1. 976.
    0
    O gün babam ve kardeşimin mezarına gidecektik, beni zütürmek istemediler bırakıp gitmeye kalktılar.

    O gün bunu yapanlardan nefret ettim, ağladım sinirlendim ve koşmaya başladım.
    Biliyordum mezarlığın yerini çok uzaktı ama ben koşardım,

    Tüm gücümle koşar bulurdum,

    Peşimden araba ile geldiler,

    Yolun sonunda buldular beni koşarken yakaladılar, arabaya bindirdiler ve mezarlığa zütürdüler.

    Mezarlığa geldik annem yine bayıldı,

    Kardeşimin küçük mezarı,

    Babamın hemen yanında, yan yana gömmüşler babam yalnız bırakmamış kardeşimi.
    ···
  2. 977.
    0
    Dualar okunmaya başladı, annemler ağlayarak Kuran okudu, ben hiç konuşamadım, ayakta dikilip kaldım öyle, gözlerimden düşen yaşlara engel olamadım, boğazım yanıyordu gözlerim hiç durmuyordu hıçkırarak ağlamak istedim ama olmuyordu,

    gözlerime engel olamadım sadece ağladım sessiz sessiz gözyaşlarımla ıslattım onların mezarlığını.

    işte böyle oldu,

    Kendimi nefretin kollarına bıraktığım, içimde nefret ile büyümeye başladığım gün bu gündü.

    O gün o mezar başında bir daha hiç ağlamayacağım diye söz verdim kendime,

    hayatımda ne zorluk yaşarsam yaşayayım ne olursa olsun ağlamayacaktım. O gün hayatımı değiştirmeye karar verdim, kimseye muhtaç olmadan kendi ayaklarımın üstünde duracaktım,

    bana acıyarak bakan gözler bu dik duruşum karşısında bu mücadelem karşısında artık acıyamayacaktı.
    ···
  3. 978.
    0
    Asla güçsüz olmayacaktım ve en önemlisi bunu bana yaşatanların başkalarına yaşatmaması için hayatım boyunca mücadele edecek bunu düzeltecektim. Hayattan intikam almayı o gün kafama koydum. 9 yaşındaydım, şuan 25 yaşındayım ama o gün ne düşündüysem neye inandıysam şuan kafamda aynı şeyler var ve aynı şeylere inanıyorum.

    Bir gram değişen bir şey olmadı, bir gram sözümden dönmedim o hırsım bir gram azalmadı değişen tek şey nefretim oldu her gün arttı benimle beraber büyüdü katlandı-katlandı beni ele geçirdi kendine bağladı bu hırsımı bu düşüncelerimi hep sıcak tuttu.
    ···
  4. 979.
    0
    Ve ben artık onsuz yaşayamayacağıma inandım…

    O günden sonra hiç dönmedim memlekete hiç gitmedim,

    Hiç ağlamadım,

    Ta ki bu hedefleri başarana kadar intikamımı alacağım güne kadar.

    Hedeflerimi başardığım gün hayattan alacağım intikamı aldığım gün ağlayacaktım. Sonra onların yanına gidecektim mezarlarını seneler sonra ziyaret edecektim mezarlarında ağlayacaktım. Başardığımı intikamlarını, intikamımı aldığımı söyleyecektim ve ağlayacaktım.

    içimde ki nefret bitene kadar ağlayacaktım.

    Bu nefretten sadece ağlayarak kurtulacaktım, bunu biliyorum…

    ···
  5. 980.
    0
    Saatime baktım uzun zaman geçmiş, saatlerdir bu düşünceler ile direksiyon başındayım, boğazım düğümlendi gözlerim yeniden yandı, geceden beri yoldayım saat sabah 5 oldu biraz sonra varmış olacağım. Hiç uykum yok, beynim yine uyku ile savaşıyor, uyku hudutlarıma yaklaşamıyor bile, sadece yola ve düşüncelere odaklandım ama yollar da bomboş.

    30 dk sonra Zonguldak sınırları içine girdim, kendime kalacak bir yer ayarlamam gerekiyor burada ne kadar kalacağımı bilmiyorum işim uzaya bilir.

