-
226.
0panpa sabah sürprizi yapmışsın çok yaşa akşam devdıbını bekliyom.
-
227.
0Cuma günü beraber geçirebileceğimiz son gün, sabah erkenden buluştuk onu erkenden adaya zütürmeye karar vermiştim sürpriz yapacak o günü unutulmaz kılacaktım. Saat 10 gibi vapura bindik havada bu günü unutulmaz kılmak için yardımcı oldu açık güneşli hafif esintili biraz soğuk ama güneşin gün açan ışıkları ile içimizi ısıtmaya yetiyor, kahvaltımızı aldığımız simit ve çayla vapurda martılarla beraber yaptık Ece’den bir söz aldım bugünü hüzün gününe çevirmeyecek yarın gidiyor olmasını hiç düşünmeyecektik, bugün bizim eğlence günümüz Ece için sınırsız yaramazlık hakkının olduğu bir gün olacaktı… Cuma günü olması nedeniyle çok kalabalık olmayacağını düşünüyordum düşündüğüm gibi de oldu 1 saat 15 dakika gibi süren yolculuktan sonra Büyükada her zaman ki gibi muhteşem manzarası ile karşımızdaydı. Vapurdan iner inmez Ece şımarık çocuklar gibi koşmaya başladı Ece dur bekle dememe bile aldırmadı madem şımaracaktı oyuna katılmak gerekirdi bende peşinden koşmaya başladım ama fazla kaçamadan yakaladım şirin şirin gülümsemeye başladı burnuna yanaklarına gözlerine dudağına hızlı hızlı öpücükler kondurdum ve karşılık beklemeye başladım.
-
228.
0-“karşılığını alman için önce yakalaman lazım.” Şirin bir gülücük atıp kaçmaya devam etti, sabırsızlıkla beklediğim o öpücükleri almak için var gücümle koştum ama işi biraz daha heyecanlandırmak için yer-yer yavaşlamaya hamleler yapıp yakalamaya çalıştım birkaç dakika sonra ikimizde yorulduk. Önce yorulan o olduğundan sırtından yakalayıp kendime çevirmem çok sürmedi nefes nefese kalmıştık hemen öpmek istedim ama şimdi öpüşmeye başlarsak kesin nefessizlikten bir şey olacaktı. Ne düşündüğümü anlayıp güldü bende güldüm birkaç dakika bekledik ama o birkaç dakika bana çok uzun geldi çok sabırsızlandım. ilk defe Ece’yi öpmek için bu kadar heyecanlanmıştım keşke en başından öpmek için sürekli kovalasaydım diye düşünüp kendi kendime şapşalca sırıttım Ece’de şapsallaşan yüz ifademe gülmeye başladı biraz sonra, nefes almalarımız yavaşladı yeniden gözlerimize kilitlendik ve beklediğim an geldi dudaklarımız yeniden birleşti ama bu sefer çok farklıydı, bu sefer çok heyecanlıydım bu sefer gerçekten istiyordum bu sefer gerçekten o dudakları seviyordum alışmıştım artık tadına narinliğine bana aitti ve ben onu seviyordum.
O an hiç bitmesin istedim doya-doya öpmek istiyordum ki Ece kollarımdan kurtulup yeniden kaçmaya başladı elinden şekeri alınan çocuk gibi tadı damağımda kaldı şoka girdim resmen yani nasıl oldu da böyle hissetmeye başladım anlamadım Ece’nin bir an bile elini bırakmak istemedim, sürekli yanımda olsun sürekli öpeyim hiç bırakmayayım diye içimde müthiş bir istek oldu. Keşke bu şımarma hakkını vermeseydim yeniden peşine düştüm… -
229.
