polonyadaki muhteşem sikiş

5-10 dakika öpüştük koklaştık. ellerim artık göğüslerine ve kalçalarına rahatça inebiliyordu. öpüşürken nefesini içime çekiyordum, heyecandan ölmek üzereydim. yumuşacık sımsıcak göğüsleri övüçlarımdaydı. ama votka ile başı dönmüş bir erkeğe "yiyişmek" hiç bir zaman yeterli gelmez; daha fazlasını ister...

"seni daha fazla hissetmek istiyorum, tek vücut gibi olmak istiyorum" diye kulağına fısıldadım. "burada olmaz" dedi. trende sevişme hayallerim suya düşmek üzereydi ama ikimzin de varşova'ya kadar bekleyecek sabrımızın kalmadığının da farkındaydım. "hadi tuvalete" dedim. "buz gibidir şimdi orası" diye fısıldadı kulağıma. bir yandan da kulağımı yalamaya devam ediyordu. ellerin yavaşça mini eteğinin arasından vajinasına uzandı. külotlu çorabının üzerinden okşamaya başladım "küçük mağara"mı. suratı kıpkırmızı olmuştu. "tamam" dedi, "ama biraz acele et"...

sonu güzel panpalar; gündüz vakti harcamayayım olayı. akşama anlatıyorum.

rezeved

tuvalete giderken bana daha zevkli olması için küçük bir oyun oynamak istediği söyledi benim kafada bir milyon olduğu için hiç tepki vermeden kafamı salladım o da buna çok sevineceksin dedi. ardından tuvalete girdiğimizde daha istekli ve ateşli bir şekilde öpüşmeye devam ettik dudakları o kadar hoş ve tatlıydı ki dillerimiz adeta yılan gibi ağzımızın içinde dolaşıyordu ve ellerimiz birbirimizin vücudunda geziniyordu bir anda sütyenini çıkarıp gözlerimi bağladı bende onu göremeyeceğimi söyledim ama beni daha çok istekli hale getireceğini söyledi ok dedim.bir anda bi sessizlik oldu ellerim göğüslerindeydi ama ellerimden uzaklaşıyordu sanki geriye doğru gider gibiydi sonra kapı açılıp kapandı ama bana hala onun sesi geliyordu bekle aşkım demişti. ardından bir çift el omuzlarıma dokunarak aşağı indirmeye başladı bende dizlerimin üstüne çökerek beklerken hiç beklemediğim bir anda ağzıma bir sertlik geldi o da neyin nesi demeye kalmadan ağzıma yüzüme birisi attırdı hemen gözlerimi açtım aman allahım ben bir komploya kurban gitmiştim tuvalette ki az önceki afet yerine kıllı saplı biri elinde fotoğraf makinasıyla bana bakarak sırıtıyordu benim ağzıma sokarken fotoğrafımı çekmiş ve artık bizim kölemizsin huur çocuğu diyordu...

am var dediler geldik devam et binç akşama uzatma giberun

değerli eşyalarımı montumun cebine koydum, yanıma aldım. aklım kompartımanda bıraktığım bavulumda. çıktık koridora. mideme kramp girecek neredeyse, titriyorum heyecandan. "önce sen gir 3 kere tıklayınca kapıyı açarsın" dedim. koridorda gözden kayboldu hatun.

3 dakika falan bekledim ama en az 15 dakika gibi geldi bana. peşinden yürüdüm sonra. koridorun sonuna gelince sol tarafta tuvaleti gördüm. 3 kere kapısını çaldım. açılmadı. beklemeye başladım.

2 dakika sonra kapı açıldı. içeri girdim. tak kokusuna karışmış parfüm kokuyordu. tuvaletin pis kokusunu bastırmak için parfüm sıkmış, peçeteyle etrafı silmiş. kapıyı kapar kapamaz dudaklarına yapıştım birden. ellerim zütünü ayırırcasına sıkarken olabildiğimce kendime bastırıyordum huuryu.

gömleğinin düğmelerini çözmeye başladım. elim ayağım titriyordu. o kocaman memeleri sütyenlerden kurtardıktan sonra deli gibi yalamaya başladım. uçlarını hafif hafif ısırdıkça kız da hafif hafif inliyordu.

sonrasinda kapi acildi ben camdan disari bakarken bir el beni iceri cekti. 2 metre boyundaki ivan cirilciplak karsimdaydi. beni tek hamlede kundeye getirip 35cm lik yarragiyla got deligimi zorladi. beni oracikta hunharca gibti. gotum kaniyordu. uyandigimdan varsovada bir hastanedeydim. asiri kan kaybindan bayginlik gecirmistim ve yogun bakimdaydim.

