-
176.
+3Yeniden sahildeyiz dönmemiz gerekiyor bir bankın üzerinde Toprak’ın kafası omzumda saçlarını kokluyorum, saçlarını okşuyorum ellerini öpüyorum kafasını kaldırıp bana bakıyor gözlerinde biraz utanç biraz belirsizlik ile gözlerine bakıyorum en derinlere bunları düşünme der gibiyim ve o günün belki de hayatımın doruk noktasını o an yaşıyorum dukalarımız birleşiyor nasıl olduğunu anlamadığımız bir anda o anı ve hissettiklerimi nasıl anlatacağımı bilmiyorum bu duyguların mantıkla, sözlerle veya yazıyla anlatmak mümkün değil.. Allah’ım diyorum bu dünyanın en güzel anı aşık olduğun kişiyi öpmekmiş bunun ötesi de evlilik olur onun ötesi de ondan sahip olacağın bir çocuk..
-
177.
+1Ne kadar öpüştük bilmiyorum, ama öyle bir nefessiz kalmıştık ki öpüşürken ölen çift olarak 3. Sayfa haberi olabilecek bir kıvama geldik.. O andan itibaren o gözler yerden hiç kalkmadı bende nasıl bir tepki vereceğimi bilemedim elin tuttum sıktım biraz ama hiç tepki alamadım, onunla yolda geri dönene kadar hep ruh gibiydi bende biten rüyanın arık uyanma aşamasına geldiğini biliyordum..
Yolda eve yaklaştığımız her metre onu biraz daha ruhsuzlaştırdı, benim içinde rüyanın sonuna, kafamda ki soru işaretlerine, içimde ki nefrete, hayatın anlamsızlığına her metrede biraz daha yaklaştım ve geri döndüm, rüya bitti kelebek ömrünü doldurdu ve yok oldu.. -
178.
+2Mahalleye yaklaşırken ağzından ilk sözler döküldü,
“burada ayrılsak iyi olur, kimse görmeden..”
Boğazım düğümlendi ne diyeceğimi bilemedim bu günün hiç yaşamadık hiç hatırlamamalıydık ama ben hiç unutmak istemiyordum ki..
“Toprak" diyebildim boğuk bir sesle”
“Unutma bu gün hiç yaşanmadı ama ben arkadaşıma ihanet ettim, sadece seninle konuşmak bile ona ihanetken..” dedi sesi çok acımasızdı,
Dah a fazla bir şey demedi yüzüme bile bakmadı uzaklaşıp yürüdü, ben yine arkasından bakakaldım her zaman ki gibi. Onu çok severek, çok özleyerek yine arkada kalarak yine mutluluğu özleyerek yine her şeyden nefret ederek. -
179.
+1O günden sonra Toprak ile hiç konuşamadım, birkaç kere sms attım ama cevap vermedi msn üzerinde de görüşemedik, dışarıda da göremedim onu işin garibi Ece’de yoktu ortalıkta.. düşünceler yine doluştu beynime içimde ki şüphe kemirmeye başladı beni derken o haber çok geçmeden geldi..
Yazılan tek bir satırlık mesaj ile dünyamı başıma yıktı
“Ece’ye her şeyi anlattım..”
“Neden” yazabildim sadece..
“Mecburdum bunu taşıyamazdım”
“şimdi daha mı iyi oldu?”
“artık şimdisi ve sonrası hiç olmayacak..” (yine her zaman ki gibi acımasızsın..)
“gitme zamanı geldi galiba..”
“git” son mesajı buydu hayatımdan defol git demişti artık.. -
180.
+2Bu durum neydi üzerinde düşünmek gerekir mi? Oturup kafamı patlatmalıyım acaba. aslında düşünecek hiç bir şey yoktu o 2 ayın sonunda bizi Toprak ile yeniden buluşturan o olaydan sonra Toprak’ın davranışlarında hissettiğim ama aslında kendime söyleyemediğim inanmak istemediğim ilk defa bu hislerimin yanlış çıkmasını, bunun ne anlama geldiğini dahi düşünmekten nefret ettiğim o düşüncülerin maalesef doğru olduğunu bu kez kendime itiraf ettim.
Toprak kendince bir oyuna kalkıştı, onu sevdiğimi itiraf ettirmek bunu doğru olduğunu ortaya çıkarmak için bana o yüzden yakınlaştı en sonunda da bunu ortaya çıkarıp Ece’ye kanıtlayarak işini bitirdi..