0Günün geri kalanında gezmekten, pedal çevirmekten bacaklarımızda hal kalmayacak kadar çok gezdik, Aya Yorgi Kilisesi’ne pedal çevirdik, rum yetimhanesine gittik bol-bol resim çektirdik bol-bol öpüştük ama o güzel ağaçların altında oturduk sohbet ettik… Ece bütün gün sözünü tuttu hiç üzülmedi, üzüldüğünü de hissetmedim çok eğlendi çok kaçtı çok yoruldu ama geçen her saatte ben kötü hissetmeye başladım içten içe çok üzülüyordum bunu hiç böyle planlamadım yani üzülmesi gereken Ece’ydi ben hayatta üzülmezdim ne oluyor böyle bana?
-
230.
0Saat 4.30 gibiydi akşam 5 gibi de vapur hareket edecek, yerde bir ağacın altında oturup gitme saatini bekliyorduk çokta yorulmuştuk. Bir ara sustuk ikimizde uzaklara daldık ayrılık üzüntüsü iyice filizlendi içimizde, Ece bunu hissettirmemek için yüzüme her baktığında gülümsedi ama ben onun kadar güçlü olamadım inanılmaz bir üzüntü kaplıyordu içimi Ece biraz yanıma sokuldu ve sımsıkı sarıldık.
Ece’ye güzel bir hediye almıştım akşam vermeyi planlıyordum ama o anda çıkarıp vermenin daha iyi olacağını düşündüm. Kutuyu cebimden çıkarıp uzattım, çok şaşırdı ama çok sevindi kutuyu açtığında daha çok sevindi. Çok güzel beyaz ve çok şık bir kol saati almıştım ona hemen koluna taktı,
-“Saate her baktığında beni hatırla ”
-“Seni hatırlamak için saate ihtiyacım yok ki, her an aklımdasın ”
Gözlerimizin içine bakarken gülüyorduk, sonra öptü beni teşekkür etti tekrar. -
231.
0rezerve
-
232.
+2-“Ders çalışırken, sınav zamanında hep bu saate bak sana güç verecektir, senin okul hayatında çok başarılı olmanı istiyorum, başaracağını da biliyorum ama eğer bazen başaramayacağını düşürsen hep bu saate bak bu sözlerimi hatırla... ” Fatih Terim gazını verdim gerçekten Ece’nin çok başarılı olmasını istiyordum özellikle benim gibi okumaktan ve her zaman başarmaktan başka çaresi olmayanlar için bu çok önemliydi onun içinde öyle olmalıydı aslında herkes için öyle olmalıydı… Sözlerimden çok etkilendi ve bana bir kere daha söz verdi ikimiz için başaracaktı aynı şekilde bende söz verdim başaracaktım!
-
233.
0Vapurdan inene kadar sarıldık birbirimize hiç konuşmadık sessiz-sessiz oturduk. Ayrılık dolunaylı gecede ayın önüne geçen büyük bir bulut parçası kadar acımasızdı, bizi ışıktan mahrum etti. Bu durum beni gerçekten acayip derecede etkiliyordu, sanki o bulut parçası hayatım boyunca hep o ayın önündeydi Ece ile birlikte kısa bir süre dağılmıştı ama artık yeniden karanlığa dönecektim, bundan nefret edecek ama buna mahkûm yaşayacaktım.
Ece’ bana sarılı bir şekilde mutlu görünmeye çalışıp maskenin ardından ağlayan bir çocuk gibiydi. Biz kıyıya yaklaştıkça Ece gözyaşı dökmeye başladı ama sessiz-sessiz ağlıyordu. inene kadar hiç konuşmadık. Eve dönerken onu biraz neşelendirmek için şakalar yaptım espriler yaptım o da şakadan güldü… Eve yaklaştık artık veda etmenin zamanı geldi. -
234.
