1. 126.
    +2
    Uzun yolculuklarda adedimdir kesinlikle uyumam, özellikle gece yolculuklarında dışarıyı izlemek zifiri karanlıkta çevreyi incelemek, detayları düşünmek çok hoşuma gider, Ece’ye yapacağım sürprizi fazla düşünmedim çünkü ne yapacağıma karar vermiştim bile. Yolculuk rutin şekilde devam ediyordu, ben özlem ve heyecan duyguları içinde her şeyden uzak Ece’ye kavuşmama mani kilometreleri bir-bir geçerken, aslında içimde ki nefretten de o kilometreler kadar uzaklaştığımı hissettim. içimde sadece özlem ve heyecan hissediyordum nefretten eser yoktu bu benim için iyi bir şey miydi bu? Bu durum beni biraz korkutsa da en azından şu 2 günlük süreçte bu konuyu hiç düşünmemeye karar verdim. Kısa sürmesini temenni ettiğim yolculuğun 2. Molasını gece 3 gibi verdik, dışarı çıkıp o serin havayı hissetmek niyetiyle aşağı indim gözlerim telefondaydı kafamda meşgul, otobüsün basamaklarını inip yere bastığımda su sesi duydum, normal herkesin bildiği gibi su sesi geliyordu ama rahatsız etti bu ses beni korkularından gizlenmeye çalışan bir çocuk gibi o sesten uzaklaşmak istedim ve hemen otobüsün basamaklarını geri tırmandım. Aklımda olan hatırladığım yada unutmak istediğim bir hatıra değildi bu ama kazadan önce ki duraklarımızdan biride bu tesislerdi bu su ses, o küçük yapay şelale yine oradaydı ve yine karşıma çıkmıştı hiç aklımda değildi ki bu detay hatırlamıyordum bile ama bu sesi duyar duymaz o gün o saniye o sesi duyduğum o şelaleyi gördüğüm ilk an beynimde canlandı o hatıralar saniyeler içinde beynimin içine doldu, bir an nefes alamadığımı hissettim hemen koltuğuma oturdum biraz sakinleşmeye çalıştım ama o yolculukta gördüğüm arabalar, korna sesleri, o boş arsalar, büyük dağlar, karanlığın içinde ki her şey, gördüğüm duyduğum her şey sanki bir anda beynime hücum etmeye başladı ve ben bunları düşünmek ve hatırlamak istemedikçe artarak çoğaldı. Yaklaşık 5 dakika oturduğum yerde kalakaldım her şeyden soyutlanmıştım sadece o hatıraların içinde dolaşıyordum ben hatırlamak istemedikçe daha fazla detay hatırlamaya başlıyordum. Kontrolü yeniden elime almam gerektiğini düşündüm bir an bu korkulardan bu hatıralardan kaçamazdım, saklanamazdım madem kaçacak yerim yoktu korkularımla yüzleşmem gerekecekti.
    ···
  2. 127.
    +2
    Kendimi yeniden toparladım ve hızlıca aşağı indim gözlerimi o şelaleye dikerek ona doğru yaklaşmaya başladım her görüntü bana o kazayı hatırlatıyordu ama bununla baş etmeliydim. Şelalenin yanına geldim sonra dönüp tesise yolculuk yapan insanlara birkaç özel arabaya ve otobüslere baktım. Ben korkumun üzerine gittikçe o korkular güzel anılara dönüşmeye başladı o gün yaşadığım mutluluğu gördüm, işte oradaydı babam, kucağında kardeşim yanlarında annem hemen arkalarında o çocuk çevreye bakan her şeyi inceleyen heyecanlı ve mutlu olan o çocuk oradaydı. O günün güzel geçen detaylarını hatırladım tesislere geçtiler, yemek seçimi yapıldı masaya oturuldu muhabbet edilmeye başlandı herkes çok mutluydu gözlerinin içi gülüyordu babam o çocuğa soruyordu telefon çekiyor mu diye eğer çekiyorsa istanbul’da kilere haber verecekti, çocuk cebinden babasının Panasonic gd92 telefonunu çıkarıp telefona baktı, “şebeke arıyor” yazısını babasına gösteriyordu. Sonra yemekler geldi yemek yenilmeye sohbet edilmeye başlandı gülücükler havada uçuşuyordu kardeşim yemeğini beğenmemişti yemek istemedi annem ısrarla ona yedirmeye çalışıyordu.

