patron odasına çağırdı beni çok geçmeden. zaten biliyodum o gün o şeyi bastıktan sonra ortalık karışacaktı. lansmanda yaptıklarımdan sonra herşeyin eskisi gibi olması beklenemezdi. patronda çünkü o şirkete nedense bi yaltakçılık ediyodu. anlamadığım şekilde bi boyun eğiyodu. normalde çünkü patron böyle bi adam değildir. büyük ihtimal adamlara borcu var. yada başka birilerine borcu var ve bu işe ihtiyacı var. yoksa beni ele elaleme böyle rezil etmezdi patron. odasına çağırdı beni. dediki ibo ahh ibo. ben sana ne deyim olum ne yaptın sen dedi. dedim patron ne yapayım. sen bilmiyo muydun benim oraya gireceğimi ? biliyodun. o projeyi öylece bırakacağımı sanmıyodun yani. sende adın gibi biliyodun ki ibo ne yapıp edip o sunuma çıkacak. onu ordan almanın bi imkanı yok yani. sen söyle ben napıyım dedim ? hayır kendin biliyosun ihtiyar aylarca burda masa başında sabahladım inşaat köşelerinde uyukladım yani koştur koştur alın terimle büyütüp sonuçlandırdığım ihalenin kaymağını o yavşaklara mı yedirecektim dedim. haklısın olum sana da bişey demiyorumda elim kolum bağlı dedi. anlıyorum patron mal değilim dedim. aranızda bi ilişki var biliyorum bunlara karşı. boynun kıldan ince. eyvallah canın saolsun sorun yok dedim. söyle cezam nedir dedim. ibo bak benim bu şirketle falan diye anlatıyodu. ihtiyar boşver dedim. açıklama yapmana gerekyok. sen beni biliyosun. ben seni biliyorum. boşuna teferruata girmeyelim. mazimiz var bizim. neyse cezam söyle. zor durumdasın idare ederim. herşey kabulüm dedim. durdu şöyle. olum kral adamsın lan yemin ederim bak dedi. ya dedim eyvallah ihtiyarda uzatma hadi söyle. nedir cezam nedir söyle halledelim hemen çıksın aradan. bundan sonra bu projeye giremiycen biliyosn bunu dedi. evet dedim. seni o şirkete göndermemi istiyolar dedi. nasıl yani dedim. o şirkette çalışacaksın bundan sonra dedi. hagibtir dedim patronumda o bana bağıran o yavşak mı olacak dedim. baktı suratıma boş boş cevap vermedi. ya dedim bak patron. ihtiyar. sakalını yediğim. sarkmış pipini kaldırırız. bunu yapamayız. bana bunu yapma dedim. koskoca şirket ceonu oraya gönderme. hadi ben oraya gittim. o muallaklerin altında çalışmaya başladım. allah bilir beni nereye verecekler orası muamma. hadi çalıştım diyelim. hadi yaptım eyvallahta. bu şirketi kim idare edicek ? napacaksınız burda bensiz ? sende biliyosun buranın eli ayağı gözü kulağı herşeyi benim. ben bi hafta gidince işler taka sarıyo dedim. ya dedi orda illaki seni bi bölümde çalıştıracaklar. işlerinin burdaki kadar yoğun olacağını sanmıyorum. 1 haftada falan bitirirsin sen 1 aylık işini. onun haricinde de daha önce zaten defalarca uzaktan yönettin burayı. gene yönetirsin olum nolacak ekibin kızların erkeklerin herşeyin hala burda nasılsa. zaten ilk 1-2 ay içinde bişey olmayacak. sadece orasıyla ilgileneceksin dedi. oha dedim amk. ilk 1-2 ay nedir ? temelli mi gidecem oraya ? hayır dedi. 6 aylık bi süreç olacak sadece dedi. patron bide 6 aydan bahsediyosun gözünü seviyim. 6 ay orda benim ağzıma sıçacaklar. kendi projeme sahip çıktım diye bu ceza reva mı bana. tamam anlıyorum dedim tamam. senin elin kolun bağlı adamlara bişey diyemiyosun ama. yani bi yerde de masaya vur yumruğunu be. neyse mesele giberim muallakleri gibtir et hallederiz biz dedim. ibo yapabilsem bi dakka durmazdım zaten biliyosun dedi. ben zaten buraya kadar uzadıysa mesele, bunları bu kadar konuşturduysam var ki bildiğim ağızlarını açabiliyolar. sana bunu reva görüyosam var ki bildiğim var ki bi durum yapıyolar. yoksa yapamayaccaklarını yaptırmayacağımı çok iyi biliyosun dedi. dedim nası bi taka battın bilmiyorum ihtiyar. ama 6 ay benim orda uslu uslu oturup onların bana hakaret etmelerini izleyeceğimi bekleme dedim. valla ibo git ağızlarına sıç istiyosan. istiyosan o şirketide milyonluk yap. orası senin bileceğin iş. inan hiç umrumda değil o kadarı. git takıl olum kafana göre. eğlen 6 ay gel işte. ne canını sıkıyosun dedi. tamam ulan dedim amk. tamam. ihtiyar senin için yaptığım şu şeyi de başka kimse için yapmam biliyosn demi dedim. güzel bi çay kahve içtik muhabbet ettik. sonra pılımı pırtımı toplamadan gittim. ofisi boşaltmadım amk. aynı şekilde kalacaktı. giberim 6 aysa 6 ay. kimse benim masama koltuğuma dokunamazdı. dıbına koduklarım.