eteğini kaldırdım ve elimi külotlu çorabının içerisine soktum. artık o bembeyaz kalçaları avuçlarken tenimin önünde hiçbir engel yoktu. bir yandan uçları pembeleşmiş memişlerini yalıyordum bir yandan da yavaşça kızın küloduyla birlikte külotlu çorabı aşağıya indiriyordum.

kızın elleri pantolonumun önündeydi artık. fermuarımı yavaşça indirdi, avucuna hemen benimkinin geleceğini hayal ediyordu galiba, ama küçük bir engelimiz vardı; beyaz donum...
utançtan yerin dibine geçebilirdim. fakat, türk kızları gibi takmadı bu meseleyi. gülümsemedi bile. hala gözleri yarı kapalı sessizce inliyordu. kemerimi çözdüm donumu ve pantolunumu indirdim. aşağıya doğru çömelmeye çalıştı. ama oral için vaktim yoktu. yeterince beklemiştim ve her an kızın yüzüne patlayabilirdim. "hayır" dedim ve omuzlarından tutup sırtını bana doğru çevirdim. istediğimi anlamıştı; yavaşça eğildi...

mükemmel bir görüntüydü; dizlerinin hizasına indirilmiş külodu ve çorabıyla karşımda domalmış, mini eteği beline kıvrılmış ve pis buğulu aynadan memeleri görünen tam bir polonyalı dişi... tuvaletin deliğinden rayların görünmesi benim için ayrı bir şanstı; deli gibi soğuk geliyordu ve erken boşalmamın önünde engel oluşturuyordu bu ayaz.
aleti tuttum ve o an sıcacık ve ıslak şekilde kendisini bekleyen yuvasına soktum. tek duyduğum fısıltılı bir lehçe kelimeydi...

içinde gidip geliyordum artık. ön sevişme o kadar uzun sürmüş ve o kadar ıslanmıştı ki, bir kadını bu kadar heyecanlandırmak daha da hoşuma gitti. memelerini avuçladım. artık iyice hızımı almıştım. sanki treni ikimiz sallıyorduk.
bir yandan ıslattığım memelerini elceğizimle kurutuyor, bir yandan içinde kayıyor bir yandan da boynunu öpüyordum, yalıyordum.

http://inciswf.com/1287946508.swf

tam boşalmanın kıyılarındayım, tuvaletin kapısı çaldı. kızın kulağına "sen cevap ver" diye fısıldadım. lehçe bi şeyler söyledi(sesi anormal çıkıyordu), "herşey normal mi" diye fısıldadım. yalvarırcasına "seviş benimle" dedi(aslında "fuck me" dedi ama böyle demek istediğine eminim).
dikkatim dağılmıştı bi kere...

"küçük mağara"dan yavaşça geriye çektim aleti. altından raylar görünen buz gibi klozete oturdum. kucağıma yavaşça otururken elimle küçük kaygan deliğine yerleştirdim benimkini. hem yer dar, hem alttan buz gibi hava geliyor... "eski pozisyona dönelim" dedim, "ama bu sefer farklı yoldan"...

ayaktayken yine öpüşmeye başladık. bu sefer bir elimle saçını haifiçe çekiyor bir elimde de o daracık sulu amcığı okşuyordum(bana bi şeyler oluyor... )
artık patlamanın ayak sesleri duyuluyordu; aniden çevirdim ve tuttuğum o saçlarını serbet bıraktım rahatça domalması için. ilk defa anal yapacaktım. o daracık deliğe girebilmek için kayganlık gerektiğini biliyordum ama etrafta bunu sağlayacak birşey yoktu. tükürdüm mecburen. ve yavaşça ilerlemeye başladım. inlemeleri bile beni boşaltmaya yeterdi. biraz bekledim, yine ilerlemeye başladım. bir elimde sağ memesi bir elimde saçları, yavaşça gidip gelmeye başladım.

inlemeleri dayanılmaz bir hal almıştı. artık patlamak üzereydim ama onun da geldiğinden emin olmadan boşalmak istemedim. elimi saçından çekip klitorisine zütürdüm aniden. nöbete tutulmuş gibi sağa sola okşuyordum. sessizce gelemk zorunda olmanın getirdiği baskıdan mıdır nedir, hayatımda böyle boşalmamıştım. penisimden sıcak sıvının aktığını hissettiğim andan itibaren sonuna kadar soktum edevatı. bağırmamak için omzunu dişliyordum artık huurnun. gözlerimin dışarıdan bakan biri için bembeyaz göründüğünden neredeyse emindim. birkaç saniye için herşey simsiyah oldu. bir süre öylece bekledim. kulağıma sadece zevkten anadilini konuşmaya başlamış bir kadının fısıltıları geliyordu.