0-“Ece ben sana veda etmeyeceğim bu bir veda olmayacak, ben hayatım da hep sevdiklerime veda etmek zorunda kaldım artık kimseye veda etmek istemiyorum. Kimseyle bu yol ayrımını yaşamak istemiyorum bu bir son değil hiçte olmayacak daha güzel günler için çabalamamız gereken yeni bir yol sadece kendine iyi bak, bana verdiğin sözü hiç unutma…”
Hemen ağlamaya başladı o gözyaşları birbirlerini geçmeye çalışan koşucular gibi ardı ardına gelmeye başladı,
-“Seni çok seviyorum” dedi sımsıkı sarıldık birbirimize,
-“Ne olur ağlama, sen ağladıkça kendimi suçlu hissediyorum, ben seni mutlu etmek için söz verdim ama sen hep ağlıyorsun” diyerek biraz takıldım biraz sitem ettim.
-“Tamam-tamam bak ağlamıyorum.” diyerek gözlerini sildi suçlu bir çocuk gibi bakmaya başladı.
Tekrar sarıldım hiç doyamayacağımı bile-bile öptüm kokladım, ellerini tuttum gözlerine baktım
-“Seni seviyorum Ece” dedim bir anda
Birbirimizi 2 yıldır tanıyorduk 1 yılı aşmış duygusal bir geçmişimiz 1 aylık bir ilişkimiz vardı, ilişkimiz yeniydi ama bu 1 aylık sürede ben ona hiç seni seviyorum dememiştim ne aklıma gelmişti nede istemiştim peki şuanda bunu neden söyledim?
Bunu ne bilinçli olarak yaptım nede söz olsun diye söyledim bunu söylediğimin farkında bile değildim ne söylediğimi ancak Ece’nin bakışlarını gördüğümde düşündüm ve fark ettim.
Ece öyle garip baktı ki gözlerinde şaşkınlık, heyecan, sevinç, üzüntü, merak ne ararsan vardı gözlerinde sonra hiç bir şey demeden gitti.
Kalakaldım öyle acaba ne dedim? Seni seviyorum dediğimi sanıp, küfür mü ettim? Ya da başka bir isim mi söyledim, Buse, Toprak? Tekrar-tekrar düşündüm emin olmam lazımdı hatırlamam lazımdı biraz durdum öyle sonra o anı tekrar düşünmeye çalıştım “ Seni seviyorum Ece” dediğime emindim. -
235.
0Şimdi düşünmem gereken diğer konu da bunu neden söylediğimdi? Bunu düşünmek için eve gitmek yerine sahile gitmeye karar verdim. Ece ile bankımıza baktım bir aile vardı oturuyordu zaten oraya oturmak iyi fikir değildi objektif olarak düşünmem gerekiyordu ilerde ki kayalıklara yaklaştım ve “oturdum bir çare denize karşı”Tümünü Göster
Neden seni seviyorum dedim?
Bunu isteyerek mi söyledim?
Ece’yi seviyor muyum?
ilk olarak neden söylediğimi bilmiyorum bir anda çıktı ağzımdan zaten çıktığının bile farkında değildim.
Neden söylediğim kısmında ağzımdan bir anda çıkması ve bunun farkına varamamam zaten bilinçli olarak söylediğimi göstermiyor. Bunu kesinlikle isteyerek söyledim istemediğim bir şeyi zaten hayatta söylemem.
Ece’yi seviyor muyum? En kritik soruyu sen sona sakladım. Bir an karnıma bir sancı girdi Buse’yi seviyorum, Toprak’ı seviyorum bunları söyledim aşık olduğumu düşündüm eğer aşk böyle bir şeyse ama mutlu olamadım, bunu doyasıya yaşayamadım. Buse ile çocuktuk evcilikti sadece ergenlik duygusuydu. Toprak konusunu düşünmem gerekiyor ama bunu düşünmekten bile nefret ediyorum, ama sevmiştim onu ama hiç hak etmemişti.