gittim bu ipnelerin şirketine. bu gavat beni gördü. o muhabbetleri geçiyorum beyler. benle taşak geçmeye falan çalıştılar ama yüz vermedim. bi tane asistan geldi. benim yerim neresi dedim. beni zütürüp evrak ve depolamaya verdiler. dıbına koyum ben ömrümde böyle hakaret görmedim. cehennem lan orası. pazarlama satış dağıtım bir, evrak ve dosya depolama iki. amk yerinde ne kadar pis iş varsa bu iki yerde dönüyo. tam bir ölüm yeri yani. azap yeri. hagibtiiir dedim içimden ama renk vermedim tabiki. amk yerinde babanın düştüğü durumlara bak diye geçirdim içimden. ama tabi gibimde değildi. çünkü güya bu huur çocuğu diyo ki benim patrona sen bu iboyu çok şımartmışsın. ver benim yanıma ben bi adam ediyim de gör bak nasıl oluyo falan diyo. güya. oda gönderiyo işte. bu ipne burda 6 ay bana eziyet edecek. bende istediği gibi bi yavşak olup çıkacak. yok ya ? var mı lan öyle bi dünya. iboya bugüne kadar kim gem vurabilmiş ? bana bugüne kadar kim söz geçirebilmiş ? kim uslandırmış beni. ben orda bütün ortaklarının önünde buna postamı koymuşum. hadi yiğitsen uslandır beni demişim bi kere. şimdi uslandırmaya çalışıyo anlayacağınız. ama tabi babaya bu tür oyunlar sökmez. abi öyle bi rahat geçirdim ki o altı ayı. öyle binlikler öyle muallaklikler yaptım anlatamam. amk şirket hayatı içeriisnde yapabileceğiniz ne kadar trollük varsa yaptım. beyler bizim bölüm pazarlama gibi şirketin ebesinin amında bi bölümü. karanlık yerlerde olur genelde buralar. bazı yerlerde çok daha ferah oluyo. böyle yana doğru kayan dolaplar şeklinde değişik bi sistemleri olanlar var mesela. orda gemi dümeni gibi dümenleri çevirerek dosyaları açıyosun. gayet nefis ve düzenli bi şekilde oluyo. bazılarıda böyle market rafı gibi duvara raf yapıyolar boydan boya. kütüphane gibi beşli altılı. altılı yedili altılı yedili çipet pet pet. sonra. amk nerden aklıma geldi bu. neyse. bazılarıda bu tarz oluyo ki bu mallarınki de bunlardandı. bizim şirkette de eskiden evrak işlemleri bu şekildeydi. fakat bi senin ardından patronla böyle sıkı fıkı olduktan sonra baba onları teker teker değiştirtti. bu yeni sistem dolaplara geçtirdim. patron öve öve bitiremedi. hay ibo aklınla bin yaşa diye kafamı öpeee öpeee eskitti amk. öptüğü yerde beyazlar çıktı. amk ihtiyarı dokunduğunu yaşlandırıyo heralde. şimdi saçımda tam bir özcan deniz kırları. neyse abi uzunca bi oda düşünün geniş. duvarları boydan boya kitaplık. içleride alabildiğine dosyalarla dolu. loş bi ışıklandırma ve massa lambaları var. çevrede üç beş kutu ve ambalaj kağıtları. koli bandı. yerlerde ve kullanılmayan dosyaların üzerinde dört parmak toz kalıpları. içerde üç beş tane kız üç beş tane erkek. hayatından bezmiş bi şekilde dosya ve evrak düzenliyolar. ordaki sandalyelerden birisi de benim işte. asistan getirdi beni. işte. geç bakalım iboooo. işte burasıda senin yeni çalışma alanın falan diye konuşmaya girdi. amk şaşırdım. ulan bebe kıdem olarak benden 10 gömlek aşağıda. yani beni normaldeki yerimde görse ibo bey falan diye seslenemez bile. düşün ben çaycı ablaya derim. bana bi çay gönder abla uşaklarla diye. oda rast gelirse bu bebeyi alır eline çayı tutuşturur iboya zütür der. kapıyı tıklatır içeri girer çayı bırakır konuşamadan da gibtir olur gider. böyle bi kıdemde duruyo herif. bana gelmiş omzuma vura vura burasıda yeni çalışma alanııın. bunlarda çalışma arkadaşların. şimdi onlarla kaynaş güzelce. tanış. takılın. bi sorun olursa falan bana sormaktan çekinme falan yapıyo. elini tutup