-
26.
+4Bu dönem benim için gerçekten çok önemliydi yeniden hissedebilmek başka bir şeyler düşünmek rahatlatmıştı beni ama keza hissetmeye geç kalmış olmam keza nefretimin yeniden harekete geçmesi ile ortaokul serüvenim burada bitiyordu.Tümünü Göster
Ortaokulda değişen bir başka şeyde agresifliğimi macera perestliğimi tamamen bitirmiştim. Neredeyse hiç kavga etmedim, ilk 2 yıl sınıfta ve okulda üzerime çok gelen oldu ama hep sessiz kaldım ezildim ses çıkarmadım. Derinlerde böyle bir karar vermiştim artık kavga etmeyeceğim artık heyecan aramayacağım sanki çocukluğumda var olan karakterimi hiç yaşamadım geçmiş hayatımda da rüyamda bıraktım yeni bürüneceğim karakter bu yaşadığım yeni hayatın yada olmasını çok dileğim rüyanın karakteri olacaktı..
Çocukluğumda sahip olduğum özellikleri toplayıp derinlerde en derinlerde bir yere sakladım. ilginç olan başka bir konuda bu özellikleri bazen refleks olarak göstermemdi..
orta okulda 2 yıl boyunca sınıfta 2 arkadaş bana kafayı katmıştı en ufak bir olayda benimle kavga etmek istiyorlardı bende kavgadan kaçtığım için geri kalan sürelerde üzerime oynuyorlar ve beni eziyorlardı buna hiç sesimi çıkarmadım orta sonda yine üzerime geldikleri zamanlardı, ingilizce sınavındaydık o çocuklardan biri hemen san sıradaydı ve bir soru için kopya vermemi istedi;
9. Sorunun cevabını söyle
Yapmadım o soruyu!
Yandakine bak söyle!
Cevabı vermediğim için sinirle bacağıma bir tane vurdu, o an tek hissettiğim derinlerime nefretimin arkasına sakladığım o kavgacı yaramaz çocuğun hisleriydi. Tek bir cevap verdim,
Teneffüste seni elimden kimse alamayacak!
Çok şaşırmıştı, ne yapacağını yada ne söyleyeceğini bilemiyordu tek söyleye bildiği kekeleyerek ne diyorsun sen oldu. Gözlerinin içine öyle bir nefretle bakıyordum ki bana daha fazla bakamadı elimden kurtulamayacağına o da inanmıştı.
Teneffüse çıktık direk aşağı indim çocuğu bekledim, o çocuk yanında ortak arkadaşlarımızla yanıma geldi ben gelir gelmez dövme işlemeni başlamayı planlarken o daha yanımıza gelmeden özür dilemeye sınavımın nasıl geçtiğini sormaya başladı, gerçekten üzgün olduğunu bir daha böyle bir şey yapmayacağı konusunda yeminler etti.. Diğer çocukla da farklı bir konuda çıkan münakaşada boğazını sıkıp üzerine çullanmam ve arkadaşların o nu elimden zar zor alması ile sonra benimle dost olmaya yeri gelince arkamdan dolaşmaya başladı.. Okulda ki diğer çocuklar içinde sorunlu olduğum kişilerle de kasıtlı olmasa da yine gösterdiğim refleksler ile geri püskürtmeyi başarmış hatta olay daha ileri gitmiş hepsi çok yakın arkadaşım olmak istemiş ve olmuştu… -
27.
+4Ece ve Toprak ile daha önceden hiç konuşmamıştım zaten binalarda çok yakın değil birbirlerine ama ortak arkadaşlarımız var, Ali diye bir çocuk onlarla takılan hemen alt komşuları olan bir çocuk benimle de arası iyi görüştüğüm bir çocuktu. Bir gün binanın önünde tek başıma oturuyorum Ece ve Toprak’ın ortada olmaması şüphelendiriyor beni adım gibi biliyorum her günden farklı olarak bu gün bir şey olacak, derken Ali soluğu yanımda alıyor, ne haber nasılsın diye muhabbete giriyor, gel biraz turlayalım diyor
iliklerime kadar hissediyorum başıma gelecekleri ve Toprak için geç kaldığımı..
