-
1.
+42 -7Öncelikle merhabalar arkadaşlar çok uzun zamandır dışarıdan takip etme fırsatı bulduğum inci sözlükte bugünden itibaren yer alarak hayat hikayemi, acılarımı,sevinçlerimi, profesyonel futbol kariyerimi ve anılarımı paylaşma kararı aldım.
Büyük bir futbolcu olma hayali kuran ve bu hayali gerçekleştirmenin eşiğinden dönen genç bir adamın hikayesidir.
ilginizi çekeceğinizi düşündüğüm ve futboldan sonra ki en büyük ikinci tutkum olan yazma tutkusunu gerçekleştirmek, ileride dönüp baktığım zaman anılarımı bi yere yazmış olduğumu görüp tebessüm etmek için böyle bir işe girişiyorum herhangi bir ifşa korkum olmamakla beraber herşeyi olduğu gibi size aktaracağım türk futbolunun neden gelişmediğini hep beraber göreceğiz.
Rezerveleri alın başlıyorum... -
2.
+6 -1işe öncelikle biraz kendimi tanıtmakla başlamak istiyorum.Şuan ki yaşantımla başlayacak olursak 21 yaşındayım ve beden eğitimi öğretmenliği 3.sınıf öğrencisiyim.Şuan hali hazırda profesyonel sözleşmem devam etmekte ve 3.ligte oynayan bir takımda yer almaktayım.
Asıl mevkim forvet ama günümüz futbolunun getirmiş olduğu çok yönlü oyuncu formatı gereği sağ açık ve forvet arkası olarakta oynuyorum.(gerçi son 2 futbol sezonunda sadece 5 maçım var.)2005 yılı ilk filiz lisansımın çıkışı aradan geçen 10 yıllık süreçte bir çok olay yaşadım.
Anlatıcağım olaylara gelicek olursakta sizlere alt yapı kariyerimi ve milli takım seviyesine gelip üç büyüklerden bir takımla antremana çıkma yeteneğinde olup nasıl bu hallere geldiğimi anlatacağım.2 türkiye şampiyonası ve 1 dünya şampiyonası görmüş şuanda bir çoğunuzun yıldız dediği Salih Uçan'nın kaptanlığını yapmış,bir çoklarına göre şuan milli takım oynayacağı söylenen ama gelecek sezon sözleşmemin bitişiyle napacağını bilemeyen bir panpanız olarak ibretlik hikayeme başlıyorum uzun soluklu bir hikaye olacak mottosu özet geç bin olan arkadaşlarımızı sıkabilir onların edeceği küfürlerde şimdiden kabulümdür * -
-
1.
+2 -1soyunma odasında bi gibeydin dıbınakodumun kıvırcığını
-
-
1.
0panpa salihle saç yapımız aynı ne yazık ki :D
-
2.
+10kıvırcıkları hiç sevmem bilader sil entry'yi ben seni hep düz saçlı hayal edeyim :D
-
1.
-
1.
-
3.
+5 -1Çocukluğuma çok girip işleri çok karıştırmak istemiyorum zaten hatırladığım kadarıyla birşeyler yazmaya çalışacağım.Öncelikle babamda profesyonel bir futbolcuydu.Öyle çok ünlü bir adam olmamakla birlikte şimdiki adlarıyla Ptt 1.Lig,2.Lig ve 3.ligte 300 küsür maçta 120 gol ortalaması olan nam-ı değer alt liglerin kaşar golcülerinden biriydi :D Kendisi şuan profesyonel bir takımın teknik direktörü.
Bu şartlar altında dünyaya gelen ben denizin futbolla tanışmasıda çok zor olmadı sürekli babamın maçlarını, antremanlarını izleyip dururdum ve kendime babamı örnek alırdım.O zamanlar bir çok arkadaşım Moldovan, Jardel,Hakan Şükür gibi forvetleri överken ben babamı överdim :D Onun beni çalıştırmasını isterdim ve oda kendisinin başaramayacağına inandığı milli forma hayalini benim gerçekleştirebilmem için beni çalıştırırdı anlayacağınız mesleğim zaten babam tarafından belirlenmişti. Yanlış anlamayın bundan hiç bir zaman şikayetçi olmadım tam tersi futbol hayatımın her zaman en önemli parçası oldu. -
-
1.
