-
37.
0@1 verdim şukunu aramızda mantıklı insanlar olması iyi
-
36.
0@38 sorun yok panpa, kafama estikçe bi şeyler ekliyorum işte, gören, okuyan oluyor illa ki
-
35.
+1bazen yolda yürürken johnny sins örneğinde ki gibi hayaller kurup istemsiz sırıtıyorum, hatta kahkaha atıyorum pampa. ama bunu mutsuz olduğum zaman yapıcağım aklıma gelmemişti.
çok güzel yazıosun pampa ama kimse giblememiş. senin gibi yazarlar burda gazoz oluyo ona çok üzülüyorum ama sen yinede yazmaya devam et. -
34.
+1herkes mükemmel olmak istiyor. mükemmel olup, mükemmele sahip olma hevesi var millette. internetteki reklamlar, tv'de gördüklerin... vs. karşına hep senden çok daha iyileri çıkıyor. senden daha mutlu, daha sağlıklı, daha başarılı insanlara maruz kalıyosun. bi zaman sonra da diyosun ki "bende bi sorun var lan". zaten bu yüzden şu klagib kişisel gelişim piyasasına karşıyım. onun adı kişisel gelişim değil, umut tacirliğidir. "sen de tüm üzüntülerini geride bırakıp mutlu olabilirsin, sen de herkes tarafından çok sevilen, taşaklı biri olabilirsin, sen de zengin ve başarılı olabilirsin... vs. bunun için şunu yap, bunu yap, bi ton laf, bilinen geyikler işte.
halbuki asıl özümsenmesi gereken nokta insanın kusurlu varlıklar olduğudur. kusurluyuz canım kardeşim biz. kusurlu olmamız kadar doğal bir şey yok. kusursuzluğu aramak diye bir şey bu dünyada yok amk, anlayın şunu.
yanlış anlaşılmasın, bi gib yapma demiyorum tabii ki, daha iyi olmaya çalışmak zaten hayatı devam ettirmek için tutunacağın bi dal ama halihazırda hayatın normal akışı içerisinde olduğunun bilincine varmalısın. bir sonraki adım hiç bitmez hayatta. yapacaklarım bitti diyip tükendiğini zannedenlerin de yanıldığı nokta bu zaten. son hedef diye bir şey olamaz. hep devam eder hayat, sen de önüne yeni hedefler koyarak o hayata tutunursun.
kişisel gelişim kitaplarının zararlarıyla ilgili sayfalar dolusu yazabilirim amk. madem okuyacaksınız, felsefe kitapları okuyun abi, doğu-batı fark etmez. -
33.
0hareket geçmek, adım atmak falan diyoruz da o nasıl olacak tabii.
genelde şunu yapıcam, bunu yapıcam diye düşünüyoruz, sonra kendimizi gibik şeyler yaparken buluyoruz işte. yapmıyoruz yani asıl yapmamız gerekeni. işte bu konuda zorlamalıyız kendimizi. mutlu olmaya çalışmıyoruz ama en ufak bir eylem bile olsa onu yapmaya çalışmalıyız. herhangi bir şey. mesela sosyal fobisi olan birisi var diyelim. herif soruyor mesela başlık açıp, ne yapıcam amk sosyal fobimi yenmeliyim diyor. hemen geliyor "kursa yazıl, spor yap... vs." lan herif bunları yapamadığı için sosyal fobiyle cebelleşiyor zaten.
önemli olan oturup gibik işlerle uğraşmak yerine herhangi bir şeyi yapabilmeye başlamak. mesela kursa yazılmak değil de git birisine adres sor mesela. bildiğin bi adresi sor amk birisine yolda. bu. bugünkü görevin bu amk. çıkıp bunu yap bakalım. bunu yaptıktan sonra bi yerde yalnız başına yemek ye. sonra biraz yürü... vs. eve dön işte. zamanla bu basit aktiviteler seni daha farklı şeyler için zaten motive edecek. "tamam lan daha fazlasını da yaparım amk ben" olayını kendi kendiliğinden edinmeni sağlayacak bu ufak tefek eylemler
önemli olan o anda bir şey yapacağına karar vermek. hani "bi ara kursa yazılıcam, bi ara spora başlicam" değil de o anda yapacağın bi şeye adım atmak önemli olan. ha kursa yazılabiliyosan o anda yazıl tabii amk. o anda olması gerekiyor. önemli olan bu -
32.