-“biri var senden çok hoşlanıyor.”
- “nasıl yani” diyorum (bilmiyor ayağına yatacağım ya)
-“biri var işte, senden hoşlanıyor, hoşlanmaktan ziyade aşık oldu"
- “açık konuşsana kim den bahsediyorsun?”
Kalan son umutlarımı bitiren isim çınlıyor ulaklarımda, Toprak’ın üstüne onu her gördüğüm her seferinde attım kaçak katların bu çınlamayla titreyip umutlarımla çöküyor, enkaz altındayım çığlığımı duyabilecek tek kişi varken..
-“Ece”
Ve ben bu abondane halim ile tarihi soruyu soruyorum,
-“hangi Ece?” (II.Ece salağa yatmanın doruklarını yaşıyorum, bunu neden sordum bende bilmiyorum..)
-“kaç tane Ece tanıyorsun, mahallede ki Ece işte sende biliyorsun”
-“evet biliyorum aslında anlamıştım ne zamandır” (sıvama)
-“ iyi-iyi bak güzel kız işte kaçırma fırsatı hem bende tanıyorum çok iyi bir kız”
-“bilmiyorum ki”
-“kız mısın sen naz yapıyorsun? Cevabın söyle kız bekliyor söyleyeceğim”
-“bilmiyorum biraz düşünmem lazım bunu” -
28.
+4Beklediğimiz gün geliyor, hafta içi müsait olduğumuz bir günde buluşuyoruz, güneşli bir gün sahil kenarında Ece ile el ele yürüyoruz, gözüme güzel bir bank kestiriyorum hemen yerleşiyoruz banka, elimi Ece’nin beline doluyorum yaslanıyor göğsüme boşta kalan ellerimiz birleşiyor kucağımda Ece çok mutlu ama hep tedirgin,
-“çok mutluyum, bir ömür boyu seninle burada bu şekilde oturmak isterdim.”
-“bende çok mutluyum Ece senin yanında kendimi gerçekten huzurlu hissediyorum, seninde mutlu olduğunu bilmek bana huzur veriyor ama senin bazı tedirginliklerin var bunları konuşmak ister misin?”
-“Ya aslında bende bilmiyorum bunun neden olduğunu ama korkuyorum”
-“Neden korkuyorsun?” bunu bilmek çok zor olmasa gerek,
-“Ya bir gün biterse”
-“Daha başındayken sonunu düşünürsen, mutlu olamazsın Ece bunları hiç düşünme bir daha”
-“Aslında konuşmayı hiç istemiyorum ama biliyorsun yakında kayıtlar için Ankara’ya gideceğim ve artık orada yaşamam gerekecek sence nasıl olacak? Birbirimizi görmeden nasıl dayanacağız? Sadece telefon ve internetten görüşmek, tatillerde gelmek sadece tatiller bize yetecek mi? Bana asla yetmeyecek gibi geliyor ben har anımı seninle yaşamak seninle geçirmek istiyorum seni görmediğim şu bir hafta bile kabus gibi geçti telefonda her sesini duyduğumda her mesajında o kadar mutlu oluyorum ki anlatamam ama birkaç saat sonra çok özlüyorum seni görmek dokunmak elini tutmak istiyorum… Ankara’ya gitmek hayalim olan üniversite hayatını şimdi düşünüce nefret ediyorum korkuyorum bir gün biterse diye çok üzülüyorum her gece ağlıyorum, eğer sende istersen Ankara’ya hiç gitmeyeyim zaten gitmek istemiyorum artık 1 sene daha hazırlanırım istanbul’da bir yer kazanırım yeter ki sen kal de bana… ”
Sözler bitince gözleri nemlendi ve yaşlar süzüldü. içimin nasıl yandığını kelimelere dökemem, keşke beni bu kadar çok sevmeseydi ya da keşke bende seni beni sevdiğin kadar çok sevmiş olsaydım keşke-keşke… -
29.