Açıkça söylüyordum kendime, Toprak ile yaşadığım bu son olaydan sonra bütün olayı içime attım nefretimin arkasında kaldı karanlıkta en derinlere gizledim bu konuda da şuana kadar hiç düşünmedim hiç ayrıntıya girmedim duygularım neydi ne hissediyordum kendime itiraf etmedim karanlıklara kaldırdım. Ama böyle yapmak bende büyük bir iz bıraktı bir yara açmıştı bu yarayı şimdi görüyordum ve hala kanıyordu.
Ece’ye aşık olacağımı hiç düşünmedim ama istedim onu seveceğimi de hiç düşünmedim ama yine istedim, Toprak’ın bende açtığı o yara ile kalbim bir daha aşık olacağına da bir daha seveceğine de inanmıyordu. inancımı kaybetmişim, bunun üzerinde hiç düşünmemiş hiç bir şey yapmamışım ama inancımı yok etmişti. O an istemeyerek nefret ederek itiraf etmeye başladım, Toprak’ı sevdim ama beraber olamayacağımızı bile-bile bunda ısrar ettim, o bunun farkına vardı bu konuyu kapatmaya çalıştı ama içten içe de kapatmak istemedi sonunda bu konuyu tamamıyla kapatmak için bir oyun oynadı beni ve Ece’yi kullandı. Beni tuzağa düşürmek istedi bende bu tuzağı bilerek üzerine gittim ve tuzağa düştüm bu beni yaraladı ama Toprak’ta yaralanmıştı içinde bir şeyler harekete geçmişti imkansız olmadığını bilse o da isteyecekti ama artık 2 kere imkansızlaştı artık ben istemeyeceğim.
Toprak bende büyük bir yara açtı ama artık o benim nefret etmem gereken bir kişi bile değil hiçbir değeri kalmadı bende, bıraktığı tek şey kalbime açtığı yara oldu şimdiye kadar haberim bile yokken ama düşününce yeniden kanadı. -
236.
0Bunları düşününce sinirlendim, kızdım Toprak’a ama nefret etmedim gerçekten de hiç bir şey hissetmiyordum. Ona olan hislerimi de karanlığa saklamamıştım, duyguları yok etmek ona karşı hissettiğim “aşkı” bir anda bitirmek kolay bir şey miydi? Bir insan duygularını bu kadar kolay değiştire bilir mi? Ben gerçekleştirdim ama belki de duygularım yoktu sadece var olduklarını hissediyordum o kazada kaybettiğim bir başkası da duygularım olmuştur ya da o kadar büyük bir nefret besliyorum ki bu duyguları hep bastırıyordu. Bu pencereden bakınca Ece’ye hiçbir şey hissetmem gerekir ama hissediyordum o zaman ekgib düşündüğüm nokta sevdiğim, güvendiğim ve saygı duyduğum birisi bu düşünce ve hislerimi yok ettiğimde o kişiyi anında hayatımdan çıkarıyordum ve ister sevdiğim ister dostum hatta ailemden biri olsun bu konuda hiç terettüd etmiyorum. Bunun iyi bir şey mi yoksa kötü bir şey mi olduğunu şuanda bile bilmiyorum ama bunu rahatlıkla başarabiliyorum bu da beni bazen kalpsiz/duygusuz biri yapıyor.
Artık gönül rahatlığı ile kendime itiraf edebilirim ki Ece’yi seviyordum aşk değildi ama onun o saf ve temiz duygularına karşı koyamamıştım artık vicdani ya da zoraki bir sevgi değildi. ilişkimize ilk başladığımızda tamamen vicdani karşılık veriyordum ama artık öyle değil daha şimdiden özlemeye başladım, gideceğine üzülüyorum ona çok alıştım, önceden söylediğimin aksine artık o beni bıraksa da ben onu bırakmam. -
237.
+11 saat daha orada oturup düşündüm hava kararmıştı, telefona baktım bir hareketlilik yoktu direkt eve gittim. Akşam 11 gibi Ece’yi aramaya karar verdim bu aslında normal ve yaptığım bir şeydi ama bu sefer heyecanlanıyordum sesini duymayı özlemiştim o heyecanla cesaretimi toplayıp aradım 1 kere çaldı ama hemen meşgule düştü 1 dk sonra da mesaj geldi
“Bizimkiler yanımda açamadım, müsait olunca seni arayayım.”