+1panpa umarım hikayenin devamında da :D yazmıyorsundur. çok dikkatim dağılıyor amk.
-
1.
-
4.
+8Babamın 2002 yılında futbolu bırakmasıyla ve benim daha iyi bir eğitim alma olanağımın olacağı düşünülerek babamın doğum yeri olan izmir'e geldik. Bütün akrabalarımızın burada olması kuzenlerimin bir çoğunun erkek olması benim için çok iyi bir haberdi.Çünkü o zamanlar okul mokul gibimde değildi tek isteğim ilhan Mansız gibi bir forvet olmaktı öyle bir forvettimde zaten (Mahale maçlarında)
Gerek okul olsun gerek mahale olsun sürekli futbol oynuyordum ayrıca önceden profesyonel futbolculuk yapmış bir babam vardı ve buda benim oyunumu geliştirmemi çok kolaylaştırdı. Babamın 2004 yılında futbola başladığı kulüp olan Altay'da antrenör olarak işe başlamasıyla 10 yaşında benimde Altay alt yapısına girmem bir oldu. Torpil yoktu diyemeyeceğim ancak bende yaşıtlarımın arasından sıyrılıcak yetenekte bir oyuncuydum. Torpil şurada devreye giriyor ki en az benim seviyemde 2-3 çocuk daha varken onlar değilde ben seçilmiştim. Bunun farkına o zamanlar varamadım tabi çok mutluydum sonuçta artık benimde bir kulübüm vardı ne tesadüftür ki idol aldığım kişiyle özdeşleşmiş renklerin formasını giyebileceğim bir kulüp. -
5.
+6Takıma girmiştim mutluluktan uçuyordum kendimi artık bir futbolcu olarak görüyordum ancak babam herşeyin daha yeni başladığını burada onu asla mahçup etmemem gerektiğini ve çok çalışmam gerektiğini söyleyerek beni sürekli hırslandırıyordu.
Babam üst yaş kategorilerinde A-Genç takımın antrenörlüğünü yapıyordu ben ise gelişim liglerine hazırlanan oyuncu topluluğunun oluşturduğu elit takımdaydım.O zamanlar alt yapı ligleri şimdi ki gibi düzenli değildi resmi olarakta kayıt altında tutulmuyordu.Biz bir çok turnuva ve lig oynamamıza rağmen resmi olarak u-16 dan sonrası kayıtlarda var. Olayları daha akıcı ve güzel anlatabilmem içinde 14-15-16 yaş aralığına gelmemiz gerekiyor.10 yaşımdan 14 yaşıma kadar geçen süreyi altta ki entryde özet geçeceğim. -
6.
+6Arada geçen zaman içerisinde kendimi babamında sağlıklı beslenme ve fiziksel gelişimin önemini bilmesi sebebiyle fiziksel açıdan iyi geliştirmiştim. Yaşıtlarıma göre daha hızlı daha dayanıklı ve daha kalıplıydım.O zamanlar alt yapıda ki arkadaşım Mustafa ile birlikte katıldığımız turnuvalarda ortalığın anasını ağlatıyorduk.
Mustafa'dan biraz bahsedicek olursak bizden 1 yaş küçük olmasına rağmen bizimle antremana çıkarılan bir arkadaşımızdı çelimsiz bir oyuncu olmasına rağmen acayip hızlı düşünebilen ve ayakları çok hızlı olan bir kanat oyuncusuydu ilerleyen zamanlarda hocaların doğru mevkinizi biz buluruz tatavalarıyla ortasahaya kaydırılsada benim gözümde her zaman bir sol açık olarak kalıcak (bu kadar spoiler yeter)Kısacası takımın altın ikilisiydik diyebilirim. -
7.
+510 yaşından 12 yaşına kadar geçen 2 süre zarfında sürekli olarak antreman yapıyor spor okullarının düzenlediği dandik turnuvalara katılıp ego kasıyorduk diyebilirim. Elit takım olduğumuzdan dolayı diğer çocukların bizim hakkımızda konuşması çok hoşumuza gidiyordu.