+4Uyandım gözlerimi açtığımda karşımda kapalı perdeler gördüm yabancı bir yatak ve yabancı bir ortam nedeniyle ufak bir şaşkınlık yaşadım sonra bütün detaylar beynime biranda doldu nerede olduğumu hatırladım başımın ağırıyor elimi cebime zütürüp telefonu çıkardım ve saate baktım 18.50 olmuştu. Uykum geliyordu yeniden uyumak istiyordum ama aklıma Ece’nin 1 saate kadar gelirim sözleri geldi şimdiye kadar gelmiş olmalıydı acaba geldi mi?
Bu düşünce ile sırt üstü dönmemle sol yanımda Ece’yi görmem bir oldu yatağın aşağı ucunda oturmuş bana bakıyordu. (Bir elinde bıçak diğer elinde böbreklerimi görünce şoka girdim…)
“-Ne yapıyorsun öyle?”
-“Seni izliyordum”
-“Ne zamandan beri?”
-“2 saat oluyor, çok yorgun görünüyorsun.”
-“Biraz yorgunum ama şimdi daha iyiyim sadece biraz başım ağırıyor.”
-“Dur ağrı kesici getireyim.”
-“Bekle çantamda olacaktı.” -
30.
+4Devam panpa süpersin
-
31.
+4adam sözünde durdu aynen cuma günü yazıyor helal olsun
-
32.
+3Beynimin içine kazıdığım bu sorular ve içimde ki nefret ile günler geçmeye başladı, zaman geçiyordu ama ben sanki bir rüyadaymışım gibi sadece uyanmayı bekledim, o döneme ait hissiyat olarak tek hatırladığım gerçekten bunun bir rüya olduğuna inandırmıştım kendimi hep uyanmayı bekledim ama beklediğim zaman hiç gelmedi zaman geçti büyümeye başladım içimde ki nefretle.
Artık hayata dönmenin en azından yeni yaşantının başlangıcı olmanın bir yerden başlamanın vakti geldi.
Okula başlayacaktım 5. sınıftan devam edecektim, içinde kendinden 10 kat büyük bir nefret, koca bir adam üstünde mavi önlüğü elinde beslenme çantası ile.
Hiç bilmediğim kocaman bir şehir büyüdüğüm yerlerden çok uzak üstelik yeşili, dereleri, çarşaf gibi beyaz karı olmayan kocaman bir beton bir şehirde. Artık hayatımı burada sürdürecektim yeni bir ev yeni bir hayat uyanmayı bekleyen günler… -
33.
+3Gerçekten onu görünce heyecanlanmaya, görmeyince özlemeye başladığım biri girdi hayatıma. Nefretimi bastıracak bir duygu ile karşılaştım açıkçası oldukça korktum ya bana nefretimi unutturur ya hayattan intikam alma gayemden vazgeçersem diye çünkü artık nefretim nefes almamı sağlayan beni hayata bağlayan bir etken gibiydi.. 5 yıl aradan sonra tanıştığım yeni duygunun bana yön vermesine izin verdim, normal hissedebilmek beni özgürleştirmeye başladı. ilk anda tamamen platonik biriydi ama zamanla açılmaya karar verip cesaret edememe ret edilme korkusu ile kendi çapımda bir mektupla ( o derece romantiğe bağladım ) açıldım sonra ilk konuşmamız yeniden kalbimin heyecandan çarpmasını hissetmek inanılmaz bir duyguydu. iki ergenliğe girmiş çocuğun yaşayacağı ilişki ne ise onu yaşamaya gayret ettim . Kızın adı Buse idi, açık söylemek gerekirse güzel bir kızdı göçmendi boyu benden uzun beyaz tenli siyah saçlı gayet güzel ve popüler bir kızdı.
