1. 26.
    +3
    Gerçekten onu görünce heyecanlanmaya, görmeyince özlemeye başladığım biri girdi hayatıma. Nefretimi bastıracak bir duygu ile karşılaştım açıkçası oldukça korktum ya bana nefretimi unutturur ya hayattan intikam alma gayemden vazgeçersem diye çünkü artık nefretim nefes almamı sağlayan beni hayata bağlayan bir etken gibiydi.. 5 yıl aradan sonra tanıştığım yeni duygunun bana yön vermesine izin verdim, normal hissedebilmek beni özgürleştirmeye başladı. ilk anda tamamen platonik biriydi ama zamanla açılmaya karar verip cesaret edememe ret edilme korkusu ile kendi çapımda bir mektupla ( o derece romantiğe bağladım ) açıldım sonra ilk konuşmamız yeniden kalbimin heyecandan çarpmasını hissetmek inanılmaz bir duyguydu. iki ergenliğe girmiş çocuğun yaşayacağı ilişki ne ise onu yaşamaya gayret ettim . Kızın adı Buse idi, açık söylemek gerekirse güzel bir kızdı göçmendi boyu benden uzun beyaz tenli siyah saçlı gayet güzel ve popüler bir kızdı.
    ···
  2. 27.
    +2
    ilk konuşmamızda beni azarladı mektup için şikayet edeceğinden bahsetti ama ben aşk duygusunun karşısında sesimi çıkaramadım. Olayı tamamen akışına bıraktım (çocukluk işte) sonradan ufak tefek karşılıklar aldım. iki çocuğun arasında ne olabilirse o oldu bir evcilikten ibaret gibiydi, bildiğiniz üzere (benimde ilk deneyimim burada oldu) güzel kızların yanında bulunan bir arkadaşı sizin yolunuza hep engel koyar bende bu engelle burada tanıştım ve evciliğimiz bu kız yüzünden bitiyor.
    ···
  3. 28.
    +5
    O dönemler en büyük merakım futbol oldu, futbolu çok seviyordum, gerek mahallede gerekse okulda bolca top oynar zamanla kendimi geliştireceğimi düşünürdüm. Yaşıtlarıma göre de iyi oynuyordum, mahallede ki büyüklerin maçlarına çağrılacak kadarda iyi oynamaya başlamıştım. Orta sonda sınıflar arası turnuva olacaktı, bende ilk defa bu turnuvaya katılacak ve sırf Buse’nin de maçları izleyeceğini bilinci ile elimden geleni yapacaktım. Sınıfta beraber oynarken çok iyi anlaştığımız Erkan isminde bir arkadaşım var onunla birlikte ilk maçımızda neredeyse show yapıyoruz 5-1 lik net bir skor alıyoruz 3 gol atıyorum erkan’da 2 gol atıyor. 2. Turda okulun o dönem favori olan takımı ile karşılaşıyoruz ama benim içimde en ufak bir şüphe yok bu arada da Buse bizim hiçbir maçımızı izlemiyor yani onu izleyenler arasında hiç görmüyorum okulun en güçlü takımını da müthiş bir oyunla eliyoruz 7-2 biten karşılaşmada da 3 gol atıyorum Erkan ‘da 3 gol atıyor o maçta benim bütün gollerimin asistlerini Erkan yapıyor aynı asistleri de ben ona yapıyorum ama göze çok hoş gelen bir oyun oynuyoruz, özellikle Erkan ve ben birbirimizin ne yapacağını çok iyi biliyoruz o maçta son golümüz hiç unutulmuyor, orta sahadan karşı kaleye gelene kadar sadece Erkan ve ben paslaşıyoruz çalımlar ara paslar yapa-yapa kaleci ile karşı karşıya kalıyoruz, topu Erkan’a atıyorum Erkan kaleciyi de çalımlıyor kalenin önüne kadar ilerliyoruz ve topu bana bırakıyor son golü atıyorum…
    ···
  4. 29.
    +5
    Ve finaldeyiz rüya gibi geldiğimiz finalde benim için rüya gibi bir final olacak çünkü Buse’lerin sınıfı ile karşılaşacağız. işin kötü yanı Buse’lerin sınıfı yarı final maçlarını bir gün önce oynadılar bizim yarı final maçı aynı gün yapıldı ama beden hocasının turnuvayı bugün bitirelim kararı ile biz aynı gün içinde 2. Maçımız olan final maçına çıkıyoruz. Maç başlıyor kendime çok güveniyorum maçı alacağımıza inancım tam ama bütün takım çok yorgunuz Buse’yi tribünde gördüğümde yorgunluk kalmıyor maç bir anda 4-0 oluyor dağılıyoruz kimsenin gücü kalmamış, ben var gücümle saldırıyorum, o kızı ve Buse’yi sevindirmemeliyim, 2 asist yapıyorum Erkan 2 golü de atıyor maç 4-2 oluyor ama benimde gücüm tükeniyor diğer arkadaşlarım gibi ve maç 6-3 kaybediliyor, ben kaybediyorum. Maçtan çıkacağımız sırada o gıcık kız bana laf attı, o sinirle üzerine yürüyordum ki Erkan tuttu ağzımı kapattı ama bu kız benimle dalga geçmeye kadar işi abarttı. Gururumun kırılması bana bir şeyi hatırlattı yaklaşık 6 aydır unuttuğum bir şey yeniden ortaya çıktı içimdeki nefret yeniden kendini bana hatırlattı yeniden nefret duygumun gücü karşısında ergenliğin getirdiği duyguları köreltmem ve kaybetmeme neden oldu. Bu vesile ile karanlığıma yeniden dönmem gecikmedi, evcilik daha uzun sürmedi...
    ···
  5. 30.
    +4
    Bu dönem benim için gerçekten çok önemliydi yeniden hissedebilmek başka bir şeyler düşünmek rahatlatmıştı beni ama keza hissetmeye geç kalmış olmam keza nefretimin yeniden harekete geçmesi ile ortaokul serüvenim burada bitiyordu.

