-
11.
0edecem lan edecem... word pad'ê yazıp da paylaşacağım ki hem siz beklemeyin hem de kaliteli komik bir şeyler çıksın ortaya.
-
-
1.
0Wattpad olmasın o?
-
-
1.
+1Yok lan bildiğimiz word pad... Bilgisayarda uygulama.
-
2.
0Tamam..
-
1.
-
2.
0Çabuk ol az
-
3.
010 gün oldu
diğerleri 1 -
1.
-
10.
+1Rez devam et
-
9.
+1Devam birde
-
8.
+1Ash Squirtle istiyordu..
-
7.
+1Devam panpa ama düzgünce anlat mk
-
6.
0necati'nin omzuna elimi attım. "ilk nereye gidelim lan necati?" dedim. "valla sen daha iyi biliyon ağabey" dedi. amk cahili köyden dışarı adım atmamış ki dünyadan haberi yok.Tümünü Göster
"olum babanın şahini çalsa mıydık lan bu kadar yolu yürümeyelim" dedim. "ağabey babam geser valla bizi doğrağ" dedi. "tamam tamam sus" dedim yavaş yavaş yürümeye başladık.
hava iyice kapandı. yağmur yağacak gibiydi. hemen bir ağacın altın oturduk. hava iyice kararmadan bir karnımızı doyuralım dedik.
"senin çantada ne var necati?" dedim. "annem patates kızartması koymuş" dedi. "oo çıkar çıkar da yiyelim şunları" dedim.
güzelce yedik patates kızartmalarını... kalktık yola devam ediyoruz. baktım bu durmuş havaya bakıyor. "nereye bakıyon lan" dedim. "abi şu gırmızı meyvalara da bakıver" dedi. lan harbiden güzel gözüküyordu. "olum bu ağaca nasıl tırmanacağız, alamayız bu meyveleri gel" dedim. "ağbi taş atalım" dedi. "iyi at bakalım geri zekalı" dedim. bu başladı taşlamaya. seri seri taş atıyor. yaklaşık iki dakika sonra "ğeaaaaghğğ" diye bir ses geldi. spearow sesi... aha dedim yannanı yedik. hemen hesap makinesini çıkardım spearow'a tuttum.
"spearow!" dedi. ee bu kadar mı? aynen bu kadar. sadece spearow başka bilgi yok. ulan onu biz de bilmiyoruz. iyice tedirgin olmaya başladım. tam gel kaçalım diyecekken bu mal bir taş daha attı. sonra bir spearow daha çıktı avazı çıktığı kadar bağırdı. sonra bütün sürü toplandı yağmur da yağmaya başladı.
ve spearowlar da üstümüze gelmeye başladı. saldırıyorlardı... ne yapsam ne etsem diye düşünürken aklıma ratata geldi. ama ratata uçan bir pokemon değil ki bunlar parçalar ratata'yı. aklıma bir fikir geldi. ratata'nın dişleri güçlüydü. bu yüzden poketopunu havaya fırlatacaktım, çok yukarı. böylece ratata sperowları havada mahvedecekti!
hadi bismillah dedim topu havaya fırlattım ratata çıktı dışarı; çıkar çıkmaz spearowlar saldırmaya başladı. "lan necati kaç kaç kaç" dedim. "abi ratata" diyor. "lan kaç gibtirtme ratata'nı daha iyisini buluruz" dedim. kaçmaya başladık.
biraz kaçtıktan sonra bir baktım ratata.. yüzü gözü yara ve bazı yerlerinde yara bandı var. "olum ratata bu yarabandını kim yapıştırdı" dedim. hayvan bayıldı. "abi dayak yediği belli olsun diye senaristler yapıştırmıştır" dedi. "heee anladım" dedim. soktum bunu poketopuna. acıdım lan hayvancağıza.. yağmur da yağıyor. "necati kalk bunu pokemon ocağına" zütürelim dedim.
yağmur da yağıyor deli gibi koşuyoruz. koşarken yolda kızıl saçlı kısa şortlu taş gibi bir kız görüyoruz. bigiblet sürüyor. hemen gidip bigibletini rica ediyorum vermiyor. aklıma ratata geliyor ve sinirleniyorum necati'yi atıyorum önüme; basıyorum pedala bu kaşar da arkamızdan koşuyor. -
5.
+1Sen yaz okuyacaklar yerine rez alayım
-
4.
+1Yaz panpa okumazsam gibsinler
-
3.
+1Yarıda bırakma giberim
-
-
1.
0çok uzun sürecek gibi... 14 ay falan sürer herhalde bu hikaye haberiniz olsun.
-
-
1.
0istersen 14 yıl sürsün 14 asırda olabilir devam et sen yeter
-
1.
-
1.
-
2.
+1rezerve
-
1.
+3maceralarla dolu bir yol... o sabah gengar ile nidorina'nın maçını izlerken tv'de uyuyakalmışım. sabah profosör nihat zubatoğlu'nun yanına gidecektim. bana yola çıkmam için gerekli malzemeleri, nasihatleri ve ilk pokemonumu verecekti. kararlıydım, charmender'ı seçecektim.
sabah annem uyandırmamış, prof. nihat zubatoğlu'nun yanına gitmek için geç kalmıştım. hemen pijamalarımla elimi yüzümü yıkamadan direkt olarak yanına gittim. lan herkes pokemonları almış, charmender da gitmiş... bana hiçbir şey kalmamış.
o sırada nihat zubatoğlu geldi ve elinde tek bir pokemon kaldığını söyledi.
çok sevindim. "hadi hadi gidelim profosör allah rızası için" dedim.
pikachu verecek canım profosörcüm biliyorum.
ben pikachu'dan yiyeceğim elektrik şoklarını hesaplarken sonunda poketop çıktı. bir hevesle seni seçtim pikachu dedim bir fırlattım anasını satayım o ne? ratata!
dişlerini çıkarmış bana bakıyor... sanki savaşa hazırmış gibi...
ulan be amk evladı; ateş atamıyorsun, su atamıyorsun, elektrik saldırısı yapamıyorsun, psişik desen yok.. evrimleşsen raticate olacan bildiğimiz lağım faresi anasını satayım. bir de öyle sert sert bakıyor.
" profosör sana saygım var ama al bunu torunun gary zubatoğlu'na ver." dedim.
" gary squirtle aldı eşref" dedi.
"napalım hocam kısmetimiz buymuş, belki daha hayırlı olur" dedim. ratata'nın charizard'a dönüşeceği yok da içimiz de bir umut var yine...
tam çıkacakken elime kırmızı, parlayan bir ekranı olan bir cihaz verdi.
"allah-u ekber hocam! pokedex mi yoksa bu?" dedim.
" lan yok hesap makinesi, lazım olur al çantana koy" dedi.
çantamda da zaten annem biraz kek çörek bir şeyler yapıp koymuş , pet şişeye nazo yapıp koymuş bir de çözeyim diye test kitabı koymuş pokemon seçme sınavı için. başka da bir şey yok.
neyse mecbur aldım ratata'yı millet dışarda ratata aldım diye taşak geçiyor. kahahalar gırla.
"aysel senin oğlan ratata almış kız ay allah sizi de güldürsün" falan diyor.
tam yola çıkacakken karşıdan bir baktım bizim necati geliyor. babası tarlada çalışıyor, 5-6 tane torosları var işte.
o da babası göndermemiş ama kaçmış pokemon ustası olmak için. tabi ona pokemon kalmadı; morali bozuk.
"necati üzülme lan sen de taş atarsın" dedim ve o büyük macera başladı...
to be continued...
başlık yok! burası bom boş!