-
101.
+2Kafede bir adam dikkatimi çekiyor, oynanan her oyunda birinci bozulan hata veren her bilgisayarın başında her şeyden ama her şeyden haberi ve bilgisi var gibi o adamın. adı Demir o zamanlar 22 yaşında çok iyi bir bilgisayarcı tahmin edebileceğiniz üzere bir bilgisayar korsanı. Çok bilgili olduğu bu işin piri olduğu her halinden belli ilk konuşmamız bir konuda bana kızması ile oluyor benden bir bilgisayarı kapatmamı istiyor bende kapatmakta gecikince fırçalıyor, ilk başta kendisine sinir olsam da ara sıra okuldan sonra gittiğim kafeye daha fazla gitmeye başlıyorum. Demir abiye okulda öğrendiğim gördüğüm ya da okuduğum konular da sorular sormaya başlıyorum ilk başta başından savursa da sonradan merakımı o da hissedip görüyor ve bana cevaplar vermeye sorular sormaya başlıyor. Ben sürekli onun yanında takılan peşinde dolaşan bir nevi yardımcı bir nevi ayakçısı oluyorum.
-
102.
+2Bir gün Demir abiye hack yapmakla ilgili sorular sormaya başlıyorum o da bana bazı hikayeler anlatıyor o zamanlar bu işler öyle büyük bir güç öyle büyük bir cazibe olarak geliyor ki hayretler içinde dinliyor inanılmaz heyecanlanıyorum abi bende öğrenmek istiyorum diyorum ilk başta karşı çıksa da sonradan bir gün bilgisayarımı getirmemi istiyor;
- “Sana fedora işletim sistemini kuracağım.”
-“abi ben daha xp kullanmaya çalışıyorum, onu nasıl kullanacağım”
-“oğlum öğrenmek istemiyor muydun, işte sana fırsat, kuracağım öğren”
Fedora sistemi kuruyuz, kendimi 90 yıllarda bilgisayar kullanmaya çalışan bankacılar gibi hissediyorum (bilgisayar dersinde ms dos sistemlein resimlerinde bunlardan bolca vardı oradan biliyorum) -
103.
+2Lise sona geçtiğim dönem de Demir abi ile fikir alışverişi yapabilecek, sen onu unutmuşsun şöyle oluyordu diye bilecek bir seviyeye gelmiştim ama oturup bir siteye veya bir kişiye karşı hiç hack yapmıyorum.. Bu konularda ki bilginin sahilde ki kumlar kadar olduğu kumsalda bir avuç kumu elime alacak bilgiye sahip oluyorum sonradan Linux, unix kullanmaya başlıyorum exploit, ( Local - Remote) vulnerability konusunda çok geliştiriyorum kendimi. Söylediğim gibi kumsal da bir kum tanesi olsam da en azından şu komutun şu scriptin ne olduğunu biliyor yada tanımaya çalışıyordum…
-
104.
+2“işte bu kararın ardından benim hayattan öç alma hedefim kafamda artık daha da netleşiyor yaşadığım her an da yanlış olarak gördüğüm her şeyi değiştirmeye çalışacaktım, bir gün ülkemde ki yanlışları değiştirinceye kadar.”
-
105.
+2Bilgisayar konusuna kendimi geliştirme hevesim devam ederken mahallede ne zaman yürüsem birilerin beni izlediğini hissediyorum, sürekli rahatsız oluyorum sanki bir çift göz sürekli beni takip ediyor, bundan rahatsız olmaya başlıyorum ve o bakışların sahibini yakalamaya karar veriyorum..