    Ortaokulda değişen bir başka şeyde agresifliğimi macera perestliğimi tamamen bitirmiştim. Neredeyse hiç kavga etmedim, ilk 2 yıl sınıfta ve okulda üzerime çok gelen oldu ama hep sessiz kaldım ezildim ses çıkarmadım. Derinlerde böyle bir karar vermiştim artık kavga etmeyeceğim artık heyecan aramayacağım sanki çocukluğumda var olan karakterimi hiç yaşamadım geçmiş hayatımda da rüyamda bıraktım yeni bürüneceğim karakter bu yaşadığım yeni hayatın yada olmasını çok dileğim rüyanın karakteri olacaktı..

    Çocukluğumda sahip olduğum özellikleri toplayıp derinlerde en derinlerde bir yere sakladım. ilginç olan başka bir konuda bu özellikleri bazen refleks olarak göstermemdi..

    orta okulda 2 yıl boyunca sınıfta 2 arkadaş bana kafayı katmıştı en ufak bir olayda benimle kavga etmek istiyorlardı bende kavgadan kaçtığım için geri kalan sürelerde üzerime oynuyorlar ve beni eziyorlardı buna hiç sesimi çıkarmadım orta sonda yine üzerime geldikleri zamanlardı, ingilizce sınavındaydık o çocuklardan biri hemen san sıradaydı ve bir soru için kopya vermemi istedi;

    9. Sorunun cevabını söyle

    Yapmadım o soruyu!

    Yandakine bak söyle!

    Cevabı vermediğim için sinirle bacağıma bir tane vurdu, o an tek hissettiğim derinlerime nefretimin arkasına sakladığım o kavgacı yaramaz çocuğun hisleriydi. Tek bir cevap verdim,

    Teneffüste seni elimden kimse alamayacak!

