-
451.
0yaz panpa seni bekliyorum 2 gündür
-
452.
+3Ev için tipik öğrenci evi denilemeyecek kadar şık bir ev 2 odası bulunuyor geniş bir salonu var öğrenci evinde bulunan az eşyalara nazaran fazla eşya bile mevcut. Bahar evini tanıttıktan sonra mutfağa geçti bende salonda biraz inceledikten sonra mutfağa geçtim. Bahar sebzeleri yıkıyordu, yanına gittim biraz izledim, yardım etmek için teşebbüste bulundum ama izin vermedi. “içeri geç televizyon izle ya da odama geçebilirsin romanları, kitapları incelersin” dedi ve gülümsedi.
“Bu fırsatı kaçırmayacağım” diyerek direkt odasına gittim. Odası çok hoştu, tek kişilik yatak, hemen yanında ufak bir komodin, şık bir çalışma masası, bilgisayarı, raflarında ders kitapları, notlar, 5-6 tane hiç okunmamış roman, odanın tam köşesinde tek kişilik bir koltuk, koltuğun biraz ilerisinde kalan şifonyer. Mobilyaları uyumluydu, odasının düzenli olması beni şaşırttı açıkçası çok umursadığını düşünmüyordum beni daha çok incin bir oda karşılayacak diye bekliyordum ama yanıldım. -
453.
+2Birkaç defter alıp koltuğa geçtim çünkü defterlerinde derslerle ve okulla alakasız notları, komik ve başarısız çizimleri, ne olduğuna karar veremediğim ama hayal dünyası mahsulü olan saçma çizimler. Ben defteri karıştırırken Bahar içeri girdi,
-“Genç bir kızın defterlerini karıştırmaya utanmıyor musun? ”
-“Bu defter genç kızın günlüğü değil ne olduğunu anlamaya çalışıyorum ama henüz çözemedim, şurada ki keçi mi acaba?”
-“O kedi bir kere nasıl keçiye benzettin. Hem mutfağa gelmen lazım yardımına ihtiyacım var.”
Gülerek, “Tabi sebzeleri soydun ama neden soyduğunu bile bilmiyorsun yardım isteyeceksin değil mi?”
-“Çok küstah olduğunu biliyorsun değil mi gel buraya cezalısın.” defteri bırakıp kapının önüne geçtim kolumdan tutup arka tarafıma geçti “mutfağa kadar beni taşıyacaksın.”
Bahar sırtımda ama istikamet mutfak değil salon oldu. Salona doğru hafif tempoda koşmaya başladım (kilolu değil ama biraz balıketli nereden baksan 60 kilo var.) Bahar çocuklar gibi eğleniyor, “dur orası mutfak değil, salona gidiyoruz” gülerek yönlendirmeye çalışıyor beni ama benimde asıl niyetim bu eğlenceyi sağlamak, salonda bir tur attım oradan mutfağa doğru gidip, tekrar odasına döndüm odayı da turlayıp mutfak da durduk. -
454.
+2Bahar çocuklar gibi eğlenmiş gülüyor “bir kere daha yapalım, ne olur” diye ısrar etti ama “yemekleri beğenirsem söz bir daha tur atacağız diyerek aslında yorulduğumu bir güzel örtbas ettim.
Beni çağırmasının nedeni aldığımız makarna sosunun kapağıymış. Kapağı açtırdıktan sonra istersen içeri geç dedi ama geçmedim oturdum onu izlemeye başladım.
Bahar’ı izlerken birden garip hissetmeye başladım, beynim karıncalandı, sanki kafamdan aşağı sıcak sular akıyor ama ben bu suyu hiç beklemiyordum suyun şiddeti de çok fazla. Anılar, detaylar, sesler bir anda beynime dolmaya başladı, Ankara’da Ayşegül’ün evinde o mutfakta buldum kendimi izlediğim kişi Ece’ydi bana yemek hazırlıyor, yemek yaparken bile aşkını hissediyorum, seni çok sevdiğini bildiğin bir insanı yemek yaparken izlemek yemeklerinin tadında aşk olması… -
455.
