psikoloji içeren bir hikaye

Lütfen beni yanlış anlama ama oradan geldikten sonra değiştiğini göre biliyorum,

Baksana seni ilk defa ağlarken görüyorum,

Artık eskisi gibi bakmıyorsun eskisi gibi düşünmüyorsun,

Bunu anlıyorum,

Ben seni çok seviyorum ve değiştiğini görüyorum, tekrar söylüyorum beni yanlış anlama ama eğer oradan değişmeden dönseydin eğer kararını vermemiş olsaydın eğer tercihini yapmamış olsaydın,

Hala bu iki adamla yaşıyor olsaydın bu gün biz olmazdık artık,

içinde ki o karanlık tarafı seçmiş olsaydın, belki de bugün burada olmazdın.

Ya bizim için en hayırlı olan kararı verirdik, ya da bu kararı sen zaten vermiş olurdun bende tek başıma bunu anlamaya çalışırdım,

Ama artık değiştin,

Sana söz veriyorum bende bundan sonra değişeceğim seni hiç yalnız bırakmayacağım ve sana gereken her türlü desteği vereceğim seni kaybetmeyi bile göze alarak bu konuda peşini asla bırakmayacağım

Ama sende bana söz ver artık hiç bir şey saklamayacağına söz ver, her konuda ikimizi ilgilendiren seni ilgilendiren beni ilgilendiren ailemizi ilgilendiren her konuda beraber karar alacağımıza söz ver,

Bizi bir daha düşünmeden hareket etmeyeceğine söz ver,

Benden vazgeçmeyeceğine söz ver.”

Gizem’i ikince kez ağlattım, onu ikinci kez ağlarken görüyordum,

Yine ağlattım onu benim yüzümden ağladı,

Kendime bir daha söz verdim,

Bunu bir daha asla yapmayacağım onu bir daha asla ağlatmayacağım.

-“Ben artık böyle yaşamak istemiyorum,

O gün orada o yükü bıraktım, bundan sonra hayatımda sadece sevdiklerim olacak,

Sadece onların iyiliği ve sevgisi için yaşayacağım,

Sevdiklerim asla bir tercih konusu olmayacak,

Sana söz veriyorum bir daha asla böyle bir şey yaşatmayacağım sana,

Senden asla vazgeçmeyeceğim,

Bir gün sen benden vazgeçsen bile ben senden vazgeçmeyeceğim,

Bende senin asla peşini bırakmam,

Bu hayatta bana yoldaş olan hayat arkadaşım olacak kişi sensin,

Seni bulmuşken sırtımı sana dayamışken seni asla bırakmayacağım.

Bütün bunlar benim sınavımdı, bu sınav için tercihimi yaptım artık,

Seni kazandım sevdiklerimi kazandım,

Yüce Allah’ım huzurunda sana söz veriyorum senden sevdiklerimden sevenlerimden asla vazgeçmeyeceğim bir daha sizi asla riske etmeyeceğim.

Seni çok ama çok seviyorum Gizem,

Seni çok seviyorum.”

Sarıldık birbirimize, ikimizde ağladık,

Ben bu ağlama işine alıştım sanırım,

Her şeyi içine atıp yük olarak taşımak yerine bunları gözlerinden atıp kurtulmak senelerdir hasret kaldığım bir duygu.

O gece sabaha kadar oturduk, aklımıza gelen her şeyi konuştuk ama o gece bir daha ağlamadık,

Konuştuğumuz her şey mutluluğumuza dair şeylerdi,

Konuşurken Gizem dizlerime uzandı,

Saçlarını okşadım, yüzünü okşadım,

Sonra ben dizlerine uzandım oda benim saçlarımı okşadı, konuşurken yüzümü inceledi ellerimi tuttu.

Evimizi, eşyalarımızı nerede oturacağımızı konuştuk,

Düğünümüzü hayal ettik, ikimizin de en başından istediği kır düğünüydü,

Benim en büyük hayalimdi bu, kırlar içinde yeşillikler içinde evlenmek istiyordum,

O yeşillik bana çocukluğumu hatırlatıyordu, mutlu olduğum günleri bu günkü mutluluğumu…

Gizem’e ev hayalimden bahsettim,

Ev için müstakil bahçesi olan bir ev istiyorum,

Sitelerde, apartmanlarda bir hayat geçirmeyi kim ister ki?

Bahçesine bir şeyler ekelim, babam gibi her sabah işe gitmeden önce sulayayım, her sabah bu temizliğin kokusu ile uyanalım.

Bahçesinde köpeğimiz olsun, Jo’dan sonra ilk defa köpek sahibi olmak istiyorum,

Belki Jo kadar sevemem onu ama bana her zaman Jo’yu hatırlatır.