    Çok şaşırmıştı, ne yapacağını yada ne söyleyeceğini bilemiyordu tek söyleye bildiği kekeleyerek ne diyorsun sen oldu. Gözlerinin içine öyle bir nefretle bakıyordum ki bana daha fazla bakamadı elimden kurtulamayacağına o da inanmıştı.
    Teneffüse çıktık direk aşağı indim çocuğu bekledim, o çocuk yanında ortak arkadaşlarımızla yanıma geldi ben gelir gelmez dövme işlemeni başlamayı planlarken o daha yanımıza gelmeden özür dilemeye sınavımın nasıl geçtiğini sormaya başladı, gerçekten üzgün olduğunu bir daha böyle bir şey yapmayacağı konusunda yeminler etti.. Diğer çocukla da farklı bir konuda çıkan münakaşada boğazını sıkıp üzerine çullanmam ve arkadaşların o nu elimden zar zor alması ile sonra benimle dost olmaya yeri gelince arkamdan dolaşmaya başladı.. Okulda ki diğer çocuklar içinde sorunlu olduğum kişilerle de kasıtlı olmasa da yine gösterdiğim refleksler ile geri püskürtmeyi başarmış hatta olay daha ileri gitmiş hepsi çok yakın arkadaşım olmak istemiş ve olmuştu…
    Tümünü Göster
    ···
  6. 31.
    0
    @56 kardeşim az sabır zamanla ne demek istediğimi anlayacaksın.
    ···
  7. 32.
    +2
    Ortaokul ile ilgili bende iz bırakan bir önemli olayda 7. Ve 8. Sınıfta ki fen öğretmeni Nedim bey oldu. Bu adamın gözlerinden de nefret okunuyor, ben çocukluğumda doğaya bitkilere, böceklere çok meraklıydım bu ders de benim merakımı uyandıracak bir ders ama Nedim bey ile hiç anlaşamıyoruz.

    O bana nefretle bakıyordu ben de ona aramızda hiçbir olumsuz olay olmamışken, sürekli üzerime geliyor ödev kontrolü olsun derste sorulacak sorular olsun ilk adresi ben oluyorum. Bunu tamamen kasıtlı yapıyor biliyorum gözlerinden okuyorum ama bunu yapmaya devam ediyor, bu dersten ve kendinden nefret etmeme neden olan olaya kadar bu devam ediyor.

    Yine bir gün fen dersinde üzerime oynadıktan sonra yaşadığım sinir ile kendimi uzaklaştırıyorum zihin olarak oradan kaçıyorum yeniden huzurdayım rahatlıyorum yine bir nehir kenarındayım, hiç gürültü yok sadece hafif bir rüzgar esintisi hissettiğim sadece huzur. Tam o sırada bana yeniden bir soru yöneltiyor, arkadaşımın koluma dokunması ile kendime geliyorum, soruyu tekrarlıyor;

    -“bilmiyorum hocam “

    - “ neden bilmiyorsun?” diyerek üsteledi.

    - “hiç merak etmedim”

    - “ sen hiç merak etme seninle görüşeceğiz.” ve ekliyor,

    -“anlaşılan senin baban çok zengin hiçbir kaygın yok.”
    ···
  8. 33.
    0
    Bilip bilmeden konuşması aileme laf söylemesi o kadar zoruma gidiyor ki öyle bir nefret ile gözlerinin içine bakıyorum ki bir daha bana hiçbir soru sormuyor.. O dersten o konulardan öyle bir nefret ediyorum ki o andan itibaren ilk dönemi muhteşem olan fen dersim 2. Dönem çakılıyor ilk sınavda 1 alıyorum ikinci sınavda ancak 2 alırsam geçebileceğim ikinci sınava ilk defa bir ders için bilinçli olarak çalışıyorum elimden geleni yapıyorum sınav anı muhteşem geçiyor sonuçlar açıklanıyor ve ben yine 42 puanla 1 alıyorum(45 de 2 alarak geçebilecekken).. ders başlamadan Nedim bey ile görüşüyorum kağıdımı görmek istediğimi söylüyorum,

    -“böyle bir şey söz konusu dahi olmaz” diyerek beni def etmeye çalışıyor, ama ısrar ediyorum,

    -“ tamam, diğer dersin başında getireceğim otur yerine” şeklinde azarlanıyorum.