+3Kapısı açılan o dolap, tencerenin kapağının sesi, yemek buharı bana seslenirken “aşkım” kelimesinin derinliği hepsi beynimde, hepsi kazınmış. Ece’yi unutmayacağım ama bu detayları önceden de hiç düşünmedim. Şimdi bu duruma inat beynime dolaşıyorlar o anı detaylarıyla yeniden yaşıyorum, önümde duran Ece birazdan bana dönecek bana bakacak, aramızda 1 metre bile yok ama onu ne kadar çok özlemişim, hemen kalkıp uzanmak istiyorum ona, beline sarılacağım saçlarını koklayacağım hiç bırakmayacakmış gibi sımsıkı sarılacağım. Bu mümkün mü? Önümde duran Ece mi? Onun olması için neler vermezdim ama artık çok uzakta artık artık bana ait değil...
http://www.youtube.com/watch?v=y4mRw6B2CFM -
456.
+2Uzun bir aradan sonra canımın yandığını, özlediğimi hissettim. Olmadığım adam maskesini takarken canım hiç yanıyordu ama şimdi maskeyi aralamak bile… Bunu düşünmek böyle düşünmek istemiyorum, artık ayrılıkları düşünmek, sevdiklerimi kaybetmek arkalarından üzülmek istemiyorum. Maskemi yeniden taktım, yüzümde ki umursamaz bakış yeniden yerinde, yeniden hissetmiyorum olmadığım adam rolüne geri döndüm.
Arkasını döndü bana baktı, Bahar’ın yüzü gülüyor, “masayı kurmama yardım etmene izin vereceğim ama sakın lezzet konusunda kendine pay çıkarma”
-“Bence masa düzeni de yemeğe ayrı bir lezzet katıyor bu kadar bencil olamazsın.”
-“O zaman ben tarif edeceğim sende ona göre düzenleyeceksin farklı bir şey yaptığını görürsem aç kalırsın.”
Kaderime razı bir şekilde salonda ki masayı Bahar’ın istediği, tarif ettiği ve kontrol ederken yaptırdığı düzenlemelerle hazırladım. Menümüz de sebze çorbası, acı soslu penne makarna ve ton balıklı salata. içecek olarak Bahar ve arkadaşının yarım bıraktığı şarap var alkol kullanmadığım için (kurallar esnetilebilir ama bu benim için geçerli değil) Bahar içmek istemedi ama sadece bir kadeh için izin verdim. -
457.
+1Yemeğe başladık, dürüst olmak gerekirse içtiğim en güzel çorbalar sırasında ilk beşe girecek lezzette bir çorbaydı, makarna da kıvamındaydı ama acı benim ağız tadımı bozduğundan hep bir şey anlamadım, salata konusunda biraz daha çalışırsa ileride bir ben olabilir. Daha dürüst davranıp Ece’nin yaptığı yemeklerden daha lezzetli olduğunu belirtmekte boynumun borcudur, ama bu yemeklerin içinde aşk yok.
Yemeklerimizi yedik Bahar’a yemekleri gerçekten çok beğendiğimi söyledim kendinden emin bir şekilde “ben demiştim” dedi ve unuttuğum bir şeyi hatırlattı. Eğer yemeği beğenirsem onu sırtımda yeniden gezdireceğim. -
458.
+1Masayı beraber topladık, bütün bulaşıkları tek-tek duruladıktan sonra makineye dizdi. Salona geçtik biraz oturup sohbet etmeye başladık, salata konusunda bazı taktiklerimi paylaştım, ders almasını beklerken muhalefet etti söylediğin gibi yaparsam tadı güzel olmaz diye takıldı, aslında bu takılma niyetini beni gaza getirip ona yemek yapmamı sağlamaktı. Peki, ben bu gaza gelir miyim? Gelirim tabi “bende sana yemek yapacağım göreceksin o zaman kimin yemekleri daha güzel olacak” diyip meydanımı okudum. Zafer elde etmişti bol-bol güldü.
-
459.
+3Bu kızda beni ona çeken bir şey var adı aşk değil ama kendimi gerçekten ona çok yakın hissediyorum. içimde duygusal olarak ona karşı en ufak bir duygu yok ama yanımda olmasına o kadar alıştım ki hiç uzaklaşmak istemiyorum. Çok güzel çok çekici bir kız böyle birinden kim uzaklaşmak ister ki?