-
34.
+3Hafızamı kullanmam konusunda bir örnek vermek istiyorum; bir dersimiz var bu dersin sınavında her soruyu yapabilmek için o sorunun formüllerini bilmen gerekiyor yani bütün işimiz bitmek bilmeyen formüllerle ve hepsi de birbiri ile alakalı ve karıştırma olasılığı çok yüksek bütün arkadaşlar sınavdan önce formülleri sıra üzerine ufak not kağıtlarına duvarlara yazmaya başlıyor benim bu konuda yaptığım tek bir hazırlık oluyor o da “silgimin üzerine çizdiğim bir çizgi.” Bu çizgi o dersle alakalı okuduğum, gördüğüm, düşündüğüm her konuyu her formülü hatırlatıyor ve ben bu çizgiye bakarak bütün soruları yapıyorum..
-
35.
+3Nasıl başaracağımı biliyorum,
…
Bu bölüm okul döneminde mahalle, arkadaşlık ve sosyal hayatımı kapsayacak.
Yeni evimiz ve mahallemiz gayet güzeldi her ne kadar eski evimizi orada ki arkadaşlarımı özlesem de yapabilecek bir şey yoktu bu duruma ayak uydurmak zorundaydım…
Mahallemde arkadaşlık ortamı iyiydi beni de aralarına kabul etmeleri uzun sürmedi, hayatın sıkıcılığı üzerimde taşıdığım etkiler ve de sonuçta hala çocuk olmam arkadaş ortdıbına soktu beni.. Yukarı da nasıl bir çocuk olduğumu yapacağım yaramazlıklar ve haylazlıklar da sınır tanımadığımı az çok anlatmıştım ama neden oldu nasıl oldu bilmiyorum ama bütün bu huylarımdan vazgeçtim ilahi bir lütuf oldu bana bütün bunları içimde sakladım hepsini bastırdım, şuan da bile bu huylarımın en derinlerde olduğunu biliyorum hissediyorum ama bunları artık kullanmayacaktım, örnek bir çocuk nasıl olur nasıl efendi olunur nasıl saygılı biri olunursa öyle biri oldum çıktım. -
36.
+3Bu lütuf ile de kötü alışkanlık olabilecek her şeyden uzak durmayı başardım.. Her çeşitten arkadaşım oldu bali çekeni de tanıdım hap kullananı da ot sarıp içeni de hepsi ile hukukum oldu beni tanıdılar ben de onları tanıdım ne bir gün onlar beni bu alışkanlıklara davet etti ne de ben merak ettim ama kim olursa olsunlar hep saygı duydum ve karşılığı yeniden saygı olarak döndü bana.. Kimi ceza evine girdi kimi iş güç sahibi oldu ama alışkanlıkları devam etti kiminin okula giden başarılı kardeşi oldum kiminin başarılı bir arkadaşı kimi imrenerek baktı kimi kendinde nasihat da bulundu bu böyle devam etti..
Ortamım da her türlü insan oldu çok başarılı, çok terbiyeli, çok yaramaz, çok zeki de arkadaşlarım oldu artık adına ister şans deyin ister kader deyin ister de Allah’ın yolumu açması ve beni her zaman koruması ( ki ben buna canı gönülden inanıyorum) yoluma engel hiçbir şeyle karşılaşmadım.. -
37.