    Otobüs muavinin omzumu tutuşu ile irkildim, “sesleniyorum da duymuyorsun hayırdır genç her şey yolunda mı?”

    -“Yolunda abi kusura bakma” diyerek gözlerimi kaçırdım ve hızlıca otobüsün yolunu tuttum. Gözlerim yanıyor gibiydi kızarmıştı ateşim çıkmış gibi hissediyordum ama ağlamamıştım, zaten en büyük problemimde bu ağlayamıyorum gözyaşları ile dışarı akıtacağım sıkıntılar hep içime akıyor aktıkça da birikiyor…
    ···
  3. 128.
    +2
    Bir anda boynuma bir sarılışı vardı ki tam 3 gün boyunca boyun ağrısı ve boynum her tutulduğunda bana o anı hatırlatan anı ile hiç unutulmayacak bir iz bıraktı. Bu dünyada çok mutlu ettiğim bir kişi ve an varsa o bu an olmalıydı, rüyasında bigiblet görüp uyandığında o bigibleti karşısında gören bir çocuk gibiydi öyle bir sarıldı ki benim onu sarmama fırsat bile vermedi “dur bakalım sakin ol” demem bile kurtarmadı beni, bir elimde papatyalar bir elimde telefon olduğu için bırak kendimi kurtarmayı hareket bile edemiyorum o heyecan ve telaş ile sol elimde ki papatya buketini yere düşürdüm sağ elimi beline doladım sol kolumu da omzuna atıp sarıldım bu hareket imle boynumu biraz olsun yukarı kaldırıp kurtardım. O halimiz ile belki 5 dakika öyle kaldık aklıma bir an Ece’nin otogarda sarılıp kalma söylemi aklıma geldi acaba 2 gün boyunca böyle mi kalacaktık?

    Birkaç dakika daha öyle kaldık hala var gücüyle beni sıkıyor gibiydi, sonra alnını omzuma koydu birkaç saniye sonra “çok kötüsün” dedi ve ağlamaya başladı. Şunu kesinlikle belirtmek istiyorum, Ece’nin beni bu kadar çok sevmesi benim çok yakışıklı, mükemmel her haliyle en iyisi olan biri gibi bir algı oluşturmasını istemem o an Ece’nin sevgilisi konumunda kim olursa olsun Ece yapı olarak bu davranışı gösterecekti Ece böyle biriydi işte çok hassas hatta aşırı derecede hassas.
    ···
  4. 129.
    +2
    Şimdi daha büyük bir problemle karşı karşıyayım Ece’yi sakinleştirmem ve ağlamasını engellemem lazım, Ece kafasını iyice göğsüme gömerek ağlamaya devam etti, “Ece lütfen sakinleş, lütfen ağlama lütfen” ne dediysem kar etmedi taam anlamıyla duygu boşalması yaşıyor kafasını hiç kaldırmadan sürekli ağlıyor. Saçlarını okşadım, iyice sarıldım ama nafile 1-2 dakika böyle kaldık ama Ece bu şekilde ağlamaya devam etti kendimi biraz geri çektim ve elimle çenesini tutum ve yukarı kaldırdım göz göze geldik sol elimle gözyaşlarını silmeye başladım sevgilinin gözlerinin içine bakarak ağlaması bir insana ne kadar acı verdiğini tahmin bile edemezsiniz gözyaşlarını sildim saçlarını düzelttim ve bütün sevgimle öpmeye başladım. Tuzlu aşk gözyaşlarını bitirdi yerini özleme ve sevgiye bıraktı…

    Süresini bilmiyorum ama uzunca bir zaman öpüştükten sonra Ece şoku üzerinden atmış alacaklı taraf almalı bir halde bana kızmaya başladı,

    -“Neden böyle bir şey yaptın?”