-“Sözünü tutacaksın değil mi?”
-“Tutacağım şüphen mi var, hem sen kendini taşıtmaya ne kadar da isteklisin böyle”
-“Kim istemez ki ama sana taşıtmak çok ayrı bir keyif”
Tam bu sırada bir espri yapacaktım, ama kadınlara kiloları ile ilgili asla şaka yapılmaması gerektiğini o an hatırladım ve çıkmayan sözümü anında yuttum. Bahar kilolu değil ama ağır, kemikleri iri olanlardandı işte.
-“Hadi bakalım şımarık şey atla” Bahar sırtımda ellerini açmış gülücükler dağıtıyor biraz hızlanınca boynuma sarılıyor, prensiplerinden ödün vermeyen ben bir çocukla atçılık oynayan adamlar gibiyim, biri kendinden ödün vermemekten mi bahsetmişti? -
460.
+2Mutluyum ama bu mutluluk sevinçten ya da gerçekten mutlu olmaktan kaynaklı değil, bu hiç bir şey hissetmemenin, acıları, ayrılıkları hatırlamamanın mutluluğu hiç bir şey hatırlamıyorum hiç bir şey bilmiyorum, mutluluk nedir onu bile hatırlamıyorum. Çok mutluyum.
Salonda bir tur attım, doğru mutfağa döndük oradan da yeniden salona geçtik salonun ortasında 2 tur hızlıca kendi etrafımda döndüm belki başı döner diye ama bu tur kendi başımı döndürdü. Salondan çıktık odasına yöneldim ama artık yorulmuştum. Arkam dönük olarak yatağa döndüm geri gelip oturdum, Bahar hala sırtımda kahkahalar içinde bacaklarını dizlerime doğru uzattı, ellerini boynumda iyice birleşti ikimizde gülmeye başladık çenesini kolunun üstünden omzuma dayadı,
-“bir tur daha atacak mıyız?”
-“yemekten önce daha mı hafiftin sen?”
-“çok gıcıksın” *
-“biliyorum.” * -
461.
+2Ellerini boynumdan çekip belime doladı, kendine doğru sıkıca çekti çenesini iyice boynuma yasladı. Kafamı hafifçe ona doğru çevirdim, nefesini hissettim ona ilk defa bu kadar yakındım, içimde ona karşı en ufak bir duygu ve dürtü o ana kadar hiç olmamıştı, gözlerinin içine baktım çok güzeldi ona yakın olmak beni gerçekten çok rahatlatıyor. Bir an yanlış bir şey yapıp onu kendimden uzaklaştırmak istemediğimi düşündüm ama bu düşünce daha taslak aşamasındayken dudaklarını dudaklarımda hissettim. Ufak bir öpücüktü bu, karşılık bekleyen.
-
462.
+1ilk defa böyle oluyorum, hiç bir şey düşünemiyorum, planlayamıyorum, hatırlamıyorum. içimde tek bir şey var onu istiyorum. Ufak bir karşılık verdim, bu ufak beni kesmedi dudaklarının tadını doya-doya hissetmek istedim. Ona doğru döndüm ve öpmeye başladım duygularımdan yoksun olarak kendimi dürtülerimin eline bıraktım ileri gitmeye başladık önce eller harekete geçti kendimde buna karşı koyacak gücü bulamıyorum buna karşı koymakta istemiyorum sadece onu istiyorum, birbirimizi istiyoruz. ileri gittik, ben o kadar ileri gittim ki ona bekâretini bile sormadığımı sonradan hatırladım. Bahar için ilk değildi, benim için ilk oldu. 1 saat beraber kaldık, bu duyguyu ilk defa o zaman hissettim bu sefer duyduğum mutluluk çok daha farklıydı yabancı olduğum bir şeydi.
-
463.
+3Yanımdan kalktı duş almak için banyoya geçti, odada yalnız kaldım. Her şeyi planlayacağını, düşüne bileceğini ve önceden görebileceğini sanan ben şimdi ne olacak diye düşünmeye başladım.
