Üst edit:

Hayatımda yaşadığım anıları kısa kısa aktarıyorum ara sıra . Vaktiniz varsa bunları da okuyabilirsiniz.

(bkz: gelin dostlar anlatiyorum)
(bkz: şanssızlığın bir yüzü)
(bkz: otostop yapan izmirli rapçi)
(bkz: kuzenlerim tatile gelmis)
(bkz: erkeklerde taciz edilir)
(bkz: 1 saniyelik travmam)

Her zaman olduğu gibi uyumamış bir şekilde yatağımdan çıktım . Saate baktığımda 7 yi gösteriyordu. Kalktım duş aldım. Duştan çıkıp hazırlandım ağırdan. Evden çıkıp garaja indim arabamın yanına. Şansım kendisini hissettirdi çünkü akü bitmişti. Havaalanına gitmem gerekliydi çünkü halamlar gelecekti o gün. Bende izinliydim ondan ötürü benim gidip almam gerekliydi.

Kardeşimi aradım ilk olarak

+Alo
-Efendim abi
+Benim arabanın aküsü bitmiş evdeysen senin arabayı getirsene
-Abi dışarıdaydım
+Annemde işe gitmiştir demi ?
-Muhtemelen
+Hayırdır lan sen sabah sabah gitmezdin
-Anlatırım akşama
+Tamam görüşürüz hadi
-Hadi eyvallah

giblenir mi bilmiyorum ama devam ederim okunursa

Telefonu kapatınca Ebrar aradı beni.
+Günaydın Tosbaga
-Günaydın
+Gittin mi havaalanına
-Yok
+Aa neden ?
-Akü bitmiş.
+Geliyim mi yanına ?
-Olur bekliyorum.

Siz rezervleri alın ben işeyim bi

Geldim gençler

Ebrar Alsancak ta ben Mavişehir de oturuyorum. Bekledim onu arabanın yanında. Halamlar gelince arar diye ben aramadım. Telefonum çaldı o sırada. Baktım işten arıyorlar beni. Telefonda halletmeye çalıştım.

Biraz zaman geçtikten sonra Ebrar geldi yanıma. Sarıldık.
+Canım hiç uğraşmayalım benimkiyle gideriz
-Aynen ararlar zaten birazdan
Arabaya geçtik. Direksiyonda o vardı. iyi sürerdi. Halamlar aradı arabadayken. Geldiklerini belirtti. iki dakika sonra buluştuk. Sarılmalar , özlem gidermenin ardından arabaya attık bavulları. Dışarıda kahvaltı yaptıktan sonra annem geldi yanımıza . Çok durmadan annemlere geçtik. Tabi aklımdan çıkmıştı benim akü mevzusu. Akşama doğru peder beyde geldikten sonra yemekler yenildi.

https://www.youtube.com/watch?v=RVmG_d3HKBA

Yemekten sonra kardeşimle kuzen dışarı çıktılar. Ebrar la bende müsade istedik. Ebrar la dolaştık biraz. Akşam 10 gibi Ebrar ı evine bıraktım . Kardeşim aradı.

+Abi neredesin
-Ebrar ı bıraktım az önce. Dışarıdaysanız alın beni.
+Tamam ama eve dönmeyeceğiz
-Ne yapacağız
+Biraz demlenelim
-iyi gelin alın beni

Okuyan yoksa yormayın beni

Bunlar yakınlarda olduğundan çok geçmeden geldiler. Direksiyona ben geçtim bu sefer. Arka tarafa bakınca benim arkadaşlardan birini daha gördüm. ismet i . Bununla tokalaştıktan sonra ayarladıkları mekana geçtik.

ismet 29 , ben 26 ,birader ve kuzen 22 yaşında. Kuzen suskun takılırdı. ismette muhabbeti hoş , konuşmayı seven biriydi. Ben ve biraderde kendi halimizde yeri geldiğinde konuşan yeri geldiğinde susan bir şekilde takılıyorduk. Siparişimizi verdik hafiften muhabbet başladı tabi. Rakının büyüsü farklıydı. Aynı masada 40 farklı içki denesek rakının keyfini vermezdi. Aynı gecede kahkahayı , ağlamayı , tebessümü , üzüntüyü vs. herşeyi tadabiliyorsunuz.