Mesajı okudum, içimden mesajın çok resmi olmuş yazmak geldi, zamanında benim yaptığımın nasıl hissettirdiğini bende hissettim. 30 dk sonra aradı,
-“Nasılsın?”
-“iyiyim canım sağol sen nasılsın ne yapıyorsun?”
-“iyiyim bende valizleri kontrol ettim, ekgib gedik ufak tefek işleri hallettim uyuyacağım şimdi.” Biraz resmi konuşuyordu ama çok yorgun olduğunu biliyordum ona bağladım ama canımı sıktı bu durum yani değişen ne olmuş olabilir ki?
-“Tamam o zaman sen uyu erken kalkacaksın iyi geceler”
-“iyi geceler… “ dedi ama telefonu kapatmadı, birkaç saniye sessizlik oldu ve beklediğim sözleri duydum “seni çok seviyorum aşkım” yeniden dünyalar benim oldu.
-“Bende seni çok seviyorum birtanem, iyi geceler”
Bir anda acayip mutlu oldum, yarın gidecek olması nedeni ile üzülüyordum ama bu telefon konuşmasından sonra içimde büyük bir mutluluk oluştu çok mutluydum bunları düşünürken uykuya daldım. -
238.
0Ertesi sabah 7 gibi uyandım, saat 8’de yola çıkacaktılar hemen üstümü değiştirdim ama çıkıp çıkmamakta kararsız kaldım yani babasının ilişkimizden haberi yok annesi biliyor ama beni sevmiyor hatta nefret ediyor gidip sinema izler gibi izleyecek miydim? Evlerimiz yakın değildi ki kapının önünde durayım da bekleyeyim vazgeçer gibi oldum ama sonra gitmeye karar verdim bu bahane ile de ekmek alacaktım geçerken de bakardım belki bir fırsat bulurdum.
30 dk bekledikten sonra evden çıktım yukarı doğru yürümeye başladım evleri bizim mahallede sokağın başında kalıyordu apartmanın önüne geldim saat 8’e 15 vardı ama kimse yoktu ortada bende direkt fırına gittim 1 ekmek aldım biraz muhabbet etmeye çalıştım ama adam oralı bile olmadı fırından çıktım biraz önünde durdum yola falan baktım sanki birini bekliyormuşum gibi 5 dk oyalandım sonra yavaş adımlarla sokağın başına doğru yürüdüm, sokağın başına geldiğimde biraz ileride annesini gördüm aşağıda arabanın bagajını açmış elinde ki ufak valizi yerleştirmeye çalışıyordu. -
239.
+1ilerlemeye başladım apartmanın önüne geldiğimde babasını gördüm apartmanın çıkışında merdivenlerin önünde elinde ki kocaman valizi aşağı indirmeye çalışıyordu. Babası fiziksel olarak zayıf ve çelimsiz biriydi yani açıkça doktor tipide yoktu saçları beyaz gözlüklü bir amca gibiydi.
Bu fırsatı değerlendirmem gerektiğine karar verdim annesinin arkasından geçtim ama o hala küçük valizle meşgul olduğundan fark etmedi beni babasına yaklaştım merdivenin başından bana baktı;
-“Amcacım durun yardım edeyim”
Yüzüme baktı, sima olarak tanıyor beni aynı sokakta, aynı fırın da ve markette defalarca karşılaştık ama hiç muhabbetimiz olmamıştı onun için belki mahallede ki bir genç belki de mahalleden bile biri olmayan ama sima olarak daha önceden görmüş olduğu biriydim.
-“Olur delikanlı gel bakalım "dedi
Hemen merdivenleri çıkıp yanına gittim elimde ki ekmeği kapının önüne astım bu çok iyi olmuştu yani kapıya bir daha gitme fırsatım olacak. -
240.