Bu durum çok hoşuma gitti ama bunun aramıza girmesi hiç hoşuma gitmeyecek, onu gerçekten kaybetmek istemiyorum. Ona karşı içimde en ufak aşka dair duygu yok bir arkadaş olarak seviyorum ama daha fazlası değil ve olmayacak. Bu durumdan sonra arkadaşlığımız normal bir arkadaşlık olarak devam edecek mi? Sevgili olmamız gerekecekse arkadaşlığımızın da biteceğini biliyorum. Düşün bakalım nasıl bir yol bulacaksın?
Bahar duşunu aldıktan sonra içeri girdi, şifonyerinden ufak havlu çıkardı bana doğru uzattı hiç bir şey konuşmadan banyonun yolunu tuttum. Duş alırken artık düşünmek istemesem de ihtimaller beynimde kol gezmeye devam etti. içeri geri döndüm ama Bahar odada yoktu salona geçmişti, üstümü giyinip hemen salona geçtim. -
464.
0reserved
-
465.
0reserved
-
466.
+1Açık söylemek gerekirse utanıyordum ama yanlış düşüncelere yer açmamak için cesaretlendim biraz direkt yanına oturdum göz göze geldik. Bu durum beni yeniden utandırdı ama Bahar’ın gözlerinde utangaçlık yoktu. Bir erkek olarak benim sormam gerekirken klagib soru Bahar’dan geldi,
-“Pişman mısın?”
Durumu toparlamam lazım,
-“Hayır değilim sen pişman mısın?”
-“Değilim, ama sen çok şaşırmış görünüyorsun.”
-“ilk defa olduğu içindir yanlış anlama umarım seni üzmemişimdir.”
-“Üzmedin merak etme aksine senin için ilk defa olduğunu bilmek, bu ilki benimle yaşaman hoşuma gitti.”
-“Aslında özür dilerim senden, hiç sormadım yani senin için ilk defa mı olacak demeden kontrolümü kaybettim.” Bu nasıl bir cümle oldu söylediğim anda anlamadım, yani yapmak istediğim ilk defa mı diye sormadan bencil davrandığım için özür dilemek isteğim mi, ilk defa olmadığını anladığımda merak edip ilk kimdi ben ikinci miyim gibi bir soru cümlesi mi çözemedim.
-“ilk erkek arkadaşımla oldu gerçi onunla hala beraberiz yani 5 senedir beraberdik ama 1 senedir aramız kötü uzun bir süredir konuşmuyoruz ama muhtemelen yeniden barışacağız.” -
467.
+2Bu açıklamayla kafam daha da karıştı yani? Yani kontrolü ele almak gerekiyor dürüst olmak bugüne kadar bir şey kaybettirmedi bunda yarar var.
-“Bahar sen benim için çok önemlisin yani arkadaşım olarak hep yanımda kalmanı istiyorum umarım bu durum aramıza girmez”
-“Aramıza hiç girmeyecek kendini bu kadar kasma, anlıyorum seni bu kakar şaşkın olmanın nedenini de görüyorum ama doğal bir şey yani sıkma kendini bu kadar arkadaşlığımız hep devam edecek.”
Bu açıklama beni biraz olsun rahatlattı, 10 dk daha oturduktan sonra akşam olması ve eve gitmem gereği ile oradan ayrıldım. -
468.
+2Hiç bir şey düşünmek istemiyorum ve çok yorgunum bir şey yemeden hemen uyudum. Sabah olmuş içime okula gitmek adına en ufak bir istek yok ama yanlış anlaşılmamak adına gitmek zorundayım. Üstümü giyinip evden çıktım, okula gelip direkt kantinin yolunu tuttum, Bahar’ın gelip gelmediğini görmeliyim hem de bir şeyler atıştırmam gerek. Kantine girer girmez gözlerim Bahar’ı aradı ama göremedim bir şeyler alıp çayımla birlikte boş bir masaya geçtim. Atıştırmaya başladım bir yandan da çayımı yudumluyorum o sırada bir el omzuma dokundu kafamı kaldırmamla Bahar’ı gördüm,
-“Günaydın, nasılsın?”
-“Günaydın”
Yüzünde ki gülümseme alışık olduğum tavrıydı gün akşama dair en ufak bir iz bile taşımıyor, bu izi benim taşımam büyük bir aptallık olacak o yüzden hiç bir şey olmamış gibi davranmalıyım. -
469.
