1. 1.
    +2 -5
    yavaş yavaş babama iyiden iyiye sinir olmaya başlıyorum sözlük...

    iyice çocuklaşmasının yanı sıra, millete hürmet göstermenin de b.kunu çıkarmaya başladı...

    örneğin eve gelen bir misafire; ayağına terliği zorla giyidirir, arkasına yastık koyar, zorla yemek yedirtir... vs vs

    ve bunu yaptığı da kendinden küçük kardeşi...

    ulan sen onların evine gittin mi adamlarda nerden geldi bu tavırları... senin yaptıklarının onda biri var mıdır ?

    hayır ben müdahale edicem şimdi hem saygısızlık olmasın hem de kimseyle kötü olmak istemiyorum...

    kendinden çok elalemin rahatını düşünen babam, yaptıklarının boyutlarını arttırdıkça insanlarda onu kullanmaya başlıyor artık sözlük !

    örneği bitmez bunun... mesela birileri gelmişti bize yukarıda anlattıklarımı aynen yaptı tabiki... bunun yanı sıra bir piknik muhabbeti açıldı... işte nereye gideriz ? ne yaparız ? mangaldı falandı filandı...

    bizim ki zıpladı hemen yok şunu bunu zütürürüz ben alırım ben zütürürüm...

    ulan bir soluklan ! sanane kim ne getircekse getirsin milletin derdi sana mı kaldı !

    asıl vurucu darbe ise şu oldu... bahsettiklerim oh oh hepsini getir modunda ve aralarında konuşuyorlarken duydum şerefsizleri...

    " boş ver hepsini bu getirsin nasıl olsa para ondan çıkıyor ! "

    şimdi siz bunu duydunuz napardınız ?

    gittim söyledim adamların konuşmalarını... zaten öyle bir durum var ki ne yaparsan yap kendi çocuğun lan sen yanlışsın !

    her neyse sonra dediklerimi anlayıp bana hak verdi tabiki...

    gelelim bu güne... yine kıllandığım tiplerden biri... apartmanda daire aldı taşınacak kodumunun görgüsüzü, kara cahili !

    gelmiş bizimkine yok ben şunu şöyle istedim yok bunu istedim ama şöyle yapmışlar !

    bizimki hemen zıplıyor : " ben onu söylerim ya ! olur mu öyle şey ! düzlelttiririz, yakarız, yıkarız ! "

    sanane lan sanane ! kimin ne derdi varsa gitsin halletsin sana mı kalmış elalemin avukatlığı !

    dışarıda iyilik yaptığını sandığı insanlar kendisini resmen enayi yerine koyuyor ve bu bana ciddi ciddi dokunuyor... mileti terslediğim zamanda ben kötü oluyorum doğal olarak...

    benim farkımda olmadan dışarıda konuşuyorlar şerefsizler ve arkadan sallıyorlar... yok bunlar böyle bunlar şöyle... yüzüne geldiği zamanda senden kralı olmaz...

    uzun lafın kısası dışarıdaki millete iyi görünücem diye bizi fena halde harcıyor sözlük ! ancak sırtı yere geldi mi onu dışardakiler değil bizim kaldıracağımızı da unutuyor !

    kin beslemem her zamanda zorda olsa elimden ne geliyorsa derhal yaparım... keşke o da böyle düşünebilse...

    keşke elaleme değilde ailesine gerçek değeri verebilse...

    şimdi içerde annem bunları kendisine söylediği için konuşmuyor, surat beş karış...