    -“Sürpriz olur ve daha çok sevinirsin diye düşündüm”

    -“Bir daha sakın böyle bir şey yapma!”

    -“Bu halini gördükten sonra bir daha sürpriz yapmam”
    ···
  5. 130.
    +2
    Pansiyona gittik eşyalarımı aldım çıkış işlemlerimi yaptık, öğrenci olduğumu belirtip kalmadığım 1 günün parasını zorda olsa aldım. Ece, Ayşegül’e haber verdi AOÇ’ye gittiğim otobüse bindik ama farklı bir durakta inip biraz yürüdükten sonra bir sokağa girdik bir apartman dairesinin 2. katına çıktık meşhur Ayşegül’ün evine gelmiştik, Ayşegül kapıyı açtı, Ayşegül 1,70 boylarında düz siyah saçlı kumral kahverengi gözleri ile hoş bir kızdı, ev bildiğiniz tipik öğrenci evi ama bayanlar tarafından kullanıldığından ev çok düzenliydi 2 oda bir salon az eşyalı bir öğrenci evi işte.

    Sıcak bir karşılamanın ardından içeri geçtik Ayşegül, memleketine giden Gamze isimli diğer arkadaşının odasını benim için hazırlamış odaya geçip eşyalarımı bıraktım eve geçene kadar Ece ile sadece şurası mı ne kadar kaldı muhabbeti geçti aramızda onlar içinde kısa cevaplar verdi ve sert bakışları hiç yumuşamadı. Ben eşyalarımı bırakıp ceketimi çıkarırken Ece içeri girdi aç olup olmadığımı sordu aç değilim dedim çay koyacaklarını söyledi başka bir şeye ihtiyacımın olup olmadığını sordu yok diyince dışarı çıktı yine yüz vermedi.
    ···
  6. 131.
    +2
    Öğle yemeğini hazırlama vakti geldi, annemden öğrendiğim tadı ailede dillerde dolaşan un çorbasını hazırladım. Ana yemek konusunda en büyük ilgi alanım olan nefis soslu bir spagetti yaptım, salata konusunda ki uzmanlığıma değinmiyorum bile. Yetti mi? yetmedi, tatlısız olmaz diyerek çok pratik ve harika bir tatlı yaptım, sevgilinin gönlünü fethetmek için birebirdir ileride işinizi görür diyerek çok hızlı tarifini vereceğim, 2 paket puding, bir paket petibör bisküvi, bir kutu vişneli meyve suyu. Beyaz pudingi hazırlayın servis tabağına bir güzel yayın üstüne bisküviyi bir set sırasıyla dizin, diğer beyaz pudingi hazırlarken vişne suyunu ekleyin elde ettiğiniz vişneli pudingi de bisküvinin üstüne güzelce dökün tatlıyı buzluğa kaldırın 30 dk sonra tatlı hazır, tadı da nefistir.
    ···
  7. 132.
    +2
    Hayatımda bazı milatlar yaşadım, birincisi başımıza gelen talihsiz olay ve neticesinde nefretle intikam hisleriyle büyüyen bir çocuğa dönüşmem. ikincisi, Ece’nin hayatıma girmesi zamanla bana her şeyi unutturması ve mutluluğu yeniden hatırlamamı sağlayacak o sevgiyi onda tatmam. Üçüncüsü de bu ziyaret oldu, ben bu ziyaretten sonra 1 yıldır gördüğüm mutluluk rüyasından uyandım, içimde ki nefret o karanlığı o güne kadar büyüttüğüm nefretim bir anda iki kat daha büyüdü bunun ağırlığında iki kat daha çok ezildim. Bu sohbette o kaza ile ilgili bir şey öğrendim, bu öğrendiğim (bunun ne olduğunu söylemeyeceğim) benim bundan sonraki bütün yaşamımı yeniden nefret duygularının üzerine kurmama yol açtı artık o kadar sağlam temellerim oldu ki bunun değişmesi değil yerinden oynaması bile söz konusu olamayacaktı. O karanlık artık sonu olmayan bir yerdi mutluluk hayallerim sadece rüyaydı artık bunu hayal etmek bile benim için lüks olacaktı.
    ···
  8. 133.
    +2
    3 gün geçirdim ama ne yaşadığımı hiç bilmiyorum, yaşamıyor gibiydim nefes almayı bile unutacak gibiydim yemek yemedim su içmedim akşamları uyuyamadım, en kötüsüde ne düşüneceğimi bilmiyordum şimdi ne olacaktı? Benim için ipler tamamen koptu 3 gün boyunca telefonumu hiç açmadım sınav dönemine girdiğimiz için dersler boş geçiyordu okula gitmedim bütün günüm sahilde Ece ile bankımızda geçiyordu ama Ece aklımın köşesinde bile değildi. Geceleri uyuyamamaya başladım, o üç günü neredeyse uykusuz geçirdim yatakta oturup hep düşündüm, her an düşündüm bütün gün düşündüm. Ece ile 3 gün boyunca hiç konuşmadık Ece ilk defa ev telefonunu aramış 3 gün boyunca aramış annemle konuşmuş. 3. Gün sonunda telefonumu açtım Ece’den sayısız mesaj sayısız arama bilgisi gördüm, şuanda hiç kimseyi sakinleştirecek, moral verecek, içimi dökecek ya da derdimi paylaşacak durumda olmadığıma karar verdim telefonu yeniden kapattım çünkü biriyle konuşacak ne gücüm nede isteğim vardı. Akşama kadar oturdum ve düşündüm artık uykusuzluğun getirdiği yorgunluk, beyin uyuşmasından düşünecek gücüm kalmadı nefes alamamaya başladım. Banktan kalktım bir an başım döndü tansiyonumun düştüğünü hissettim en korkunç olanı da bir anda nefesim kesildi nefes alamadım. Normalde güçlü bir insanımdır kolay-kolay bayılmam ama bir an gözlerim karardı ve dizlerimin üstüne çöktüm 5 saniye öylece kaldım nefes almaya çalıştım sanki öldüğümü hissediyorum bilincimi kaybetmek üzereyim ama bir anda kendimde ayağa kalkacak gücü buldum ve doğruldum. Nefes alıp vermem düzeldi zorda olsa eve attım kendimi yaklaşık 4 saat uyumuşum uyandığımda saat akşam 10 civarıydı telefonu açtım Ece’yi arayacak gücü bulup numarasını çevirdim. Sesimi duyar duymaz ağlamaya başladı, ilk gün için başıma bir şey geldiğini sanmış ulaşamamış, ağlamış, sonra evi aramış annemle konuşmuş…