13 yaşına geldiğimizde ise resmiyet olarak tffye işlenmese resmi sayılan bir turnuvada boy gösterme şansımız oldu. izmir takımlarının katılacağı bir miniminikler ligi lig öncesinde takım olarak aramızda şu diyalogların geçtiğini hatırladıkça hala gülerim.
Mustafa:Bucaspor çok iyimiş beyler sıçtık. Orada ronaldinho harekini yapan(flip flop) bi çocuk var çok fena çalım atıyor.
Efe(Kalecimiz):O çocuğu bende duydum Galatasaray istemiş ama ailesi izin vermediği için gitmemiş.
Ben:10 numara benimmiş beyler haberiniz olsun.
Mustafa:Oğlluum git işine ya,senin gibi bir ayaksız nasıl 10 giyer torpilli bin :DDD
O zamanlarda kendime çok fazla güvenirdim egoist bir bintim yalan değil ancak hakikaten takımın en iyi oyuncularından da biriydim. Futbolun bireysel değilde bir takım oyunu olduğunu unuttuğum zamanlar hariç.Bu yüzden başım çok yanardı buna rağmen o turnuvada 8 maç oynamış turnuvayı şampiyon bitirmiştik ve ben 12 gol atarak gol kralı olmuştum. -
8.
+713 yaşımda ulaştığım bu maç ve gol sayısı hala kariyer rekorumdur beyler :D gelecek sezon yine resmiyete dökülmemiş ancak resmi sayılan bir diğer organizasyonda da aynı takımlarla bir turnuva yaptık bu turnuvayı da 2. olarak bitirdik ben tam anımsayamasam da 8 maçta 4 veya 5 gol atarak o turnuvayıda tamamladım.
Gol sayımın düşmesinde ki en büyük faktör benim daha önceden rakiplerime karşı kurduğum fiziksel üstünlüğün son bulmaya başlamasıydı. Babamın etkisiyle yaşıtlarımdan daha iyi beslenmiş ve fiziksel olarak hazır hale daha hızlı gelmiştim, gelişimimde onlardan daha hızlı oluyordu ancak bir süre sonra onlarında gelişmeye başlaması benim işimi daha da zorlaştırdı bende bu sırada teknik yönümü biraz daha geliştirmeye odaklandım. Antreman sonrası şut ve dribling antremanları yapmaya başladım. internetten izlediğim free style hareketlerini çalışıp antreman sırasında arkadaşlarıma hava atmakta en büyük hobilerimden biriydi. -
9.
+13Hikayenin buraya kadar olan kısmını betimleyerek anlattım bundan sonra ki kısmını ise daha iyi anlatacağımı ve diyaloglara daha sık yer vereceğimi belirtmek isterim. Bundan sonra TFF nin gelişim liglerini açmasıyla gerçek bir futbol sezonu yaşayacağız sonrasında lise hayatımda yaşadıklarım ve karı kız olaylarının üzerimde ki etkisini göreceğiz. Hikayeyi dinleyen ve dinleyecek olanlar varsa kendilerini belli etsinler her türlü yoruma açığım biraz dinlenip devam edeceğim.
-
10.
+4 -1Arkadaşlar anlatımın çok sıktığını düşünmeye başladım bu yüzden size genel olarak olayları özetleyip sizin istekleriniz doğrultusunda birşeyler anlatma kararı aldım. Yani size herşeyi kısaca özetliyeceğim ve siz şununla olanları şu nasıl oldu niye böyle oldu gibi sorular sorarsanız devdıbını getireceğim. Kötü bir anlatım oldu ama anladığınızı umuyorum.
Öncelikle Altayla geçirdiğim ilk resmi Coca Cola gelişim ligi u-16 da bölge şampiyonu olup türkiye şampiyonasına gittik burada Beşiktaş'la 0-0 berabere kaldık.O zamanların gözde oyuncusu muhafazid Demirci bu maçta oynamamıştı ona karşı kaldığımız hotelde çok bilenmiştim hareketleri falan hiç hoşuma gitmiyordu. Gruptaki diğer rakiplerimiz ve Bolu ve Gaziantep'e de mağlup olup turnuvaya grup aşamasında veda etmiştik.