    inan artık umrumda değil baba...
    ne zamandır şu alışveriş merkezlerinin en alt katında dolanan çocuklar eğlensin diye döndürdükleri trenler var ya, hah ona binmek istiyordum.
    her baktığımda içim gidiyordu.
    bugün sonunda muradıma erdim ama farklı bi şekilde!
    yine indim alt kata, usul usul köşedeki bankaya yöneldim işimi hallettim ve etrafta işi gücü olmayan çocuk eğleyen teyze kestim!
    tontiş bi teyzeyle ufak torununu farkettim ve hemen yanlarına gidip "ıı şey bu tatlı minikle trene binebilir miyim?" dedim.
    ühühü dedim lan bunu, çok çaresizdim. koskoca kız çocuk bindiriyor ayağına oyuncak trene bindim.
    teyze de direk kabul etti, asıl orada şaşırdım zaten. benimkisi bi şans denemesiydi tuttu.
    acep piyango bileti de mi alsam? monotonluk guzel mi peki? sanirim bu soruya kendimde cevap bulamiyorum ve hicbir zaman da bulamayacagim
    monotonluk mu demek lazim yoksa normal bir yasam mi? ben neden normal bir hayata sahip olamiyorum acaba? duraganlik, alisilagelmis hayat daraltiyor beni. baglanma problemim mi var diye dusunuyorum bazen. sanirim var, evet.
    gezmeyi seviyorum, yeni yerleri, yeni insanlari, yeni mucadeleleri... vs vs
    peki daha kac zaman bu boyle gidecek ki? iste bu soruya cevap bulmam lazim benim. kazik kadar oldum, bildigin yaslaniyorum ya da halihazirda cogu insana gore yaslandim bile. hala yerlegib bir hayatim, bir esim, bir evim, cocugum yok. olmali mi peki sence? insanlar evliliklerinde bu kadar mutsuzken, ya da mutsuz olduklarini soylerken benim israrla bunu istemem ama bilincaltimin yonlendirmesi ile de israrla kacmam aslinda dogru mu peki?
    tek basima mi olecegim acaba?
    hani cok yer gezmis, cok insanla tanismis, bi suru yerde bi suru seyi/yeri/insani taniyan yasli teyze mi olacagim acaba ileride? evinde kedisi ile yasayan, dunyada bir yerlerden alinmis bir suru ufak tefek incik boncuk sahibi ucuk kacik teyze mi olacagim?
    bundan da korkuyorum ama benim gibi gezmeyi, yasamayi seven birini de bulamiyorum. buldum dediklerim evlenip durulmak istiyor. evlenmek durulmak mi peki? neden sevdigim/sevdigimiz seyleri yapmaktan vazgecelim ki evlenince? amac keyif aldigin seyleri sevdigin insanla beraber yapabilmek degil mi?
    ne olacak peki benim halim?
    ne bicim bir celiskidir bu benim yasadiklarim? yalnız, onun gittiğini öğrendikten sonraki günlerde denk gelmem yine bana onu hatırlattı. ama giderken bırak beni düşünmeyi, aklına bile gelmediğimi çok iyi biliyorum. neyse, mevzu değil bunlar artık.

    evden çıkmak istemiyorum, ölesiye üşeniyorum. böyle evde falan otursam, vakit öldürsem, adeta vakit katliamı gerçekleştirsem falan, elimde sıcacık çay ile. çoğoş olurdu.

    oje sürmeye çalıştım -yine- yıllar sonra. allah belasını versin, beceremiyorum işte. kastım bugün, dedim "bir zamanlar rimel de süremiyodun kız, şimdi iyi bile sayılırsın bunu da dene bakalım" tandanslı fena gazlar verdim kendime. ama cık. olmadı, olmuyor, olmayacak. halbuki hayatımda ilk defa -ciddi anlamda- törpü bile almıştım elime. kendimi yine hayal kırıklığına uğrattım.

    yapılacak işlerime sesleniyorum buradan: çoooook beklersiniz.

    ispanyolca zor bir dil vesselam. aslında gramer açısından değil gibi. bilmiyorum, o kadar aksanı ben aklımda tutamam. kuş beyinliyim sanırım. çok üşeniyorum oturup çalışmaya.

    saçlarımı da kestirmem lazım. ama kıyamıyorum kız. uzun zamandır bu kadar uzamalarına izin vermediydimdi. o değil de "hangi boy yakışıyor bana?" sorusuna ağızlarına tükürdümün pis adi yalancıları hep aynı cevabı veriyorlar:
    - (saçımı göstererek) bu boy çok iyi.