    http://www.youtube.com/watch?v=uWs9W0yvnRM
    ···
  9. 134.
    +2
    Ben konuşacak gücü kendimde hala tam bulamazken bir de Ece’yi teselli etme onu ikna etme çabasına girmeye başladım o anın her saniyesinden nefret ettim. Konuşmak için güç bulamamak ne zor bir durum. Bütün konuşma boyunca ağladı ama merak ettiği tek soruyu hepiniz tahmin ediyorsunuz “ne oldu?” Bunun telefonda konuşulacak bir durum olmadığını anlattım ikna etmeye çalıştım geldiğinde yüz yüze konuşacağımızı söyledim zorda olsa ikna ettim ve telefonu kapattım.
    ···
  10. 135.
    +2
    Bir gün okuldan çıkıp arkadaşlarla bir cafeye gittik o sırada telefonum çaldı arayan numara kayıtlı değildi ama numarayı tanıyorum arayan kişi Ece’nin annesiydi telefon zil sesi yerine buram-buram sıkıntı öttürüyor tereddütte kaldım ama açmadım acil bir şey ya da bir problem varsa yeniden arar diye düşündüm ama aramadı. Akşama doğru başka bir numaradan bir arama geldi numarayı ilk defa görüyordum ama Ece’nin annesi olduğunu hissedip yine açmadım, bir daha da aramadı zaten.
    ···
  11. 136.
    +2
    Birkaç defter alıp koltuğa geçtim çünkü defterlerinde derslerle ve okulla alakasız notları, komik ve başarısız çizimleri, ne olduğuna karar veremediğim ama hayal dünyası mahsulü olan saçma çizimler. Ben defteri karıştırırken Bahar içeri girdi,

    -“Genç bir kızın defterlerini karıştırmaya utanmıyor musun? ”

    -“Bu defter genç kızın günlüğü değil ne olduğunu anlamaya çalışıyorum ama henüz çözemedim, şurada ki keçi mi acaba?”

