Biraz daha genel bilgiler vereyim. Bir yerde Türk derseniz Polonyalı erkekler refleks olarak kebap diyor. Zamanla çevre şartlarına uyum sağlamak için geliştirdikleri adaptasyon mudur nedir. istisnasız hepsi aynı aq. Onun dışında Polonya bildiğiniz Katolik Türkiye . Hiçbir fark yok. Avrupalıların taşak oğlanı. Bizdeki lazlar gibiler . Savaşta çok can kaybetmişler. Sıkıntı yani hep. Kızların göz yapıları çok güzel ama. Hepi topu 20 gün kaldım. Orada daha çok kalan varsa daha sağlıklı bilgi verebilirler tabi.

Haklıydı amk. Ama çok güzeldi. Ben yerleşeyim dedim o zaman . Güldü. Senin Türkiye de kız arkadaşın vardır dedi. Evet dedim ayrılırız ne var sanki. Ya beni de bırakırsan öyle dedi. Dedim doğruyu söyle sen Türk müsün ? Güldü ve ekledi hayallerde yaşıyorsun dedi. Hayalin kendisi sensin dedim. Romeo gibiyim lanet olsun.

Arkadan geldi biriciğim. Bildiğim Lehçe cümleleri saydıktan sonra. ingilizce dedim bu size gönlümden hedaye. Bizden ne istiyorsun dedi. Karşılıksız dedim adet bizde. Teşekkür etti girdiler içeri. Ertesi gün kap çalındı baktım o. Tabağı getirmiş içi boş. Zamanla öğrenir dedim. Adı Gabriela imiş. Ne güzel isim gelsene içeri dedim geldi. Tanışma muhabbetlerinden sonra dolaşalım mı dedi. Hay hay dedim çıktık sokağa.

Huyum kurusun yaşadığımız özel anları anlatmam. Ayıp ayıp her şeyden önce. Keserim zütünüzü. O gece amacıma ulaştım. Çok güzel geceydi. Ah Gabriela ah . Günlerim Varşova yı gezmekle , ara sıra etkinliğe katılmakla ve genellikle Gabriela ile geçiyordu. Bir gün klişe ye gidelim mi dedi. Bir orayı kokutmadım orası ekgib kalmasın dedim. Gittik. Kalabalık amk. Mevzular dönüyor bir gibim anlamıyorum. Sübhaneke falan takılıyorum. Bir ara çıkayım dedim ebemi gibeceklerdi. isa ya arkamı dönmüşüm. Çomar her yerde çomar amk. Garibim Gabriela gerçek Hristiyanlık bu değil diyor.

Sonra.. Nerden biliyorsun Türkçe'yi dedim. Bizim tahir var zütçü o beni gibe gibe Türkçeyi söktürdü dedi. Şaşırmıştım oysaki ben rampada100basantosbaga'yım tahir'in ndıbını oralarda bile duyuyorum düşünün.. Neyse kızı attım eve Tahir taşaklı adamdır onun gibtiği kızı gibeyimde kendime geleyim hem onurumu egomu öyle okşarım.. Neyse baba attım kızı eve üzerime doğru çıkmaya başlattı. ışığı kapat dedi kapattım.. domaltım bunu tam gibicem.. zütten gir dedi.. Tahir baba zütcü sonuçta işini biliyordur dedim. zütüne girmeye başladım aga bir soktum offffffffffffffffff yok böyle birşey .. sonra kızın memelerine doğru elimi atım darken elim aşağısına doğru kaydı elimde kıllı bir şey noluyor lan dedim.. nasıl bir yannanım var amk arkadan soktum önden çıktı helal olsun lan bana dedim.. zütüne boşaldıktan sonra kız arkasını dönüp sıra bende demez mi.. Anasını gibim noluyoruz demeden prenses ela'nın bıyıklı hasan ustayı gibtiği gibi beni çatur çutur gibti.. buda böyle bir anımdır..

O gibtiğimin kafilesi gelene kadar gün bitti. Zaten ingilizce de biliyorlarmış. Gamze konuştu onlarla. Ertesi gün elemanla sözleştiğimiz yere gittik. Sözleştiğimiz yer otelin 50 m ötesi . Varşova nın kurdu oldum hemen. Çılgınımdır. indiana jones gibiyim. Herneyse. Çocuğun ismi Mahmut. Bildiğin Mahmut yani .Dedim Mahmut Polonya ya kadar gelip buranın etinden sütünden faydalanamazsam gözüm açık giderim.

Dedim ben bunlara yavşarım Mahmut giberse gibsin beni. Öne attım kendimi dedim ben tosbağa. Onlarda kendilerini tanıttılar . Mahmut bana düzenli aralıkla bana sövüyor. Akşam bara gidek mi la dedi. Bara ne gerek var Mahmutçum dedimse de dinlemedi. gibtirtmedi bana onları. Oysa o kızlar açıp beni gibmez misin diyordu. Ya da ben acıkınca jerry i kızarmış piliç gibi gören tom gibi hayal görüyordum.