Lise 2 dönemlerimin sonundayım, mahallemiz de ki kızların içinde 2 tane kız var sürekli beraber gezen her şeyi beraber yapan çok yakın iki arkadaş apartmanları da yan yanaydı bu kızlardan bir tanesi farkında olmadan ilgimi çekmeye başlamıştı, ismi Toprak’ dı. Çok güzel bir kızdı bu sadece benim için göreceli değildi diğer arkadaşlar ve kuzenimde birkaç kere gördüğünde kızın güzelliğinden bahsediyor bir şekilde irtibata geçmeye çalışıyorlardı ama kız o güne kadar hiç birine yüz vermemişti, benimde sadece dikkatimi çekmiş farkında olmadan hoşlanmaya başlamıştım.. Diğer arkadaşının adı Ece’idi. Ece’de güzel bir kızdı ama Toprak’ın güzelliği onu her zaman gölgeliyordu yani ikisini bir arada görünce iki güzel kız görüyordum ama kendimi Toprak’a bakmaktan alı koyamıyordum.. Tüm samimiyetimle söylediğim gibi bilinçli olarak değil, farkındalılık da değildi ama Toprak’ı görmek çok hoşuma gidiyordu bir nevi nefretimden uzaklaşık bazen güzel şeyler hissediyordum ama bunun farkına çok sonradan vardım. -
106.
+2Üzerimde hissettiğim bakışların sahibini yakalamalıydım, çünkü bu beni rahatsız etmeye başlıyordu, mahalleden geçip eve girerken sürekli üzerimde olduğunu biliyordum,
Derken çok geçmeden o bakışların sahibini yakaladım..
Tahmin edebileceğiniz üzeri bu bakışların sahibi Ece’di. Ne zaman evden dışarı çıksam ne zaman yürüsem o bakışlar üzerime yoğunlaşıyor artık o bakışları görebiliyorum, ama bundan fazlasıyla rahatsız oluyorum.. -
107.
+2Bir gün bir şekilde Toprak’ın msn adresini buluyorum önceden farklı bir adresten edkledim.
-“selam”
-“seni tanıyor muyum?”
-“bilmem”
Engel ve siliği yiyorum..
Birkaç gün sonra çekinerek de olsa kendi adresimden ekledim.
-“selam”
-“seni tanıyor muyum?”
-“tanıyorsun galiba..”
-“evet tanıdım seni o çocuksun mahallede ki..” (bende bunu yedim ya)
-“neden ekledin beni”
-“bilmem konuşuruz belki”
-“ne konuşacağız”
-“bilmem” (gerçekten bilmiyordum ne diyecektim kıza?)
-“iyi o zaman iyi geceler” dedi ve msn adresinin den çıktı ama engel ve silme durumu olmadı (o zaman ki bilgisayar bilgimle bunu öğrenebiliyordum)
Bu benim açımdan başarılı bir şeydi en azından silmemişti ya da engellememişti..
Birkaç gün sonra okuldan gelirken evin önünde Ali ile rastlaşıyoruz yanıma geliyor,
-“Toprak’ın adresini nerden aldın?”
-“Hayırdır, ne Toprak’ı tanımam etmem” dedim
-“ama adresini eklemişsin”
-“ben eklemedim”
-“o mu ekledi?”
-“bilmem ona sormayı dene..”
-“o senin eklediğini söyledi ama”
-“ben eklemişsem ve rahatsız olmuşsa silseymiş sana neden söyledi?!”
Bir şey diyemedi çekip gitti, bu Ali’de bir haller vardı kıskançlık yapıyordu, bir gün gelip ilanı aşk yapmasından korkmaya başladım.. -
108.
+2Birkaç gün Toprak msn de görünmedi sonra bir akşam online görünce heyecanlandım, sonra kişisel iletisine internette problem var çok yavaş gibilerinden bir şeyler yazdı sildi bende fırsat bu fırsat diyip başladım muhabbete,
-“selam, internetin mi yavaş?”
-“evet bu aralar çok yavaşladı”
-“öncende olmuyor muydu?
-“hayır”
Klagib kız bilgisayarı kesin internet geçmişini silmemiştir, eski çöp ve çerezlerle doldurmuştur her yeri...
-“en son ne zaman format atıldı bilgisayara?”
-“bilmiyorum 2 yıl olmuştur herhalde”
-“tamam şimdi başlat çalıştır cmd yaz ve sana yazacağım kodları yazmaya başla..”