    -“O kedi bir kere nasıl keçiye benzettin. Hem mutfağa gelmen lazım yardımına ihtiyacım var.”

    Gülerek, “Tabi sebzeleri soydun ama neden soyduğunu bile bilmiyorsun yardım isteyeceksin değil mi?”

    -“Çok küstah olduğunu biliyorsun değil mi gel buraya cezalısın.” defteri bırakıp kapının önüne geçtim kolumdan tutup arka tarafıma geçti “mutfağa kadar beni taşıyacaksın.”

    Bahar sırtımda ama istikamet mutfak değil salon oldu. Salona doğru hafif tempoda koşmaya başladım (kilolu değil ama biraz balıketli nereden baksan 60 kilo var.) Bahar çocuklar gibi eğleniyor, “dur orası mutfak değil, salona gidiyoruz” gülerek yönlendirmeye çalışıyor beni ama benimde asıl niyetim bu eğlenceyi sağlamak, salonda bir tur attım oradan mutfağa doğru gidip, tekrar odasına döndüm odayı da turlayıp mutfak da durduk.
    ···
  12. 137.
    +2
    Bahar çocuklar gibi eğlenmiş gülüyor “bir kere daha yapalım, ne olur” diye ısrar etti ama “yemekleri beğenirsem söz bir daha tur atacağız diyerek aslında yorulduğumu bir güzel örtbas ettim.

    Beni çağırmasının nedeni aldığımız makarna sosunun kapağıymış. Kapağı açtırdıktan sonra istersen içeri geç dedi ama geçmedim oturdum onu izlemeye başladım.
    Bahar’ı izlerken birden garip hissetmeye başladım, beynim karıncalandı, sanki kafamdan aşağı sıcak sular akıyor ama ben bu suyu hiç beklemiyordum suyun şiddeti de çok fazla. Anılar, detaylar, sesler bir anda beynime dolmaya başladı, Ankara’da Ayşegül’ün evinde o mutfakta buldum kendimi izlediğim kişi Ece’ydi bana yemek hazırlıyor, yemek yaparken bile aşkını hissediyorum, seni çok sevdiğini bildiğin bir insanı yemek yaparken izlemek yemeklerinin tadında aşk olması…
    ···
  13. 138.
    +2
    Uzun bir aradan sonra canımın yandığını, özlediğimi hissettim. Olmadığım adam maskesini takarken canım hiç yanıyordu ama şimdi maskeyi aralamak bile… Bunu düşünmek böyle düşünmek istemiyorum, artık ayrılıkları düşünmek, sevdiklerimi kaybetmek arkalarından üzülmek istemiyorum. Maskemi yeniden taktım, yüzümde ki umursamaz bakış yeniden yerinde, yeniden hissetmiyorum olmadığım adam rolüne geri döndüm.

    Arkasını döndü bana baktı, Bahar’ın yüzü gülüyor, “masayı kurmama yardım etmene izin vereceğim ama sakın lezzet konusunda kendine pay çıkarma”

    -“Bence masa düzeni de yemeğe ayrı bir lezzet katıyor bu kadar bencil olamazsın.”

    -“O zaman ben tarif edeceğim sende ona göre düzenleyeceksin farklı bir şey yaptığını görürsem aç kalırsın.”