    2. dersin başında kağıdımı getirmiş beni yanına çağırıyor beraber bakıyoruz,

    -“ bu soruyu karıştırmışsın, yanlış cevap” doğru söylüyor, 2. Soru 25 puan olan suyun özellikleri ile alakalı bir soru ve hiç puan alamamışım.

    - “ hocam 2. Soruda suyun özelliklerini aynen sizin bize deftere yazdırdıklarınızı yazdım hiçbir ekgiblik yok ve siz bana puan vermemişsiniz.

    -“ bu sorunun cevabı bu değil!”

    - “hocam ama aynen bunlar yazıyor defterimizde siz yazdırdınız, kitapta da bunlar yazıyor!”

    - “ bu benim problemim değil!” diyerek en büyük haksızlığını yapıyor ve 25 puanımla birlikte beklide geleceğime en büyük ilgi alanlarıma da bir çizik atıyordu.

    -“ enzimlerle ilgili bu soruma neden puan vermediniz?”

    -“ aa buna puan vermedim mi ?” diyerek 10 puanlık soru cevabıma tamamen doğru olan cevaplar için 5 puan veriyor ve 47 ile 2 alıp dersi geçiyorum.

    Sırama otururken söylediği sözleri de beynime yazıyorum ve bütün hayatım boyunca unutmayacağım sözlere o an şahit oluyorum.

    -“ bundan böyle not dilenmek için kimse kâğıdını istemeyecek ve yanıma gelmeyecek!”

    Hakkımı aramam ve gasp edilen hakkımın peşinden koşmam dilencilik ve dilenmek olmuştu.. bu sözleri aklıma çivi ile kazıyorum, bu dünya yada diğeri senden alacaklıyım 2 durumda da seni hiç affetmeyeceğim Nedim hoca!

    Ortaokul dönemim böylece kapandı, kendimle ilgili çok büyük serüvenleri içiren lise hayatım başladı, lise hayatımın en önemli noktası da kendimi keşfetmeye başlamam oldu, benim herkes için böyle sandığım bazı şeylerin aslıda herkes de olmadığını, korkmalı mıyım sevinmeli miyim bilmediğim hep derinlerde kaldığı için gün yüzüne çıkarmaktan çekindiğim bazı şeyler ile yüzleşecektim..
    Tümünü Göster
    ···
  9. 34.
    +2
    Kendini keşfet,



    O dönemlerde lise girişi sınavı olan LGS sınavına giriyoruz, ama benim içimde okumaya dair en ufak bir kıpırtı yok hiçbir amacım yok bir bitki nasıl yaşıyorsa bende öyle yaşıyorum ama bitkiler en azından fotosentez yapıp ekolojiye bir yararı olurken benim yaptığım tek şey beklide nefes alıp ekolojiye yük olmak. Daha önce bahsettiğim gibi dersler konusunda isteksiz tembel olan ben notlar ne sonuçlar konusunda çok başarılı olmasa da çizgisini koruyan ve başaran biriyim, sınavı kazanıyorum ve dönemin güzel Anadolu Liselerinden birini tercih ediyorum.
    ···
  10. 35.
    +1 -1
    Ve lise dönemim başlıyor,

    Lise o dönemlerde 3 yıl sürüyor, ve kayıt vs işlemlerden sonra başlıyoruz okula, okul nezih okullardan biri disiplin hat safhada kılık kıyafet saç sakal spor ayakkabıya kadar her şeyi kontrol ediyorlar daha okulun ilk gününde saçımın biraz uzun olması nedeni ile büyük bir fırça yiyorum bütün okulun önünde tam bir kabus ile başlıyorum okuldan daha bu kadar nefret edebileceğimi tahmin edemiyordum…

    Sınıfa giriyorum en arka sıraya tünüyorum cam kenarında çok güzel manzaraya sahip bir yerim var hemen yanda ki sırada 2 arkadaş var tanışıyoruz iyi çocuklar en azından zaman geçirebileceğim insanlar.
    ···
  11. 36.
    +2
    Dersler başlıyor, benim hala fotosentez yapabilme kabiliyetim yok..