Lise olarakta kulübüme gayet yakın olan Kipa Lisesini seçmiştim bu lise Bucaspor kulübünün pilot okuluydu yani onların alt yapısında ki oyuncuların hepsi bu lisede okumaktaydı. Salih Uçan'la tanışmamızda o şekilde oldu okul takımı olarak o sene namağlup izmir şampiyonluğu, Türkiye Şampiyonluğu kazandık. Dünya Liseler arası Futbol şampiyonasında da dünya 3.sü olduk daha sonra iran'I temsil eden kulübün kendi lisesi dışında adam oynattığı anlaşılınca bize Dünya 2.liğini verdiler.Bu rekorumuz bu sene Trabzon Erdoğdu Lisesi tarafından kırıldı.Bu turnuvada şuan dört büyüklerin transfer dedikodularında olan Batuhan işçiler ve Roma forması giyen Salih Uçan'nın kaptanlığını yaptığım maçlar oldu 2.kaptandım.10 numaramız Salih'ti ben ise 9 numaralı formayı giyiyordum. Açık konuşmak gerekirse lisenin başarısında Salihten daha çok katkım olduğunu söyleyebilirim :D -
-
1.
0Amk desene salih senin sayende senelik 10 trilyon kazaniyo ama sen en fazla 100bin tl
-
-
1.
0O sene Türkiye Şampiyonasında gol kralı bendim takımın en skorer oyuncusuda bendim haliyle ama Salih o dönemde bile milli takım forması giyiyordu her zaman yetenekliydi yani halada öyle inkar edilemez ama turnuva bazında baktığımızda çok büyük katkılarım oldu bu şampiyonluklar ve başarılarda.
-
1.
-
1.
-
11.
+4Lise olarak bunları yaşadığımız dönem içerisinde Altay ilede çok başarılı bir sezonu geride bıraktım.O sezon u-17 takımı olarak şampiyonluğu kaptırsakta ben bireysel olarak iyi performans sergiledim ve kendimden 2-3 yaş büyük abilerimin oynadığı A-2 Ligi klasmanında 4 maç oynadım. Final grubunda Güngören Belediye, Beşiktaş ve Galatasaray ile oynadığımız maçlarda beşiktaşı 6-4 yenerek türkiye 3.sü olduk bu maçta 1 gol attım. Onun yanı sıra günngörene 2-0 ve galatasaraya 3-1 mağlup olduk.
Geriye dönüp baktığımda uluslararası düzeyde elde ettiğimiz bir milli başarı ve kendimden büyüklerle oynamama rağmen gösterdiğim inanılmaz performansla süper bir yılı geride bırakmıştım. Milli Takım Ege karması daveti aldım ve karmada forma giydim. -
-
1.
-2Güngören'i neden yendiniz ayıp sbdjd
-
1.
-
12.
+2Harika geçen sezonun ardından babamın Altay'dan ayrılması ve lisede Bucaspor'lu çocuklarla kurduğum yakın arkadaşlıklar sonucunda Bucaspor'a transfer oldum.Bu kararı vermemde Bucaspor alt yapısının her dalda inanılmaz gelişim göstermesi, inanılmaz alt yapı tesisleri ve şuan ki Altınordu başkanı Sayın Seyit Mehmet Özkan'nın alt yapıdan çıkardığı oyuncularla şampiyonluk hayali beni çok etkilemişti ki bulunduğum jenerasyon başkanın en güvendiği jenerasyonlardan biriydi.