    Kaderime razı bir şekilde salonda ki masayı Bahar’ın istediği, tarif ettiği ve kontrol ederken yaptırdığı düzenlemelerle hazırladım. Menümüz de sebze çorbası, acı soslu penne makarna ve ton balıklı salata. içecek olarak Bahar ve arkadaşının yarım bıraktığı şarap var alkol kullanmadığım için (kurallar esnetilebilir ama bu benim için geçerli değil) Bahar içmek istemedi ama sadece bir kadeh için izin verdim.
    ···
  14. 139.
    +2
    Mutluyum ama bu mutluluk sevinçten ya da gerçekten mutlu olmaktan kaynaklı değil, bu hiç bir şey hissetmemenin, acıları, ayrılıkları hatırlamamanın mutluluğu hiç bir şey hatırlamıyorum hiç bir şey bilmiyorum, mutluluk nedir onu bile hatırlamıyorum. Çok mutluyum.

    Salonda bir tur attım, doğru mutfağa döndük oradan da yeniden salona geçtik salonun ortasında 2 tur hızlıca kendi etrafımda döndüm belki başı döner diye ama bu tur kendi başımı döndürdü. Salondan çıktık odasına yöneldim ama artık yorulmuştum. Arkam dönük olarak yatağa döndüm geri gelip oturdum, Bahar hala sırtımda kahkahalar içinde bacaklarını dizlerime doğru uzattı, ellerini boynumda iyice birleşti ikimizde gülmeye başladık çenesini kolunun üstünden omzuma dayadı,

    -“bir tur daha atacak mıyız?”

    -“yemekten önce daha mı hafiftin sen?”

    -“çok gıcıksın” *

    -“biliyorum.” *
    ···
  15. 140.
    +2
    Ellerini boynumdan çekip belime doladı, kendine doğru sıkıca çekti çenesini iyice boynuma yasladı. Kafamı hafifçe ona doğru çevirdim, nefesini hissettim ona ilk defa bu kadar yakındım, içimde ona karşı en ufak bir duygu ve dürtü o ana kadar hiç olmamıştı, gözlerinin içine baktım çok güzeldi ona yakın olmak beni gerçekten çok rahatlatıyor. Bir an yanlış bir şey yapıp onu kendimden uzaklaştırmak istemediğimi düşündüm ama bu düşünce daha taslak aşamasındayken dudaklarını dudaklarımda hissettim. Ufak bir öpücüktü bu, karşılık bekleyen.
    ···
  16. 141.
    +2
    Bu açıklamayla kafam daha da karıştı yani? Yani kontrolü ele almak gerekiyor dürüst olmak bugüne kadar bir şey kaybettirmedi bunda yarar var.

    -“Bahar sen benim için çok önemlisin yani arkadaşım olarak hep yanımda kalmanı istiyorum umarım bu durum aramıza girmez”

    -“Aramıza hiç girmeyecek kendini bu kadar kasma, anlıyorum seni bu kakar şaşkın olmanın nedenini de görüyorum ama doğal bir şey yani sıkma kendini bu kadar arkadaşlığımız hep devam edecek.”

    Bu açıklama beni biraz olsun rahatlattı, 10 dk daha oturduktan sonra akşam olması ve eve gitmem gereği ile oradan ayrıldım.
    ···
  17. 142.
    +2
    Hiç bir şey düşünmek istemiyorum ve çok yorgunum bir şey yemeden hemen uyudum. Sabah olmuş içime okula gitmek adına en ufak bir istek yok ama yanlış anlaşılmamak adına gitmek zorundayım. Üstümü giyinip evden çıktım, okula gelip direkt kantinin yolunu tuttum, Bahar’ın gelip gelmediğini görmeliyim hem de bir şeyler atıştırmam gerek. Kantine girer girmez gözlerim Bahar’ı aradı ama göremedim bir şeyler alıp çayımla birlikte boş bir masaya geçtim. Atıştırmaya başladım bir yandan da çayımı yudumluyorum o sırada bir el omzuma dokundu kafamı kaldırmamla Bahar’ı gördüm,

    -“Günaydın, nasılsın?”

