psikoloji içeren bir hikaye

Kapısı açılan o dolap, tencerenin kapağının sesi, yemek buharı bana seslenirken “aşkım” kelimesinin derinliği hepsi beynimde, hepsi kazınmış. Ece’yi unutmayacağım ama bu detayları önceden de hiç düşünmedim. Şimdi bu duruma inat beynime dolaşıyorlar o anı detaylarıyla yeniden yaşıyorum, önümde duran Ece birazdan bana dönecek bana bakacak, aramızda 1 metre bile yok ama onu ne kadar çok özlemişim, hemen kalkıp uzanmak istiyorum ona, beline sarılacağım saçlarını koklayacağım hiç bırakmayacakmış gibi sımsıkı sarılacağım. Bu mümkün mü? Önümde duran Ece mi? Onun olması için neler vermezdim ama artık çok uzakta artık artık bana ait değil...

http://www.youtube.com/watch?v=y4mRw6B2CFM

Bu kızda beni ona çeken bir şey var adı aşk değil ama kendimi gerçekten ona çok yakın hissediyorum. içimde duygusal olarak ona karşı en ufak bir duygu yok ama yanımda olmasına o kadar alıştım ki hiç uzaklaşmak istemiyorum. Çok güzel çok çekici bir kız böyle birinden kim uzaklaşmak ister ki?

-“Sözünü tutacaksın değil mi?”

-“Tutacağım şüphen mi var, hem sen kendini taşıtmaya ne kadar da isteklisin böyle”

-“Kim istemez ki ama sana taşıtmak çok ayrı bir keyif”

Tam bu sırada bir espri yapacaktım, ama kadınlara kiloları ile ilgili asla şaka yapılmaması gerektiğini o an hatırladım ve çıkmayan sözümü anında yuttum. Bahar kilolu değil ama ağır, kemikleri iri olanlardandı işte.

-“Hadi bakalım şımarık şey atla” Bahar sırtımda ellerini açmış gülücükler dağıtıyor biraz hızlanınca boynuma sarılıyor, prensiplerinden ödün vermeyen ben bir çocukla atçılık oynayan adamlar gibiyim, biri kendinden ödün vermemekten mi bahsetmişti?

Yanımdan kalktı duş almak için banyoya geçti, odada yalnız kaldım. Her şeyi planlayacağını, düşüne bileceğini ve önceden görebileceğini sanan ben şimdi ne olacak diye düşünmeye başladım.

Bu durum çok hoşuma gitti ama bunun aramıza girmesi hiç hoşuma gitmeyecek, onu gerçekten kaybetmek istemiyorum. Ona karşı içimde en ufak aşka dair duygu yok bir arkadaş olarak seviyorum ama daha fazlası değil ve olmayacak. Bu durumdan sonra arkadaşlığımız normal bir arkadaşlık olarak devam edecek mi? Sevgili olmamız gerekecekse arkadaşlığımızın da biteceğini biliyorum. Düşün bakalım nasıl bir yol bulacaksın?

Bahar duşunu aldıktan sonra içeri girdi, şifonyerinden ufak havlu çıkardı bana doğru uzattı hiç bir şey konuşmadan banyonun yolunu tuttum. Duş alırken artık düşünmek istemesem de ihtimaller beynimde kol gezmeye devam etti. içeri geri döndüm ama Bahar odada yoktu salona geçmişti, üstümü giyinip hemen salona geçtim.