Gerçek buydu, ben bu oyunun en başından beri farkındaydım ama bu mutluluğu yaşamak, inşallah yanılırım diyerek bunun üzerine-üzerine gittim sonuç ortadaydı kaybeden ben oldum..
Bu rolü bu kadar iyi oynamasında beni sevmiş olabilme payı var mıydı? inanın bunu o zaman da şuan düşündüğümde bile içime doğan tek bir şey oluyor aşk değildi ama sevmişti.. -
181.
+1 -1Pgibolojimin hassaslığı bu tür etkili olaylarda bende hep hasarlar bırakmaya başladı.
Artık sinirlenince ellerim titremeye başladı, artık aşka hiç inanmadım o günden sonrada kimseye ilk görüşte aşık olmadım o duyguları kimseye besleyemeyeceğimi hissediyordum.. Bende hiç unutulmayacak izler bıraktı beni nefretin kollarına atıp gitti.. o günden sonra Toprak’a hiç bir şey hissetmedim ne aşk ne nefret hiç bir şey kalmadı içimde, nasıl oldu bilmiyorum ama o benim için bir anı olarak kaldı en derinlere sakladığım..
O günden sonra Toprak ile hiçbir muhabbetim olmadı birkaç kere mecburi selamlar dışında aramızda hiçbir şey gelişmesi onunla kopardığım bağ sayesinde artık ne düşündüğünü ne hissettiğini bilmiyordum. -
182.
+1Bilgisayarlar konusunda aslında detaya girmek niyetindeydim ama anlatacaklarımın gerek çok uzun olması gerekse başlı başına bir konu niteliği taşıması ve o günleri unutmak istemem buna engel oluyor. O dönemde bir çok şey gördüm bir çok şey yaşadım bu işlerde bilgili olmak imkansız denilen işleri gerçekleştirmek aslında ne kadar tehlikeli olduğunu gördüm, buraların nasıl bir bataklık olduğunu anladım, insanları kandıra bilmenin onların paralarını çalabilmenin ne kadar kolay olduğunu gördüm ama Allah’a şükür ne bu yola girdim nede bu amaç uğruna hizmet verdim.. Bu işlerde ilerlemenin ve kolay yoldan çok paralar kazanmanın yolları vardı ama bu paraların hiç biri temiz olmayacaktı o yüzden bu defteri kapattım.
-
183.
+1“Bozuk bir bilgisayar yada bilgisayarda bir hata görünce nefret ediyorum hiçbir şekilde müdahale etmiyorum etmek istersem de ellerim titriyor..”
-
184.
+1Lise bitmiş o dönem öss sınavına girmiş ve istanbul’da çok güzel bir üniversitede istediğim bölümü kazanmıştım. Ece ile o dönem hiç görüşmedim o da sınava giriyor Ankara’da hukuk kazanıyordu. Bunu öğrendiğimde onun adına çok sevinmiştim. Ama her zaman içimde ona karşı haksızlık ettiğimi her zaman içimde vicdan azabı olarak taşıyordum ama ona karşı hiçbir zaman içimde bir şey olmadı hiç bir şey hissedememiştim..
-
185.
+1Eylül ayının ortası saat akşam 10 gibi eve dönüyorum Ece’yi gördüm marketten çıkmış yürüyordu tek başına belki de 8 ay sonra Ece ile karşılaştım aramızda 1 metre mesafe vardı (önceden de gördüğüm oldu, yada o beni görüyordu ama hiç gözlerine bakacak cesaretim olmadı, yanından geçerken kafam hep aşağıdaydı hem ona ettiğim haksızlık hem de duyduğum utanç yüzünden..) göz göze geldik bir an benim onun gözlerine bakacak yüzüm yok ama kalakaldım duyduğum utanç ile o da bana bakıyordu ama gözlerinde hiçbir kızgınlık yoktu içinde ki aşkını hissettim en derinlerde hiç değişmemişti bunu nasıl başarmıştı? hiç mi nefret etmedi benden? için de hiç mi nefret yoktu? bir insan nefret etmeden nasıl yaşaya bilirdi? kalakaldım öyle gözlerinde, hislerinde nefret aradım o an beni en rahatlatacak, kafamı yeniden önüme eğdirecek benim en iyi bildiğim nefret duygusu. Ama gözlerinde ondan eser yoktu...
-
186.