    Merkeze yakın yerde oteller var ama benim aradığım daha küçük hatta sadece uyku ihtiyacımı karşılayacak bir yer, küçük bir yer.

    Merkezin hemen dışında ufak bir yer buldum, 4 metre karelik bir oda zaten ihtiyacım olan daha fazlası değil.
    ···
  6. 981.
    0
    O gün hiç bir şey yememiştim, geceden beri araba sürüyorum ama canım hiç bir şey istemiyor aksine midem bulanıyor. Yanımda hiçbir eşyam yok sadece odayı gördüm 5 dk yatağın ucuna oturdum, geceden beri telefonum kapalı

    Telefonu açtım, Gizem’den mesaj gelmiş –“Telefonunu açtığında beni hemen arar mısın?"

    Anneme haber vermiştim ama Gizem’le konuşmamıştım. Hemen Gizem’i aradım,

    Merakla cevap verdi,

    -“Neredesin sen? Annen gece yola çıktığını söyledi neredesin neden haber vermedin?”

    -“Sakin ol canım, bir iş durumu var acil bir şey bende gece-gece rahatsız etmek daha doğrusu korkutmak istemedim.”

    -“Anlıyorum ama keşke haber versen, aklım çıkıyor böyle durumlarda…”

    -“Biliyorum canım ama gecenin bir vakti arayıp korkutmak istemedim annen falan duyar meraklanır…”
    ···
  7. 982.
    0
    -“Tamam anlıyorum ama sende beni anla lütfen. Ne zaman döneceksin nereye gittin yani çok acil bir iş mi? hiç olmamıştı böyle bir şey?”

    -“Canım henüz adamlarla görüşmedim ama çok yoğun sürecek belki bir hafta belki daha kısa belki de uzar tam bilmiyorum uzun-uzun toplantılar olacak birazdan toplantı için çıkacağım birazdan.”

    -“Lütfen çıktığı zaman haber ver akşam detaylı konuşalım..”

    -“Tamam canım konuşuruz, döndüğümde de detaylı olarak anlatırım.”

    Odadan çıktım arabayı çalıştırıp merkeze sürdüm,

    Öğle olmuştu,
    ···
  8. 983.
    0
    Biraz dolandıktan sonra, zorda olsa aradığım adresi buldum. Zonguldak’ta hava genelde kapalıdır galiba, baharda olmamıza rağmen daha doğrusu neredeyse yazın başında olmamıza rağmen hava kapalı yağmur yağacak gibi. Akşama kadar arabada oturdum, etrafa baktım hava iyice karardı sonra kaldığım yere geri döndüm.

    Odaya gelince dün geceden beri hiç bir şey yememiş olduğumu hatırladım,

    Bunu hatırlayınca midem yeniden bulandı, dün geceden beri uykusuz kalmam ve yol yorgunluğum büyük bir uyku yükü getirdi yanımda hiç bir şey getirmemiştim yatağa uzandığım gibi uykuya dalmışım.
    ···
  9. 984.
    0
    Sabah 6 gibi uyandım, yeni bir gün yeni bir şehir ama değişmeyen tek şey dünden kalan yağmurlu ve kapalı hava dün aradığım adresi bu sefer bir seferde buldum. Yolları caddeleri döndüğüm her sokağı iyice beynime kazımıştım. Yeniden aynı adresteyim, karnımın aç olduğunu hissetmeye başladım ama canım hiç bir şey istemiyor geç kalmamak ya da zaman kaybetmemek için erkenden bir fırından simit ve meyve suyu alıp köşeye koydum, öğlene kadar hiç dokunmadım öğleden sonra karnıma kramplar girmeye başladı az da olsa simidin ucundan bir parça yedim ama yer yemez midem bulandı.
    ···
  10. 985.
    +1
    Akşam geç saatlere kadar arabada bekledim. Sonra yeniden kaldığım odaya döndüm, bu aç kalma ve mide bulanma durumu acayip derecede uyku yapmaya başladı yatağa uzandığım gibi uykuya daldım.