…
..
.
Verdiğim komutlar tamamlandıktan sonra son olarak,
-“shutdown –r”
Bu komuttan sonra kızın kalbine iniyormuş bozdun bilgisayarımı diye saydıracakmış lafları bana,
Bilgisayar açılıp her şeyi hızlı ve düzgün görünce girip teşekkür etti. Sorun düzelmişti bende gereken sohbeti ve arkadaşlığı artık yakalamıştım.. -
109.
+2Buna ister yalan deyin, ister delilik, ister hayal gücü, ister 6. His ister tahmin ister atmak ister de gerisini siz tamamlayın, aramda bağ kura bildiğim insanların o anda ne hissettiklerini davranışlarından da az çok ne düşündüklerini anlayabiliyordum. Bu onun eseriydi o derinlerde yaşadığım şeyden eserdi bir şeyler harekete geçmişti… Ben bunu da herkes için geçerli sanıyordum ama değildi yeni-yeni kavrıyordum, Nedim Beyin gözlerinde ki nefreti, kimya hocasının benim için taşıdığı umursamazlığı Toprak’ın benimle konuşurken Ece konusunda gözlerini kaçırması, diğer konuşmamızda sürekli gelen her arabayı takip etmesi ara sıra evin penceresine bakması, okul ile ilgili probleminde elimde ki dergiye bakıp dalması bunun bir bilgisayar dergisi olduğunu anlamadan belki de bir kitap olarak görüp ona bakıp o gün yaşadığı problemi düşünmesi...
Bu özel bir yetenek değil, nasıl olduğunu yada nasıl anladığımı da bilmiyorum ama biraz dikkat etmek, biraz gözlem yapmak, en önemlisi gözlerin derinliklerinde bunu görmek ve yüz ifadelerinde yaşanan değişiklik bunu bana söylüyordu insan pgibolojisi konusunda da çok hassastım, hangi mimiğin neyi ifade ettiğini anlayabiliyordum, bunu merak eden ve araştıran herkesin görebileceği gibi... -
110.
+2Dediğim gibi o kişi üzerinde bu gözlemi yaptığım, ve en önemlisi aramızda bir bağın olduğu ve bunu gerçekten istediğim bir insan için bunu anlamak zor olmuyordu.. Bu önüne gelecek herkesin üzerinde gerçekleşebileceği bir şey değildi, yada duygusal bir bağ dışında (sevgi ve nefret) ve istemediğim (burada ki istemek yada istememeyi açıklayamıyorum, yani kendimde bilmiyorum kendime bile açıklayamadım) gerçekleşemezdi sonuçta tartıştığı annesi de olabilirdi belki de dayısıdır belki de kız kardeşi ama aklıma ilk gelen isim babası oldu.
Kendimde keşfettiğim ve korksam mı sevinsen mi bilemediğim yeni bir şeyde bu oldu.
Bunu Toprak’a açıklamanın hiç bir yolu yok! Ne diyeceğim Toprak bunu hissediyorum bir anda zaten bildiğim bir şeymiş gibi geliyor aklıma ve söylüyorum.. Hiç mantıklı gelmiyor bana. Ben zaten mantık insanıyım her şeyde mantık ararım ama kendi mantığımı bile ikna edemediğim bir konuda karşımdakini ikna etmem mümkün değil.. -
-
1.
+1 -2amk öğ öğ nereye kadar tmm sensin sen
-
1.
-
111.
+3 -1ve kastının arkasında derdini paylaşıp, kafasını karıştıracak her konuyu benimle paylaşması ve benim ona yol gösterdiğim bazı konuları öne sürecek.. Yani vur kaç yapıyor, ben farklı düşünürsem ben dostluğumuz kast ettim diyecek ya da zaten onu kast ettiğini düşüneceğim, ama farklı düşünürsem ve bunu ona belli edersem kafasında oluşan karışıklık aydınlanacak yani ona karşı hislerimin olduğu şüphesini netleştirecek.. Kendince bir oyuna kalkışıyor en azından zarf atıyor belki onu bu şekilde kaybedeceğim ama ipleri onun eline vermeye hiç niyetim yok oyun oynanacaksa bu benim oyunum ve benim kurallarıma göre olacak!