Bar a gittik. Ben her zamanki avcı ruhumla etrafı gözlüyorum. Öküz başlı antilop görmüş leopar edasıyla birini yanına gittim. Oturdum. Gençlerin çoğu ingilizce biliyor . Yaşlılar almanca ve rusça biliyor. Savaşın etkisi işte. Halimize şükretmiyoruz. Türkiye de güzel kız yok değil o yüzden haksızlık etmeyelim ama oradaki sıradan kızlar bile ortalama üstünde. Ki unutmayın bir yerin kızları güzelse erkekleri de öyledir. Onların dikkat ettiği şey bilhassa Trük erkeğinin iç yapısı. Korumacılığı , kıskançlığı , sadıklığı , baskınlığı vs. Çoğu yabancı erkek bizim kızları sever sırf yemek yapmaları bile çok büyük artıymış onlar için.

Mahmut kapıyı açarken arkadan biri karşı daireye girdi baktım kız. Gözüm parladı gene. Geç mahmut içeri dedim. Un var mı lan dedim. Var dedi. Kıyma var mı dedim. Ebesinin amı dedi. Sanırım hayır demek oluyor diye düşünerek iyi dedim o zaman pişi yaparım. Yaptım bir posta tabağa koydum karşıya zütürecem. Adetlerimizi her yerde yaşamalıyız değil mi ? Mahmut bana iki üç Lehçe bir şeyler söyle de şeklimiz olsun kıza dedim. Ayaküstü aldım birşeyler karşıya geçtim. Kapıyı çaldım. Tansiyonum düştü amk. Yaşlı bir kadın var. Saçları ağarmış. Dedim yokluktan ben genç kız gördüm .

Dolaşırken kalabalık arasından kurwa kurwa diye ses yükseldi. Üstümüze doğru geliyor aha dedim yannanı yedim ben. Ama erkeğiz ya kızın yanında yumruğumu sıktım bende ne tak yapacaksam sanki. Yanımızdan geçip gittiler dedim ne ayak bunlar. Oranın kekolarıymış. Varşovanın bağcıların da mı geçiyoruz aklımdan geçmedi değil. Ben kızı övüyor o beni övüyor. Gel kız dedim Türkiye ye. Olmaz dedi. Niye dedim. Yeni tanıştık dedi.

Kızın adı Klaudia imiş lakin ben Taudia anladım. Kıza Taudia diyorum o da bana adım o değil demiyor. Ben malım o sallamıyor bunu. Ardından yanına bir hatun geldi. Adı Ola imiş bence bir şeyin kısaltılmışı ama isimlerin etimolojisi o an için düşündüğüm son şeydi. Bir ara gözüm kitlendi ve ikisi dudaktan öpüştü. Dedim nema problema . Bastıra bastıra lezbiyeniz dedi. Ben zorladım ben de lezbiyenim dedim temelin fıkrası gibi. işe yaramadı. Hayır üstümde büyü mü vardı anlamıyordum ki.

Mahmutların masaya döndüm kalk gidiyoruz dedim . Bir hafta olmuş bende bir tık ilerleme yok. Hayır alışkın değilim. zütüm kalkmış benim . Çok kolay elde ediyordum ben. Mahmutlarda kaldım ama iyice düşününce Mahmut un beni gibmesi hoşuma gitmezdi o yüzden evdeki kızlara yanaşmadım.

Ben ruhsuz duygusuz bir yavşağım. Hiç beceremem yani. Odunum. Herneyse. Batarken ardından tepelerin veda zamanı geldi teletabilerin. Gabriela geldi. Gözü yaşlı güle güle diyor. Uçağa bindik. Atalarımız büyük insanlarmış. Tilkinin dönüp dolaşacığı yer kürkçü dükkanıymış. Kaldık Gamze nin eline. Gamze dedim nasılsın. Sen git onu o kıza sor dedi. Türk kızı işte. Güzel hocam bana döndü . Tosbaga bu iş sana yaradı dıbına koduğum dedi. Önce Gamze ye sonra bana baktı. Dedim biricik sevdiğim Gabriela m orada kaldı. Önce Gamze ye sonra hocaya baktım. Hoca bana lan yeme bizi tosbağa tanımasam neyse dedi.

O iş bende dedi kavruk tenli Mahmut. Yozgattan gelip Varşova yı fethetmiş. Evine gittik. Kapıyı açtıktan sonra durdurdu . Oğlum sende bin tipi var evdekilere yavşarsan giberim seni dedi. Hani libido tavanda ama bir erkeğe de yavşamazdım. Tamam dedim. Sonra geçtik içeri. 2 tane hatun. Mahmut dedim neden . Bu işler böyle yarram dedi. Bunları annesi babası yok mu insafsız dedim. Var dedi. O da alışmış.

rezervatullah.

%99 yalan beyler inanmayın etmeyin kanıt veremez istese de :D

beyler gerçekte gitmiş olsa böyle bir tecrübeyi kimseye anlatmaz veya anlatır ama kötü anlatır. türk halkının genel huyudur bu.

Sonradan aklıma bir sürü anım gelecek ama sonlandıralım hafiften hikayeyi. Bana da yazık amk. Yoruldum. Yaşlı başlı adamım. Günahtır.

Bu kadardı kuzucuklar

O kadar sıkıldım ki bunu bile okudum amk

Ha derseniz ulan amk tosbagası yetmedi bu nick6 ımdan diğer yazdıklarıma ulaşabilirsiniz