    Bu iki akşam boyunca da Gizem’i arayıp günümün nasıl geçtiğine dair açıklamalar yapıyorum, hep ne zaman döneceğimi soruyor her seferinde de belli olmadığını söylüyorum.
    2. akşam sesin çok yorgun geliyor dedi,

    işimin çok yoğun olduğunu söyledim,

    Çok büyük bir iş mi? Bu kadar uğraşıp yorulacağına değecek kadar büyük bir iş mi diye sordu,

    Hayatımın en büyük işiydi…

    Gerçekten de hayatımın en büyük işi…
    ···
  11. 986.
    +1
    3. günün diğer 2 günden farkı nedir diye sorarsanız hiçbir farkı olmadı ama bu sefer sabah aldığım simit öğle saatlerinde bitti, yine midem bulandı ama kendimi yemeye zorladım buralarda hasta ve yorgun düşmek isteyeceğim en son şey.

    4. Gün bu sefer güzel ve güneşli bir gün karşıladı beni sabah erken saatlerde yine aynı fırından aldığım simitten sonra sahildeyim.

    Karadenizin hırçın sularının önünde güzel bir sahil şeridi, hemen önünde de çok güzel bir çocuk parkı.

    Havanın güzelliğini gören aileler çocuklarını alıp parka gelmiş, ama son 3 günün getirmiş olduğu soğuk hava ve Karadeniz sularının serin rüzgarı sıcağı biraz kırdı. Hafif serin ve rüzgarlı hava insanları biraz üşütüyor.
    ···
  12. 987.
    0
    Çocuklar sımsıkı giyinmiş bir şekilde parkta koşuşturmaya devam ediyorlar.

    Oldum olası çocukları çok severim,

    O kadar saf o kadar temizler ki temizlikleri yüzlerinde bir parça nur oluyor.

    Arabadan inip biraz çocukları izledim,

    Yüzüme doğru esen hafif rüzgar 3 günden beri midemde oluşan krampları ve yorgunluğu alıp zütürdü benden. Çok rahatlamıştım.

    Elimde simit parka doğru yürüdüm, kimi anneler çocuklarını kimi büyük anne ve babalar da torunlarını parka getirmiş.
    ···
  13. 988.
    0
    Biraz ileride yaşlı bir adam tek başına bankta oturuyor,

    Yanı boştu oraya doğru ilerledim ve yanına oturdum.

    Gözleri çocukların üzerindeydi, bende oraya doğru bakıyordum,

    Yanına oturunca bana doğru baktı, kafamla selam verdim o da gülümseyip selam verdi.

    Beraber parkta oynayan çocukları izlemeye başladık,

    Birkaç dakika sessizce izledik sonra yaşlı adam söze girdi,

    -“Hangisi senin çocuğun? Seni daha önce buralarda hiç görmemiştim yeni mi taşındın?”

    Gülümsedim,

    -“Ben henüz evli değilim, bir iş görüşmesi için buradayım biraz boş zamanım vardı buraya geldim bende.”
    ···
  14. 989.
    0
    -“Öyle mi ne iş yapıyorsun delikanlı?”

    -“………… …………. “

    -“Maşallah işlerin nasıl iyi mi? Buralara geldiğine göre işleri büyütüyorsun herhalde.”

    -“Çok şükür gayet iyi daha iyisi içinde uğraşıyorum. Burada ki iş hep istediğim bir işti bakalım inşallah olur. Siz ne iş yapıyorsunuz?”

    -“Memurdum emekli oldum çoluk çocuk torun derken geçti işte yıllar.”

    -“Anladım, ne memurluğu yaptınız?”

    Derin bir nefes aldı,

    -“Devletin ne işi biter ne memurluğu delikanlı.” Gülümsedi,

    Gülümsedim,
    ···
  15. 990.
    0
    -“Haklısınız, hep burada mı yaşadınız?”

    Biraz duraksadı,

    -“Evet hep burada yaşadım.”

    -“Şanslısınız çok güzel bir şehir…”

    Sadece gülümsedi,

    Biraz sessizlik oldu bu sırada elimde ki simitten bir parça aldım, bir parçada yaşlı adama uzattım,

    Uzattığım parçayı aldı ve yemeye başladık.