    -“Günaydın”

    Yüzünde ki gülümseme alışık olduğum tavrıydı gün akşama dair en ufak bir iz bile taşımıyor, bu izi benim taşımam büyük bir aptallık olacak o yüzden hiç bir şey olmamış gibi davranmalıyım.
    ···
  18. 143.
    +2
    Akşam okula yakın olan evine yeniden gittik, bu sefer arkadaşı da evdeydi tanıştık, mutfakta bir şeyler hazırlayıp Bahar’ın odasına geçtik. Biraz atıştırdıktan sonra ders çalışmaya başladık yaklaşık 3 sat boyunca ders çalıştık yarın ki sınav için gerçekten mükemmel derecede hazırlanmıştık. Akşama doğru eve dönmek için Bahar’ın evinden ayrıldım aramızda hiç bir şey olmadı, iki yakın arkadaşın ders çalışması kadar masum bir eylem gerçekleştirmiştik.

    Ertesi gün en zor sınavımız benim açımdan çok rahat geçti, Bahar içinde en zorlanacağını düşündüğü sınav orta şeker kıvamında geçti. Vizeler bu şekilde tamamlandı son vize sınavımızdan çıktıktan sonra Bahar yolda vize sonrası yorgunluk kahvesi için evine davet etti. Çok hoşuma giden bu teklifle soluğu evde aldık. Kahvemizi içtik vizeler için kritik yaptık bu yılın rahat geçeceği konusunda hemfikir kaldık. Muhabbetimiz devam etti, Bahar son sınava çalışırken elinde oluşan kalem izlerini gösterdi, izleri incelemeye başladık, komik şekillere benzettik, elini tutmam bizi yakınlaştırdı sonra Bahar’ı öptüm karşılık verdi, gerçekten nasıl gerçekleştiği konusunu anlamlandıramadığım bir şekilde o gün yeniden birlikte olduk.
    ···
  19. 144.
    +2
    Artık kendimi daha tecrübeli hissediyordum, o günden sonra da ilişkimiz normal seviyesinde devam etti, söz verdiğim yemek borcu için evine yeniden gittim ona yemek hazırladım, hiç beğenmediğini söyledi ilk başlarda şaka olarak algılamıştım ama samimi olarak beğenmediğini söyledi.

    O günde beraber olduk, bu beraberliklerimiz sıklaştı ancak dışarıda ki ilişkimiz aynı kalmaya devam etti. Bu şekilde ilk dönemi tamamladık.

    O dönem için dönüp arkama baktığımda hiç tanımadığım bir adama dönüşmüş olduğumu gördüm. Maskeye alıştım gerçekten hissizleşmiştim uzun zamandır bir şey düşünmüyordum, Ece’yi hiç düşünmedim ama söz verdiğim gibi de unutmaya da çalışmadım hemen-hemen her gün onun hatıralarını o pencereyi görüyordum ama bu benim canımı yakmıyordu. içimde ki nefrette değişen hiç bir şey yoktu, gelecek için planlarım hazırdı şuanda tek yapmam gereken sadece derslerime bakmaktı bunun dışında yapacağım bir şey olmadığından heyecanımı kaybetmiştim. Düşünsenize neredeyse önümde ki 10 yılı planlamış gelebilecek her türlü sürprize kapılarımı kapatmıştım tek yapmam gereken rolümü oynaktı. Hayatım heyecandan yoksun, umursamaz, hissiz adam maskesi gerçekten işime yarıyor acı çekmemi engelliyordu. Bahar’ın hayatımda olması beni gerçekten mutlu ediyordu, ama ilerleyen dönemlerde bu mutluluk sadece cinsel mutluluğa döndü bu ikimizin de hoşuna gidiyor ama bu hissizlik beni rahatsız etmeye başladı.
    ···
  20. 145.
    +2
    2. döneme başladık. Ben bu sene içinde de fırsat bulduğum her arada çalıştım. Okul ve sosyal hayatım aynı rutinim devam ediyor bu durum artık canımı sıkmaya başladı değişiklik yapma ihtiyacım var.

    Tamamen sosyal amaç için yeniden aktif olarak bilgisayar kullanmaya başladım ancak can sıkıntımı böyle gidereceğimi hissediyorum. Yeniden msn adresimi kullanacağım ancak Ece hala msn adresini kullanıyorsa onunla karşılaşmak istemiyorum. Bu sürprizi ortadan kaldırmak için onun adresini silme kararı aldım.
    ···