0reserved
-
31.
0lan yaşamak dediğin de bu işte zaten. yaşayacaksın olm. mutlu olmaya çalışarak yaşamak değil. yaşayacaksın. bi hedef dahilinde yaşama demiyorum tabii. bi hedefin olacak zaten. ona ulaşmaya çalışırken yaşadıkların zaten sana "mutlu olmak için napmalıyım" diye düşündürmeni engelleyecek. olay bu. eylemsizliği bırakıp adım atmak.
-
30.
0sağlam yazıyosun kardeşim takipteyim
-
29.
+2atıyorum bi yarışmada birinci olmak alkol aldığın bi geceden çok daha mutlu eder insanı. ya da derler ya çocuk büyütmek falan, daha bi mutluluk verir insana. arkadaşlarınla bi işe başlamak oyun oynamaktan çok daha mutlu eder insanı.
bu tür uzun vadeli aktivitelerin ortak noktası başarısızlığın da başarı kadar mümkün olması. yani arkadaşlarınla gibik bi oluşum kurmaya çalışıp yatırdığın parayı çöpe atma olayı da var. yarışmada birinci olayım derken çektiğin eziyet, sonucunda hiçbi gib olamama ihtimali ama ne olursa olsun, anı olarak anlatacağın şeyler bunlar oluyor genelde. başarılı ya da başarısız ol. gidip de bilgisayar oyununu anlatmazsın amk.
mutluluk dediğin olay da bunlarda saklı zaten. hata yapmışsın, yapmamışsın, çok önemli değil orası. o içerisinde bulunduğun şey var ya hani, o hareket, o eylem, uğraş, işte o anda mutlusun sen. negatif düşünceler o dönemde yine var ama genel olarak mutluluk dediğimiz şey onun içerisinde. ancak sen mutlu olduğunda "ben çok mutluyum" demezsin pek hani -
28.
0intihar eden oçtur.
-
27.
0neyse mutluluğa ve sorunlara dönelim yine
sorunlar olur amk bu kadar basit. hayatın doğası budur. sorunsuz hayat olmaz. insanlar üzebilir, yanlışlar yapılabilir, olumsuz düşünmeye başlayabilirsin. bunlar doğal şeyler. bu sorunlar kişinin sağlıklı olduğunu gösterir.
yani öyle hep pozitif ol, pozitif düşün olayları falan saçmalık geliyor bana. ne pozitif düşün amk. neden zorlayasın kendini? yok öyle bi şey. mutlu olucam diye saf, gerizekalı olmanın anlamı yok. pozitif olmak yerine negatif unsurları da hayatın bi parçası olarak görmek gerekiyor. kilit nokta bu. -
26.
0eylemsizlik en fenası beyler, bakın ciddiyim. yapın bi şey olm, yapın, hatalar yapın, üst üste hatalar yapın amk ama hiçbi şey yapmamazlık yapmayın
-
25.
+1bu mutluluk mevzusuna bağlı olarak bi de yeni jenerasyonun mutsuz olma durumu var. çok daha fazla sayıda mutsuz insan var kodumun dünyasında. bunun bi sebebi olmalı hani. öyle sırf dünya taktan demekle geçiştirilecek bi durum değil. herifin kendi dünyası dışardan harika gözüküyor ama tak adam kendini asıyor amk.
mesela facebooktur, instagramdır, sosyal medya da milletin hayatını gözümüze sokmaya başladı tabii. herkesin hayatı ne güzel lan? bakıyosun amk mesela yıllar önce mezun olduğun lisede sıra arkadaşının profiline.
ve diyor ki
"vay amk herif yaşıyor lan, işi gücü halletmiş, evlenmiş bile yuh. benim durum vahim amk, ne yapıcaz bu gibik hayatta, millet yürüyor, biz yerimizde sayıyoruz. neyi yanlış yaptım lan ben... "
herkesin başına gelmiyor mu amk bu?
halbuki o hayatlarına imrenerek baktığınız tipler de bi başkasına aynı şekilde bakıyor zaman zaman. hatta size bile o şekilde bakıyor olabilirler amk.
bi şey daha diyim size. mutsuzluğu tatmamış, kaybetmemiş bir kişinin gerçekten mutlu olabilme ihtimali bi hayli düşük bana kalırsa. deneyerek ve yanılarak mutluluğa doğru gidersin. denemeden, hata yapmadan bir yere varan insan "öyle yapsaydım acaba... ?" diye diye kendini yer bitirir. o "ya öyle yapsaydım" gibi keşkelerle yaşamamak için deneyip bol bol hata yapın. önemli olan eylemsizlikten çıkmak -
24.