-“söylediklerim yalan olabilir o yüzden senin için önemli değildir diye düşündüm” (ipleri elime aldım)
-“hayır aslında.. neden böyle söylüyorsun ki benim o zaman sadece aklım karıştı”
-“neden aklın karışsın merak ettiğin gerçeği söyle sana gerçek cevabını vereyim”
-“bu konuyu kapatalım”
-“kapatmayalım, gerçeği bekliyorum senden sadece gerçeği..”
-“gerçek yok sadece aklım karıştı”
-“aklını karıştıranı söyle işte bunu bekliyorum senden..”
-“söyleyemem..”
-“demek öyle..” -
112.
+2hiçbir şey diyemeden o gidiyor ve ben sadece arkasından bakıyorum, Cuma akşdıbına kadar bekleyeceğim zaten onun için yaptığım en iyi şey bu değil mi? Beklemek…
Eve gidiyorum msn de öyle bakınıyorum , o dönemler bir hack programı var meşhur onu inceliyorum windows 98 sürümü ve öncesi için yapılmış service pack 1 in açığı üzerine yapılmış bir program sp1 olan bilgisayarlar üzerinde etkili ve o bilgisayara girebilen/girebilecek bir program ama artık kullanılmıyor yani pek bir işlevi kalmamış ama çok merakımı çekiyor belki işime yarar…
Msn de takılırken Ece online oluyor, kafam çok karışık sinirlerim tepemde ve maalesef korktuğum başıma geliyor bunun böyle olmasının nedeni olarak Ece’yi görüyorum o olmasaydı belki de Toprak ile mutlu olabilirdim belki normal hissedebilirdim, belkiler yeniden çoğalıyor…
Ece dosta selam yazıyor bende dostça karşılıyorum ama kendime hakim olmaya çalışıyorum ama kısmet Ece o gece bana yeniden aşkını hissettirme niyeti taşıyor ve ufaktan
dokundurmaya başlıyor,
Tüm bunlar neticesinde hiçbir zaman unutamayacağım o hatayı yapıyorum o saf temiz kalpli, yüreğinde tertemiz bir aşk besleyen kızı kırmaya başlıyorum..
Önce dokundurarak sonra açık açık ileri giderek sanki tüm bu olayların sorumlusu oymuş gibi sayıyorum kıza.
Üstün zekamla , öyle milleti red edersen hep yalnız kalacaksın diye aptalca bir ton laflar ediyorum kendimce dalga geçiyorum.
Ece defteri şu anlık kapanıyor ve Cuma gününü beklemeye başlıyorum. -
113.
+2Bu benim için müthiş bir haber ama Ece ile bazen okul dönüşlerinde (önceden söylemedim ama Ece ve Toprak ile aynı okulda değiliz hepimizin okulu farklı hepimiz de lise son sınıftayız) karşılaştığımız da hiçte beni unutmuşa benzemiyor hala derin derin bakıyor bu bakışlar beni ne kadar üzüyor olsa da ek olarak hayatında biri olduğu konusuna da inanmıyorum (haklıda çıkacağım)
Günler ilerliyor biz Toprak ile Ece olduğu için hiç yüz yüze konuşamıyoruz ama gerek msn gerekse sms nimetlerinden oldukça yararlanıyorum, sanki gizli bir iş çeviriyormuşuz gibi bu benim de, gördüğüm kadarıyla onunda oldukça hoşuna gidiyor sohbetler derinleşiyor ben hislerimi elimden geldiğince yeniden gün yüzüne çıkarıyorum o da kısmen karşılıklar vermeye başlıyor ama içim hiç rahat değil. Bu Ece’nin varlığı ile alakalı bir şey değil ama Toprak’ın bu yaklaşımı bana samimi gelmiyor bana yakın olmak istiyor ama bunu isteyerek yapmıyor amacı sevgi değil başka bir şey ama bunu umursamıyorum yalanda da olsa mutlu olmak hoşuma gidiyor… -
114.