+1biraz daha öyle kaldık gözleri doldu birkaç damla yaş süzüldü yanaklarından hayatımda o kadar utandığımı hiç hatırlamıyorum öyle çaresiz bakıyordu ki ben de daha büyük bir çaresizlikle karşısında eziliyordum. Gitmesini bekliyordum gitmesini diliyordum ya da gelsin bir tokat atsın onun bu saf duygularına ettiğim ihaneti yüzüme vursun onun o büyük aşkına karşın benim onun en yakın arkadaşını sevmem onu yok saymam utancı tokat gibi iniyordu zaten suratıma..
Ama gitmedi karşımda gözlerinden benim kusurlarım akarken nasıl oldu bilmiyorum ama ona yaklaşmaya başladım daha fazla seyirci kalamadım yanına yaklaştım her adımımda nefret aradım ama gördüğüm tek şey aşktı dibine geldiğimde o yaş akan gözlerin en derininde aşk vardı belki onu gurursuz kılan bana ihanetimi unutturan bu duygu karşısında daha fazla direnemedim ve sarıldım ona sımsıkı sarıldım. Ece kollarımda hıçkırıklara boğuldu aşk her şey karşısında galip gelir ya onu orada Ece’den öğrendim.. hıçkırmaya devam etti bunca zamanın, son olanların ve mutluluğun birikimiydi bu. O da bana sımsıkı sarıldı kalakaldık birbirimize sarılı bir şekilde.. -
187.
+1Hıçkırıkları biraz azaldı, bir ka kere tekrarlayarak söleye bildiği o kelimeler kulaklarıma hemen ulaştı,
-“ Ne olur beni bırakma”
-“Söz hiç bırakmayacağım”
ben böyle söyleyince daha sıkı sarıldı ve yine hıçkırmaya başladı o an o kadar garip hissediyordum ki önceden de aşık oldum hatta 2 kere olduğumu düşündüm ama hiç bir zaman Ece gibi olamamıştım onun aşkı benim hissettiklerimden çok ama çok büyüktü.. Biraz daha kaldık öyle ama gitmemiz lazımdı hem konuşmak için uygun bir zaman değildi Ece'yi evden bekleyeceklerdi marketten dönmek ne kadar sürer ki?
-“biraz sakinleş bakalım sonra eve gitmen gerekiyor merak edecekler, hafta sonu gelsin konuşalım uzun-uzun olur mu?”
ağlamaya devam ediyor ama biraz daha sakindi bu sözlerle de biraz daha sakinleşti,
-“şimdi konuşsak olmaz mı?”
-“Ece kaldık böyle ortada sen ağlıyorsun birbirimize sarılı bir haldeyiz, saat geç seni beklerler şimdi.. merak etme buradayım hafta sonu alacağım seni gideriz bir yerlere konuşuruz uzun uzun söz veriyorum.”
Ellerimle başını tuttum ve kafasını yüzüme kaldırdım, gözlerine baktım, gözlerinden kusurklarımı sildim öyle bir bakıyordu ki bana artık ne hissedeceğimi bende bilmiyordum sonra ayrıldık toparlamaya çalıştı biraz kendini ama gözleri ve burnu kırmızı olmuştu evdekiler kesin anlayacaklardı... -
188.
0daha seri panpa
-
189.
0reserved
-
190.
+1-“Tamam, haklısın galiba”
-“hadi bakalım"
-“ o zaman beraber yürüyelim mi eve kadar?”
-“gören olur boş ver ” dedim ama hemen pişman oldum zaten “yani sizinkiler” diye toparlamaya çalıştım,
-“bir şey olmaz sadece yürüyeceğiz”
-“iyi bakalım”
Konuşmadan evin önüne kadar yürüdük, iyi geceler diyerek uğruladık birbirimizi. -
191.
+1Ece’den kısaca bahsedeyim, 1.70 boylarında, kumral bir teni vardı, düz kahve rengi saçları ipek gibiydi saçlarını her zaman çok sevdim, gözleri elaydı gözlerinin içi hep parlaktı gülünce o parlıklar o kadar derinleşirdi ki içinde kaybolurdu insan gülme eyleminin getirdiği mutluluğu gözlerinin içinde yaşardı ailesi Ankaralıydı babası göz doktoru annesi matematik öğretmeni evin tek göz ağrısıydı. Müthiş bir aile terbiyesi vardı, çok saygılı ve düzgün bir insandı kişilik yönünden her zaman hayran kaldığım ender insanlardan biri.
-
192.