0mutluluk vs keyif almak, haz.
bi de bu var. hani ciks, lezzetli yemek yemek, televizyon izlemek, yeni bi araba almak, partiye gitmek, içip sıçmak, kafayı bulmak, kumarda kazanmak... vs. bu tür aktiviteleri yaparken insan keyif alabilir ancak mutluluk dediğimiz şeyin oluşmasında tek başlarına yeterli mi? bu tür yüzeysel, gelip geçici zevklerle mutlu olduğuna kendisini inandıran kişilerin uzun vadede tamamen mutlu olmadığı araştırmalarda ortaya çıkmıştı. unuttum şimdi nerededir o link amk, araştırırsanız bulursunuz sanırım. sonra da diyosunuz "amk herifte her şey var, zengin, karı kız, ortam ama intihar etmiş, ne lan bu, daha ne istiyosun amk"
haz dediğin şey günümüz reklamcılarıyla, ekonomisiyle şekillenen sana geçici keyif veren şeyler sonuçta. elde etmesi kolay aslında. al işte inci'de takılıyosun, neden takılıyosun, keyif almak için. mutlu musun diye sorduğumdaysa hayır diyosun. bu tür şeyler önemlidir yine de ancak tek başlarına yeterli değil işte -
23.
0amk bi de mutlu olmak istiyorum olayı var hani. adam içerisinde bulunduğu durumdan hoşnut değil ve diyor ki "mutlu olmak istiyorum". mutlu olmaya çalışarak mutlu olunmaz. mesela adamın teki sinirlendi bi anda camı açtı sağa sola küfrediyor. adam "şu an sinirliyim, camı açıp şu anda küfredicem" gibi bi düşünceyle mi hareket ediyor? hayır. istemdışı olarak sinirlenip küfretmeye başlıyor sağa sola. kendiliğinden olan bir şey yani olay. mutluluk da böyle bir olay. özgüven de aynı bu şekilde gelişen bir şey. kendiliğinden o halin içerisine girersin. mutluluk tek başına istenerek elde edilebilecek bir şey değildir. senin yaşadığın hayatın bir sonucu, bir etkisidir.
-
22.
0annat dinliyos reyiz
-
21.
0bu arada ben de öneri yapacak olursam alan watts derim
-
20.
0eckhart tolle okuyun yardımı dokunur. beni huzurlu ve daha farkında yaptığı bir gerçek. ancak dikkat!!! çok dikkat edin!!! bu adam siyonizme hizmet ediyormuş gibime geliyor. evanjelist olduğundan şüpheleniyorum. spritüelizmi kullandığı için siyonizmle bağlantısı olabileceği aklıma geldi. tabi her spritüel şeylerle uğraşanlar öyle demek istemiyorum. isa yı çok fazla kaleme alıyor kitabında, dolayısıyla incile yönlendiriyor dolaylı yoldan. bu yüzden evanjelist olabilir. Evanjelizm, genel anlamıyla incil'ler hakkında vaaz vermektir. isa üzerinde yoğunlaşan bu vaazların amacı Hıristiyan olmayanları bu dine davet etmektir. ama eserleri hakikaten iyi
-
19.
0sonuç olarak, olayın özü düşünen zihninle gözlemleyen zihnini birbirinden ayırmak. düşünen zihin dediğini, o düşünen halini yok edemezsin. yok edebilen kimse yok amk istersen ömrünü budistlerin arasında geçir, keşiş ol ne bileyim doğada yaşa, her gibimi dene yok öyle bi şey. ama düşünen zihnini gözlemleyen zihnini yönetebilirsin. düşüncelerinizin kuklası olmamak önemli olan. düşünceleriniz siz değilsiniz, anlık gelip geçici şeyler sadece. bunu kabul edip hareket etmek gerekiyor
-
18.
0yani bu tekniğin özeti sana ağır gelen bir duyguyu, düşünceyi zihninde komik bir hale sokmaya çalışmak. baya faydalı lan, gülmeyin. yani gülün de tekniğe gülmeyin haha. bi zaman sonra yüzünde öyle saçma bi tebessüm oluşuyo ki anlatamam amk ama işte bu beynine de olumlu katkı sağlıyor. amaç da o.