+1-“Aldım ben” diyerek yaptım bir kara murat’lık kaptım valizi. Aman Allah’ım yok böyle bir ağırlık dedim herhalde bunlar Ece’yi Ankara’ya valizle zütürecek. Bir insan valizin içine ne koyabilir böyle Ece’dir herhalde ama Ece’ toplasan 50’kiloluk bir kız daha önceden tarttım biliyorum ama bu daha ağır Ece olamaz o daha hafifti. Ece’nin annesi sağ olsun artık içine ne doldurduysa. Karizmayı çizdirmemek için hemen inmeye başladım merdiveni babası arkadan bekle delikanlı beraber indirelim gibi laflar söyledi ama aldırış etmedim zorlansam da arabanın yanına kadar valizi hiç indirmeden gittim. Öyle bir asılmışım ki valize karizma çizilecek diye o 20-25 metreyi büyük bir motivasyonla yürüdüm fazla motivasyon valizin altında ki tekerlekleri görmemi engellemiş olacak ki valizi yere bıraktığımda tekerlekleri fark ettim. Babası arkamdan sırıtarak geldi “oğlum bekle dedim ya valizin altında tekerlek vardı“ dedi sırıtması devam ederek.
-
241.
0Tabi o sıra da annesi gördü beni ama yüzüne bakmadım ilk anda sonra hafiften kafamı ona doğru çevirdim bir anda göz göze geldik ters bir bakış attı bana bende “hadi benim hatırım yok şu valizinde mi hiç hatırı yok “ bakışı attım o sırada babası “hadi şunu bagaja yükleyelim“ dedi bende hemen önümü döndüm valizi kaptım ama babası bu sefer tek tabanca takılmama müsaade etmedi sen şuradan tut bakalım diyerek beni öteledi biraz babası bir ucundan ben bir ucundan valizi yan yatırıp bagaja kaldırdık yere eğilip o halter ağırlıklı valizi kaldırmak biraz meşakkatli oldu “tutum tuttun mu? Bir iki üç kaldır” diyalogları başladı tam valizi kaldırıp bagaja koyacaktık ki annesinin bagaja koyduğu o küçük çantanın bizi engelleyeceğini anladık tabii annesine anladı gülümsedi bizde gülümsedik kadın çantayı hemen alıp gülümsemeye devam ederken eliyle de sırtıma kusura bakma dokunuşu yaptı çok bu hareketi çok hoşuma gitti sanki buzları eriteceğiz gibi babası ile zaten anlaştık iyi bir ikili olduk işlem tamamdı sanki.
-
242.
+1Bagajı yerleştirdikten sonra ben başka valizin olup olmadığını sordum yok dedi babası, annesi de “ufak tefek bir şeyler kaldı onları da Ece indiriyor” dedi teşekkür ettiler tam o sırada dış kapının önünde Ece’yi gördüm apartmandan çıkmış kapının önünde şaşkın-şaşkın bize doğru bakıyordu.
Bende babasına doğru bakıp “ben ekmeğimi alayım” diyerek kapıya doğru yürümeye başladım. O ekmek hiç planda yokken çok işime yaradı eve zütürdüğümde yemeyip saklayacağım gibi bir düşünceye girip kendi kendime sırıttım. Ece’ye doğru yaklaştım, benim sırıttığımı görünce o da gülümsedi bir an ona yaklaştıkça gözlerinin kızarıklığını fark ettim her halinden belliydi ağlamıştı bol-bol ama beni görünce hem çok şaşırdı hem de sevindi. iyice yaklaştım önünde durdum,
-“Ece hanım önümden çekilir misiniz? Ekmeğimi alayım”
Şaşkın-şaşkın bakıp kaldı, anlaşılan çekileceği yoktu ben yanına doğru bir hamle yaptım poşetimi kapının kolundan aldım, Ece’de şaşkınlıkla beni izledi.