    -“Hangisi sizin torununuz?”

    Bu soruyu sorunca yüzünde yine gülümseme belirdi,

    Parmağı ile işaret etti,

    -“Şuradaki iki erkek çocuğu görüyor musun? işte onlar…”
    ···
  16. 991.
    0
    -“Allah bağışlasın hem de iki tane.”

    -“Sağ ol delikanlı sağ ol iki tane aslan parçası işte,

    Sen ne zaman evleneceksin var mı durumlar parmağında da yüzük var gerçi?”

    -“Evet, nişanlıyım kısmetse 2 sene içinde evlilik var bakalım artık.”

    -“O maşallah hayırlısı olsun sende bir an önce evlen çocuk sahibi ol da Allah sana da evlat ve torun sevgisi nasip etsin.”

    -“Hayırlısı artık inşallah o da olur, bizde torunlarımızı görürüz.”

    Yaşlı adam iyice keyiflendi,

    Gülerek,

    -“Olur olur bunlar dünyanın en güzel duyguları.” Elini dizime hafifçe vurup bu sözlerini pekiştirdi.
    ···
  17. 992.
    0
    Bende gülümsedim, gerçekten güzel hayaller bakalım bu hayaller gerçekleşecek mi göre bilecek miyiz bizde evlat ve torun sahibi olmayı…

    Yine sessizlik oluştu,

    -“Torun sevgisi evlat sevgisinden çok daha fazladır derler sahiden de öyle mi?”

    -“Öyle delikanlı öyle, bunun nasıl bir şey olduğunu sana anlatmak isterdim ama anlatılacak bir şey değil ancak yaşayınca anlıyorsun, mesela evladının tırnağı kırıldığı zaman ana-babanın ciğeri sızlar ama torunun tırnağı kırıldığı zaman canından bir parça gidiyor. Bu öyle bir sevgi ki evlat sahibi olunca bile anlamıyorsun, mesela sor annene-babana ancak torun sahibi olunca anlayacaklarını söylerler.”
    ···
  18. 993.
    0
    Gülümsedim,

    Devam etti,

    -“Mesela sor babana ben mi torunun mu diye eminim torununu söyler çünkü onlarda daha olmasa da ne kadar çok seveceklerini biliyorlar.”

    -“Maalesef babam hayatta değil uzun zaman önce kaybettim onu bu duyguları hiçbir zaman bilemeyecek…”

    -“Öyle mi kusura bakma üzdüm seni, nasıl oldu peki hastalık falan mı?”

    -“Trafik kazası.”

    -“Ya başın sağ olsun.”

    -“Sağ olun.”

    Bu konu sohbetimizi biraz hüzünlendirdi yaşlı adam sessiz kalıp torunlarına baktı,
    ···
  19. 994.
    0
    Bu sefer ben devam ettim,

    -“Babasız kalmak çok zordur, babanızı kaybettiğiniz gün artık çocuk kalamıyorsunuz, büyümek gerekiyor, kaç yaşında olursanız olun artık arkanızda duracak yere düştüğünüzde sizi kaldıracak o çınar artık yok oluyor.

    Hayatta yapa yalnız kalıyorsunuz,

    Bazen çok ağır geliyor ister çocuk olun ister koca adam bazen ağır geliyor,

    Keşke babam yanımda olsaydı diyorsunuz,

    Elimde tutsa bana yardımcı olsa ama artık olmadığını biliyorsun, işte en çok bu zamanlarda koyuyor insana…”
    ···
  20. 995.
    0
    Yine sessiz kaldık,

    -“Zor delikanlı, baksana hala acı çekiyorsun ama her sıkıntının bir de dermanı var insan ne kadar acı çekse de bunun da bir ilacı vardır.”

    -“Haklısınız bunun ilacıda çocukluğunuzu kaybetmek, erken yaşta adam olmak, çocukken muhtaç olduğunuz o duyguları unutmak, duygusuz yaşamak, duygularını kaybetmek robotlaşmak…”

    Yine sessizlik çöktü,
    ···