    En arka sırada oturan arkadaşlarla ara sıra muhabbet ediyoruz, dersler akıp gidiyor sınavlar başlıyor ben yine hiç umursamadan çalışmadan sınavlara giriyorum ama iyi sonuçlar alıyorum. Sınıf öğretmenimiz olan kimya hocası beni hiç sevmiyor sınıfta ki arkadaşlara yada önde oturan başarılı öğrencilere gösterdiği şefkati bana hiç göstermiyor, belki en arkada oturduğum için, belki fazla konuşmadığım için belki de hayata nefretle baktığım için..
    ilk dönem neredeyse bütün bağlantımı kesiyorum derslerle hiç alakam yok çok önemli ve çok yoğun sınav dönemi başlıyor ama ben bırak sınava çalışmayı defterleri, kitapları açmıyorum bile ve ilk dönem karnelerini alıyoruz öğrencilik hayatımda boyunca ilk defa onu görüyorum, Nedim bey’den hatıra kalan bir ders ve karnemde onun izini taşıyor kocaman bir sayı; “ 1 ”
    ···
  12. 37.
    0
    2. dönem başlıyor yine hiç bir şey umurumda değil, sıkıldığım, bunaldığım an kaçıyorum yine en uzaklara mutlu olduğum günlere o nehir kıyısına.. öğretmenlerimin gözünde bazıları için sevilen, bazıları için umursanmayan, bazıları için anlaşılmaya çalışılan biriyim.. ilk defa bir öğretmenin dersinde yaptığım bir davranış için “yemin ederim seni bırakırım, eğer kendini toplamazsan, eğer dersime hazır gelmezsen bu dersten hiçbir zaman geçemeyeceksin” diyor. Tamam kendimi derslere vermiyordum çoğunda da alakam olmuyordu ama hiçbir zaman bu duruma gelmemiştim çok ağrıma gidiyor… Bu ders için önlemler alıyorum derse en azından bunu o öğretmene hissettiriyorum ama içten içe yine nefret ediyorum.
    ···
  13. 38.
    +2
    Derslere olan alakasızlığım devam ediyor ama aldığım notlar bazı öğretmenlerin kafasını karıştırıyor daha çok denetlenen üstüne gidilen biri oluyorum ama bu da beni çok daha fazla sıkıyor ve son kalan bağlarım neredeyse kopma noktasına geliyor ta ki bir gün sınıf öğretmeninin bize sorduğu bir soruya kadar!

    -“bir gün okulda kendinizi nerede hayal ediyorsunuz? “

    Kimi başarılı olmaktan, kimi okul futbol takımının kaptanlığından, kimi müzik gurubu kurmaktan bahsediyor, sıra bana geliyor ama hoca için sadece bir formaliteyim sadece soruyu sormak için soruyor tüm samimiyetimle cevaplıyorum,

    “hemen okulun girişinde bulunan okul birincisinin adının yazdığı onur tablosunda ismimin yazılı olacağı günü.”

    O an bana öyle bir bakıyor ki, hiç gerçekleşemeyecek bir hayali hayal etmenin nasıl bir zavallılık olduğunu yüzüme vurur gibi. Hiç bir şey söylemiyor sadece gülümsüyor biraz acıyarak biraz da alay eder gibi..