+3Sigarası bitince almaya gidiyorum, içeceği bitince doldurmaya gidiyorum ama her zaman yanında oturuyorum, yaptığı her şeyi izliyorum param oldukça internetten araştırıyorum okul kitaplarımı karıştırıyorum bana verdiği bilgisayar dergilerini ve dokümanları okuyorum araştırıyorum. Bozulan her bilgisayarın başına gittiğinde peşinden geliyorum şu tornavidayı tut, şu vidayı sık ile başlıyoruz gün geliyor şu bilgisayarın şu parçası bozuldu al para git al ve tak, şu makineye format at, şu makineye şu programları kur yeni bilgisayar alınıyor parçaları toplamada gel izle şunu sen tak demeye başlıyor. Lise 2 dönemine geldiğim zaman kendime bir tane bilgisayar aldırıyorum uzun uğraşlarım sonucunda. Kendime araştırma yapacak içini açıp bakacağım parçalarını kurcalayacağım bozacağım kendi başıma tamir etmeye çalışacağım yapamayınca alıp Demir abinin yanına koşacağım bir bilgisayarım oluyor..
-
38.
+3Yeniden sahildeyiz dönmemiz gerekiyor bir bankın üzerinde Toprak’ın kafası omzumda saçlarını kokluyorum, saçlarını okşuyorum ellerini öpüyorum kafasını kaldırıp bana bakıyor gözlerinde biraz utanç biraz belirsizlik ile gözlerine bakıyorum en derinlere bunları düşünme der gibiyim ve o günün belki de hayatımın doruk noktasını o an yaşıyorum dukalarımız birleşiyor nasıl olduğunu anlamadığımız bir anda o anı ve hissettiklerimi nasıl anlatacağımı bilmiyorum bu duyguların mantıkla, sözlerle veya yazıyla anlatmak mümkün değil.. Allah’ım diyorum bu dünyanın en güzel anı aşık olduğun kişiyi öpmekmiş bunun ötesi de evlilik olur onun ötesi de ondan sahip olacağın bir çocuk..
-
39.
+3Eve geldim ve direkt odama geçtim kafam allak bullaktı ne hissedeceğimi ne düşüneceğimi bilmiyordum ama düşünmeye ihtiyacım vardı ve düşünmeye başladım, ne yapmıştım ben neden yaptım isteyerek mi yaptım bundan sonra ne olacaktı? Sorular, sorular, sorular hepsi aklıma bir anda doluşmaya başladı hepsinin de cevabını elzem olarak bulmam gerekiyordu. ilk olarak en önemli sorudan başlayacak ve emin olduğum cevapları verecektim,
-ilk olarak Ece’ye karşı aşk adına bir şey hissetmiyorum bunu o da biliyordu ama yüzüne karşı söylemem gerekiyor.
-Ece’ye bir söz verdim, artık kendi mutluluğum önem arz etmiyor onun mutlu olması için elimden geleni yapacağım ve ona verdiğim sözü tutacağım onu hiç bırakmayacağım.
-Bu durumun Toprak ile hiçbir alakası yok ve olmayacak Toprak benim için hiç bir anlamı olmayan biri artık…
-Ece bana karşı çok büyük bir aşk besliyor bu aşkın boyutunu öğrenmem gerek, kişisel olarak da merak ediyorum bir insan ne kadar çok sevebilir ki?
...
..
.
Daha o kadar çok soru var ki cevaplamam gereken artık beynimin karıncalandığını hissediyorum uyumam gerek bir an önce uzaklaşmalıyım... O sıra da telefonum titriyor, Ece mesaj atmış,
“iyi geceler..”
“iyi geceler.”
“hafta sonuna çok var mı? Saat 12’yi geçmiş daha 2 gün var ama konuşmamız gereken o kadar çok şey var ki ”
“farkındayım ama sadece 2 gün az daha sabır ”
“neden hafta sonu diye sorayım mı? Seni yarın sabah görmek istesem olmaz mı? okulda bitti yani okulda yok hafta içi... ”
“kuzenimin işyerini emanet etti, hafta sonu o gelene kadar orada olmalıyım maalesef”
“tamam seni zor durumda bırakmak istemem ama hala inanamıyorum rüya gibi geliyor uyanacağım diye korkuyorum o yüzden aceleci davranıyorum, iyi geceler..”
“bunları hafta sonu uzun-uzun konuşuruz iyi geceler ” -
40.