indirdim bunun. iki omzundan tuttum sıkıca. sen beni staja gelmiş üniversite öğrencisi mi sandın aslanım bana burda koordinatör hocalık taslıyosun dedim. noluyo be dedi tırstı. ben sana anlatayım nooldunu. şimdi sen şu kapıdan dönüp gidiyosun. gördüğün ilk kişiye ibo bey kimdir bana bi anlatın ben tanımıyorum çünkü yanlış bişey yaparım belki de ağzıma sıçar şimdi. diyosun. onlarda sana anlatıyolar. sen tabi şimdi yaptığın patavatsızlığın ne denli büyük olduğunu anlıyosun. sıçtık bari sıvamayalım diye içinden geçiriyosun. sonra da burdakilere ve bana güzel demlice bi çay getiriyosun. bende bu an hiç yaşanmamış gibi kabul ediyorum. bndan sonra da bana öyle artistik yapmıyosun koçum. anladın mı beni dedim. amk gözleri açıldı fal taşı gibi. çünkü küçüktü huur çocuğu hakkaten bilmiyodu beni. omuzlarından tutup konuştukça havaya kaldırmıştım dıbına koduğumu. ayakları yerden kesilecekti nerdeyse yani. o derece olmuştu. tamam abi diyerek kafayı salladı. hadi yaylan kereste dedim yolladım kapıya. amk tabi içerdekilere de girer girmez bi karizma basmış olduk. öyle bi niyetim yoktu ama. fena da olmadı yani. içeriye girdim herkes işini gücünü bırakmış bizi seyrediyo. bana bakıyo bön bön. amk hapishane hücresine yeni gelen mahkummuşum gibi herkes bana bakıp inceliyo falan. derin bi sessizlikte ayakkabılarımın sesiyle takır tukur yürüyorum odanın içinde. selamun aleyküm beyler dedim bunlara. aleykümselam abi dediler. amk herifleri görsen. sakallı makallı hayvan gibi adamlar bana abi çekiyolar .bilmiyorum bende büyük mü gösteriyorum nedir. yada taşaklardan dolayı galiba. hanımların yanına gittim ilk önce. hepinizle teker teker tanışıcam ama bayanlar önder biliyosunuz dedim. zoraki bi gülümsemeyle karşılık verdiler. kızlara sordum isimlerini tek tek. ilayda, gülsüm ve hatice. dediler. bende ibo memnun oldum dedim. erkeklerin arasına gittim bu kez. hepsiyle teker teker tokalaşarak tanıştım. birisi onur, diğeri yakup birisi de kimdi lan adı. bin birisi vardı amk yamuk dişli falan. kadir miydi neydi amk. her yerde karşıma çıkıp duruyodu huur çocuğu. kadir kadir aynen.

beyler benim kızlar erkekler dediğime bakmayın. erkekler koca adamlar. 2 si evli zaten. çolu çocuğu var adamların. kadir bekar sadece. oda evlenme yaşında yani. 27 falan galiba. onla yaşıt sayılırız. kızlar deyince de aklınıza liseli kızlar gelmesin staj yapan. koca koca karılar amk. alayı 85 li 87 li falan hatunlar. bi tane galiba 89 lu vardı. oda içlerinde en afeti deryası. gülsüm. işe devamlı elbiseyle gelen bi hatun beyler bu gülsüm. normalde bu tarz klagib isimlerden bu tarz kızlar çıkmaz. gülsüm diyince insan bekliyo ki işte hanım hanımcık pantolonun üstüne bol kazak giyen evde koca bekleyen ev hanımı bi kız. bu öyle değildi amk. gülsüm hanımdı bu. bildiğin şirkette çalışıyodu. artık yukarda ne tak yediyse patron ceza diye buraya indirmişti. ama tam bir esmer güzeliydi yani. öyle böyle değil. tabi benim bu şirkette işle güçle bi işim olmadığından böyle şeylere saracaktım. fantazilerimi yaparım eğlenirim kafama göre takılırım bi 6 ay. serserilik yaparım çıkar gelirim diyodum. amk neyse. bizim kereste gitmiş hakkaten sormuş soruşturmuş. çayları aldı geldi. ibo abimmm. apimmm falan diye yalana yalana geldi bu sefer. noldu lan kerkenez sordun mu dedim. apim valla kusura bakma apim diye yerlere indi amk yüzsüzü. aldık çayları daha fazla küçültmeden gönderdim yavşağı. ulan tam çayı içiyodum ki katil aradı. hay dıbına koyum senin katil