+2Toprak’ı görüyorum o geçen 2 aydan sonra arada konuştuğumuz birkaç haftadan sonra ilk defa karşımda ben ona dokunabileceğim onun gözlerine bakabileceğim yaklaşıyor yanıma onunda gözleri gülüyor (içim rahat değil ama o gün hiç bir şey düşünmeyeceğim ne kafamdakileri ne nefretimi ne de şüphelerimi bu gün benim olacak) ve beklenen an geliyor yanıma yaklaşıyor be ona o bana sımsıkı sarılıyor Allah’ım diyorum bu dünyanın en güzel anı aşık olduğun kişiye sarılmakmış..
Öyle bir özlemişim ve daha önce hiç bu kadar yakın olmamışken ona o şimdi kollarımda hiç bırakmamayı dileyecek kadar.. Sonra ayrılıyoruz nasılsın iyi misinler den sonra sadece tükenmesi gereken lafları tüketiyoruz, en güzellerini sona saklayarak benim gözlerim gülüyor onun gözleri gülüyor biz gülüyoruz sonra sinema için avm ye gitmeye karar veriyoruz yolda karşıdan karşıya geçerken o insan ve araç kalabalığın içinde afaki gelişen bir anda ben elimi ona uzatıyorum o da elimi yakalıyor kalabalığı geçince iyice farkediyorum el ele yürüyoruz Allah’ım diyorum bu dünyanın en güzel anı aşık olduğun kişini elini tutmakmış.. -
115.
+2Mahalleye yaklaşırken ağzından ilk sözler döküldü,
“burada ayrılsak iyi olur, kimse görmeden..”
Boğazım düğümlendi ne diyeceğimi bilemedim bu günün hiç yaşamadık hiç hatırlamamalıydık ama ben hiç unutmak istemiyordum ki..
“Toprak" diyebildim boğuk bir sesle”
“Unutma bu gün hiç yaşanmadı ama ben arkadaşıma ihanet ettim, sadece seninle konuşmak bile ona ihanetken..” dedi sesi çok acımasızdı,
Dah a fazla bir şey demedi yüzüme bile bakmadı uzaklaşıp yürüdü, ben yine arkasından bakakaldım her zaman ki gibi. Onu çok severek, çok özleyerek yine arkada kalarak yine mutluluğu özleyerek yine her şeyden nefret ederek. -
116.
+2Bu durum neydi üzerinde düşünmek gerekir mi? Oturup kafamı patlatmalıyım acaba. aslında düşünecek hiç bir şey yoktu o 2 ayın sonunda bizi Toprak ile yeniden buluşturan o olaydan sonra Toprak’ın davranışlarında hissettiğim ama aslında kendime söyleyemediğim inanmak istemediğim ilk defa bu hislerimin yanlış çıkmasını, bunun ne anlama geldiğini dahi düşünmekten nefret ettiğim o düşüncülerin maalesef doğru olduğunu bu kez kendime itiraf ettim.
Toprak kendince bir oyuna kalkıştı, onu sevdiğimi itiraf ettirmek bunu doğru olduğunu ortaya çıkarmak için bana o yüzden yakınlaştı en sonunda da bunu ortaya çıkarıp Ece’ye kanıtlayarak işini bitirdi..
Gerçek buydu, ben bu oyunun en başından beri farkındaydım ama bu mutluluğu yaşamak, inşallah yanılırım diyerek bunun üzerine-üzerine gittim sonuç ortadaydı kaybeden ben oldum..
Bu rolü bu kadar iyi oynamasında beni sevmiş olabilme payı var mıydı? inanın bunu o zaman da şuan düşündüğümde bile içime doğan tek bir şey oluyor aşk değildi ama sevmişti.. -
117.