+3Bu durumdan şunu anladım ki Ece sinirlenince başka biri oluyor. Elimden tuttu neredeyse sürükleyerek durağa gittik. ilk defa Ece’yi sinirli gördüm ne diyeceğini ne yapacağını kestiremediğimden hiç ses çıkarmadım ama kendimi çok garip hissediyorum durursam her an bir tokat atıp yürü diyecekmiş gibi geliyor bunu düşününce gülmeye başladım. Ece bana doğru sert bir bakış attı gülümsemeyi kesip durağa doğru gitmeye devam ettik. Otobüse binene kadar hiç bir şey konuşmadık ama otobüste dayanamadım ve sordum “nereye gideceğiz?”
-“Eşyalarını alıp seni Ayşegül’ün evine zütüreceğim.”
-“Ayşegül kim, benin tanımadığım bir kızın evinde ne işim var?”
-“Üniversiteden arkadaşım, 2 kişi kalıyorlar ev arkadaşı memleketine gitti orada kalacaksın yani kalacağız.”
-“Nasıl yani sen nasıl kalacaksın?”
-“Annemde tanıyor Ayşegül’ü zaten tatilden sonra vizeler başlayacak 2 haftaya ders çalışacağız diyeceğim.”
-“Canım güzel düşünüyorsun da benim için annene yalan söylemene izin vermem, bütün günümüzü beraber geçiririz ama ben pansiyonumda mutlu mesut kalırım, zaten bir gece kalacağım.”
-“Hayır gideceğiz, hem yalan söylemeyeceğim gerçekten de derslere de bakacağız sende yardım edersin, sana soracağım sorular olacak. Bir gün kalmayacağız 2 gün kalacağız Salı günüde tatil neden yarın akşam dönüyorsun Pazartesi akşamı döneceksin, Çarşamba da okula gidersin.”
-“Ben planımı böyle yapmadım Ece yarın akşam dönmem gerekiyor hem senin de sınavların başlayacak, bu arayı değerlendire bilirsin.”
Ece yine sert bir bakış attı, sağ elimi sıkmaya başladı, Allah’ım dedim Ece pgibopata bağladı tokat gelecek şimdi, bilmediğim bir yere zütürecek beni ciğerim, böbreğim sansa feda olsun Ece ama seni böyle bilmezdim. Hiç bir şey söylemedi o bakış her şeyi anlattı bana. - 41.
-
42.
+3Ece hiç bir şey söyleyemedi, zaten söylemesini de beklemiyordum çünkü bu konuda haklıydım ona sadece acı çektirdim mutsuz ettim. Kafamı kaldırdım yüzüne baktım,
“Ece bu süreçte sen de bazı şeylerin farkına vardın biliyorum bunu senin de davranışların değişti beni artık sevmesen de hatta nefret etsen de bu senin hakkın. Haklı olduğunu biliyorum.”
Gözlerimin içine baktı ağlamıyordu, gözlerinin içinde ki o ışık artık yoktu çok sıradan duygusuzca baktı,
“Ben senden hiç nefret etmedim. Bu dönemde senden uzaklaşmak, soğumak için çok çabaladım, sana karşı kayıtsız kaldım bunu denedim ama bu benim için çok zor oldu. Geçenlerde annemle konuştuk, bizi biliyor uzun-uzun konuştuk durumu anlattım ona. Bizim mutlu olamayacağımızı söyledi anneler hiç yanılmaz değil mi?” -
43.
+3Annesi ile konuştuğumuz günü bana söylediklerini hatırladım, sonra onun yanılttığımı düşündüğüm, zafer kazanmış gibi sevindiğim günü...
-“Haklısın Ece anneler hiç yanılmaz…”
-“Ece bundan sonra ki yaşamında çok mutlu olacağını biliyorum çünkü bunu gerçekten hak eden birisin.“
-“Ben de senin için aynı temennileri söylemek isterdim ama zaten bu temennileri duymayı isteyecek biri olsaydın zaten gitmezsin böyle sonlanmazdık.” -
44.