giblenmeyecek geneamk

Ben niye kendi kendime yazıyorsam

ismet bir ara kardeşime döndü

ismet - Bu abin var ya tam bir züt
Ben- Niye lan gene ne yaptım
i- Gene o konuyu açma diyeceksin
B- Para mevzusuysa söverim gene
i- Gençler bilmiyor demi olayı
B-Bilmiyorlar

i- En baştan anlatayım olayı. Üniversiteye başladık ama nasıl heyecanlıyım tarif edemem. Ailem o zamanlar Kütahya da ben Antalya da okuyacağım. Babam Kütahya da bir bölüm yazmamı istiyordu. Parası değerliydi. Ben Antalya da mimarlık kazanmışım babamın söylenmesini duymyorum bile. Durumumuz ne iyidi ne kötüydü işte. Babam memur annem öğretmendi. Ortalama bir aileydik. Kardeşim vardı birde o zamanlar ilkokulda. Dedim ya babamın parası kıymetli diye yırttı kendini devlet yurduna girebilmem için. Ben adama diyorum ki yurt berbat. Eski püskü , bir odada kaç kişi belli değil cidden öyleydi. Devlet yurtları hapishane gibiydi çok taktandı. Neyse ki giremedim zaten yurda. Millet torpille dolmuştu zaten. Babamla söylene söylene özel yurda yerleştim. Babam giderken 20 lira verdi harcamana dikkat et dedi. Hani sövse daha iyiydi. 20 lira ne dıbına koyim ?

...

i-Diyorum ya pederin parası kıymetli diye. Aylık 100 lira verdi sonraki zamanlarda. Yurtta yemek paralı , millet kantinden alırdı birşeyler bende Kemal Sunal gibi uzaktan ekmek banardım ahhhah. Babamın emekliliği yeni dolmuş ama ben okuyorum diye emekli olmuyordu . Sürekli bana bir an önce bitir emekli olayım diyordu. Daha 1. Sınıftan başladı laflara. Ne yapayım dıbına koyim 4 senelik okulu 1 ay da bitireyim mi ? Kafamı giberdi her konuşmamızda. Halimi hatrımı sormadan önce derslerimi sorardı. Hasta geberirken bile geçmiş olsun demeden önce derslerimi sorardı. Paran var mı diye sorardı. Hayır dersem ulan ne çabuk yedin , para kolay mı kazanılıyor , senin işin sadece okumak sağ da sol da sürtersen bitirirsin tabi derdi. Param var desem zaten olsun derdi. Yolladığı parayla karnımı zor doyururdum.Çoğu zaman aç yatardım. Bu tosbağa gibi öğrenciyken aylık 7 bin lira harcayamadım hiç.

B- Oğlum gene baban arıyormuş seni. Benim babam hiç aramazdı. iyi miyim kötü müyüm ? Yaşıyor muyum ? Haberi olmazdı. Kanser olduğumu 2 hafta sonra öğrendi kendisi. Babana haksızlık etme bence. Keşke para yollama herşeye yetebilse.

i- Senin baban da farklı ne diyim dıbına koyim. Ama sorun sende senin biraderi sever baban.
B- Bu şerefsizde ne bulduysa
Kardeşim – Ben olsam seni severdim harbi
Masada gülüşmeler yankılandı