Liseden tanıdığım bir çok arkadaşımın bulunduğu takıma geldiğim için pek zorluk çekmedim.Çok ama çok iyi oyuncularımız vardı Salih bunlardan sadece bir tanesiydi. Geçirdiğim harika sezonun ardından buraya gelip yıldız muamelesi görmeyi bekledim ancak yanılmıştım kazanan takım bozulmaz mantığıyla yedek başladığım haftalar oldu sonradan girip gollerimi atınca ilk 11'e girdiğim maçlarda oldu. Sezonun ilk yarısı pek istikrarlı değildim nitekim devre arasından sonra şansımın da dönmesiyle fırtına gibi estim ege bölgesinde ligimizi şampiyon bitirmemizde büyük katkı sağladım buna rağmen türkiye şampiyonasında çeyrek finalde beşiktaşa 1-0 mağlup olup o sene derece yapamadık milli takım daveti alacağım söylendi telefonla aranıp pasaport çıkartmam söylendi işlemleri yaptırmaya başlarken geri telefon geldi ve teknik heyetin Fenerbahçe forvetinde karar kıldığı söylendi.U-18 milli takım daveti alma şansını o senede kaçırdım ancak çok iyi olduğumu biliyordum milli takımdan geçen yolun dört büyüklerde oynamak olduğunu anlamıştım. -
13.
+2Sezon bitimi gösterdiğim performanstan memnun olan kulübümle 3 yıllık profesyonel sözleşme imzaladım.3 büyüklere transfer olma hayalim vardı ancak profesyonel sözleşme teklifi gelince bu fırsatı kaçırmak istemedim.O imzayı attıktan 2 hafta sonra bazı bağlantılarla Beşiktaş paf takımıyla antremana çıktım. Bunu kulübümden gizli yapmıştım beni beğendiler ancak profesyonel imza attığım için herhangi bir bonservis bedeli ödeyemiyeceklerini belirttiler.A takım seviyesinde olmadığımı paf takımla çalışabileceğimi belirttiler. Devre arası tekrar görüşmek üzere sözleşip beni takip edeceklerini belirterek yanlarından ayrıldım. Kulübüme dönüp A2 liginde forma giymeye başladım.Bu arada benimle beraber profesyonel imza atan bazı çocuklar a takımla antremanlara çıkıyordu(Salih, Batuhan işçiler, Taylan Antalyalı gibi) bende 2-3 kere A takımla antremana çıktım.
O sezonun devre arasına kadar A2 takımıyla çıktığım 7 maçta 6 gol attım.Bu performansıma rağmen ısrarla A2 takımında kalmam diğer oyuncularınsa ısrarla A takımdan oynatılmasıyla huzursuzluk çıkarmaya başladım devre arası yeniden beşiktaş ile kulübümden habersiz görüştüm.Bu sezon öncesi görüşmemin ve devre arası yaptığım gizli görüşmenin ortaya çıkması sonucu davranışlarımında bozulması sebebiyle benimle olan sözleşmelerini fesih ettiler. Kısacası devre arası boşa çıktım. -
14.
+5Bu olayın beni bu kadar geri atabileceğini hiç bir zaman düşünmemiştim beyler. Futbol kariyerimin en kötü olayı buydu diyebilirim.Çok çabuk havalara girmiş ve sabırsızlığımın bedelini ağır ödemiştim. Beşiktaşlı yetkililerle görüşüp antremana çıktım antremansız kalmadım ancak bana profesyonel sözleşme imzalatmak istemeyişlerinden dolayı ve beni sürekli oyalamalarından dolayı hayal kırıklığına uğraşmıştım transfer sezonunun kapanmasına az bir zaman kala Beşiktaş'a yakınlığıyla bilinen 3.lig ekibi Anadolu Üsküdar 1908 kulübüne imza attım. Burada benim gelişimimi gözlemleyecekler ve duruma göre sezon sonu yeterli bulunursam sözleşme imzalıyacaklarını söylediler.
Ancak hiç birşey hayal ettiğim gibi olmadı antremanda dengesiz bir yan basma sonucu ayak bileğimde çatlak meydana geldi. Yaşadığım sakatlıktan dolayı antremanları kaçırdım. Gelişimimi takip edeceğini söyleyen Beşiktaşlı yetkililerden ses seda çıkmadı. istanbulda tek başımaydım çünkü babamda o zamanlar teknik direktörlük kariyerinde atılmıştı. Sonuç olarak yarım devre kaldığım Anadolu Üsküdar 1908 Spor ve Beşiktaş hayallerim suya düşmüştü.Hem o müthiş egom kırılmış hemde ilk kez futboldan soğumuştum. Tası tarağı toplayıp izmir'e ailemin yanına geri döndüm. -
15.