-“Ağır mı çantan?”
-“Yoo değil”
-“Ver bakalım” dedim ve aldım elinden çantayı hala şaşkın-şaşkın bana bakıyordu.
-“Niye bakıyorsun yürüsene” dedim gülümseyerek
-“Sen nereden çıktın ya?”
-“Sevgilimi uğurlamaya geldim”
-“Ama bizimkilerin yanındaydın ne konuştunuz ?”
-“Hayırlı bir iş konuştuk”
-“Nasıl yani ya?” şaşkın inanmıştı hemen,
-“Şaşkın sevgilim şaka yapıyorum yardım ettim sadece hadi buraya bakacaklar şimdi gidelim biran önce” -
243.
0Elimde çanta yürümeye başladım Ece’de yanımda yürümeye başladı ama hala şoktaydı. Arabanın yanına geldik ben çantayı babasına uzattım o da bagaja koydu annesi ile yine göz göze geldik o sert bakışlar yine karşımdaydı. Babası bagajı kapatıp bana döndü,
-“Teşekkür ederim delikanlı çok sağol”
-“Rica ederim” dedim gülümseyerek,
-“Öğrenci babası olmak zor, kızım Ankara’da hukuk kazandı oraya gidiyoruz, sen de okuyor musun?”
-“Evet bende ……. Üniversitesini ……. Bölümünü kazandım benim derslerim de sonra ki hafta başlayacak”
-“O maşallah belli zaten akıllı bir delikanlıya benziyorsun, sen bu sokakta oturuyorsun herhalde, yüzün yabancı gelmiyor.”
-“Evet, biraz aşağıda oturuyorum.”
-“Desene komşuyuz seninle, ben ……. Hastanesinde göz doktoruyum, bir gün işin düşerse gel yanıma çayda ısmarlarım” dedi gülümseyip.
Bende gülümsedim, göz muayenesini bedavaya getirebilirdim.
Peder tamamdı biraz daha konuşsam Ece’yi ayaküstü isteyip olacak kıvama gelecektim. Annesinin sert bakışları üstümde Ece hala şaşkın bizi izliyor. Annesi devreye girdi,
-“Tekrar teşekkürler, hadi gidelim” dedi kocasına,
Babası elini uzattı el sıkıştık, sırf Ece’nin elini tutmak için bende elimi önce Ece’nin annesine uzattım “hayırlı yolculuklar” dedim, çok şaşırdı ama elimi sıktı. Sonra da Ece’ye döndüm ve elimi uzattım o da uzattı şoku atlatmış gibiydi gülümsüyordu “tebrik ederim umarım çabucak bitirirsiniz okulu” dedim. “ Teşekkür ederim “ dedi gülümseyerek saati de kolundaydı arabaya bindi bende kaldırıma çıktım arabaya bakıyorum Ece’de camdan bana bakıyordu babası gaza bastı bende arkalarından uzun-uzun baktım, daha tam olarak değerini bilmediğim sevgilimin gözden kaybolana dek. -
244.
+1Hüzünlendim, Ece gitti, ramazan bayramı yakındı burada olamayacaktı kurban bayrama kadar yaklaşık 2,5 aylık bir zaman vardı, 2,5 ay görüşemeyecektik. Daha şimdiden özlemiştim, bu sokaktan geçerken o camda beni beklemesi, oradan geçerken onun orada o canım arkasında olduğunu bilmem bana hep huzur verirdi ama artık o yoktu o canım arkası kocaman bir boşluktu. Kıymetini bilmekte çok geç kalmıştım…
Kafamı refleks olarak yukarı kaldırıp o cama doğru uzun-uzun baktım aklımda bu düşünceler ile sonra gözüm yan apartmanda ki pencereye takıldı Toprak pencereden bana doğru bakıyordu bizi görmüş olmalıydı. O kadar rahatsız oldum ki hiç oralı olmadan kafamı çevirip yürümeye başladım.