    Eğer nefret etmek bir enerji kaynağı olsaydı ülkenin 1 yıllık enerji kaynağını karşılayabilecek potansiyele sahip olurdum.
    ···
  14. 39.
    +1
    O an içimde ki nefret beni tetikliyor bir kademe daha büyüyor alay edilmekten, acınmaktan ne kadar nefret ettiğimi bir kez daha hatırlıyorum, beynim karıncalaşıyor, söylediğim birinci olma hayalini laf olsun diye söylememiştim, başarmak içinde söylememiştim sadece söylemiştim, bunu neden mi söylemiştim? Çünkü bilincinde olmasam da o zaman yine tamamen refleks olarak verdiğim bir tepkiydi bu çünkü istemeyeceğimi bile bile hiçbir zaman hedefim olmayacağına inandığım birinci olma hedefi istenilirse başarılabilecek bir şeydi bu benim içinde, şuan da başaran kişi içinde, okulda ki her öğrenci içinde başarılabilecek bir durumdu yani ne vardı ki bunda ?..
    ···
  15. 40.
    +2
    Lise 1 bu şekilde bitiyor 2. Dönem karnemde zayıf yok ama ortalamam düşük yine yokları oynuyorum.. Gönül işleri olarak da hiçbir hareketlilik olmuyor ama ortaokul dönemini ve Buse’yi özlüyorum..

    Bu davranışım ile de geçmişte yaşanmış güzel olan her şey için özlem çektiğim aslında geçmişte yaşamak istediğim o pgiboloji iyice gün yüzüne çıkıyor bunun farkına bende varıyorum ama yaptığım hiçbir şeyden zevk almıyorum..

    Lise 2 dönemi bu dönemi okul hayatı ve okul dışı hayatım olarak 2’ye ayıracağım çünkü her 2 evrede de kendimle ilgili çok farklı şeyler keşfetmeye başlıyorum ve kendimi daha iyi tanıyorum, bu keşif ile korkmalı mıyım heyecanlanmalı mıyım bilemiyorum ama 9 yaşında o çok derinlerde harekete geçen şeyin buna neden olduğunu biliyorum..

    Okul dönemim ile başlıyorum;

    Lise 2 başlıyor ben yine aynı şekilde devam edecek gibiyim, fotosentez konusunda hala bir gelişme yok ama nefes alma sayımı ortalamada düşürme fikrime de sıcak bakmıyor değilim…
    ···
  16. 41.
    +2
    Dersler yine başlıyor ben yine umursamıyorum en zor dersimiz olan ……’nın 3 sınavı olacak zaten haftada en az 10 saat bu dersi görüyoruz bu nedenle okul başladıktan 1 ay sonra ilk sınavımızı olacağız. ilk defa bir ders için şöyle ucundan bakayım diyorum biraz defteri karıştırıyorum ve ilk sınavıma giriyorum sonuçlar 3 gün sonra açıklanıyor aldığım puan ” 100” bu iş hoşuma gitmeye başlıyor yoğun sınav dönemi yine başlıyor ben yine göz ucuyla bakmaya bazı dersler için sınav akşamı 30 dk 1 saat ayırmaya başlıyorum sonuçlar peşi peşine açıklanmaya başlayınca 100 puanlar da ardı arkasına gelmeye başlıyor.. Bunun temel nedeni lise 1’de ki sınıf öğretmenimin okulda birinci olmak hususunda bana inanmaması, alaycı şekilde gülmesi ve nefretimi tekrar harekete geçirmesi oluyor.
    ···
  17. 42.
    +2
    Sınavlar gümbür gümbür geçiyor, böyle olması da hoşuma gidiyor dersime giren bütün hocaların gözünde yerim farklı oluyor, bana yaklaşa biçimleri, bakışları değişiyor bunu görüyorum, hissediyorum ve ilk dönem bitiyor.. okulda karne alacağımız gün bütün okul dışarıda müdürün konuşma yapmasını bekliyor, daha sonra karneler dışarıda dağıtılacak. Öğrencilik hayatım boyunca hiç yapmadığım bir şeyin ilk şokunu burada yaşıyorum (öğrencilik hayatım boyunca hiçbir zaman not hesaplaması yapmadım, ortalamam nedir ne gerekir hangi duruma göre neyi gerektirir hesapları) ve birinci açıklanıyor, müdür adımı soy adımı söylüyor.. bütün okul alkışlıyor, öğretmenler alkışlıyor, eski sınıf hocam bile alkışlıyor gözlerinin içine bakıyorum gülümsüyor ama bu sefer gurur duyduğu ve biraz da mahcup olduğu için (öğretmenlik gerçekten kutsal bir meslektir vesselam) müdürün yanına gidiyorum tebrik ediyor karnemi ve onur belgemi veriyor ve okulun girişinde onur tablosunun en üstüne adım yazılıyor!