Kendi çocukluğum en güzel günlerim nasıl bahçeli bir evde geçtiyse çocuklarımın da böyle bir çocukluk geçirmesini istiyorum,

Çocuklukları bahçede geçsin, bahçede koşsunlar oynasınlar, ağaçlara tırmansınlar.

Annelerimiz isterlerse onlarda bizlerle yaşasın,

Annem için bir alanı tavuklar için ayırırız, annem tavukları çok sever o da ömrünün kalan günlerini eskisi gibi mutlu biçimde torunları ile yaşar.

Torun demişken,

Kaç tane çocuğumuz olsun?

isimleri neler olsun?

ikimizin de içimizi gıdıklayan konuşurken en heyecanlandığımız konu çocuklarımız oldu.

Ben bir çocuğumuz olsun istedim, yani hep öyle hayal ettim ama Gizem en az 2 tane çocuğumuz olsun istedi,

Biri kız olsun biri erkek,

Kardeş sevgisiyle büyüsünler,

Birbirlerine sahip çıksınlar kendilerini daha güvende hissetsinler dedi.

Sen her şeyin iyisini bilirsin dedim, sen böyle istersen böyle olur.

Bir kızım olsun, Gizem’e benzesin babasını çok sevsin,

Babası onu her şeyden herkes den korusun, babasının kanatları altında büyüsün,

Oğlumuz bana benzesin, çocukluğu benim çocukluğum gibi olsun,

Çok yaramaz olsun, yerinde duramasın ağaçların tepesinden hiç inmesin,

Kardeşini her zaman korusun,

Kardeşini çok sevsin,

Ben her gün onun peşinden koşmaya razıyım…

Kızımızın adını ben koyayım adı, Şehrazat olsun, ismi gibi özgür olsun,

Oğlumuzun adını da Gizem’in koymasına karar verdik, hayallerinde ki ismi koyacaktı,

Ama bana söylemedi, o gün geldiğinde oğlumuzu kucağımıza aldığımız o gün söyleyecekti.

Bu hayaller, bu düşünceler bu sohbetler ile sabahı ettik,

Hiç sabah olsun istemedik, gözümüzde uykuya dair hiç bir şey yoktu,

Hayatımda huzurla, mutlulukla sabahladığım ilk gece bu oldu…

Belki de hayatımın sınavını vermiştim, bundan sonra sadece mutlu olacaktık,

Artık benimde mutlu olma zamanım gelmişti.

Artık mutlu olmak tek dileğim,

Bu dileğim gerçekleşecek mi?

Yaşanan bunca acılar mutluluğumuzun kefaletini belki de ödemiştir,

Belki de artık mutluluğu hak ediyorumdur…

iyi akşamlar arkadaşlar, yarın yada hafta sonu kısada olsa devam edeceğim fazla zamanım olmuyor maalesef zaten fazla da bir şey kalmadı bir an önce hikayeyi tamamlamak istiyorum bu nedenle kısa ve hızlı gideceğim. uzun yazacak enerjiyi bulmuyorum artık kendimde sizleri de daha fazla bekletmeyi istemiyorum...

Devam edelim,

Mutlu bir adam olmak, mutluluk için yaşamak ne güzel bir duygu,

Sanki hiç bir şeye geç kalmadım, yeniden hissedeceğim unutmaya yüz tutmuş duygularım kendilerini yeniden gün yüzüne çıkaracak gibi.

Bundan sonra hata yapmadan yaşamaya devam edersem hiç bir şey mutluluğumu bozamaz.

Mutluyum, huzurluyum ve artık çok rahatım.

Artık sadece Gizem’e odaklanmış durumdayım,

2 aylık bir süre geçti,

2 ay boyunca her günüm diğerinden daha mutlu bitti.

Artık işten sonra her anım Gizem’le geçti,

Artık çok daha garip hissetmeye başladım,

Hastanede onu beklerken inanılmaz heyecanlanma başladım,

Neredeyse 5. Yılımıza gireceğiz ama ben ilk defa onun için heyecanlanıyorum.

Onu bekliyorum, hastaneden çıkarken beni görecek bana gelecek birbirimize sarılacağız biliyorum,

Ama heyecanlanıyorum, özlüyorum ve o ikinci ayın sonunda hislerimi adlandırmaya belki de yeniden hatırlamaya başlayınca anladım. Artık Gizem’e aşık oluyordum…

…

Maddi açıdan her gün daha iyi bir duruma gidiyorum,

işlerim öyle bir artıyor ki artık 6 çalışma arkadaşı olduk,

Satırlarımın ilk kısımlarında bir şeyden bahsettim, hayatım boyunca paraya tapan para için hareket eden bir insan olmayacaktım.

Ben bu kararı verdiğim andan bu güne kadar hiçbir zaman paraya çok ihtiyacı olan bir duruma gelmedim.
Bu son günlerde kazandığım miktar artmasına rağmen gözümde değeri hiç olmadı.