+1Sıradan muhabbetimiz nasılsa o tarzda muhabbet etmeye başladık, Bahar’ın gözlerinde kuşku ve utanmaya dair en ufak bir iz bile göremiyorum her zaman ki Bahar davranışları sergiliyor ama benim içimde kuşkular kol geziyor, keşke onun kadar başarılı olabilsem. Sınıfa geçtik yine yan yana oturduk arkadaşlar ilk başlarda kuşku ile bakmışlardı ama artık kimse bize bakmıyor sevgili olmadığımızdan eminler gerçekten sevgili değiliz ama arkadaşta değiliz sevgili ve arkadaşlık ilişkilerinin tam ortasındayız dün gece bu ilişki ileri bile gitti ama bu gün yeniden aynı çizgimizdeyiz.
Bu konu üzerinde fazla durmanın ve düşünmenin bana bir yararı olmayacağını erken kavradım ve olayı akışına bırakmaya karar verdim. Birkaç hafta her şey eskisi gibi gitmeye devam etti vize dönemimiz başladı. Sınavları ortaladık ilk başlarda kolay sınavlarımız vardı ama sona doğru gelindikçe dersler zorlaşıyordu.
Bahar bir vize sabahı, ertesi gün neredeyse en zor sınavımız için beraber çalışıp çalışamayacağımızı sordu, kabul ettim. -
470.
+2Akşam okula yakın olan evine yeniden gittik, bu sefer arkadaşı da evdeydi tanıştık, mutfakta bir şeyler hazırlayıp Bahar’ın odasına geçtik. Biraz atıştırdıktan sonra ders çalışmaya başladık yaklaşık 3 sat boyunca ders çalıştık yarın ki sınav için gerçekten mükemmel derecede hazırlanmıştık. Akşama doğru eve dönmek için Bahar’ın evinden ayrıldım aramızda hiç bir şey olmadı, iki yakın arkadaşın ders çalışması kadar masum bir eylem gerçekleştirmiştik.
Ertesi gün en zor sınavımız benim açımdan çok rahat geçti, Bahar içinde en zorlanacağını düşündüğü sınav orta şeker kıvamında geçti. Vizeler bu şekilde tamamlandı son vize sınavımızdan çıktıktan sonra Bahar yolda vize sonrası yorgunluk kahvesi için evine davet etti. Çok hoşuma giden bu teklifle soluğu evde aldık. Kahvemizi içtik vizeler için kritik yaptık bu yılın rahat geçeceği konusunda hemfikir kaldık. Muhabbetimiz devam etti, Bahar son sınava çalışırken elinde oluşan kalem izlerini gösterdi, izleri incelemeye başladık, komik şekillere benzettik, elini tutmam bizi yakınlaştırdı sonra Bahar’ı öptüm karşılık verdi, gerçekten nasıl gerçekleştiği konusunu anlamlandıramadığım bir şekilde o gün yeniden birlikte olduk.
-
çıkarınn beni bu cehennemden
-
sağdaki neyse de
-
tylerr dursun burayaa gel
-
ilkokuldayken siniftaki kızları döverdim
-
cccrammsteinccc günaydın başlığı cügü rekoru
-
yatiyom ben ya
-
türkiyenin dünyadan övgü aldığı video
-
bu elaman akil hastasi hayalinde ulke
-
maske kafali ibo
-
gassaldim
-
gapdan girk beri bag hele
-
lahana haşlamiştim kendime
-
uzun sure inciye giremiyen memati
-
konstant ile öpüşmek
-
kendimle ilgili beklentileri baya dusurdm
-
kaka deliğimi emmek isteyennnn
-
560bin tlsi olan dalama cok simarmis
-
buyuk fontla yazi yazan
-
wow girl olarak meme uçlarim
-
çaycı hüseyin kendine bir horozz alsa
-
gay pataklayan allah şahidim olsun ki
-
nee erkek penisimi yalayacaksınız
-
ınci sözlük geyler odası
-
gran torino sana selam getirdim
-
maske kafali ibrahim nikli yazar
-
ilk önce iş
-
bazı bayanlar başına gelenleri hak ediyor
-
evvel zaman içinde kalbur 560bin olan mal
-
gassal izleyen ve ya izlemiş ne kadar insan varsa
-
560 bini olan adam günün nasıl geçti
- / 2