dedim. amk geldiğin gibi burnum taka battı hemen. açtım telefonu ne var la yarram ne arıyon diye. ibo nerdesin dedi. olum şirketteyim çalışıyorum amk bilmiyon mu dedim. he la biliyom aminiyum onu demiyom yani nerdesin lokasyon olarak nerdesin dedi. vaaaay katil hayırdır olum yanında kız falan mı var lokasyon mokasyon ne iş? dedim. lashdhashd olum dalga geçme lan yer olarak nerdesin amk dedi. valla sana çok uzağım katil çok çok. inanılmaz uzak gardeş. çok şehir dışındayım şuanda. hadi. sonra araa soooraara diye uzattım. la olum önemli la önemli la önemli önemli diye yapıştı. tamam olum söyle geliyim nere geliyom dedim. kanka valla aynı mekanda buluşalım. bizim totemimiz biliyon avm nin önünde bi buluşmayınca işimiz rast gitmez bizim dedi. amk hakkaten biz ne zaman bi tak yiyecek olsak ille avm nin önünde buluşurduk. avm nin önünde buluşup iki kilometre geriye yol yürüdüğümüzü biliyorum. neden avm nin önü orasını bilmiyorum. ama yıllarca her buluşmada avm nin önünde buluştuk amk nerdeyse. tamam kapat 15-20 dakkaya ordayım dedim. masadakiler tabi boş boş bakıyolar ne demek ordayım ? der gibi. çaydan bi yudum daha aldım. arkadaşlar dedim devam etmek isterdim sizle ama acil çıkmam lazım benim. soran olursa döneceğimi söylersiniz şimdiden. hadi kolay gelsin dedimçıktım amk. biliyonuz beni benim şirkette böyle şeyler sorun olmazdı. alışkanlık haline gelmiş amk. zaten katille konuşunca dünya gibinde olmuyo insanın. öyle bi rahatlığa sokuyo insanı ister istemezde. şirketten çıkarkende izin istemeyeli yıllar oldu amk. çıktım gittim ben. neyse dönüşü anlatırım sonra. katil meselesine dönelim. çıktım gittim avm nin önüne. dıbına koduğum oturmuş ordaki bebeyi trollüyo. bi tane bebe var beyler burda. yıllardır şu ağızla üflenen melodika mıdır nedir varya saçma bi alet. sokak bebeleri falan alıyolar. sürekli aynı şarkıları çalıp para bekliyolar falan. o bebe işte. bu bebede bi tane melodikası var. ağzına sokuyo onu. akşama kadar hasretinle yandı gönlümü çalıp duruyo. amk yıllardır çalıyosun şunu dıbına soktuğum. insan bi başka bişey öğrenir lan. hadi başka bişey öğrenmiyon. en azından doğru çalmayı öğren. her seferinde yanlış çalıyosun. her seferinde yanlış yapıyosun amk. bu nasıl bişey. yalan yanlış attırıyo oraya hasretinle yandı gönlüm diye. akşama kadar elli kuruş bekliyo sonra. dolar mı amk o kumbara öyle. gelmiş oraya bebenin önüne eğilmiş. hacı bahale bah bah. angaranın bağlarını biliyon mu ? nası bilmen la ? olum herkes bilir la onu. hadi taaam taam hadi onu gibtir et. takatim kalmadıyı biliyon mu. nası la ? olum varya amk takatim kalmadıııı sabrım tükendiğiiiii diye bebeye şarkıyı söylüyodu ki ben geldim. la olum napıyon dıbına koyum yürü gidek dedim. la olum bebeye yeni şarkı öğretiyodum dedi. aaa öylemi kardeş ? olum dışardan hiç öyle görünmüyodu dedim. amk şurdan baktım. baya bebenin ekmeğine taş koyuyomuşsun gbiydi. ulan at sesinden pis sesin var at ağızlı bebenin önünde ne şarkı söylüyon sen dedim. bahale bah bah. hareketlere bak. sen dıbına korum diye enseme enseme zıplayıp vurmaya başladıamk ticaret mesleklisi. bunun böyle ayarsız hareketleri vardır. yolun ortasında amk insanların arasında otuz yaşında koca koca adamlarız. gelmiş liseli bebeler gibi boynuma falan atlıyo boynumu kıstırıyo. kafama vuruyo. enseme patlatıyo. tam ayarsız amk. tam bir ayarsız. dedim olum söyle bakıyım neymiş bu önemli olan. yada dur şöyle soruyum. allah aşkına bu sefer başıma ne iş açacan ? söyle bakıyım.