Bilgisayarı aktif olarak kullanmak hayatıma biraz heyecan kattı. Bilgisayarın karşısına her geçtiğimde eski günler aklıma geliyor, içimde inanılmaz bir sevinç beliriyor çok şeyin değiştiğini biliyorum artık uğraşmayacağımı da biliyorum ama sadece hatıralar ve bir şeyler yapabileceğimi hissetmem bile heyecanlanmama yetti. (Aklınıza geldiği gibi bir gelişme olmadığını hemen belirtmek istiyorum, yeniden bulaşmadım bugüne kadar da değişen bir şey olmadı ancak bu durumun her zaman içimde bir ukde kaldığını da bilmenizi istiyorum)

Hiç beklemediği bu sürpriz ile o an gönlünü fethettim Melek’in çok hoşuna gitti her şey yolunda görünüyor. Sohbet biraz daha ilerledi, Melek KTÜ’de 2 yıl Turizm okumuş sonrası için bir planı olmadığından bahsetti. Bu durum çok garibime gitti yani bir insanın geleceğe dair nasıl planı olmaz? Bu konuyu telefonda da anlatmıştı ama şimdi yüz yüze konuşurken beni daha çok hayrete düşürdü. O günlü konumuzun büyük bir bölümünü bu durum üzerinden konuştuk. Benim gibi hayatı planlar üzerine kurulu her adımını planlamaya çalışan biri için gerçekten çok ilginç bir durumdu bu. Ben bu duruma ne kadar şaşırdıysam Melek’te benim bu şaşkınlığıma o kadar şaşırdı. Devamında birbirimizi daha yakından tanımaya gayret ettik ve 2 saat süren ilk buluşmamız bu şekilde tamamlandı.

Şimdi durumu kendi kendime değerlendirdiğimde,

Güzel kız bundan şüphem yok, gerçekte resimlerde ki halinden daha duru bir güzelliği var.

Fikir olarak anlaşa bilir miyiz? Bence anlaşamayız çünkü hayata bakış açılarımız çok farklı. Şimdi sorabilirsiniz Ece ile çok mu aynıydı? Onunla da farklı kutuplardaydık ama Melek’in kuptu bile yok. Çok kararsız ve çok umursamaz.

Bu şekilde beraber olursak ilişkimizi yürüte bilir miyiz? Yürütemeyeceğimiz kesin gibi ama bu sefer egoist davranmaya kararlıyım.

Kendimce bu sefer kötü adamı oynuyorum, tek derdim kendimi denemek olursa olur olmazsa hiç umurumda olmaz tavırlarımdayım kafamda gerçekten kötü adamı oynamak var ama belki de her zaman kötü adamdım...

Birkaç hafta daha telefon mesaj trafiğimiz devam etti bir hafta sonu buluşup sinemaya gittik. Melek hala ilişkiye başlamanın erken olduğundan bahsediyor. Biraz şüphelendim, acaba ilişkiden kastı resmi bir şeyler miydi? Olay fikirlere, hedeflere ve gelecek planlarına girmediğinde gayet güzel anlaşıyoruz. Melek arada ergen hareketlerde bulunuyor ama zamanla aşılabilecek durum olarak görüyorum ben bunu.

Bir akşam mesajlaşırken, Melek başının ağırdığından bahsetti, bende kur olsun diye “içime dert oldu” dedim.

Ne yazsa beğenirsiniz? “sana neden dert oluyor anlamadım.”

“Haklısın galiba” yazıp gönderdim. O gece onunla daha fazla muhatap olmadım.

Okulda her şey yolunda gidiyor, vize haftamız başladı sorunsuz bir şekilde atlattık. Vize döneminde Melek ile ilişkimiz bayramda buluşacağımız günden sonra resmi olarak başlayacak en son böyle bir karara varabildik. O güne kadar da problemler minimize edildi, saçma konularda ki tartışmalarımız çok azaldı.

Sinirlerim gerilmeye başladı,

-“Melek bak sana açık olacağım, ben seni tanımak isterken tek bir amacım vardı güzel, mutlu bir ilişkiye başlamak ama seninle anlaşamıyoruz. Yani taktığın şeyler bana hiç mantıklı gelmiyor, çocuk gibi davranıyorsun içinde bulunduğun karmaşıklığı göre biliyorum ama bu durumda ilerisi için mutlu olamayacağız. Kalbini kırmak istemezdim”

-“Kendinde hiç hata görmüyorsun değil mi?”

-“Elbette hatalarım olmuştur söylemek istersen dinlerim.”