i- Neyse nerede kalmıştık ? Hah yurt meselesi. O da arkadaşım vardı 2 tane. 2 si de şakirt. Ben en son 3 yıl önce bi cumaya gitmiştim o kadar. içimden bunlarla anlaşamam diyordum. Odamı değitirmeyi planlıyorum falan ama zamanla alıştık birbirimize. Çocuklar Türkçe öğretmenliği okuyorlar. Zamanla iyi kaynaştık. Gezdik tozduk. Yedik içtik. Eğlendik durulduk. Maç yaptık ders çalıştık. Tabi bunlar 2 ayda sevgili yaptılar ama kaptırdılar kendilerini. Ben kaldım tek başıma. Çok çevrem yoktu benim. Şimdi konuştuğuma bakmayın ben suskun sessiz biriydim. Bunlar sevgili yapınca canım çekti benimde ne yalan söyleyim ama ne para var ne tip. Esmer , zayıf , uzun boylu , sesi kötü , hafif kambur , burnu büyük , çok çirkin değil ama yakışıklı olmayan bir tiptim. Kimsenin konuşmak için çabalamayacağı birsiydim. Hani herhangi bir kız olsam uzaktan bile bakmazdım kendime. Sıradan birisiydim.

...

i- Dolayısıyla kız işini başlamadan bitirdim. Sardım kendimi asosyaliğe. Oda arkadaşlarımı ise kız arkadaşları avuçlarının içine almışlar ne isterlerse yaptırıyorlar. Çocuklar yakışıklıydı ve zenginlerdi . O sıralar okulda bir iki kişiyle samimi oldum. Birisi aşırı konuşkan sevimli bir çocuktu diğerisi ise kanka ayağında takıldığım bir kızdı. Hayatım böyleydi işte kısaca. Koskoca bir senem böyle geçti. ilk sene olduğundan alttan dersler var. Babama normalin yarısını söyledim. Bütün yaz zehir oldu bana. Yüzümün ne zaman içten güldüğünü hatırlamıyordum. Lisedeyken bir kızı sevmiştim çok. Onunla 2 ay çıktık. Bana tekmeyi koydu. O 2 ay güzeldi mesela her nekadar 2 ay boyunca sürekli fedakarlıkta bulunsam da gururumdan ödün versemde iyiydi.Her neyse. 2. sene eve çıktık yurttakilerle. 3 kişi 3+1 ev tuttuk. Ancak evde 5 kişi kaldık hep. Bunların kız arkadaşları 7 24 bizdeydi. Ama herşey 3 e bölünüyordu. Evde 5 kişiydik ama kirayı, elektriği , suyu , interneti , mutfak harcamalarını vs. 5 kişi kullanmasına rağmen 3 kişi ödüyorduk.

...

i-Ses etmiyordum arkadaşların hatrına. işin garibi kızlar evi sahiplenmişti. Beleşe kalıyorlardı ama benden daha çok kullanıyorlardı. Kendi evimde misafir gibiydim. Babam 1 lira yollasa 50 lira laf yapıyordu ama ben o az paramı yediriyordum o iki huurya. Giderdik domates, biber, yumurta herneyse bunlar yemek yapıp yerlerdi ama beni davet etmezlerdi. Dolaba bakardım hiç bir şey kalmamıştı. En başta demiştim bunlar şakirtti. Güya dindarlardı. Karı kızla aynı yatakta yatarlardı , kul hakkı yerlerdi günah olmazdı ama ben bir bira içince putperest olurdum bunların gözünde. Ben sustum hep. Allah görüyor derdim. Ne kızların ailesi ne de oğlanların ailesi biliyordu durumu. Bir öğreseler ortalık kan olurdu kan. Abartmıyorum bak. Kısacası hayatım taktan. Böyle anlattım ama ben öyle sünepe bir tip değildim.

...

i- O sıralar Ankara da etkinlik olacaktı.Her telden şeyler var. Bende ingilizce bir konferansta konuşmacıydım. Tosbagayla orada tanıştık işte. Yanımda ki kızlarla fingirdeşirken görmüştüm ilk defa. Kızlar benim yanımdayken tutuktu ama tosbaganın ağzının içine düşüyordu. Uzaktan baktım tosbagaya adam yakışıklı benden kısa biraz. Hareketlerine bakınca bende etkilenmedim değil.

Masada gülüşmeler yükseldi. Mezeler kaçıncı kez yenilendi o bardaklar kaç kez doldu boşaldı belli değil. Garip bir adetimiz vardır ismet le . içerken telefonları kapatırız. Benim telefonum huur telefonu gibidir. Susmaz hiç. ismet haklı bir yerde.