+3Eve geldim ve direkt odama geçtim kafam allak bullaktı ne hissedeceğimi ne düşüneceğimi bilmiyordum ama düşünmeye ihtiyacım vardı ve düşünmeye başladım, ne yapmıştım ben neden yaptım isteyerek mi yaptım bundan sonra ne olacaktı? Sorular, sorular, sorular hepsi aklıma bir anda doluşmaya başladı hepsinin de cevabını elzem olarak bulmam gerekiyordu. ilk olarak en önemli sorudan başlayacak ve emin olduğum cevapları verecektim,
-ilk olarak Ece’ye karşı aşk adına bir şey hissetmiyorum bunu o da biliyordu ama yüzüne karşı söylemem gerekiyor.
-Ece’ye bir söz verdim, artık kendi mutluluğum önem arz etmiyor onun mutlu olması için elimden geleni yapacağım ve ona verdiğim sözü tutacağım onu hiç bırakmayacağım.
-Bu durumun Toprak ile hiçbir alakası yok ve olmayacak Toprak benim için hiç bir anlamı olmayan biri artık…
-Ece bana karşı çok büyük bir aşk besliyor bu aşkın boyutunu öğrenmem gerek, kişisel olarak da merak ediyorum bir insan ne kadar çok sevebilir ki?
...
..
.
Daha o kadar çok soru var ki cevaplamam gereken artık beynimin karıncalandığını hissediyorum uyumam gerek bir an önce uzaklaşmalıyım... O sıra da telefonum titriyor, Ece mesaj atmış,
“iyi geceler..”
“iyi geceler.”
“hafta sonuna çok var mı? Saat 12’yi geçmiş daha 2 gün var ama konuşmamız gereken o kadar çok şey var ki ”
“farkındayım ama sadece 2 gün az daha sabır ”
“neden hafta sonu diye sorayım mı? Seni yarın sabah görmek istesem olmaz mı? okulda bitti yani okulda yok hafta içi... ”
“kuzenimin işyerini emanet etti, hafta sonu o gelene kadar orada olmalıyım maalesef”
“tamam seni zor durumda bırakmak istemem ama hala inanamıyorum rüya gibi geliyor uyanacağım diye korkuyorum o yüzden aceleci davranıyorum, iyi geceler..”
“bunları hafta sonu uzun-uzun konuşuruz iyi geceler ” -
193.
0rezerved
-
194.
0O iki gün boyunca Ece sürekli mesaj atıyor sürekli mesajlaşıyoruz, saatleri dakikaları sayıyor onu mutlu görmek beni de mutlu ediyor, 2 gün boyunca akşam eve dönerken haber vermemi istiyor camda bekliyor beni, o kadar garip hissediyorum ki önünden geçerken utancımdan gülüyorum o da gülüyor ve 2 gün böylece bitiriyoruz, cumartesi günü saat 11 gibi gdeceğimiz yere direk ulaşabileceğimiz bölgemizden uzakta olan bir durakta buluşuyoruz onu karşımda görmek beni heyecanlandırıyor ama bu heyecanımın nedeni ne yapacağımı bilmiyorum acaba sarılsam mı? öpsem mi? şuan biz neyiz resmi olarak sevgilim mi? yani sevgilim ama konuşmamızdan sonra sevgilim olacak diye düşünüyorum ben garip garip düşüncelerle ona yaklaşırken o beni bu durumdan kurtarıyor ve çok sıcak bir sarılma gerçekleşrtiriyoruz ve Tophaneye doğru yolumuza devam ediyoruz..
Tophanede kuzenin sahibi olduğu nargile kafeye zütürüyorum onu nargilelerimizi ve çaylarımızı söyleyip geçiyoruz dışarıda ki yer minderlerine Ece yanıma oturmak istiyor ama ben karşıma oturmasını söylüyorum, şaşırıyor biraz tedirgin oluyor onu hemen rahatlatmak için sarılmak için bol-bol fırsatın olacak merak etme diyerek onu rahatlatıyorum, gözleri hemen gülüyor…
Onun da muhtemelen söyleyecek çok cümleleri var ama söze ilk ben başlayacağım heycan ve merakla karşıma geçiyor ve
Gözlerime kilitleniyor, 2 gün boyunca sürekli düşündüğüm hisleri sözlere dökme zamanı geliyor, -
195.
0-“Ece, öncelikle sana ve aşkına büyük saygı duyuyorum önceden kalbini kırdığımı buna saygısızlık yaptığımı biliyorum bunun için senden özür diliyorum .”Tümünü Göster
-“Şunu sana baştan söyleyeceğim, şuan olmasını çok isterdim ama maalesef senin bana duyduğun gibi bir his beslemiyorum aşk anlamında ama beslemeyi çok istiyorum ve seni tanıdıkça da bunun olacağını biliyorum, şuan da her şeyden önce senin mutluluğun geliyor bu arada senin mutluluğun ne olacak diye soracaksan senin mutlu olduğunu bilmek beni mutlu edecek bu bizim mutluluğumuz olacak ve artık bende sana endeksleneceğim..”