0Arkadaşlar biraz ara vermem gerekecek döndüğüm zaman genel olarak kariyerimi bitirmiş olacağım kariyerim üstüne soru cevap şeklinde devam ederiz. istek üzerine anılarımı falanda paylaşabilirim
-
16.
+3Tası tarağı toplayıp izmir'e dönmemle beraber bazı şeyleri rayına oturttum. Anadolu Üsküdar Kulübü transferimde bir zorluk çıkarmayacağını söyledi. Anlaştığım kulübe imza atabileceğim için mutluydum.Bu sırada Bucaspor Alt Yapı Akademisi karışmış bir çok oyuncu ve antrenör ekibi başkanla beraber Altınordu'ya geçmişti. Bucaspor'a dönmeye yüzüm olmadığından dolayı ve Altınordu'nun yapılanmasının ne durumda olacağı belli olmadığından dolayı babamın ve benim eski takımım olan Altay'a dönme kararı aldım. Babam bu arada BAL liginde bir takım çalıştırmaya başlamış, Altay'dan ayrılmıştı.
Altay'a 2 yıllık imza attım. Kondisyon olarak geride olmam, özgüvenimin eskisi gibi yerinde olmaması ve golcü şansımın pek yanımda olmaması sebebiyle antremanlara her zaman ki gibi A2 takımıyla çıkmaya başladım kararlıydım eski günlerime geri dönecek ve şansımı yeniden zorlayacaktım. -
17.
+2Çalışmalara başladım, antremanlar ilk başlarda beni çok zorluyordu bazı pozisyonlarda ikili mücadeleye girerkende pgibolojik olarak çekincelerim oluyordu sakatlık pgibolojisi beni yıpratıyordu diyebilirim.Bu arada hayatımın büyük bir bölümü futboldu evet ama sonuçta bende bir insandım ve bir erkektim.Bu yaşıma kadar bazı kızlarla ilişkilerim olmuştu ancak ilk kez bu sene aşık oldum ve güzel başlayan kötü biten 7 aylık bir ilişki yaşadım ki buda kendimi futbola eskisi gibi adapte edememem de etkili oldu.
Hocalarım yeteneğime güveniyordu ve bana bunu hissetirdiler sezonun hemen başında tam hazır değilken 10 numaralı formayı sırtıma geçirip bana şans verdiler 3-0 mağlup olduğumuz maçın ikinci yarısında oyundan alındım. Daha sonra ki hafta yedek soyunup oyuna girmedim diğer hafta ise maçımız Bucaspor'laydı. Benim için özel olan maçta sağolsun hocamız şanımız yürüsün diyerekten beni ilk yarıdan maç sonuna kadar ısıtıp 88.dakikada oyuna aldı. Bozulmuştum bunları görecek adam olduğumu düşünmüyordum daha sonra ki hafta ise hocamızın aynı şeyi yaparak beni 85.dakikada oyuna almasıyla sinir küplerine bindim. Hocayla kavga ettim, takımdan uzaklaştırılmama karar verildi ve sezonu 3 maçla toplamda 60 dakika etmeyecek bir şekilde tamamladım. -
18.
+2Daha sezonun ilk devresi bile bitmeden takımdan uzaklaştırılmam kötü olmuştu. Herşeye rağmen yaşadığım ilişkim beni pozitif tutuyordu ancak bu ilişkiminde bitmesiyle kendimi bir boşlukta hissettim herhangi bir kulüple antremana çıkmıyordum eve kapanmıştım hiç birşey tat vermiyordu.Bu tur zamanlarda dostlarınız ve aileniz ortaya çıkar panpalarım benimde öyle oldu. Altay'dan arkadaşım Mustafa ve pek detaya inip anlatamadığım bir çok anımızın geçtiği Bucaspor'dan Murat benim toparlanmamı sağladı. inancımı yitirmiştim ancak babam başta olmak üzere ailem her zaman yanımdaydı.Bu yüzden her zaman demişimdir aile çok önemli şey vesselam.
