Her yıl Adanada Nisan ayları gibi portakal çiçeği festivali diye bir zımbırtı olur herkes elinde biralar falan canlı müzik falan olur çokta eğlenceli geçer.

işte her zamanki gibi bizim binlerle gidelim bi bakalım belki eğlencelidir ayağına gittik. işte biralarımızı aldık müzik falan var eğleniyoruz. Sonra bi efes pilsen arabası geldi ve orda bira dağıtan adam bizim binlerin tanıdığı çıktı. Adam bize beleş beleş biralar veriyor içiyoruz paso. Fazlasıyla içtikten sonra tabi işememiz gerekti. Kuzenimle birlikte kuytu bi yer bulup işemem lazımdı yoksa taşşaklarım patlıcaktı. Bide alkolün verdiği hafif bir çakırlık var üstümde. Neyse bir ara sokakta bi yıkık dökük bi yer bulduk dedik buraya işeyelim. Sigaramı yaktım işemeye başladım. Sonra karnımda bir hareketlilik hissettim ve sanki zütüme bıçak saplanmış gibi bir ağrı girdi ve sıçmaya başladım. Durduramıyordum ne yapsam olmuyordu. Sonra işte kuzenime dedim işte böyle böyle oldu bu oruspu çocuğuda gülmeye başladı zaten. Sonra dedim ben eve geçiyorum gel üstümü değiştireyim gideriz. Tamam dedi işte evde zaten yakındı 100-150 metre anca vardı.Ara sokaktan gidiyoruz. Ordada bir köpek var kendisini oranın bekçisi sanıyor ve her geçene havlıyor. Bende o köpekten tırsıyorum hep beni kovalıyordu önceden.Her neyse köpek bu sefer yoktu sanıyordum ve hızlı hızlı yürüyordum. Birden köşedeki taraftan havlıya havlıya üstüme koşmaya başladı oruspu çocuğu. Birde onun korkusuyla yarım kalan sıçmamıda orda tamamladım.Eve koşa koşa gittikten sonra aileme falan anlattım rahat 1-2 ay daşşak konusu oldum evde. Buda böyle bir anımdır.