Bir şeyler söylemek istiyor ama elimle dur diyorum,
-“Bunu nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum ama Toprak konusu var, bu konuda sadece bilmeni istediğim bir şey var ona karşı hiç bir şey hissetmiyorum, bu konuda da şerefim üzerine yemin ediyorum.. bu konuda bana çok kızdığını biliyorum beklide nefret ettin.. onunla olan arkadaşlığının devamı için benim tarafımda hiç bir problem olmayacak bunun aksini hiçbir zaman düşünmeni de istemem..”
-“ben senden hiçbir zaman nefret etmedim bunu denemedim bile..”
-“biliyorum aslında, eğer etmiş olsaydın şuan da karşımda olmazdın” diyorum ve gülümsüyorum, ben gülümseyince oda gülümsüyor ama benim sadece yüz kaslarımın değiştiği bu eylemde onun gözlerinin içinde ki gülümseme o kadar içten o kadar derindi ki sadece utanıyorum..
O sırada çaylarımız geliyor, kuzende gelip bir selam veriyor ama fazla durmuyor yanımızda, konuşmanız bitince nargileleri gönderirim diyerek de sinyal veriyor,
Ben devam ediyorum,
-“Ece, şahsi olarak düşüncem senin bu aşkına layık olmadığım ama layık olmak için elimden geleni yapacağım bütün çabam bu yönde olacak bunun için sana söz veriyorum..”
-“lütfen böyle söyleme asıl layık olunacak biri varsa o da benim.” diyor ve yeniden yerin dibine sokuyor beni..
bir kaç dakika hiç bir şey söyleyemiyorum o da susuyor sonra konuşma sırasının ona geldiğini düşünüp sözlerine başlıyor,
-"sence mutlu olabilir miyiz?
-"olmamak için hiç bir nedenimiz yok, beni çok sevdiğini biliyorum ve seni çok sevmek için nedenlerim olacağı da çok belli.. sen çok iyi kalpli birisin o kadar saf ve o kadar temizsin ki gözümde bende ki değerin hep farklı olacak, böyle biri çok sevilmez mi?.."
bu sözlerim çok hoşuna gidiyor, gözlerinden anlıyorum bunu öyle aşık öyle şefkatli öyle derin bakmaya başlıyor ki artık dayanamıyorum ve,
-“Bu kadar uzak kaldığın yetmedi mi gel bakalım şuraya” dedim ve soluğu hemen yanımda aldı,
-"Farkında mısın ilişkimiz resmen başlıyor ama sen bana herhangi bir teklifte bulunmadın?" dedi gülümseyerek,
-"Bu ilişkide farklı olsun" dedim gülümseyerek sanki her şeyi normal yapmayı başarıyorken ve Ece ile teklif de bile bulunmadığım bir ilişkiye yelken açtık...
-
çıkarınn beni bu cehennemden
-
tylerr dursun burayaa gel
-
ilkokuldayken siniftaki kızları döverdim
-
cccrammsteinccc günaydın başlığı cügü rekoru
-
türkiyenin dünyadan övgü aldığı video
-
maske kafali ibo
-
yatiyom ben ya
-
köylü dedemi öldürdümmm
-
gözümü ifşalıyorum beyyler
-
gassaldim
-
lahana haşlamiştim kendime
-
konstant ile öpüşmek
-
biciksüel olmayan gay erkeklere ne denir
-
gapdan girk beri bag hele
-
nee erkek penisimi yalayacaksınız
-
kendimle ilgili beklentileri baya dusurdm
-
gay pataklayan allah şahidim olsun ki
-
ınci sözlük geyler odası
-
çaycı hüseyin kendine bir horozz alsa
-
gran torino sana selam getirdim
-
bazı bayanlar başına gelenleri hak ediyor
-
560bin tl olan adam insan eti satiyor
-
maske kafali ibrahim nikli yazar
-
buyuk fontla yazi yazan
-
wow girl olarak meme uçlarim
-
ilk önce iş
-
560bin tlsi olan dalama cok simarmis
-
kaka deliğimi emmek isteyennnn
-
gassal izleyen ve ya izlemiş ne kadar insan varsa
-
elazığ çuf çuf hikayesi
- / 2