evet beyler yeni bi hikayeyle daha karşınızdayım 3-4 sene önce karşı tarafta yusuf usta isimli bi yere gittik kebap rakı şekli bilen bilir. çok kalabalık olduğu için önce bizi almicaklardı biraz diretip şefin cebine bi 20lik sıkıştırınca ortadaki boş süs havuzunun içine masa attılar amk gib gibi ortada kalmıştık. Neyse servis başladı 2 kız 2 erkek gitmiştik önce dedik bi büyük söyleyim 4ümüz içeriz insan gibi tabi yanımdaki arkadaşta bende yamyam olduğumuz için kızlar daha içine 1 cl rakı koydukları 2. kadehlerini içerken biz bi büyüğü bitirmiş ve züt gibi olmuştuk. almışız hızımızı ülkeyi kurtarmaya başladık falan hatta arkadaş bi ara, bi zamanlar çok meşhur olan
ölürüm türkiyem şarkısını söylemeye kalkıştıda söyleyemedi sözlerini hatırlayamadı o kafayla tabi. neyse ne diyoduk? he ikinci büyüğü istemek üzere garsonu çağırdık şef garson geldi işte
aman gençler yavaş için temalı iki büklüm bişeyler söyledi arkadaşım o arada kulağına dökmekle alakalı bişeyler söylüyodu bende uygun bi dille gibe gibe getiriceksin dedim muallak böyle bi
siz bilirsiniz triplerine girdi sevgilim sanki omuz büküyo, gerdan kırıyo bi garip tavırlar falan neyse geldi ikinci büyük şef garson arkadaşıma servis yaparken şişenin zütüyle benim yarı dolu rakıma çarptı rakı düştü, bende nası olduysa saliselik reflekse bardağı havada tuttum içindeki rakı bile dökülmeden. herkes dondu garson kafasını çevirip bana baktı şaşkın ve inceden züt olmuş bi surat ifadesi vardı kafamı kaldırıp garsona baktım bi sessizlik oldu.. yapıştırdım cevabı demeyi çok isterdim ama gib gibi kaldım halbuki şöyle durumla alakalı
öyle züte böyle yannan temalı bi laf yapıştırsam süper olucaktı garson arkasını döndü yürümeye başlarken arkasından bağırdım; bana bi şalgam daha..
(bkz:
taksimde rezil olduğum ibretlik hikayem)
(bkz:
ülkü ocağında falaka yeme hikayem)