    bunu başarmak önemliydi ama asıl önemli olan kendimle ilgili iki şeyi keşfetmiş olmamdı bunlar;

    "istediğim, inandığım her şeyi başarabileceğimi görüyorum (ne olursa)"

    "ilk başlarda bahsettiğim hafızam ve beyin gücümden inanılmaz verimler alıyorum gördüğüm hiç bir şeyi unutmuyor, en ufak detayına kadar istediğim her şeyi hatırlaya biliyorum. Olaylara farklı yaklaşa biliyorum bu da beni her konuda 3-0 önde başlatıyor."
    ···
  18. 43.
    +1
    Açık söylemek gerekirse lise 2 dönemine kadar bu özelliklerimin hemen hemen farkındaydım ama ben bu durumu herkes için geçerli sanıyordum yani herkes de böyle oluyor diye düşünüyordum ama bunun böyle olmadığını anladım ve tadını çıkarmaya başlayacaktım.
    ···
  19. 44.
    +2
    2. dönem başlıyor aynı istikrar devam ediyor dersleri sevmeye de başlıyorum ek olarak derslere çok etkin katılmaya başlıyorum ve bu etkinlik derste anlatılan formüllerin çizilen yardımcı tabloların farklı boyutlara taşınmasına yol açıyor, aslında şu yolla ile de bu problemin çözüle bileceği yapılan şu işlemin gereksiz olduğu konusunda dersler arasında hocalar ile konuşuyoruz yeri geliyor tartışıyoruz kalkıp bazı konuları anlatmak istiyorum kimi hocaların hoşuna gidiyor kimi hocalar bu huyuma uyuz oluyor ama neredeyse bütün dersler ben ve hocalar arasında geçmeye başlıyor. Bu etkinlik hoşuma gidiyor yapılan hiçbir işin daha önce hangi yolla yapıldığına bakmaksızın hep farklı bir boyut ile yaklaşıyorum aslında böylede olabilir aslında bu daha böyle daha pratik olacak. Bu yönü ile çok farklı bir boyut kazanıyorum ama sırf bu farklılık ve olayları çok çabuk çöze bilme merakımda ufak hataları beraberinde getiriyor sonuçta ne olursak olalım bizim gittiğimiz yoldan daha önce gidenler olduğu için yeri geldiğinde tecrübenin bilgiyi ezdiği konularda çaresiz kalıyorum..
    ···
  20. 45.
    +3
    Hafızamı kullanmam konusunda bir örnek vermek istiyorum; bir dersimiz var bu dersin sınavında her soruyu yapabilmek için o sorunun formüllerini bilmen gerekiyor yani bütün işimiz bitmek bilmeyen formüllerle ve hepsi de birbiri ile alakalı ve karıştırma olasılığı çok yüksek bütün arkadaşlar sınavdan önce formülleri sıra üzerine ufak not kağıtlarına duvarlara yazmaya başlıyor benim bu konuda yaptığım tek bir hazırlık oluyor o da “silgimin üzerine çizdiğim bir çizgi.” Bu çizgi o dersle alakalı okuduğum, gördüğüm, düşündüğüm her konuyu her formülü hatırlatıyor ve ben bu çizgiye bakarak bütün soruları yapıyorum..
    ···