları çok... der.

    kadın şaşırır:

    -evladım! nem ipte ne ara! çapakları ben mi görmüyorum?

    ama satıcı, ipleri kadından istediği fiyata alıp, rafa yerleştirir.

    birkaç gün sonra bir müşteri raftaki iplere bakarken satıcı:

    -çok düzgün eğrilmiştir, kurudur, çapağı hiç yoktur... der.

    ipleri yüksek bir fiyatla satar. orada bulunan ve iplerin nasıl alındığını bilen biri, satıcıya uyarı olsun diye, şöyle buyurur:

    -evladım! al beni şu rafa koy, ben de kıymetleneyim...

    çıkarılacak ders: bir malı kötüleyerek düşük fiyata almak ve aynı malı değerini yükselterek satmak büyük bir sahtekarlık ve yalancılıktır.
    ···
  9. 34.
    0
    büyüklerden bir zat, dostlarından birine şöyle demiş:

    -yahu sen bana öteden beri dostluklardan dem vurur durursun. halbuki ben senin samimiyetini gösterecek bir davranışını göremedim.

    adam, hayretle cevap vermiş:

    -efendim! şimdiye kadar zatınızdan gördüğüm lütufları unutmak benim için kabil değildir. size karşı olan dostluğumda asla ekgiblik ve noksanım yoktur. yoksa yüksek huzurunuzda bir hata mı yaptım? bir kusur mu işledim? lütfen açıklayın da bir daha etmeyeyim.

    bunun üzerine büyük zar, şu cevabı vermiş:

    -böyle sahte ve faydacı dostluğu ben napayım? senin samimiyetin gerçek olsaydı, bunca zamandan beri hiç değilse bir ayıbımı bulur da beni uyarırdın.

    çıkarılacak ders: gerçek dost, dostun ayıbını gizlemez, kendine söyleyerek düzeltmesine yardımcı olur.
    ···
  10. 35.
    0
    fazla ibretlerinizi biriktirmeyiniz bizde bol bol mevcut...
    ···
  11. 36.
    0
    bu akşam yine gib gibi 2 hikayeyle sizinleyim... bekleyiniz..
    ···
  12. 37.
    0
    hazır mısınız ibret yoksunu kardeşlerim???
    ···
  13. 38.
    0
    yaşlı tüccar emekliye ayrılmayı düşünüyordu. işini 2 oğlundan hangisine bırakacağına, onları tecrübe ederek karar vermek istedi.

    bu sebeple her ikisine de aynı miktarda para verdi ve:

    -bu para ile evin tamdıbını dolduracak herhagi bir şey alınız, dedi.

    büyük çocuk, hemen pazara gitti.

    elindeki az para ile çok miktarda alınabilecek şeyin ancak saman olduğunu düşündü. samanları alıp eve getirdi, ama evin her tarafını dolduramadı.

    küçük çocuk ise elindeki parayla yeterli sayıda mum satın aldı. onlara eve zütürüp tüm odalara koydu. mumların ışığı evi tamamen aydınlatmıştı.

    çıkarılacak ders: dünya hayatında da, ahiyet hayatında da başarılı olmanın yolu, aklı doğru şekilde kullanmaktan geçer.
    ···
  14. 39.
    +1
    bir gün yoksul bir genç, zengin bir dul kadının kapısına geldi.

    -ben bu evin hanımına aşık oldum, dedi.

    bu haberi kadına ulaştırdılar.

    kadın aşık olduğunu söyleyen yoksul genci yanına çağırdı ve onunla konuşmaya başladı.

    -sakin bir daha bu sözü söyleme dedi.

    -söylemeden edemem ki!

    -iki bin gümüş vereyim sana?

    -yapamam.

    kadın teklifini 10000 gümüşe çıkardı. genç 10000 gümüşü duyunca teklife razı oldu. aşkından vazgeçti.

    kadın, gencin dönekliğini görünce adamlarına onun dilini kesmelerini emretti ve:

    -bizi sevdiğini iddia edip de, malımıza razı olanın cezası budur işte... dedi.

    çıkarılacak ders: amı olanın imanı olmaz
    ···
  15. 40.
    +1
    bir günü daha ibret yağmuruyla sonlandırdık mübarekler.
    ···
  16. 41.
    0
    hırsızın biri, bahçe duvarına tırmanıyordu. onu gören evin köpeği havlamaya başladı.

    hırsız:

    -sus! ses çıkarma, diye fısıldadı. ben senin sahibinin arkadaşıyım.

    ve cebinden çıkardığı yiyecek parçalarını köpeğin önüne attı.

    evin sadık köpeği:

    -hayır, hayır dedi. senden şüphelenmiştim ama, şimdi sus payı olarak hediyeler dağıtmana bakarak, niyetinin kötü olduğuna kesin kanaat getirdim.

    ve köpeğin ısrarlı havlamasına uyanan ev halkı, hırsızı kıskıvrak yakaladılar.

    çıkarılacak ders: görevde olan birine verilen hediye, saygı ifadesi değil; sus payı ve rüşvet niyetinin göstergesidir.
    ···
  17. 42.
    0
    dağ evinde oturan bir çocuk vardı. vadinin öte tarafındaki bir evi çok merak ediyordu.

    çünkü evin pencereleri, her akşam altın renginde parlıyordu.

    bunun bir altın parıltısı olduğuna iyice inanan çocuk, vadinin ötesindeki o eve gitmeye karar verdi.

    yol uzun ve meşakatli olduğundan, akşam olunca uyuyakaldı. ertesi sabah erkenden gitmek istediği eve vardı. fakat bir de ne görsün, ev alalade bir evdi. pencereleri uzaktan sandığı gibi altından değildi ve artık parlamıyordu.

    hayal kırıklığı içinde, kendi evine dönmeye hazırlanırken birden bire hayretle durdu. şimdi vadinin öte yanında, pencereleri altından yapılmış gibi, kendi evinin parladığını görmüştü.

    çıkarılacak ders: insan, çoğu zaman sahibi olduğu nimetlerin farkına varamaz. bu durumu farkedecek akla, görecek göze, değerlendirecek fikre ihtiyaç vardır.
    ···
  18. 43.
    0
    reserved iyisin panpa devam
    ···
  19. 44.
    0
    kısa bir ara
    ···
  20. 45.
    0
    kadir gecesi özel olarak bugün tam 5 ibret deposu hikaye ile sizlerle olacağım panpalar bekleyin...
    ···