Para konusu oldum olası beni rahatsız ediyor,
yani toplayayım biriktireyim, çok param olsun gibi bir düşüncem yok, tabi ki ihtiyatlıyım, yapılacak yatırımlarımı yapıyorum,

kendimden çok annem, Gizem doğacak çocuklarımın geleceğini güvence altına almak istiyorum ama geriye kalan hiç bir şey için endişem olmuyor.

Bu konu yazılır mı söylemek doğrumudur bence doğru değil ama bunu anlatıyor olmamda ki amaç olayın diğer yönüne vurgu yapmak.

Ben kazanmaya başladıkça çevremde ihtiyacı olduğunu düşündüğüm, duyduğum insanlara yardım etmek istedim yardımlara başladım. Özellikle babası, annesi olmayan küçük çocukların okul masraflarını karşılamak onlarında okumasını bir gün başarmasını sağlamak için elimden geldiğince destek olmaya çalıştım.

Özellikle o çocuklar için ihtiyaç olsa kazandığım bütün
paraları onların hayatlarını kuracağı,

kendilerini kurtaracağı bu yollara dökmek istedim,

Ama ben bu dünya malına bu dünya parasına değer vermedikçe, saçmaya karar verdikçe en önemlisi de ona tapmayınca, işler değişti.

Ben ihtiyacım dışındakileri yardım olarak verdikçe verdiğim her şey katlanarak bana dönmeye başladı.

Ben o çocuklar için para harcadıkça, o harcadığım paralar ertesi gün, katlanarak cebime girdi,

Ben ona tapmadıkça o bana taptı,

Her yardımla iyi niyetle harcadığım bir kuruş iki kuruş olarak döndü,

O iki kuruşu verdikçe dört kuruş olarak kazandım.
Bu böyle devam etti…

…

Yüksek lisansımız için, artık hazırlıklara başlama vakti geldi,

Yaklaşık 1.5 sene bir süreç var önümüzde ama işleri yoluna sokmak, işleri planlamak sadece bu hedefe kanalize olmak için planlarımızı yapmaya başladık,

Henüz lise döneminde 3 sene aynı sırayı paylaştığım çok yakın bir arkadaşım vardı,

Daha lise sıralarındayken bir gün beraber çalışmak, beraber iş kurmak konusunda hayal kurardık,

Gerçekten güveneceğim, sırtımı dönebileceğim bir insandı,

Hazır işler yolundayken benimde güveneceğim birine ihtiyacım varken daha uygun birini bulamazdım sanırım,

Bu vesile ile arkadaşımla görüşüp iş teklifimi yaptım,

Çocukluk hayallerinin gerçekleşeceği günde ret cevabı olmazdı zaten,

Bu arkadaşımın da en büyük hayallerinden biriydi beraber çalışmak daha fazla söze gerek kalmadı zaten.

Ertesi hafta başında arkadaşım işe başladı,

Bu sisteme uyum sağlayacağını iş konusunda zorlanmayacağını biliyordum,

Gerekli kontrol noktalarını anlattım, bundan sonrası sadece akışı korumaktı bunu da fazlası ile yapacağını biliyorum.

…

Aklımda Gizem’e sürprizler yapma fikirleri var

Her an onun mutluluğunu düşünmek, onu daha fazla nasıl utlu edebilirimi düşünmek beni inanılmaz mutlu ediyor inanılmaz heyecanlandırıyor.
Aklıma ilk gelen fikir burada yaşayacağımız evi bir an önce bulmak, ona sürpriz yapmaktı. Birkaç ev göreyim bütçeme göre ayarlayayım en sonunda hepsini Gizem’e göstereyim hangisini beğenirse o olsun.

Boş zamanlarımda ev ilanlarına baktım, beğendiğim hoşuma gidenlerin ilan sahiplerini aradım, bilgiler aldım evi görmek için randevu aldım.
Bir şeyleri kolay beğenen biri değilim, ince elerim her zaman hele ki bundan sonrası için yaşayacağım ailemle geçireceğim günler için beraber olacağımız ev konusu olunca detaylar daha da artıyor.

3 tane ev beğendim biri Avrupa yakasında neredeyse istanbul çıkışında ama istediğim gibi müstakil bir site, deniz manzaralı, bahçeli en beğendiğim yer burası oldu.

ikinci sırada Anadolu yakasında yine müstakil evli bir site ama deniz manzarası yok, daha çok orman manzaralı yeşillikler içinde.

Üçüncü ev 3 katlı siteler halinde deniz manzaralı, site olması nedeniyle sıcak bakmıyorum ama inanılmaz bir manzarası var. Sırf bu manzarasıyla listeme girmeyi hak ediyor.
Gizem için büyük bir sürpriz olacak, ama bu konuyu emrivaki yapmakta istemiyorum,