Herkesin hayatında yaşayabileceği kötü dönemlerden birini yaşamış ve hayatıma devam etme kararı almıştım antremansız geçen 6 ay sonrasında eski kariyerim, eski dostluklarım ve bana inanan futbol adamları sayesinde Karşıyaka Spor Külübü'ne denenmek üzere gittim. Boş geçirdiğim bi 2 sezon sonrası sezon başı kampı yemenin bana iyi geleceği malumdu, çok zorlandım. Ancak kendimi teknik heyete beğendirmeyi başardım benimle 3 yıllık sözleşme imzaladılar.Ve işte yeniden başlıyorduk. Yeni sezon, yeni umutlar... -
19.
+1Anlatacağım zaman dilimi çok uzak bir zaman dilimi değil arkadaşlar bu futbol sezonunu size anlatacağım. Sezona Karşıyaka ile umutlarla başladım.Bu sefer egomu bir kenara koymuştum.Tek isteğim fizik olarak hazır duruma gelip sabırla şans bekleyip yakaladığım şansı değerlendirmekti. Bunun benim son şansım olduğunu biliyordum. Eskisi gibi olmak için çalışıyordum ancak bir türlü istediğim şansı yakalıyamadım.A takım ile antremanlara hiç çıkarılmadım devre arasına kadar sürekli olarak A2 takımıyla çalıştım.
A2 takımıyla devre arasına kadar gelen 18 maçlık süreçte 2 maçta forma şansı yakaladım ve sadece 46 dakika şans buldum. Bana gerekli şansın verilmediğini düşünüyordum yine de ses çıkarmayarak antremanlarıma devam ettim. Devre arası kulüp yetkilileri bana 3.Ligten bir teklif geldiğini ve yönetimin teklifi kabul ettiğini benimde kulüple bir görüşmem gerektiğini söylediler. Gerekli görüşmeleri yaptıktan sonra bu kulüple anlaştım ve sezonu bu kulüpte tamamladım.3.lig klasmanında herhangi bir maçta görev almadım arkadaşlar yeni kulübümde siftahım yok yani. Kontratım gelecek sezon sonuna kadar devam ediyor. Genel olarak kariyerim bu şekilde diğer entry de sizlerden ne istediğimi ve nasıl devam edeceğimizi yazacam biraz mola vermem gerekiyor. -
-
1.
-1https://pbs . twimg.com/media/CFxMufpWEAEyev2.jpg:large bencan toros
-
1.
-
20.
+3Evet arkadaşlar size resmen biyografimi sundum. Yaşadığım olayları herkesin yapmaya cesaret edemeyeceği şekilde en sade ve duru haliyle yazdım. Bunları buraya yazma sebebim kariyerime dönüp baktığımda bu kadar yaklaşmışken herşeye neden olmadı acaba ? diye düşünmem.Ben olayları yaşadığım için çok şeffaf bir şekilde değerlendiremiyo olabilirim. Sizin düşünceleriniz neler ? Nerede yanlış yaptığımı düşünüyorsunuz ? bunları merak ediyorum.
Ayrıca hikayenin devamlılığını da size bırakıyorum.Lig tv quiz progrdıbını bilen bilir orada ki sorular gibi sorularınız gelirse cevaplarım.(En büyük hayallerimden biriydi o program burada gerçekleştirmiş olurum :D ) Bide anlatmamı istediğiniz yerler olursa, merak ettiğiniz kişiler, anılarım falanda seve seve anlatırım panpalarım benden bu kadar dinlediğiniz için teşekkür ederim. -
-
1.
0Panoa cabuk yukselme askindan dolayi gostermis oldugun nitekim ihanet ve cabuk yukselme sansindan dolayi ve dogustan cenabetlik mi desem bu bende de var, onun verdigi sanssizlik. Balçovadan yukselmek insallah kolay olur senin için, yaşın daha genc hele super ligde öyle öküz oyuncular varken illa yaparsin, sabirla beklemen gerek sadece
-
-
1.
0sağolasın panpam okuma zahmetine girip yorumunu benimle paylaştığın için :D
-
1.
-
1.