+3Ayağa kalktı, ben oturduğum yerde kalakaldım. Hem ayağa kalkıp veda mı edecektim? Boynuna mı sarılacaktım son bir kere öpecek miydim? Gitme mi diyecektim? Bunlardan birini yapabilecek yüreğim olsaydı zaten bir ömür Ece’nin ellerini hiç bırakmazdım. Keşke böyle olmasaydı, keşke böyle biri olmasaydım, keşke buna mecbur kalmasaydım…
Diyebileceğim hiçbir şeyim yoktu sadece ardından bakmakta yetinecektim. Ece gideceği sırada bir şey söyledi bu söz aslında benim mecburiyet olarak gördüğüm durumu hayatım boyunca en güzel niteleyen cümle oldu.
-“Senin için gerçekten üzülüyorum sen hiçbir zaman mutlu olmayı istemedin ki çünkü sen acı ile besleniyorsun.” -
-
1.
0Niye biraktin lan kizi kevaşe
-
1.
-
45.
+3Ev için tipik öğrenci evi denilemeyecek kadar şık bir ev 2 odası bulunuyor geniş bir salonu var öğrenci evinde bulunan az eşyalara nazaran fazla eşya bile mevcut. Bahar evini tanıttıktan sonra mutfağa geçti bende salonda biraz inceledikten sonra mutfağa geçtim. Bahar sebzeleri yıkıyordu, yanına gittim biraz izledim, yardım etmek için teşebbüste bulundum ama izin vermedi. “içeri geç televizyon izle ya da odama geçebilirsin romanları, kitapları incelersin” dedi ve gülümsedi.
“Bu fırsatı kaçırmayacağım” diyerek direkt odasına gittim. Odası çok hoştu, tek kişilik yatak, hemen yanında ufak bir komodin, şık bir çalışma masası, bilgisayarı, raflarında ders kitapları, notlar, 5-6 tane hiç okunmamış roman, odanın tam köşesinde tek kişilik bir koltuk, koltuğun biraz ilerisinde kalan şifonyer. Mobilyaları uyumluydu, odasının düzenli olması beni şaşırttı açıkçası çok umursadığını düşünmüyordum beni daha çok incin bir oda karşılayacak diye bekliyordum ama yanıldım.
-
focal nikli ucube eğer gerçekten kayra isen
-
kayra 7 ay teorısı
-
23 06 2025 güncel sözlük reisleri
-
türkiyede akraba evliliği ve engelli sorunu
-
kayranın tek olayı blöf
-
kayra başka bir deyişle
-
15 sene once dusurdugum kari capsli
-
hayat artigi gel sana parayı ogretıyorum
-
türkiye avrupa mı ortadoğu mu
-
wow girl kamılın yan hesabıydı
-
bu kayra anlama özürlü
-
aslında sozluk bıze gıbtır cekıyorr
-
beyler bi karı bana öyle bi baktı ki
-
zalinazurt onceden haber verıyor
-
ah dumbki bi konusabilsen
-
gotcapsivarmının annesini hayal edip 31 cekmek
-
binboa votka migrosta var mı
-
çocuklarınıza her istediğini verirseniz
-
hastalıkların yüzde 90 nı büyüdür
-
sozlugun tavsan delıgı gıbı sırları
-
kayra neden hiç değişmiyorsun
-
baslıga vıdeo eklemeyı bılerek kapatılar
-
votka içtim coolum
-
beyler bugün mersin limonlu plajına gittim
-
illa aspartamli kola mi icelim
-
ilyas salman bir zaman cem yılmaza
-
kayra şizofreni ilaçlarını aksatma dost
-
haspatoloji
-
2018 zamanlarında incınden eksıden alta
-
gönül kavga etmek istemez bıktım da zatenn
- / 2