-“Çok bencil bir insansın, her şeyi kendinin bildiğine inanıyorsun, tanıştığımız ilk günden beri sürekli beni yönlendirmeye çalışıyorsun, hedeflerden planlardan bahsediyorsun ama benim böyle bir hedefim yok, sen herkesi kendin gibi mi sanıyorsun?”

Haklı olduğunu biliyorum, ilk duyduğumda da çok şaşırmıştım sahiden bir insanın hiç hedefinin olmaması normal midir? Şuan da bile bana anormal geliyor. Üstüne çok gitmiştim farkında olmasam da bunu söyleyince daha iyi gördüm ama bu konuda hala haklı sebeplerim olduğuna inanıyorum.

-“Haklısın Melek, bu konuda hata etmişimdir kabul ediyorum ama keşke en başından söylemiş olsaydın daha ölçülü davranırdım.”

-“Umarım ikimiz de hatalarımızdan ders çıkarırız ve bundan sonra daha dikkatli oluruz.”

Bundan sonra?

Bu yaptığım çok saçma madem bunu hissedecektim Ece’yi neden bıraktım, aynı senaryoyu mu oynayacağız? ilk başlarda sevgi adına bir şey beslemeyeceğim, ona alışmaya başlayacağım, eğer iyi anlaşabilirsek ileride onu seveceğim belki de çok seveceğim ya sonra?

Hani artık kimseyi sevmeyecektim? Artık karşımdakinden beklediğim ilk olarak sevgi değil de destek olacaktı?

Hedefler kararlar, geri dönüşü olmayan bir yola çıktıktan sonra bu yolda harcayacağın başka bir isim daha…

Ben zor yollara girdim, seni mutlu edemem, artık kimseyi sevemem… Baştan sar.
Mekânın önünde durmuş düşünen bir adam…

Bir anda Gizem’in sesini duydum bana sesleniyor, ona doğru döndüm yanılma geldi.
Görmüş demek.

-“Ne yapıyorsun böyle, neden geri döndün bir şey mi oldu?”

-“Yok ya, kusura bakma acil olarak birini aramam gerekti de seni rahatsız etmeyeyim dedim.”

-“Kötü bir şey yok değil mi? iyi görünmüyorsun.”

-“Kusura bakma, ufak bir yanlış anlaşılma oldu da sandığım gibi değilmiş”

-“Önemli bir şey miydi?”

-“Yok değil, içeri geçelim mi?”

aynen bu akşam yaz baya sardı bide bişey sormak istiyoeum daha finale ne kadar var yani kaç günde bitirebileceğini düşünüyorsun

panpa ciddi ciddi bütün gün okudum hikayeni ellerine sağlık. Başlığı yeni gören varsa tereddüt etmeden okusun

devam reyiz takipteyiz.

okucam seni adamım şimdiden rezerved

okurum birazdan eksileyin lan beni

Ece’nin yanındayım,

Onun sesine bana bakan gözlerine her zaman benim için atan kalbine ölesiye muhtacım ki

Yanı başımda uzanmış o toprağın altında,

Onun yeri burası değil burada olmamalı, o toprağı kazıp onu oradan çıkarmalıyım ama konuşacak gücüm bile yok,

Ağlamak bu sefer hiçbir işe yaramıyor, akıttığım her göz yaşı biraz daha yakıyor canımı ama ağlamaktan alı koyamıyorum kendimi…

içimden kızmak geldi olabildiğinde kızmak geldi ama ben Ece’ye nasıl kızabilirim,

Mektubu açtım bana bıraktığı vedayı yanında okumak istedim kızacaktım ona bana veda edemezsin diyecektim işte geldim yüzüme karşı söyle bunları gözlerime bakarak veda et bana!

Ben vedalardan hoşlanmam,

ben veda etmem,

etmeyeceğim,

sende edemezsin.

Haykırmak istiyordum bunları, işte yanındayım ve haykıracağım!

reserved

rezerve olsun bakalım

reserved

rezerved

diyecek bi şey yok.

eline sağlık