Faşist polise ve devletin verdiği silah/kimlik ile vatandaşa zorbalık yapana karşı acab. Fakat öldürülebilme ihtimali olan yakınlarının failini meçhul bırakmayacak olan cinayet büro, yaşlı annelerimizin gaspa uğramasının önüne geçecek olan güven timleri, gasp edilse bile gaspçıyı tespit edecek olan gasp bürosu, kimi zaman canımız kadar değerli olabilecek malımızın çalınmaması için hırsızların gözünü korkutan, çalınsa bile bulmak ve geri almak için çabalayan hırsızlık bürosu, belki de çalışıp didinip istediği arabayı alarak en büyük hayalini gerçekleştirmiş olan birisinin hayalinin çalınmasına karşın ona yardımcı olabilecek oto hırsızlığı büro amirliği, uyuşturucuyla aynı devrimcilerin de mücadele ettiği gibi mücadele eden narkotik şubesi, her kurtlar vadisi izleyenin mafya olmasının önüne geçen KOM şubesi, acil durumlarda insanların yardımına koşan asayiş ekipleri ve bekçilik yapan devriye gezen polisler. Sadece polis teşkilatı değil pek çok teşkilatın hali içler acısı durumda. Çoğu "vatan millet sakarya" hikayesine inanıp ordu ya da emniyet gibi yerlere giriyorlar. Eyvallah. Fakat unutmayın ki polisliğin sıfatı suçla mücadeledir. Mesleğin üyelerini geçip sıfatına bakmanızı ve bazı polisler hayatınızı karartmış olsa dahi ki ben polislerden çok çektim, yine de mesleğin sıfatına saygı duymanızı tavsiye ederim. Ki çok iyi kalpli ve tarafsız, devlete piyonluk etmeyip tek derdi suçla mücadele olan polisler de var. Ulan ne bileyim söyleyeyim dedim. Çocukluk hayalim polis olmaktı. Çünkü nickimden de anlaşılacağı üzere benim çocukluğumda Memoli vardı be. Yılan Hikayesi vardı. Benim kafamdaki polis portresi hep Memoli ve Cem gibi adamlar olmuştur. içimden atamadım, hala bir gün polis olmayı düşünüyorum. Yaş çok önemli değil epey bir yaş sınırı var polislik için. Yazayim dedim lan acab'ı görünce. Çünkü ben hem anarşistim hem polisliğe saygı duyuyorum. Polis gördüğümde sırf egm amblemine saygıdan asker selamı vermeyi isteyecek kadar saygı duyan bir anarşistim.