    tamam anladık, tipli bir insan evladı değiliz. lakin bu kadar da hakaret! kısa kestiririm, ayy bu çok yakışmış. uzatırım, kestircem derim, ayy kestirme, iyi böyle az uzun kalsın. bu ne lan? bir karar verin!
    neyse ben verdim kararımı. deyişik bişiler denicem, ama öyle böyle değil. o zaman görürsünüz siz beni. tabii bir ihtimal daha var; o da kese kağıdı mı dersin? gibi bir durumda olabilir ama nihayetinde kökü bende be, diii mi canııım!!!

    yav o da değil de (hangisi lan o zaman pekekent? dediğinizi duyar gibiyim ama azınızı kırarım , düzgün düşünün);
    alış veriş yapmam lazım benim yine. off. kaçıyorum adeta kovalanıyorum. kararsızım, stilsizim. dahası stil sahibi falan da olmak istemiyorum (olanlar ortada zira: tayt, kalın kazak, ugg). bir de giyim hakikaten pahalı bir olay. hele şu çanta çözülemez bir dert. sıkıldım kahverengiden. bildiğin bunaldım ama şimdi ceketti, ayakkabıydı hep o tonlarda olduğu için de fazla dışarı çıkamıyorum. aldı yürüyor bir kiremit rengi (bence bordodur ya neyse, onların dediği olsun) sevdası, yürüyor. ama yakışan bir şey göremedim henüz (ha, umudum var mı? onu da tartışabilirim. boş verelim).
    yine ayakkabı alasım var. ama giymiyorum aldıklarımı o da ayrı güzel. ihihihi.

    evet, sıkıntılarım böyle yani. bu arada buraya kadar ciddi ciddi okuduysanız bu yazıyı, rica ederim bir doktora görünün. ya da ondan önce hayatınızı, gelip de durduğunuz yeri bir gözden geçirin, revisiona gidin derim. zira hayırlara pek alamet değil gibi.

    onun haricinde afrika'da insanlar aç biliyonnuz mu? van'da iyiye giden hiçbir şey yok. kadınlar hâlâ dayak yiyor. devlet polisi kanatlarını germiş koruyor. evet, biz de insanız. hı hı. evet.
    bazen fazla sarışın hissediyorum.
    Tümünü Göster
    ···
  2. 2.
    -2
    @2 @3 olm önemli şeyler yazdık o kadar ak
    ···
  3. 3.
    +1
    okuyacağım beğenmezsem girdiğin tüm entryleri eksilicem kabul mü ?
    ···
  4. 4.
    -1
    @9 panpacım çok doluyum bir anda yazdım
    ···
  5. 5.
    0
    ozet gec amk
    ···
  6. 6.
    0
    özet: babası enayi, saf, temiz kalpli. ama evdekileri gibiyor.
    ···
  7. 7.
    0
    nick entry

    gibseler okumam
    ···
  8. 8.
    0
    @1 okudum benzer sıkıntılar ben de de var dışarda okuyorum ilk maaşı alınca da ayrılcam zaten evden o yüzden kafam rahat..
    Tavsiyem: Sen de öyle yap
    ···
  9. 9.
    0
    Özet geç bin
    ···
  10. 10.
    0
    ···
  11. 11.
    0
    ne diyon amk zütü başı dağıtmışsın mevzunun gibtir edin beyler okunmaz bu.
    ···
  12. 12.
    0
    bunu okuyacak kadar boş adam var mı lan sözlükte?? okuyan varsa özet geçsin.
    ···
  13. 13.
    0
    okudum kör oldum beyler siz okumayın
    ···
  14. 14.
    0
    Özet geç bin başligi bile tam okumadim.
    ···
  15. 15.
    0
    günlük müyüz amk sözlük diye başlıyorsun yazmaya
    ···
  16. 16.
    0
    oha lan bunu okusam zaten lise diploması verirler, gider iş bulurum sözlüğe bir daha girmem.
    ···
  17. 17.
    0
    okuyanı gibsinler
    ···
  18. 18.
    0
    gibsinler okuyanı
    ···
  19. 19.
    0
    okuyacağım beğenmezsem girdiğin tüm entryleri eksilicem kabul mü ?
    ···
  20. 20.
    0
    sonra okurum panpa
    ···