Sonra evin yolunu tuttum, sevgilim gitmiş bana kalan tek yadigar bir somun ekmekti. Ekmeği de alıp odama geçtim sandalyemin koluna astım. Uzandım yatağıma ekmeye bakmaya başladım. Sonra bu halime gülüp ekmeği mutfağa zütürdüm. Bu moralle iştahım olmayacağından ekmeği yemeyerek kendimi bir nebze avutacaktım.
30 dakika sonra Ece’den mesaj geldi sabah ki olayı baya kaynattık aramızda sürekli babasından bahsetti arabaya binince de benden bahsetmiş bu davranışım çok hoşuna gitmiş ama annesinden hiç bahsetmemesi benim için açıklayıcı olmuştu. Uzun-uzun mesajlaştık hala üzüntülü olduğundan bahsetti, ama gerek bu sabah ki olay ve açık-açık söylemese de onu sevdiğimi söylemem ona büyük moral olmuştu ve bunları düşünmek onu mutlu ediyordu. Ankara’ya varana kadar mesajlaştık. Direkt teyzesine geçtiler ertesi gün yurt işlemlerini halledecekler, babası da Salı sabahtan geri dönecek. -
245.
+1Ece duruma üzülüyordu ama benim beklediğim gibi bir üzülme olmadı, yani ben gerek takıntılarının gerekse son konuşmalarımızda ki durumuna göre çok kötü olmasını bekliyordum ama Ece beni çok yanılttı, güçlü karşılıyordu durumu. Konuştuğumuzda hep “ne zaman saatime baksam seni yanımda hissediyorum” demesi içimi çok rahatlatıyordu. Bu durum üzerimden büyük bir yük almalıydı ama içim bir türlü rahat etmedi, yani bu kadar güçlü durabilmesi normal değildi, ya ben kafamda çok büyütüyordum ya da bana yansıtmamaya çalışıyordu.
Ece’nin üniversite hayatı başladı, ilk gününde yanında olmayı çok istedim ama bu durum bazı nedenlerle sadece istemekle kaldı. 1 hafta sonrada benim üniversite hayatım başladı biz bu arada sık-sık telefon görüşmeleri yapıyor sürekli mesajlaşıyoruz. Duruma ayak uydurmaya başladık, zaten başka seçeneğimiz de yoktu.
-
siteye ddos atan or
-
bu adam karşıma çıksa korkarım amk
-
ccc rammstein ccc günaydın diler 28 12 2024
-
bu mal kızlarınızı gibmeye geldim deyip
-
yılbaşına kadar kız ayarlamam lazım
-
orta üstü bir kızın dminde eşek kadar erkek var
-
parasi hic eksilmiyor korkudan harciyamiyor
-
cok konusma onuachu davari
-
560binlik ile benim sexs sayım aynı
-
170 boyunda pasif kazaklar
-
karadenizliler ile yunanistanlıların
-
aileniz sizin için çalışmak zorunda bunu unutmayin
-
allah k4dinlarin belasini versin
-
iyi çocuk ama kürt
-
the economist kapagi gibi olmus
-
ukraynayi nedne yahudi yonetiyoe
-
sözlük bitmemiş ulan bitmiyor işte oley be
-
bir karı ayy gtumu elledi diye bağırsa
-
pampalar dm den şikayet alabilriim
-
guatemala mı burası
-
20 li yaşlarımın hepsi
-
babacim 16 sene sonunda elde ettigin bilgi
-
saat 5 ten beri elektrik yok
-
gene verdigim maclara oynamadiniz degil mi
-
gwynplaine adlı yazarınn kadın olmasıı
-
ulan salolar çayin çinden gelmesinin ne
-
bir tane eskort kazakla tanıştı diye
-
ne gariplik var ben cozemedim
-
odlwk topal eksiye musallat olmus
-
benim unide afgan arkadasim vardi
- / 2