+2Kayıtların başlamasına daha 2 hafta vardı o süre içinde benim fırsat bulduğumuz her anı beraber geçirdik, elimden geldiğince ona güven vermeye çalıştım bu davranışlarım bir sevgilinin şefkatinden çok bir baba şefkati gibiydi ben hep öyle hissediyordum, onu korumak kol kanat gelmek huzur veriyordu bana. Birbirimizi artık daha cesur öpüyorduk Ece tedirginliklerini azalttığına dair davranışlar gösteriyor çok pozitif davranıyordu ama aslında bu tedirginlikleri sadece saklıyordu bunu biliyordum. 2 hafta sonra kayıtlar için babası ile Ankara’ya gitti işlemlerini tamamlayıp ertesi gün öğlende sonra dönecektiler 2 hafta sonrada artık Ankara’da yaşayacaktı.
Ankara’ya varınca mesaj attı yaptıkları her anı bana bildiriyordu kayıt işlemleri tamamlandı ve ertesi gün dönmek üzere akşam bir otele yerleştiklerini de bildirdi. -
118.
+2Telefon çoktan kapanmıştı, Ece’nin annesini çok az görüyordum Ece ile durumumuzu bildiğini de biliyordum. Annesinin bana karşı olan duygularını çok bilmiyordum Ece’de bahsetmemişti ama benden hiç hoşlanmadığını hissediyordum yani onu görünce hep böyle hissettim.
Saat 12’de çay bahçesindeydim annesini gördüm bir masada oturmuş çay içiyor hemen yanına gittim selam verip oturdum. Türk filmlerinde klişe bir sahne olarak fakir çocuk kapıdan içeri girer arkası dönük elinde viski bardağı rob döş ambırlı baba önünü döner ve söze girer “ kızımın peşini bırakmak için ne kadar istiyorsun?” -
119.
+2-“Ders çalışırken, sınav zamanında hep bu saate bak sana güç verecektir, senin okul hayatında çok başarılı olmanı istiyorum, başaracağını da biliyorum ama eğer bazen başaramayacağını düşürsen hep bu saate bak bu sözlerimi hatırla... ” Fatih Terim gazını verdim gerçekten Ece’nin çok başarılı olmasını istiyordum özellikle benim gibi okumaktan ve her zaman başarmaktan başka çaresi olmayanlar için bu çok önemliydi onun içinde öyle olmalıydı aslında herkes için öyle olmalıydı… Sözlerimden çok etkilendi ve bana bir kere daha söz verdi ikimiz için başaracaktı aynı şekilde bende söz verdim başaracaktım!
-
120.
+2ne hikayeler birikti böyle neyse rezerved
-
banane olm
-
bazi insanlar sadece dunyanin
-
cccrammsteinccc ve jordi el nino adlı yazarlar
-
bakircanda kişiliksizlik hastalığı var
-
turkiyede dogmak
-
buraya uğrayınca
-
niye yaşıyoruz harbi
-
bozdun mu ulan kızı
-
bu evrende ölürsek diğer evrenlerde de
-
keske turkiye gelseydin
-
dua lipa travlara benziyor
-
abi karı milleti sevilmez zaten
-
40 yasında abınız olarak sozlugu bırakıyorum
-
vajinanın sidikli tadı ve kekremsi kokusu
-
allah dünya hayatına müdahele etmiyor
-
benim bi akrabam var kıçında don yok
-
dindar degilim yanlis anlasilmasib
-
ateistlere de bise demiyorum
-
simetrik olmayan yüz ve göz
-
başladıysa geç yazmalar
-
travesti ile el ele gezen incici
-
keşke manifest grubundan bir kızla sevgili
-
aceyip iti hangi ilde okuyacan
-
izmirde yine grev mi var
-
incelller benim kardeşimdir
-
incici cuck aile ziyareti
-
kemiği ince toz haline getirip suyla hamur
-
huur evlatlari tam liste amg
- / 1